Emsal Mahkeme Kararı Ankara Batı Asliye Ticaret Mahkemesi 2019/27 E. 2019/167 K. 12.03.2019 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. Ankara Batı ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ Esas-Karar No: 2019/27 Esas – 2019/167
T.C.
Ankara Batı
ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ KARAR
TÜRK MİLLETİ ADINA

ESAS NO : 2019/27 Esas
KARAR NO : 2019/167

HAKİM :
KATİP :

DAVACILAR : 1-
2-
3-
VEKİLLERİ :
DAVALI : 1-
VEKİLİ :
DAVALI :2-
VEKİLİ :
DAVALILAR :3-
4-
5-

DAVA : Tazminat (Ölüm Ve Cismani Zarar Sebebiyle Açılan Tazminat)
DAVA TARİHİ : 04/10/2013
KARAR TARİHİ: 12/03/2019
K. YAZIM TARİHİ: 05/04/2019

Yukarıda tarafları yazılı davanın Mahkememizce yapılan açık yargılaması sonunda;
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
DAVA :Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; müvekkili …’ın meydana gelen olay sırasında üniversite hazırlık öğrencisi olduğunu, diğer davacılar …ve …’ın ise kazada yaralanan …’ın aynı çatı altında birlikte yaşadığı öz annesi ve amcası olduğunu, müvekkili …’ın 29/08/2012 günü … İlçesi, … Mahallesi, Ahmet Andiçen Caddesi üzerindeki kavşakta sürücü adayı …yönetimindeki …plakalı …Sürücü kursuna ait araç ile diğer davalı …yönetimindeki …plakalı dolmuşun çarpıştığı kaza sonucu dolmuşta bulunduğunu, meydana gelen kaza sonrasında müvekkilinin sol ayak üstü tarak kemiğinde kazadaki sürtünmeye dayalı yaralanma olduğunu, yine ameliyatla sol üst baldırından parça alınarak Ankara Numune ve Araştırma Hastanesinde bu bölgeye yama yapıldığını, tedavisinin halen devam ettiğini, yaralanan bölgenin halen tam olarak iyileşmediğini, diğer müvekkili …’ın ise üniversite sınavlarına hazırlık yaptığını, taksit tutarları ödenmesine rağmen dershaneye devam edemediğini, bu nedenle bir yıllık kaybının bulunduğunu, tedavi süresince de tedavi gideri olarak bir kısım masraflar yapıldığını, tedavi süresinde yaklaşık on hafta okula devam edemediğini, bu nedenle gerek kendisinin gerekse aynı çatı altında sürekli birlikte yaşadığı annesi …ile amcası …’ın bu olaydan manevi olarak müteessir olduklarını, bu sebeple mağdur davacı … için 100,00TL maddi ve 20.000,00TL manevi tazminatın sigorta şirketleri dışındaki davalılardan müteselsilen kaza tarihiden itibaren yasal faizi ile birlikte tahsiline, diğer davacılardan her biri için ise kaza tarihinden itibaren 7.500,00TL manevi tazminatın yasal faizi ile birlikte sigorta şirketleri dışındaki davalılardan tahsiline karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Davacılar vekili; 29.04.2015 tarihli ıslah dilekçesi ile dava değerini (maddi tazminat) davacı … için 83.728,37 TL olarak ıslah etmiştir.
CEVAP :Davalı …vekili cevap dilekçesinde özetle; görevli mahkemenin Asliye Hukuk Mahkemesi olduğunu, davaya konu kazanın gerçekleşmesinde müvekkiline yüklenecek bir kusur bulunmadığını, ortada bir kusur var ise bu kusurun oranlamasının yapılarak maddi-manevi tazminat miktarlarının bu duruma göre takdir edilmesi gerektiğini, davacı için talep edilen 100,00TL maddi tazminatın geçici sürekli iş göremezlik kaybına mı yoksa tedavi giderlerine mi ilişkin olduğunun anlaşılamadığını, maddi tazminatın hangi kalemler için ne miktar istenildiğinin açıklanması gerektiğini, gerek davacı öğrenci için gerekse annesi ve amcası için talep edilen manevi tazminatın fahiş olduğunu, müvekkilinin bahse konu tazminat miktarını karşılayacak ekonomik gücünün bulunmadığını ileri sürerek davanın reddini savunmuştur.
