Emsal Mahkeme Kararı Ankara Batı Asliye Ticaret Mahkemesi 2019/269 E. 2021/163 K. 16.03.2021 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. ANKARA BATI ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ Esas-Karar No: 2019/269 Esas – 2021/163
T.C.
ANKARA BATI
ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ KARAR TÜRK MİLLETİ ADINA
ESAS NO : 2019/269 Esas
KARAR NO : 2021/163

HAKİM :
KATİP :

DAVACI :
VEKİLİ :
DAVALI :
VEKİLİ :

DAVA : İtirazın İptali (Ticari Satımdan Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ : 31/05/2019
KARAR TARİHİ : 16/03/2021
K.YAZIM TARİHİ : 07/04/2021

Yukarıda tarafları yazılı davanın mahkememizce yapılan açık yargılaması sonunda;
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
DAVA :Davacı vekili; taraflar arasındaki ticari ilişki kapsamında müvekkilinin davalı-borçludan alacağının bulunduğunu, tahsil edilemeyen alacak nedeniyle Kahramankazan İcra Miidürlüğü’nün …E. sayılı dosyasından icra takibinin başlatıldığını, ancak davalı şirketin haksız ve kötü niyetli itirazı nedeniyle takibin durduğunu, dava şartı olan arabuluculuk sürecinin de olumsuz sonuçlandığını beyan ederek, fazlaya dair hakları saklı kalmak üzere, Kahramankazan İcra Müdürlüğü’niin …E. sayılı dosyasına davalı tarafça yapılan itirazın iptali ile takibin kaldığı yerden takip talebinde belirtilen şartlarla devamına, müvekkili lehine %20’den aşağı olmamak üzere icra-inkar tazminatına hükmedilmesine karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
CEVAP :Davalı vekili; davacı ile müvekkili arasında süregelen ticari ilişki sırasında satın alınan davaya konu mala istinaden vadeli döviz cinsinden 16.700 USD’lik ödemenin …’a ait AB … seri nolu çekle yapıldığını, çekin verildiği 08.01.2018 tarihinde TL cinsinden karşılığının 3,7578 TL, davacı tarafından tahsil edildiği 25.05.2018 tarihinde ise 4,7363 TL olduğunu, davacıya 4,7363 – 3,7578 – 0,978 fark x 16.700 USD = 16.332,60 TL’lik davacı lehine oluşmuş fazla ödemenin mevcut olduğunu, bu nedenle davacıya dilekçe ekinde sunulan A-… seri nolu ve 26.06.2018 tarihli faturanın kesildiğini, dava konusu ihtilafın da bu noktada ortaya çıktığını, davacının haksız kazancı inkar ederek işbu faturayı geri çevirmekte olduğunu, müvekkilinin ise hukuka uygun talebini tekrarlamakta olduğunu, faturanın davacıya tebliğine ilişkin taahhütlü alındı belgesinin ekte sunulduğunu, davacının müvekkiline sattığı malın bedeline istinaden (çek verilmekle ve karşı tarafça alınarak bu vade ve bedel kabul edilmekle) yapılan ödemenin vadesinin 25.05.2018 olduğunu, 25.05.2018 tarihinde [göndermiş olduğu mala / kesmiş olduğu malın fatura bedeline istinaden) yapılan ödeme miktarının 4,7568 x 16.700 USD = 79.096,21 TL olduğunu, oysa satın alınan mal bedelinin daha düşük olduğunu, müvekkilinin fazla ödemeyi iade alma, varsa cari borcundan mahsup etme hakkının bulunduğunu beyan ederek, sözleşmeden ve yasadan kaynaklanan haklarla karşı alacak hakkı saklı kalmak kaydıyla, haksız ve hukuki dayanaktan yoksun davanın reddine, kötüniyetli davacının İİK m.68 kapsamında takip miktarının %20’sinden az olmamak üzere tazminata çarptırılmasına karar verilmesini talep etmiştir.
DELİLLER :Kahramankazan İcra Müdürlüğünün …esas sayılı takip dosyası, tarafların ticaret sicil kayıtları, tarafların ticari defter ve kayıtları, talimat mahkemesi aracılığıyla aldırılan 24/06/2020 tarihli bilirkişi raporu, mahkememizce aldırılan 19/02/2021 tarihli bilirkişi raporu ile tüm dosya kapsamı.
GEREKÇE :Dava; taraflar arasındaki cari hesaptan kaynaklanan alacağın tahsili için başlatılan icra takibine vaki itirazın iptali istemine ilişkindir.
Davacı alacaklı taraflar arasında 23/11/2018 tarihli cari hesap alacağının tahsili amacıyla icra takibi başlatmış olup; ödeme emri davalı borçluya 29/11/2018 tarihinde tebliğ edilmiştir. Davalı borçlu 7 günlük yasal süresi içinde 05/12/2018 tarihinde ödeme emrine itiraz ettiğinden takibin durdurulmasına karar verilmiştir. İtirazın iptaline yönelik olarak açılan iş bu dava hak düşürücü yasal süresi içerisinde açıldığından işin esasına girilerek inceleme yapılmıştır.
