Emsal Mahkeme Kararı Ankara Batı Asliye Ticaret Mahkemesi 2019/314 E. 2020/165 K. 05.03.2020 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C. ANKARA BATI ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ Esas-Karar No: 2019/314 Esas – 2020/165

T.C.
ANKARA BATI
ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ KARAR TÜRK MİLLETİ ADINA
ESAS NO : 2019/314 Esas
KARAR NO : 2020/165

HAKİM :
KATİP :

DAVACILAR : 1-
2-
VEKİLİ :
DAVALI :
VEKİLİ :
DAVA : Tazminat (Sigorta Ödemesine Dayanan Rücuen)
DAVA TARİHİ : 26/06/2019
KARAR TARİHİ: 05/03/2020
K.YAZIM TARİHİ : 12/03/2020
Yukarıda tarafları yazılı davanın mahkememizce yapılan açık yargılaması sonunda;
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
DAVA :Davacı vekili; müvekkili …’ya ait … plakalı araç ile, müvekkilinin oğlu … ‘nun 25/04/2017 tarihinde kazaya karıştığını, kazada müvekkili kusurlu görülürken … plakalı araç sürücüsünün ise kusursuz görüldüğünü, söz konusu kaza neticesinde de … plakalı araç masraflarını karşılayan davalı sigorta şirketinin, müvekkiline atfedilen haksız kusur nedeni ile Ankara …. İcra Müdürlüğünün … esas sayılı dosyası ile takip başlatıldığını ve söz konusu paranın taksitler halinde davalıya 4.600,00 TL olarak müvekkili …’nun banka hesabından … ve … tarafından müştereken ödendiğini, söz konusu ödemenin haksız olup müvekkilinin icra tehdidi altında ödediğini, ancak takibe konu kazada müvekkilinin bir kusuru olmadığını, kazanın meydana gelmesinde davalıya sigortalı araç sürücüsünün %100 kusurlu olduğu beyan edilerek, davalıya ödenmiş olunan 4.600,00 TL’nin ödeme tarihindeki yasal faizi ile davacılara iade edilmesine karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Davacı vekili 13/02/2020 tarihli dilekçesi ile davasını ıslah etmiş ve talebini 4.588,29 TL’ye artırmıştır.
CEVAP :Davalı vekili; davalı sigorta şirketine sigortalı … plakalı araç sürücüsünün kazanın meydana gelmesinde kusursuz olmasından dolayı davalı sigorta şirketinin sigortalısı araç için ödemiş olduğu hasar bedelini davacılardan rücu etmiş olduğu beyan edilerek, açılan davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir.
DELİLLER :Ankara …. İcra Müdürlüğünün … esas sayılı takip dosyası, sigorta poliçesi, hasar dosyası, trafik kazası tespit tutanağı, trafik tescil kayıtları, dava konusu edilen araçların tramer kayıtları, 13/02/2020 tarihli bilirkişi raporu ile tüm dosya kapsamı.
GEREKÇE :Dava, trafik kazası nedeniyle davacıların davalıya yapmış oldukları ödemelerin, kazadan kusurlarının bulunmaması nedeniyle iadesi istemine ilişkindir.
25/04/2017 tarihinde meydana gelen kazada … plakalı araç sürücüsünün kusursuz görülmesi nedeniyle davalı kasko şirketi tarafından sigortalısına ödediği bedeli sigortalıya halef olarak davacılardan tahsil ettiği anlaşılmıştır. Davacılar ise bu dava ile kazada kusurlarının bulunmadığını ve yapılan ödemenin haksız olduğunu ileri sürmüşlerdir. Davacılar ile davalı kasko şirketi arasında bir hukuki ilişki bulunmamakta olup, kazaya karışan sigortalıya halef olarak haksız fiil nedeniyle ödeme alınmıştır.
