Emsal Mahkeme Kararı Ankara Batı Asliye Ticaret Mahkemesi 2019/295 E. 2020/390 K. 15.09.2020 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C. ANKARA BATI ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ Esas-Karar No: 2019/295 Esas – 2020/390

T.C.
ANKARA BATI
ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ KARAR TÜRK MİLLETİ ADINA
ESAS NO : 2019/295 Esas
KARAR NO : 2020/390

HAKİM :
KATİP :

DAVACI :
VEKİLİ :
DAVALI :
VEKİLİ :

DAVA : İtirazın İptali (Ticari Satımdan Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ : 17/06/2019
KARAR TARİHİ: 15/09/2020
K.YAZIM TARİHİ: 01/10/2020
Yukarıda tarafları yazılı davanın mahkememizce yapılan açık yargılaması sonunda;
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
DAVA :Davacı vekili; müvekkili şirket ile davalı şirketin 2016 yılında görüştüğünü, müvekkilinin üretimini yapmış olduğu ekmek, poğaça, simit ve börek gibi ürünleri davalı şirketin personelinin müvekkili şirkete ait olan Burhaniye … Mahallesinde bulunan … şubesinden aldığını ve açık fatura düzenlediğini, davalı şirket ile müvekkili şirketin açık fatura ile çalıştıklarını, davalı şirketin 16/09/2016 tarihinde 2,494,03 TL ve 30/03/2017 tarihinde 2.009,16 TL olmak üzere iki kere havale yaptıktan sonra satın almaya devam ettiğini ancak ödenmesi gereken 7.719,15 TL lik unlu mamul alımını içeren fatura borcunun ödenmediğini, müvekkili şirketin haklı alacağının tahsili amacıyla 17/04/2019 tarihinde Ankara Batı İcra Müdürlüğünün … esas sayılı dosyası ile icra takibi başlatıldığını, borçlu şirket vekilinin 25/04/2019 tarihinde şirketin herhangi bir borcunun bulunmadığı, şirketin temerrüde düşürülmediği beyanı ile itiraz edilerek takibin durdurulduğunu beyan ederek, borçlunun icra takibine yaptığı itirazının iptaline, borçlunun takip konusu borcu takip dosyasında belirtilen %9 yasal faiziyle ödemeye ve takip konusu alacağın %20’sinden az olmamak üzere tazminata mahkum edilmesine karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
CEVAP :Davalı vekili; müvekkili şirketin davacıya herhangi bir borcu bulunmadığını, dava dilekçesinde müvekkili şirke ile davacı şirket arasındaki ticari ilişki gereği faturalar düzenlendiğini ancak ödeme yapılmadığının ifade edildiğini, davacının icra takip dosyasında sunduğu faturaların iddialarını ispatlar nitelikte olmadığını, müvekkilinin davacıya borcunun olmadığının müvekkili ve davacının ticari defterlerinin incelenmesi neticesinde ortaya çıkacağını beyan ederek, haksız ve hukuki dayanaktan yoksun davanın reddine, iş bu davada kötü niyetli olan davacı tarafın dava değerinin %20’sinden aşağı olmamak üzere tazminat ödemesine hükmedilmesine karar verilmesini talep etmiştir.
DELİLLER :Ankara Batı İcra Müdürlüğü’nün … esas sayılı takip dosyası, tarafların ticaret sicil kayıtları, davacı tarafın ticari defter ve kayıtları, tarafların 2016-2017-2018 yıllarına ait BA-BS formları, talimat mahkemesi aracılığıyla aldırılan 07/02/2020 tarihli bilirkişi raporu ile tüm dosya kapsamı.
GEREKÇE :Dava; taraflar arasındaki ticari satım ilişkisi kapsamında düzenlenen faturaya dayalı olarak başlatılan icra takibine vaki itirazın iptali istemine ilişkindir.
Davacı davalıdan alacaklı olduğu iddiasıyla 9.03,27 TL asıl alacak ve birikmiş faizin tahsili için faturaya dayalı icra takibi başlatmış olup; ödeme emri davalı borçluya 19/04/2019 tarihinde tebliğ edilmiştir. Davalı borçlu 7 günlük yasal süresi içinde 25/04/2019 tarihinde ödeme emrine itiraz ettiğinden takibin durdurulmasına karar verilmiştir. İtirazın iptaline yönelik olarak açılan iş bu dava hak düşürücü yasal süresi içinde açıldığından işin esasına girilerek inceleme yapılmıştır.
Davacı tarafından davalıya mal satıldığı ve teslim edildiği, bedelinin ödenmediği ileri sürülmüş; davalı yan ise borçlarının bulunmadığını, fatura tanziminin alacak iddiası için yeterli olmadığını savunmuştur.
