Emsal Mahkeme Kararı Ankara Batı Asliye Ticaret Mahkemesi 2019/31 E. 2019/669 K. 06.11.2019 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. Ankara Batı ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ Esas – Karar No: 2019/31 Esas – 2019/669

T.C.
Ankara Batı
ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ KARAR
TÜRK MİLLETİ ADINA
ESAS NO : 2019/31
KARAR NO : 2019/669

BAŞKAN :
ÜYE :
ÜYE :
KATİP :

DAVACI :
VEKİLİ :
DAVALI :
VEKİLİ :

DAVA : Ticari Ünvanın Korunması
DAVA TARİHİ : 25/01/2019
KARAR TARİHİ : 06/11/2019
K.YAZIM TARİHİ : 08/11/2019

Yukarıda tarafları yazılı davanın mahkememizce yapılan açık yargılaması sonunda;
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ :
TALEP :Davacı vekili mahkememize sunduğu dava dilekçesinde özetle; müvekkil şirketin 30.07.2002’de kurulduğunu, 02.08.2002 tarihinde tescilin ilan edildiğini, müvekkil şirket ana sözleşmesinin amaç ve konu başlıklı 3. maddesinde şirketin temel amaç ve konusunun “Şirket insan sağlığı ile ilgili olarak özel hastane, Tıbbi görüntüleme ve teşhis Laboratuvarı, Radyoloji Laboratuvarı, Elektrikle tedavi ve diğer fizyoterapi Laboratuvarları, Biokimya Laboratuvarları, Mikrobiyoloji Laboratuvarları, Patoloji Laboratuvarları açabilir, işletebilir, kiraya verebilir olduğunu, bunlarla ilgili olarak ecza depoları, kozmetik ve ortopedik eşya alım satımını yapan mağazalar açmak işletmek kiralamak kiraya vermek satın almak ve satmak” olarak belirlendiğini, 2002 yılından beri bu alanda hizmet göstermekte olduğunu, bu alanlarda tanınmış bir firma haline geldiğini, tek sahibinin … olduğunu, …’nın ortağı olduğu … San. ve Sağ. Hiz. A.Ş. tarafından 04.11.1999 tarihinden beri marka olarak korunmakta olduğunu, davalı şirketin haksız rekabete neden olacak şekilde … Sağ. San. ve Tic. Ltd. Şti. unvanı ile kurulduğunu, müvekkille aynı faaliyet konuları bulunduğunu, emsal yargı kararları bulunduğunu belirterek, ticaret unvanına tecavüzün durdurulmasını ve davalı ticaret unvanının sicilden terkinini talep ve dava etmiştir.
e-imza e-imza e-imza e-imza