30/06/2012 tarihli Resmi Gazetede yayımlanarak yürürlüğe giren 6335 sayılı Kanunla, 6102 sayılı Türk Ticaret Kanunu’nda değişiklik yapılmıştır. 6102 sayılı Türk Ticaret Kanunun 5. maddesinde yapılan değişiklikle, Asliye Ticaret Mahkemesi ile Asliye Hukuk Mahkemesi ve diğer mahkemeler arasındaki ilişki görev ilişkisine dönüştürülmüştür. Göreve ilişkin kurallar, dava şartıdır. (HMK m.114/1-c) Mahkeme, dava şartlarının yerinde olup olmadığını yargılamanın her aşamasında gözetir. Bu nedenle somut uyuşmazlıkta mahkememizin görevli olup olmadığı hususu re’sen değerlendirilmiştir.
Asliye Ticaret Mahkemeleri’nin görev kapsamına giren ticari davaların neler olduğu 6102 sayılı TTK’nun 4. maddesinde belirlenmiştir.Buna göre:
a-TTK 4/1 maddesinde altı bent halinde sayılan hususlardan doğan davalar,
b-Özel kanun hükümleri gereği ticari sayılan davalar, (Kooperatifler Kanunu madde 99 gibi)
c-Her iki tarafında ticari işletmesiyle ilgili hususlardan doğan davalar ticari dava sayılır ve Asliye Ticaret Mahkemesinin görev sahasına girer.
Eldeki davada ise davacılar kusursuz olduklarından bahisle kusurlu yanın kasko şirketine ödemelerinin haksız fiil esasına göre tahsilini talep ettiğinden dava mutlak ticari dava değildir. Diğer taraftan, 6102 sayılı Türk Ticaret Kanunu’nun 19/2. maddesi uyarınca, taraflardan biri için ticari iş sayılan bir işin diğeri için de ticari iş sayılması, davanın niteliğini ticari hale getirmeyecektir. Zira; Türk Ticaret Kanunu, kanun gereği ticari dava sayılan davalar haricinde, ticari davayı ticari iş esasına göre değil, ticari işletme esasına göre belirlemiştir. Hâl böyle olunca, işin ticari nitelikte olması davayı ticari dava haline getirmez. Davacıların da tacir olmadıkları açık olduğundan, somut uyuşmazlığa bakma görevi Ankara Batı Asliye Hukuk Mahkemelerine aittir. 6100 sayılı HMK’nun 114/1-c ve 115/2 maddeleri uyarınca göreve ilişkin dava şartı noksanlığı bulunduğu dikkate alınarak, davanın usulden reddine dair aşağıdaki karar verilmiştir.
HÜKÜM : Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere;
1-Davaya bakmakla görevli mahkeme Asliye Hukuk Mahkemeleri olduğundan, göreve ilişkin dava şartı noksanlığı nedeniyle davanın HMK 114/1-c, 115/2 maddeleri uyarınca usulden reddine,
2-Yasal sürede başvurulması halinde dosyanın görevli Ankara Batı Nöbetçi Asliye Hukuk Mahkemesine gönderilmesine,
3-HMK’nun 331/2 madde gereğince süresi içerisinde müracaat yapıldığı takdirde yargılama giderlerine gönderilen mahkemece dikkate alınmasına,
4-Kararın kesinleşmesinden itibaren HMK’nun 20/1-son cümle gereği dosyanın iki haftalık süre içerisinde görevli ve yetkili mahkemeye gönderilmesinin istenilmemesi halinde DAVANIN AÇILMAMIŞ SAYILMASINA karar verilmesi için dosyanın yeniden ele alınmasına,
Dair, taraf vekillerinin yüzüne karşı, kararın tebliğinden itibaren iki hafta içerisinde mahkememize sunulacak, yahut mahkememize gönderilmek üzere bir başka mahkemeye ibraz edilecek bir dilekçeyle başvuru yapılmak suretiyle, Ankara Bölge Adliye Mahkemeleri ilgili Hukuk Dairesi nezdinde istinaf kanun yolu açık olmak üzere karar verildi.05/03/2020

Katip Hakim
e-imzalı e-imzalı