Emsal Mahkeme Kararı Ankara Batı Asliye Ticaret Mahkemesi 2019/283 E. 2019/531 K. 19.09.2019 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. Ankara Batı ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ Esas-Karar No: 2019/283 Esas – 2019/531
T.C.
Ankara Batı
ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ KARAR
TÜRK MİLLETİ ADINA

ESAS NO : 2019/283 Esas
KARAR NO : 2019/531

HAKİM :
KATİP :

DAVACI :
VEKİLİ :
DAVALI :
VEKİLİ :

DAVA : Kooperatif Üyeliğinin Tesbiti
DAVA TARİHİ : 20/06/2014
KARAR TARİHİ : 19/09/2019
K. YAZIM TARİHİ: 08/10/2019

Yukarıda tarafları yazılı davanın Mahkememizce yapılan açık yargılaması sonunda;
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; müvekkilinin Ankara …. Noterliği’nin 02.07.2013 gün ve … yevmiye numaralı “Kooperatif Hisse Devir Sözleşmesi” ile davalı kooperatifin ortaklarından …’nın hissesini devraldığını, devir işlemi sonrasında mevcut durumun Ankara … Noterliği’nin 02.07.2013 gün ve … yevmiye numaralı ihbarnamesi ile kooperatife bildirilerek ortaklık kaydının yapılmasının talep edildiğini, ancak; davalı kooperatifin 24.07.2013 gün ve 20 numaralı kararı ile müvekkilinin ortaklık talebini reddettiğini beyan ederek, söz konusu kararın iptaline karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; kooperatifin merkezinin Çamlıdere’de olması nedeniyle usul yönünden yapılan itiraz sonrasında esasa yönelik olarak; …’nın devir talebini yönetim kuruluna bildirmediğini, bildirmiş olması halinde açılmış bulunan dava sebebiyle sonucunun beklemesi gerektiğinin kendisine açıklandığını, kurucu ortaklardan …’un 23.07.2013 günlü dilekçesi ile kura sonucunda kendisine isabet eden paylardan birisini damadı …’ya, birisini kızı …’ya birisini de kayınbiraderi …’e bağışladığını, davacının ortaklığının Ankara …. Asliye Hukuk Mahkemesinde görülmekte olan … Esas sayılı bağışlamadan rücu davası nedeniyle
hukuki karmaşıklığa sebep olmamak için reddedildiğini beyan ederek davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir.
Mahkememizin 2014/312 esas sayısına kayden yapılan yargılama neticesinde davanın kabulü ile davacının, davalı kooperatifin üyesi olduğunun tespitine karar verilmiştir.
Mahkememizce verilen 05/11/2015 tarih ve 2014/312 esas 2015/530 karar sayılı kararın davalı vekilince temyiz edilmesi üzerine Yargıtay 23. Hukuk Dairesinin 22/02/2017 tarih ve 2016/2146 Esas, 2017/532 Karar sayılı ilamı ile “… Dava, kooperatif üyeliğinin tespiti istemine ilişkindir. Kooperatif hissesini devralınması üzerine Ortaklığın kazanılabilmesi için, 1163 sayılı Kooperatif Kanunu’nun 14/3. maddesi uyarınca yönetim kurulunda ortaklığı kabulü gerekir. Somut olayda; Kooperatif hissesi her ne kadar 02.07.2013 tarihinde devredilmişse de, 22.07.2013 tarihinde devredilen hisseyle alakalı bağışlamadan rücu davası açıldığı anlaşılmaktadır. Kooperatif yönetim kurulu 24.07.2013 gün ve 20 numaralı kararıyla, davacının üyelik talebini devredilen hisse için açılan 22.07.2013 tarihli dava sebebi ile reddetmiştir. Buradaki uyuşmazlık hissenin kendisiyle alakalı olup, ortaklık talebinde bulunanın şahsıyla alakalı değildir. Yönetim kurulunun red kararında bu nedenle herhangi bir isabetsizlik görülmemiştir. Ancak bu hissenin …’ya aidiyeti konusunda herhangi bir uyuşmazlık bulunmaması halinde, hisse devri söz konusu olabilecektir. Bu nedenle davanın şimdilik reddine karar verilmesi gerekirken, yazılı şekilde hüküm tesisi doğru olmamıştır…” gerekçesiyle Mahkememiz hükmünün bozulmasına karar verilmiş, bu karara karşı davacı vekilince karar düzeltme kanun yoluna başvurulması üzerine, Yargıtay 23. Hukuk Dairesinin 20/05/2019 tarih 2017/1468 esas 2019/2094 karar sayılı ilamı ile davacı vekilinin karar düzeltme talebinin reddine karar verilmiş, gönderilen dosya mahkememizin yukarıdaki esas sırasına kaydedilmiş ve yasaya uygun bulunan bozma ilamına uyulmuştur.
Dava, kooperatif üyeliğinin tespiti talebine ilişkindir.
Mahkememizce uyulmasına karar verilen bozma ilamı doğrultusunda yapılan yargılama ve dosya kapsamına göre; her ne kadar davalı kooperatifin kurucu ortaklarından … kura sonucunda kendisine isabet eden paylardan birisini damadı …’ya bağışlamış ve … da 02/07/2013 tarihinde bu kooperatif hissesini davacıya devretmiş ise de; devredilen hisseyle alakalı olarak 22/07/2013 tarihinde Ankara … Asliye Hukuk Mahkemesinin … esas sayılı dosyasıyla bağışlamadan rücu davası açıldığı ve davalı kooperatifin de bu dava nedeniyle üyelik talebini reddettiği, bu hissenin …’ya aidiyeti konusunda herhangi bir uyuşmazlık bulunmaması durumunda hisse devrinin söz konusu olabileceği, dolayısıyla davalı kooperatif yönetim kurulunun davacının üyelik talebinin reddine karar vermesinde herhangi bir isabetsizlik bulunmadığı kanaatine varılmakla davanın reddine dair aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM : Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere;
1-Davanın REDDİNE,
2-Harçlar Kanunu gereği alınması gereken 44,40 TL karar ve ilam harcından, peşin alınan 24,30 TL harçtan mahsubu ile bakiye 20,10 TL harcın davacıdan tahsili ile hazineye gelir kaydına,
3-Davacı tarafından sarf edilen yargılama giderlerinin üzerinde bırakılmasına, bakiye gider avansının karar kesinleştiğinde davacıya iadesine,
4-Davalının kendisini vekil ile temsil ettirdiği görülmekle karar tarihinde yürürlükte bulunan Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi gereğince hesap edilen 2.725,00 TL vekalet ücretinin davacıdan alınarak davalıya ödenmesine,
Dair, davalı vekilinin yüzüne karşı, kararın tebliğinden itibaren 15 gün içerisinde mahkememize sunulacak, yahut mahkememize gönderilmek üzere bir başka mahkemeye ibraz edilecek bir dilekçeyle başvuru yapılmak suretiyle, Yargıtay ilgili Hukuk Dairesi nezdinde temyiz kanun yolu açık olmak üzere karar verildi. 19/09/2019

Katip Hakim
e-imza e-imza