Emsal Mahkeme Kararı Ankara Batı Asliye Ticaret Mahkemesi 2019/317 E. 2020/370 K. 10.09.2020 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C. Ankara Batı ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ Esas-Karar No: 2019/317 Esas – 2020/370
T.C.
Ankara Batı
ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ KARAR
TÜRK MİLLETİ ADINA

ESAS NO : 2019/317 Esas
KARAR NO : 2020/370

HAKİM :
KATİP :

DAVACI :
VEKİLİ :
DAVALI :
VEKİLİ :

DAVA : İTİRAZIN İPTALİ
DAVA TARİHİ : 28/06/2019
KARAR TARİHİ: 10/09/2020
K. YAZIM TARİHİ: 25/09/2020

Yukarıda tarafları yazılı davanın Mahkememizce yapılan açık yargılaması sonunda;
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
DAVA :Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; müvekkili şirket ile davalı borçlu arasındaki ticari ilişki ve sözleşme uyarınca müvekkili tarafından davalıya fatura düzenlendiğini, ancak sözkonusu fatura bedelinin ödenmediğini, alacaklarının tahsili amacıyla davalı borçlu aleyhine Ankara Batı İcra Müdürlüğünün … esas sayılı dosyası üzerinden başlattıkları icra takibine davalı tarafça yapılan itiraz üzerine takibin durduğunu, müvekkili tarafından satılan ve teslim edilen ürünlere karşılık düzenlenen ve davalı tarafça itiraza uğramamış faturalara dayalı olarak başlatılan icra takibine davalı tarafın yaptığı itirazın haksız ve kötüniyetli olduğunu beyan ederek, Ankara Batı İcra Müdürlüğü’nün … sayılı dosyası ile başlatılan icra takibine davalı tarafça yapılan itirazın iptali ile takibin devamına ve davalı aleyhine %20 den az olmamak üzere icra inkâr tazminatına hükmedilmesine, vekâlet ücrcti ile yargılama giderlerinin de karşı tarafa tahmiline karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
CEVAP :Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; müvekkil şirketin davacıya herhangi bir borcu bulunmadığını, davacının icra takip dosyasında sunduğu faturaların iddialarını ispatlar nitelikte olmadığını, müvekkili şirketin davacıya herhangi bir borcu bulunmadığını ayrıca müvekkilinin takipten önce temerrüde düşürülmediğini beyan ederek haksız ve hukuki dayanaktan yoksun davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir.
DELİLLER :Ankara Batı İcra Müdürlüğünün … esas sayılı takip dosyası, tarafların ticari defter ve kayıtları, BA-BS formları, 11/02/2020 tarihli bilirkişi raporu ile tüm dosya kapsamı.
GEREKÇE :Dava, ilamsız icra takibine yönelik itirazın İİK’nun 67. maddesi gereğince iptali talebine ilişkindir.
Ankara Batı İcra Müdürlüğünün … E. sayılı takip dosyasının bir sureti getirtilerek dosyaya eklenmiştir.
Davacı (alacaklı) şirket vekili tarafından davalı (borçlu) şirket aleyhine 09/04/2019 tarihinde Ankara Batı İcra Müdürlüğünün … E. sayılı dosyasıyla 1.011,86 TL asıl alacak, 74,60 TL faiz alacağı olmak üzere toplam 1.086,46 TL alacağın tahsili amacıyla ilamsız icra takibi başlatıldığı, ödeme emrinin davalı borçluya 15/04/2019 tarihinde tebliğ edildiği, davalı vekilinin 22/04/2019 tarihli dilekçeyle itirazı üzerine icra takibinin durdurulduğu, eldeki davanın 26/06/2019 tarihinde yasal bir yıllık hak düşürücü süre içerisinde açıldığı anlaşılmıştır.
Davacı şirket, icra takibine de konu ettiği faturadan kaynaklanan toplam 1.086,46 TL bakiye alacağının davalı tarafından ödenmediğini iddia etmekte, davalı şirket ise davacıya herhangi bir borcunun bulunmadığını savunmaktadır.
Taraf vekillerine, müvekkillerinin uyuşmazlıkla ilgili ticari defter ve kayıtlarını dosyaya sunmaları yahut yerinde inceleme yapılabilmesi için bulundukları yerin adresini bildirmeleri için kesin süre verilmiş, davacı vekili bildirimde bulunduğu halde davalı tarafça ticari defter ve kayıtlar fiilen bilirkişi incelemesine sunulmamıştır.