CEVAP :Davalı vekili mahkememize sunduğu cevap dilekçesinde özetle; müvekkil unvanının vurgu kelimesinden sonrasının yeterince ayırt edici olduğunu, tarafların çalışma alanlarının farklı olduğunu, müvekkilin … hastanesini işletmekte olduğunu, davacının ise laboratuvar işletmekte olduğunu, ticari işletmelerin isimlerinin de farklı olduğunu, müvekkilin … ibaresini marka olarak kullanmadığını, unvanların iltibasa yol açmayacağını, davacının ekonomik menfaatlerinin zarar görmediğini, davacı beyanlarının ispatlanmadığını, müvekkil şirketin aldatıcı davranarak davacı şirketin hedef kitlesini kendi işletmesine çekmesinin söz konusu olmadığını, davacının ekonomik menfaatinin zarar gördüğünü ispat edemediğini, haksız rekabetin mevcut olmadığını belirterek davanın reddini talep etmiştir.
DELİLLER :Tarafların ticaret sicil kayıtları, marka kayıtları, 03.07.2019 tarihli bilirkişisi raporu ile tüm dosya kapsamı.
GEREKÇE :Dava, ticaret unvanına yapılan tecevüzün önlenmesi ve davalının ticaret unvanının sicilden terkini talebine ilişkindir.
Ankara Ticaret Odası’ndan gelen yazıda, davacı unvanı tescil tarihinin 30.07.2002 olduğu, kuruluştan itibaren tüm değişiklikleri gösteren gazetelerin ekli olarak sunulduğunun belirtildiği görülmektedir. Meslek Grubu 56. SAĞLIK HİZMETLERİ MESLEK KOMİTESİ, Nace kodu …. diğer … insan sağlığı hizmetleri (tıp doktorları dışında yetkili kişilerce sağlanan mesleki terapi, aroma terapi, konuşma terapisi, homeopati, besin tedavisi, ayak bakımı, diş hijyeni vb. hizmetler) (hastane dışı) olarak kayıtlıdır. Türk Patent ve Marka Kurumu (TÜRKPATENT) tarafından gönderilen yazıda, davacı adına kayıtlı bir marka başvurusuna rastlanmadığı, arama sonuçlarının ekli olduğu belirtilmiştir.
Ankara Ticaret Odası’ndan gelen yazıda, davalı unvanı tescil tarihinin 07.12.2018 olduğu, kuruluştan itibaren değişiklik olmadığının belirtildiği görülmektedir. Meslek Grubu 56. SAĞLIK HİZMETLERİ MESLEK KOMİTESİ, Nace kodu …-Özel sağlık kurumları tarafından verilen insan sağlığına yönelik yataklı hastane hizmetleri (özel veya vakıf üniversite hastaneleri dahil, dişçilik, ambulansla taşıma, tıbbi laboratuvar testleri faaliyetleri hariç) olarak kayıtlıdır. Türk Patent ve Marka Kurumu (TÜRKPATENT) tarafından gönderilen yazıda, davalıya ait … sayılı başvuru kayıtlarının ekte olduğu belirtilmektedir. Davalının … sayılı markasına ilişkin bilgiler aşağıdaki tabloda gösterilmektedir. Her ne kadar davalı marka başvurusu, 43 ve 44.sınıfların tamamının tescili talebiyle yapılmışsa da, TÜRKPATENT tarafından gönderilen yazı ekindeki evraklardan 22.01.2019 tarihinde resen incelemede dava dışı bir firmanın … sayılı markası nedeniyle kısmen reddedildiği görülmektedir.
Yukarıda açıklanan deliller ışığında, davacı ve davalının tescilli bir marka hakkı bulunmadığı, her iki tarafında da tescilli marka iddialarının uyuşmazlık konusu … ibaresi ve dava konusu hizmetler yönünden ispat edilmediği, dosya kapsamında yer alan deliller ışığında tarafların bu ibare yönünden tescilli marka hakkı bulunmadığı açıkça görülmektedir. Ticaret unvanlarında kullanılan bu ibare dışında, markasal kullanıma ilişkin bir delil de sunulmadığı görülmektedir. Davacının … firmasına ait markayla ilgili iddiaları bulunmaktadır. Davacı, şirket ortağı olan …’nın anılan firmanın da ortağı olduğunu, anılan firmanın … ibareli markası bulunduğunu ve bundan dolayı marka hakkı bulunduğunu, 04.11.1999’dan beri marka koruması olduğunu iddia etmektedir. Sözü edilen kişinin veya şirketin huzurdaki davanın tarafı olmadığı görüldüğünden, söz konusu markanın davacıya hak sağlamasının mümkün olmadığı görülmekteyse de, zaten anılan markanın da geçerliliği olmadığından dikkate alınmamıştır. Anılan markanın koruma tarihi 04.11.1999 olmayıp başvuru tarihi 10.12.1997’dir. Süresinde yenilenmemiş olup davanın açıldığı tarihten 2 yıl önce süresi dolmuş ve hükümden düşmüştür. İlk yenilemesi 2007 yılının sonuna kadar yapılması gerekirken cezalı 6 aylık sürede (22.07.2008) yapılmış,./.
e-imza e-imza e-imza e-imza