Davalı… Sigorta Şirketi vekili cevap dilekçesinde özetle; …plakalı aracın 18/01/2012-18/01/2013 vadeli … numaralı zorunlu mali mesuliyet sigorta poliçesinin müvekkili tarafından tanzim edildiğini, görevli mahkemenin Asliye Hukuk Mahkemesi olduğunu, davacı tarafından hangi olayın hangi delille ispat edileceğini ve tazminat taleplerinin sebeplerini içerir beyan alınması gerektiğini, davaya ilişkin hakların saklı tutulmasının mümkün olmadığnı, davacının maluliyet oranının bir üniversite veya devlet hastanesinden alınacak sağlık raporu ile tespit edilebileceğini, tespit edilen bu maluliyet oranına göre aktüerya hesabı yapılarak uğranılan zararın belirlenebileceğini, davacı tarafından bu dava açılmadan önce müvekkili sigorta şirketine herhangi bir başvuru yapılmadığını ileri sürerek davanın reddini savunmuştur.
Davalı … Sigorta A.Ş vekili cevap dilekçesinde özetle; davacı tarafın zararını ispat etmesinin gerektiğini, ayrıca sigortalının kaza sebebiyle kusurunun tespitinin gerektiğini, müvekkilinin dava tarihinden itibaren yasal faizle sorumlu tutulabileceğini, müvekkili şirkete davadan önce başvuru yapılmadığını, manevi tazminatın teminat dışı olduğundan talebin tümden reddinin gerektiğini, davacının davasının ispatı halinde müvekkilinin öncelikle ferilerden sorumlu tutulmamasını ileri sürerek davanın reddini savunmuştur.
Davalı …herhangi bir cevap dilekçesi ibraz etmemekle birlikte, 21/03/2014 tarihli oturumda alınan beyanında; kazaya karışan minibüsün şoförü ve sahibi olduğunu, kaza esnasında aracında 10 kişi olduğunu, davacı …’ın da aracında oturur vaziyette bulunduğunu, kazanın oluşumunda kusurun karşı tarafta olduğunu, kendisinin bir kusuru olmadığını beyan ederek, davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir.
Davalı …herhangi bir cevap dilekçesi ibraz etmemekle birlikte, 21/03/2014 tarihli oturumda alınan beyanında; kazaya kendi aracının sebebiyet verdiğini ancak dolmuşta fazla ve ayakta yolcu olmasının hasarı artırdığını, karşı taraf ile uzlaşma görüşmeleri yaptıklarını ancak bir sonuç alamadıklarını ifade etmiştir.
DELİLLER :Ankara Batı …. Asliye Ceza Mahkemesinin … esas sayılı dosyası, sigorta poliçesi, hasar dosyası, trafik kazası tespit tutanağı, AÜTF Adli Tıp Anabilim Dalı Başkanlığınca düzenlenen 29/04/2014 tarihli maluliyet raporu, 14/05/2014 ve 12/01/2015 tarihli kusur raporları, 03/04/2015 tarihli hesap bilirkişi raporu ile tüm dosya kapsamı.
GEREKÇE :Dava, trafik kazasından kaynaklanan maddi ve manevi tazminat talebine ilişkindir.
