Emsal Mahkeme Kararı Ankara Batı Asliye Ticaret Mahkemesi 2019/307 E. 2019/619 K. 17.10.2019 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C. ANKARA BATI ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ Esas-Karar No: 2019/307 Esas – 2019/619

T.C.
ANKARA BATI
ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ KARAR TÜRK MİLLETİ ADINA
ESAS NO : 2019/307 Esas
KARAR NO : 2019/619

HAKİM :
KATİP :

DAVACI :
DAVALI :

DAVA : İtirazın İptali (Kooperatif Aidat Borcundan Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ : 21/06/2019
KARAR TARİHİ : 17/10/2019
K.YAZIM TARİHİ : 31/10/2019
Yukarıda tarafları yazılı davanın mahkememizce yapılan açık yargılaması sonunda;
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
DAVA :Davacı temsilcileri; davalı takip borçlusuna karşı 31/12/2018 tarihi itibariyle müvekkili kooperatife olan ortaklıktan kaynaklanan aidat ve gecikme cezası borcu sebebiyle Ankara Batı İcra Müdürlüğünün … takip sayılı dosyası ile icra takibi başlatıldığını, takibe ilişkin ödeme emrinin takip borçlusuna tebliğ edildiğini, borçlu vekili tarafından verilen dilekçe ile haksız ve dayanaksız olarak borca itiraz edildiğini, kooperatifin genel kurul kararı ile belirlenen aidat ve geç ödemelerden kaynaklanan cezaları davalının ödemek zorunda olduğunu beyan ederek, haksız itirazın iptaline ve Ankara Batı İcra Müdürlüğünün … sayılı dosyasına ilişkin takibin devamına, borçluların takip miktarının %20’sinden az olmamak üzere icra inkar tazminatına mahkum edilmesine karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
CEVAP :Davalı; öncelikle yetki itirazı ve dava şartı yokluğu nedeniyle davanın reddine karar verilmesi gerektiğini belirterek, davacı tarafın dava dilekçesi ekinde sunduğu hesap özetinin hiçbir şekilde belge niteliği taşımadığını, zira bu belgenin tek taraflı olarak düzenlendiğini, bu belgenin herhangi bir kısmında müvekkilinin imzası veya borç ikrarının da söz konusu olmadığını, davalı müvekkilinin kooperatifte bulunan taşınmazını devretmek suretiyle kooperatif üyeliğini sona erdirdiğini, müvekkilinin gönderdiği ihtarnamede kooperatifte bulunan dairesini sattığını ve kooperatif kaydının silinmesi talebinin olduğunu açık bir şekilde ifade ettiğini, bu bildirim üzerine kooperatif yönetiminin müvekkilinin kooperatifte yer alan kaydının silinmesi için gereken işlemleri yapmadığının açık olduğunu, bu çerçevede üzerine düşen bildirimleri yapan müvekkilinin davacı kooperatife herhangi bir aidat borcu bulunmadığını beyan ederek, müvekkiline karşı haksız ve hukuka aykırı ikame edilen dava neticesinde davanın reddi ile birlikte davacı taraf aleyhine %20’den az olmamak üzere tazminata hükmedilmesine karar verilmesini talep etmiştir.
DELİLLER :Ankara Batı İcra Müdürlüğünün … esas sayılı takip dosyası, davacı kooperatifin ticaret sicil kaydı, Ankara Batı … İcra Hukuk Mahkemesinin … esas sayılı dava dosyası ile tüm dosya kapsamı.
GEREKÇE :Dava, kooperatif üyeliği nedeniyle parasal yükümlülüklerin tahsili için başlatılan icra takibine vaki itirazın iptali istemine ilişkindir.
Yürürlük tarihi 01/01/2019 olan 7155 sayılı yasa ile Türk Ticarek Kanunu’na eklenen 5/A maddesinde; ” 1) Bu Kanunun 4 üncü maddesinde ve diğer kanunlarda belirtilen ticari davalardan, konusu bir miktar paranın ödenmesi olan alacak ve tazminat talepleri hakkında dava açılmadan önce arabulucuya başvurulmuş olması dava şartıdır.(2) Arabulucu, yapılan başvuruyu görevlendirildiği tarihten itibaren altı hafta içinde sonuçlandırır. Bu süre zorunlu hâllerde arabulucu tarafından en fazla iki hafta uzatılabilir. ” denilmek suretiyle, 01/01/2019 tarihi itibariyle ticari davalarda arabuluculuğa başvuru, dava şartı haline getirilmiştir.
İtirazın iptali talepli iş bu dava 21/06/2019 tarihinde açılmıştır.
Yukarıda anılan yasal düzenleme kapsamında, konusu bir para alacağı ve tazminat olan davalar zorunlu arabuluculuğa tabi tutulmuştur. Her ne kadar iş bu davada kooperatif üyeliği nedeniyle parasal yükümlülüklerin tahsili için başlatılan icra takibine vaki itirazın iptali talep edilmişse de; davacının icra takibine konu ettiği miktarın esası bu dava ile tartışılıp karara bağlanacağından, belirli bir alacağın tahsiline yönelik olarak açılan bu davanın da zorunlu arabuluculuğa tabi olduğu anlaşılmıştır.
Davacı vekili duruşmada alınan beyanında dava açmadan önce arabulucuya başvurulmadığını belirttiğinden, dava şartının yerine getirilmemiş olması nedeniyle davanın usulden reddine dair aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM : Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere;
1-TTK5/A, HMK114/2 ve 115/2 maddeleri uyarınca DAVANIN USULDEN REDDİNE,
2-Alınması gereken 44,40TL karar ve ilam harcının peşin alınan 426,94TL harçtan mahsubu ile bakiye 382,54TL harcın karar kesinleştiğinde ve talep halinde davacıya iadesine,
3-Davacı tarafından sarf edilen yargılama giderinin üzerinde bırakılmasına, bakiye gider avansının karar kesinleştiğinde davacıya iadesine,
Dair, davacı Kooperatif temsilcisinin yüzüne karşı, kararın tebliğinden itibaren iki hafta içerisinde mahkememize sunulacak, yahut mahkememize gönderilmek üzere bir başka mahkemeye ibraz edilecek bir dilekçeyle başvuru yapılmak suretiyle, Ankara Bölge Adliye Mahkemeleri ilgili Hukuk Dairesi nezdinde istinaf kanun yolu açık olmak üzere karar verildi.17/10/2019

Katip Hakim
e-imzalı e-imzalı