…/…10.12.2017 tarihine kadar yapılması gereken sonraki yenileme yapılmamış, cezalı sürede de marka yenilenmediğinden 10.12.2017’de markanın koruma süresi dolmuştur. Huzurdaki davanın tarihi olan 25.01.2019’da marka çoktan ölmüş durumdadır. TÜRKPATENT veri girişinde güncelleme yapılmamış olduğundan henüz MÜDDET durumu çevrimiçi işlemlerden görülmemekteyse de, markanın koruma tarihinin 10.12.2007’de kaldığı TÜRKPATENT kayıtlarından görülmekte ve anılan markanın MÜDDET olduğu anlaşılmaktadır. Davalı marka başvurusunun tıbbi hizmetleri de içeren 44. sınıftaki çeşitli hizmetler yönünden reddedilmiş olduğu, davalının bu karara itiraz etmediği, zaten markasının … ibaresini içermediği, bu yönüyle huzurdaki davada dava konusu hizmetler veya dava konusu … ibaresi yönünden davalıya herhangi bir hak sağlamasının mümkün olmadığı görülmektedir. Davacı ticaret unvanının 30.07.2002’de, davalı ticaret unvanının 07.12.2018’de tescil edildiği, tarafların tescilli markaları bulunmadığı, markasal kullanıma ilişkin delil sunulmadığı, marka hakkı iddiaları ispatlanmadığından markaya tecavüzün söz konusu olmadığı, ancak taraf ticaret unvanlarında yer alan … ibaresinin aynı olduğu, ek unsurların markasal ayırt ediciliği bulunmadığı, tarafların … ibaresinin markasal kullanımına ilişkin delil sunmadığı ancak ticaret unvanında yer alan … ibarelerinin ticaret unvanlarında marka algısı yaratacak tek unsur olduğu, tarafların sağlık sektöründe hizmet vermeleri nedeniyle, hizmet alanları aynı olmasa bile işletmeler arasına ilişki kurulabileceği, bu nedenle bu ibareler yönünden karıştırılma olasılığı bulunduğu, davacının ticaret unvanı yönünden öncelik hakkı bulunduğu kanaatine varılmıştır.
6102 sayılı TTK’nın ticaret unvanının korunmasına ilişkin 50(1) maddesi gereğince “Usulen tescil ve ilan edilmiş olan ticaret unvanını kullanmak hakkı sadece sahibine aittir.” 6102 sayılı TTK’nın 39(1) maddesi gereğince “Her tacir, ticari işletmesine ilişkin işlemleri, ticaret unvanıyla yapmak ve işletmesiyle ilgili senetlerle diğer belgeleri bu unvan altında imzalamak zorundadır.” Aynı Kanunun ortak hükümlere ilişkin 45. maddesi uyarınca “Bir ticaret unvanına Türkiye’nin herhangi bir sicil dairesinde daha önce tescil edilmiş bulunan diğer bir unvandan ayırt edilmesi için gerekli olduğu takdirde, ek yapılır.” Dolayısıyla, ticaret unvanına önceden tescil edilmiş unvanlardan ayırt edilecek ek yapılması gerekmektedir. 6102 sayılı TTK’nın unvanına tecavüz edilen kimsenin haklarına ilişkin 52(1) maddesi gereğince “Ticaret unvanının, ticari dürüstlüğe aykırı biçimde bir başkası tarafından kullanılması hâlinde hak sahibi, bunun tespitini, yasaklanmasını; haksız kullanılan ticaret unvanı tescil edilmişse kanuna uygun bir şekilde değiştirilmesini veya silinmesini, tecavüzün sonucu olan maddi durumun ortadan kaldırılmasını, gereğinde araçların ve ilgili malların imhasını ve zarar varsa, kusurun ağırlığına göre maddi ve manevi tazminat isteyebilir. Maddi tazminat olarak mahkeme, tecavüz sonucunda mütecavizin elde etmesi mümkün görülen menfaatinin karşılığına da hükmedebilir.” hükmünü içermektedir. Tescilli ticaret unvanınının kullanımı zorunluğu olduğundan, ticaret unvanına tarafların tescilli ticaret unvanlarını kullanmaları tecavüz konusu olmayacaksa da, ayırt edici ibarelerin karıştırılma olasılığına neden olmayacak şekilde eklenmesi gerekmektedir. Buna göre, karıştırılma olasılığı bulunan bir ibarenin tescili halinde, sonradan tescil edilen ticaret unvanının terkini mümkün olduğu dikkate alındığında, huzurdaki davada, davacının ticaret unvanı yönünden öncelik hakkı bulunmakta, ticaret unvanının ayırt edici unsurları ayniyet içermektedir. Dolayısıyla, somut olayda davalının ticaret unvanından … ibaresinin terkini koşullarının mevcut olduğu kanaatine ulaşılmıştır. Bu nedenlerle davacının davasının kabulüne, davalı şirket tarafından davacı …… Limited Şirketinin ticaret unvanına yapılan tecavüzün önlenmesine, davalı … Sağlık Sanayi ve Ticaret Limited Şirketinin ticaret unvanından … ibaresinin terkinine karar vermek gerekmekle aşağıda belirtilen şekilde hüküm kurulmuştur.
e-imza e-imza e-imza e-imza

HÜKÜM : Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere;
1-Davacının davasının KABULÜNE,
Davalı şirket tarafından davacı …… Limited Şirketinin ticaret unvanına yapılan TECAVÜZÜN ÖNLENMESİNE, davalı … Sağlık Sanayi ve Ticaret Limited Şirketinin ticaret unvanından … ibaresinin TERKİNİNE,
2-Alınması gereken 44,40TL karar ve ilam harcı peşin alındığından, başkaca harç alınmasına yer olmadığına,
Davacı tarafından yatırılan 44,40TL peşin harç, 44,40TL başvurma harcı ve 6,40TL vekalet harcı olmak üzere toplam 95,20TL harcın davalıdan alınarak davacıya ödenmesine,
3-Davacının kendisini vekil ile temsil ettirdiği görülmekle karar tarihinde yürürlükte bulunan AAÜT gereğince takdir ve hesap edilen 2.725,00TL vekalet ücretinin davalıdan alınarak davacıya ödenmesine,
4-Davacı tarafından sarf edilen 60,25TL tebligat ve posta gideri, 750,00TL bilirkişi ücreti olmak üzere toplam 810,25TL yargılama giderinin davalıdan alınarak davacıya ödenmesine,
5-Karardan sonra yapılacak yargılama giderlerinin davacının gider avansından karşılanmasına, karar kesinleştiğinde arta kalan gider avansının davacıya iadesine,
Dair; davacı vekilinin yüzüne karşı İstinaf kanun yolu açık olmak üzere ( kararın tebliğinden itibaren iki hafta içerisinde mahkememize sunulacak, yahut mahkememize gönderilmek üzere bir başka mahkemeye ibraz edilecek bir dilekçeyle İstinaf kanun yoluna başvurabileceği, istinaf incelemesinin Ankara Bölge Adliye Mahkemesi ilgili Hukuk Dairesi tarafından yapılacağı ) oy birliği ile verilen karar açıkça okunup usulen anlatıldı.06/11/2019

Başkan Üye Üye Katip
e-imza e-imza e-imza e-imza