Mahkememizce yapılan yargılama neticesinde, davacı … yönünden maddi tazminat talebinin kabulü ile, 83.728,37 TL maddi tazminatın olay tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte (sigorta şirketlerinin sorumluluğunun poliçe limiti ile sınırlı ve dava tarihinden itibaren faiz yürütülmek üzere) davalılardan müştereken ve müteselsilen tahsili ile davacıya ödenmesine; davacı … yönünden manevi tazminat talebinin kısmen kabulü ile, 10.000,00 TL manevi tazminatın olay tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte davalılar …, …ve…’den tahsili ile davacıya ödenmesine; davacılar … ve …’ın manevi tazminat talebinin reddine dair verilen 16/06/2015 tarih 2013/426 esas 2015/286 karar sayılı hükmün davacılar vekili tarafından temyiz edilmesi üzerine Yargıtay 17. Hukuk Dairesi’nin 12/09/2018 tarih 2015/14641 esas 2018/7662 karar sayılı ilamı ile “…meydana gelen trafik kazası sebebiyle duyulan acı ve elemin kısmen de olsa giderilmesi amacıyla tarafların sosyal ve ekonomik durumları ile birlikte olayın meydana geliş şekli, davalıların sorumluluğun niteliği, yaralanan davacının araçta yolcu olması gözönünde tutularak, olay tarihindeki paranın alım gücüne uygun düşen yaralanan … için hak ve nesafet kuralları çerçevesinde bir miktar daha yüksek manevi tazminata hükmedilmesi gerekirken, dosya kapsamına uygun düşmeyen miktarda manevi tazminata hükmedilmesinin doğru görülmediği, ayrıca davacı …’ın kalıcı maluliyete de uğrayacak biçimde yaralandığı; davacı annenin oğlunun iyileşme süresi boyunca duyacağı acı ve ızdıraba sürekli tanıklık edeceği hususları gözetildiğinde, davacı annenin de manevi zarara uğradığının kabulü ile davacı …için, somut olaya uygun miktarda manevi tazminatın hüküm altına alınması gerekirken, yanılgılı biçimde talebin reddine karar verilmesinin doğru olmadığı…” belirtilerek Mahkememiz hükmünün davacılar yararına bozulmasına karar verilmiştir.
Yargıtay bozma ilamı sonrasında, mahkememizin yukarıdaki esasına kaydedilen dosyada, yasaya uygun bulunan bozma ilamına uyulmasına karar verilmiştir.
Uyulan bozma ilamına göre Mahkememizce taraf iddia ve savunmaları, toplanan deliller ve tüm dosya kapsamı birlikte değerlendirildiğinde; 29/08/2012 tarihinde meydana gelen davaya konu trafik kazası neticesinde davacı …’ın vücut genel çalışma gücünden %14,3 oranında kaybettiği, 4 ay süresince iş göremezlik halinde kaldığı, kazanın meydana gelmesinde davacının yolcu olarak bulunduğu, kaza tarihi itibarıyla davalılardan … Sigorta A.Ş.’ne ZMSS poliçesi ile sigortalı bulunan …plakalı araç sürücüsü davalı …’ın tali ve % 25 oranında, davalı…’e ait olup kaza tarihi itibarıyla davalı… Sigorta Şirketine ZMSS poliçesi ile sigortalı bulunan …plakalı aracın aday sürücüsü …’ın kusurunun bulunmadığı, geçerli bir sertifikası bulunmadığı halde usta öğretici sıfatıyla sağ ön koltukta bulunan ve ikinci debriyaj ile ikinci frene zamanında müdahale etmeyerek aracı kavşak girişinde durdurmayan …’ın ise dikkatsiz ve tedbirsiz davranması nedeniyle asli ve % 75 oranındu kusurunun bulunduğu, davacı …’ın geçici ve sürekli işgöremezlik tazminatı olmak üzere oluşan toplam 83.728,37 TL tutarındaki zararından tüm davalıların 6098 sayılı TBK’nun 49/1, 2918 sayılı Karayolları Trafik Kanununun 85/1 ve 01/06/2015 tarihi öncesi yürürlükte bulunan ZMSS Poliçesi Genel Şartlarının A.1. maddeleri gereğince müştereken ve müteselsilen sorumluluklarının bulunduğu, diğer taraftan, trafik kazası nedeniyle vücut bütünlüğü zarar gören davacı …’ın duyduğu acı ve elemin kısmen de olsa giderilmesi amacıyla tarafların sosyal ve ekonomik durumları ile birlikte, olayın meydana geliş şekli, davalıların sorumluluğun niteliği, yaralanan davacının araçta yolcu olması gözönünde tutularak, olay tarihindeki paranın alım gücüne uygun düşen, hak ve nesafet kuralları çerçevesinde uygun miktarda bir manevi tazminata hükmedilmesi gerektiği, ayrıca kalıcı maluliyete de