Takip tarihi itibarıyla varsa davacı alacağının hesaplanması bakımından bilirkişi incelemesi yaptırılmıştır. Mali müşavir bilirkişi tarafından düzenlenip dosyaya sunulan 11/02/2020 tarihli raporda özetle; davacının 2018-2019 yıllarına ait ticari defterlerinin 6102 sayılı TTK’nun 64 vd. maddelerinde belirli kanuni şartları tam olarak taşıdıkları ve sahibi lehine delil gücüne sahip oldukları, davacının ticari defterlerinin incelenmesi neticesinde takip tarihi olan 09/04/2019 tarihi itibarıyla davalı şirketten 1.011,86 TL alacaklı olduğu, yine davacının ticari defter kayıtlarına göre takip tarihi sonrası davalı şirkete 12/09/2019, 20/09/2019 ve 23/09/2019 tarihlerinde toplam 1.283,84 TL tutarında üç adet satış faturası tanzim edildiği, davalı şirketin ise 10/10/2019 tarihinde 1.018,34 TL tutarında banka havalesiyle, 20/09/2019 ve 10/10/2019 tarihlerinde ise tahsilat makbuzlarıyla 169,92 TL ve 1.107,44 TL tutarlarında ödemeler yaptığı, takip tarihi sonrası yapılan işlemlerle 10/10/2019 tarihi itibarıyla davacı şirketin davalı şirketten herhangi bir alacağının kalmadığı görüş ve kanaati bildirilmiştir.
Mahkememizce iddia, savunma, benimsenen 11/02/2020 tarihli bilirkişi raporu ile tüm dosya kapsamı birlikte değerlendirildiğinde; taraflar arasında ticari bir ilişki bulunduğu, 6102 sayılı TTK’nun 64 vd. maddelerinde belirli kanuni şartları tam olarak taşıdıkları ve sahibi lehine delil gücüne sahip oldukları anlaşılan davacının ticari defter kayıtlarına göre 2018 yılında davacı tarafından davalı adına ve çeşitli tarihlerde 8 adet, 2019 yılında ise 3 adet satış faturası düzenlendiği ve yine farklı tarihlerde tahsilatlar yapıldığı, bu işlemler neticesinde takip tarihi olan 09/04/2019 tarihi itibarıyla davacı şirketin davalı şirketten 1.011,86 TL alacağının bulunduğu, takip ve dava tarihi sonrası davacı şirket tarafından davalı adına 12/09/2019, 20/09/2019 ve 23/09/2019 tarihlerinde toplam 1.283,84 TL tutarında üç adet satış faturası tanzim edildiği, davalı şirketin ise 10/10/2019 tarihinde 1.018,34 TL tutarında banka havalesiyle, 20/09/2019 ve 10/10/2019 tarihlerinde ise tahsilat makbuzlarıyla 169,92 TL ve 1.107,44 TL tutarlarında ödemeler yaptığı ve dolayısıyla 10/10/2019 tarihi itibarıyla davacı şirketin davalı şirketten herhangi bir alacağının kalmadığı anlaşılmıştır. Her ne kadar 10/10/2019 tarihi itibarıyla davacı şirketin davalı şirketten herhangi bir alacağı kalmamış ise de; takip tarihi itibarıyla 1.011,86 TL alacaklı olması, davalının haksız yere itiraz ederek aleyhine başlatılan icra takibin durdurulmasına sebebiyet vermesi karşısında davanın kabulüne, dava tarihinden sonra yapılan ödemenin ise infaz aşamasında dikkate alınmasına karar vermek gerekmiştir.
Dava konusu alacağın likit nitelikte olduğu gözetilerek, İİK’nun 67/2 maddesi gereğince davalı borçlunun itirazında haksızlığına karar verilen tutar üzerinden icra inkar tazminatına hükmedilmesi gerektiği sonucuna varılarak aşağıdaki şekilde hüküm tesisi cihetine gidilmiştir.
HÜKÜM : Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere;
1-Davanın KABULÜNE; davalının, Ankara Batı İcra Müdürlüğünün … esas sayılı dosyasıyla yapılan icra takibine yönelik itirazının iptali ile takibin devamına, dava tarihinden sonra yapılan ödemenin 10/10/2019 tarihine göre yapılacak kapak hesabı gereği infaz aşamasında dikkate alınmasına,
2-1.011,86 TL üzerinden hesaplanacak % 20 icra inkar tazminatının davalıdan tahsili ile davacıya verilmesine,
3-Harçlar Kanunu gereği alınması gereken 69,12 TL harçtan peşin alınan 44,40 TL harcın mahsubu ile bakiye 24,72 TL harcın davalıdan alınarak hazineye gelir kaydına,
Zorunlu arabuluculuk kapsamında Arabuluculuk Yönetmeliğinin 26/2 maddesi gereği ödenecek ve Arabuluculuk Asgari Ücret Tarifesinin Birinci Kısmına göre belirlenen 1.320,00 TL’nin davalıdan tahsili ile hazineye irat kaydına,
Davacıdan dava açılırken tahsil edilen 44,40 TL başvurma harcı, 6,40 TL vekalet harcı, 44,40 TL peşin harç olmak üzere toplam 95,20 TL harcın davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
4-Davacının yargılamada yapmış olduğu 700,00 TL bilirkişi ücreti, 74,45 TL posta ve tebligat ücreti olmak üzere toplam 774,45 TL yargılama giderinin davalıdan alınarak davacıya verilmesine, artan gider avansının karar kesinleştiğinde davacıya iadesine,
5-Davacı kendisini vekille temsil ettirdiğinden karar tarihinde yürürlükte bulunan Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi uyarınca hesap edilen 1.011,86 TL vekalet ücretinin davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
Dair, davacı ve davalı vekilinin yüzüne karşı, miktar itibariyle kesin olmak üzere karar verildi. 10/09/2020

Katip Hakim
e-imza e-imza