Davalı adına ihtarlı tebligat yapılmasına rağmen ticari defter ve kayıtlar sunulmadığından davacının defter ve kayıtları üzerinde bilirkişi incelemesi yaptırılmıştır. Talimat mahkemesince alınan bilirkişi raporunda; taraflar arasında ticari ilişki olduğu, davacının defterlerinin Muhasebe Standartlarına uygun olarak tutulduğu, defterlerinin açılış ve kapanış tasdiklerinin T.T.Kanunu ve V.U.K. nda belirtilen tarihlerde, süresinde ve usulüne uygun olarak yaptırıldığı, yevmiye defterlerinin V.U.K. na uygun tutulduğu, yevmiye defterleri muhasebe kayıtlanın usulüne uygun yapmış olduğu, defter kayıtları ve bu kayıtlara dayanak belgeler birbirini doğruladığı, fatura düzenlenmesine esas olan sevk irsaliyesi düzenlenmiş olup teslim eden imzası olduğu, teslim alanın imzasının olmadığı, davaya dayanak faturalar açık fatura olarak düzenlendiği (imza üst taraftadır,) defter kayıtlarında Davalı … San. Ve Tic. A.Ş.1nin dava konusu dönemde (30-03-2017 tarihinde) 2.009,16 TL ödemesinin olduğu, davacı …. İnş. Taş.San.Tic.Ltd.Şti’nin davalı … San. Ve Tic. A.Ş.’den takip tarihi olan 17/04/2019 tarihi itibariyle; 7.719,15 TL. Asıl Alacak, 1.185,74 TL yasal faiz olmak üzere toplam 8.904,89TL alacağı olduğu belirtilmiştir.
Yapılan yargılama, toplanan deliller ve tüm dosya kapsamına göre; davacı tarafından satılan ve teslim edilen mallar ile ilgili davacının alacaklı olduğu, malların teslim alınmadığına dair savunma bulunmadığı gibi davalının kısmi ödeme de yaptığı, davalı tarafından TTK 23.maddesi kapsamında usulüne uygun olarak ayıp ihbarında bulunulduğuna dair de delil sunulmadığı gözetildiğinde, davacının satım bedeline ilişkin bakiye alacağının tahsili haklı görüldüğünden davanın kabulüne dair aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM : Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere;
1-DAVANIN KABULÜ İLE, Davalının Ankara Batı İcra Müdürlüğü’nün … esas sayılı dosyasına vaki itirazının 7.719,15 TL asıl alacak üzerinden iptali ile takibin bu alacağa takip tarihinden itibaren işletilecek yasal faizi ile birlikte devamına,
2-7.719,15 TL üzerinden hesaplanacak %20 icra inkar tazminatının davalıdan tahsili ile davacıya verilmesine,
3-Alınması gereken 527,29 TL karar ve ilam harcından peşin alınan 131,83 TL harcın mahsubu ile bakiye 395,46 TL karar ve ilam harcının davalıdan alınarak hazineye irat kaydına,
Zorunlu arabuluculuk kapsamında, Arabuluculuk Yönetmeliğinin 26/2 maddesi gereği ödenecek ve Arabuluculuk AÜT nin Birinci Kısmına göre belirlenen 1.090,00 TL nin davalıdan tahsili ile hazineye irat kaydına,
Davacı tarafından yatırılan 131,83 TL peşin harç, 44,40TL başvuru harcı, 6,40TL vekalet harcı olmak üzere toplam 182,63 TL harcın davalıdan tahsili ile davacıya verilmesine,
3-Davacı tarafından sarf edilen 137,60 TL tebligat ve posta gideri ile 500,00TL bilirkişi ücreti olmak üzere toplam 637,60 TL yargılama giderinin davalıdan alınarak davacıya ödenmesine, bakiye gider avansının karar kesinleştiğinde davacıya iadesine,
4-Davacının kendisini vekil ile temsil ettirdiği görülmekle karar tarihinde yürürlükte bulunan AAÜT gereğince takdir ve hesap edilen 3.400,00 TL vekalet ücretinin davalıdan alınarak davacıya ödenmesine,
Zorunlu arabuluculuk görüşmesi sırasında davacı kendisini vekille temsil ettirdiğinden 2019 yılı AAÜT nin 16/1-c maddesi uyarınca 750,00 TL maktu vekalet ücretinin davalıdan tahsili ile davacıya verilmesine,
Dair, davalı vekilinin yüzüne karşı, kararın tebliğinden itibaren iki hafta içerisinde mahkememize sunulacak, yahut mahkememize gönderilmek üzere bir başka mahkemeye ibraz edilecek bir dilekçeyle başvuru yapılmak suretiyle, Ankara Bölge Adliye Mahkemeleri ilgili Hukuk Dairesi nezdinde istinaf kanun yolu açık olmak üzere karar verildi.15/09/2020

Katip Hakim
e-imzalı e-imzalı