uğrayacak biçimde oğlu (davacı …) yaralanan davacı anne …’ın, oğlunun iyileşme süresi boyunca duyacağı acı ve ızdıraba sürekli tanıklık edeceği hususları gözetildiğinde, davacı annenin de manevi zarara uğradığının kabulünün gerektiği, dolayısıyla davacı …için de somut olaya uygun miktarda manevi tazminata hükmedilmesi gerektiği, bununla birlikte diğer davacı …’ın ise cismani zararın doğrudan ya da dolaylı olarak muhatabı olmadığından manevi tazminat talep edemeyeceği sonuç ve kanaatine varıldığından, davacı …’ın maddi tazminat talebinin kabulüne, davacılar … ve …’ın manevi tazminat taleplerinin kısmen kabulüne, davacı …’ın manevi tazminat talebinin ise reddine dair aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM : Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere;
1-Davacı … yönünden maddi tazminat talebinin kabulü ile ; 83.728,37 TL maddi tazminatın davalılar …, …ve …bakımından olay tarihinden (29/08/2012), davalı sigorta şirketleri bakımından ise dava tarihinden (04/10/2013) itibaren işleyecek yasal faiziyle birlikte davalılardan müştereken ve müteselsilen tahsili ile davacıya verilmesine, sigorta şirketlerinin sorumluluğunun poliçe limitleriyle sınırlı tutulmasına,
2-Davacılar … ve …yönünden manevi tazminat talebinin kısmen kabulüne; davacı … için 15.000,00 TL, davacı …için 5.000,00 TL manevi tazminatın olay tarihinden (29/08/2012) itibaren işleyecek yasal faiziyle birlikte davalılar …, …ve…’den müştereken ve müteselsilen tahsili ile bu davacılara verilmesine, fazlaya ilişkin taleplerin reddine,
3-Davacı …’ın manevi tazminat talebinin reddine,
4-Alınması gereken 7.085,68 TL karar ve ilam harcından, peşin alınan 119,90 TL harç ile ıslah ile alınan 285,63TL harcının mahsubu ile bakiye 6.680,15 TL karar ve ilam harcının, davalı sigorta şirketlerinin sorumluluğunun 5.392,14 TL ile sınırlı olmak üzere, davalılardan müştereken ve müteselsilen tahsili ile hazineye irat kaydına,
Davacı tarafından yatırılan 119,90 TL peşin harç, 285,63 TL ıslah harcı, 24,30 TL başvuru harcı, 3,75 TL vekalet harcı olmak üzere toplam 433,58 TL harcın davalı sigorta şirketlerinin sorumluluğunun 349,98 TL ile sınırlı olmak üzere davalılardan müştereken ve müteselsilen tahsili ile davacıya ödenmesine,
5-Davacı tarafından sarf edilen 1.100,00 TL bilirkişi ücreti ile 688,55 TL tebligat ve posta gideri olmak üzere toplam 1.788,55 TL yargılama giderinden davanın kabul oranına göre hesap edilen 1.562,58 TL’nın davalı sigorta şirketlerinin sorumluluğunun 1.261,29 TL ile sınırlı olmak üzere davalılardan müştereken ve müteselsilen tahsili ile davacıya ödenmesine,
6-Davalı …tarafından sarf edilen yargılama giderinin üzerinde bırakılmasına, bakiye gider avansının karar kesinleştiğinde ve talep halinde davalıya iadesine,
7-Davacıların kendilerini vekil ile temsil ettirdiği görülmekle;
a)Kabul edilen maddi tazminat talebi yönünden AAÜT gereğince davacı … için hesap edilen 9.448,27 TL vekalet ücretinin tüm davalılardan müştereken ve müteselsilen tahsili ile bu davacıya ödenmesine,
b)Kabul edilen manevi tazminat talebi yönünden karar tarihinde yürürlükte bulunan AAÜT 10. maddesi gereğince, davanın kabul oranına göre takdir ve hesap edilen; davacı … için 2.725,00 TL; davacı …için 2.725,00 TL vekalet ücretinin davalılar …, …ve…’den müştereken ve müteselsilen alınarak bu davacılara ödenmesine,
8-Davalı … vekilinin vekalet görevi sona erdikten sonra mahkememizce karar verildiğinden, reddedilen manevi tazminat talebi yönünden adı geçen davalı yararına vekalet ücreti takdirine yer olmadığına,
Dair, davacılar vekili ile davalı …’ın yüzüne karşı, kararın tebliğinden itibaren 15 gün içerisinde mahkememize sunulacak, yahut mahkememize gönderilmek üzere bir başka mahkemeye ibraz edilecek bir dilekçeyle başvuru yapılmak suretiyle, Yargıtay ilgili Hukuk Dairesi nezdinde temyiz kanun yolu açık olmak üzere karar verildi. 12/03/2019

Katip Hakim
e-imza e-imza