Davacı yan taraflar arasındaki 23/11/2018 tarihli cari hesap sebebiyle alacaklı olduğunu iddia etmiş, davalı yan ise aradaki cari hesap ilişkisini inkar etmemiş ancak ödeme definde bulunmuştur. Davalı yan takip konusu alacağın …’a ait AB … seri nolu 16.700,00USD bedelli çek ile ödendiğini, çekin tahsil tarihi itibariyle davacı yandan alacaklı olduğunu ve bu sebeple davacıya fatura kesildiğini savunarak davanın reddini talep etmiştir.
Davacı yanın ticari defter ve kayıtlarının incelenmesi için İzmir …. Asliye Ticaret Mahkemesine yazılan talimat neticesinde talimat mahkemesince alınan bilirkişi raporunda, davacı şirketin adresindeki 2017 ve 2018 yıllarına ait inceleme konusu ile sınırlı olmak üzere yapılan incelemede defter ve belgelerin usulüne uygun tutulduğu, kanuni defterlerinin zamanında tasdik yapıldığı, davacının davalıya düzenlemiş olduğu ekli cari hesap muavin dökümünde görüleceği gibi 2017 yılında 8 adet fatura olduğu, 31/12/2017 yıl sonu bakiyesinin 89.613,52 TL alacaklı kapattığı, 2018 yılında açılış bakiyesi olan 89.613,52 TL’lik alacak bakiyesi karşılığında 08/01/2018 tarihinde “…’a ait 25/05/2018 vadeli, … seri numaralı asıl borçlusu … Ltd.Şti. olan ve … Tic.Ltd.Şti.’ne ciro edilen 16.700$ USD’lik çek” davacıya 08/01/2018 tarihinde ciro edildiği, davacı teslim aldığı çeki cari hesaplarına 05/01/2018 tarihli merkez bankası döviz alış kuru olan 3,7456*16.700 USD = 62.551,52 TL olarak 08/01/2018’de cari hesaplarına girişi yaptığı, hesaplama yöntemi kuru tamamen doğru yapıldığı, davacının çeki teslim aldığı tarihten sonra davalıya 4 adet daha fatura keserek 14/02/2018 tarihi itibariyle 41.079,18 TL alacaklı olduğu, bu tarihten sonra herhangi bir cari hesap hareketi olmadığı, yapılan inceleme sonucunda davacının alacaklı olduğu bakiyenin yasal kayıtlarla doğrulandığı belirtilmiştir.
Mahkememizce alınan bilirkişi raporunda, davacı kayıtlarının incelendiği dosya kapsamındaki bilirkişi raporunda sadece envanter defleri değil davacının E-DEFTER olduğu belirtilen yevmiye ve büyük defterlerine göre davalıdan 14.02.2018 tarihi itibariyle 41,079,18 TL alacaklı olduğunun tespit edildiği, işbu raporla incelenen davalının ticari defterlerine göre; davalının 20.02.2018 tarihi itibariyle davacıya 41.079,18 TL borçlu olduğu, bu tarihten sonra 26.06.2018 tarih … nolu 16.284,17 TL tularlı kur farkı faturasını 20.06.2018 tarihinde kayıtlarına aldığı ve davacıya bakiye borcunun bu tarih itibariyle 24.795,01 TL olduğu, tarafların kayıtları itibariyle uyuşmazlık konusunun davalı tarafından davacıya cari hesap bakiyesinden düşülmesi için verilen 16.700 USD tutarlı müşteri çekinin tahsil tarihi itibariyle oluşan kur farkından kaynaklandığı, davalının savunmasının da kur farkı üzerine olduğu, her iki tarafında kayıtlarında çekin TL karşılığının 62.551,52 TL olarak kaydedildiği, davalı tarafından bu çekin tahsil tarihi itibariyle oluşan kur farkının davacıya 26.06.2018 tarihli … nolu 16.284,17 TL tutarlı fatura düzenlenerek yansıtıldığı ve davacıya tebliğ edildiği, ancak ilgili faturanın davacı tarafından kabul edilmediği ve kayıtlara alınmadığı, kur farkı faturasının geçerli olacağı yönünde kanaat oluşur ise, icra takip tarihi itibariyle davacının davalıdan 24.795,01 TL alacaklı olacağı, kur farkı faturasının geçerli olmayacağı yönünde kanaat oluşur ise, icra takip tarihi itibariyle davacının davalıdan 41.079,18 TL alacaklı olacağı belirtilmiştir.
Taraf iddia ve savunmaları ile dosyaya kazandırılan bilgi ve belgeler, alınan bilirkişi raporları tüm dosya kapsamı birlikte değerlendirildiğinde; taraflar arasındaki cari hesap ilişkisi sebebiyle 2017 yılı kapanışında davacının davalıdan 89.613,52TL alacaklı olduğu, davalının ise borca mahsuben 08/01/2018 tarihinde 16.700 USD bedelli 25/05/2018 vade tarihli çeki ciro ettiği, davacının bunu 05/01/2018 tarihinde kayıtlarına işlediği, çekin TL karşılığının her iki tarafın da kayıtlarında 62.551,52TL olarak kaydedildiği ve davalının çek ile ödeme sonrası bakiye borcunun 27.062,00TL olduğu, daha sonra davacı tarafça 4 adet fatura düzenlediği ve bu faturalar sonrası 20/02/2018 tarihi itibariyle davalının bakiye borcunun 41.079,18TL olduğu tespit edilmiştir. Davalı yan 26/06/2018 tarihli 16.284,17 TL bedelli kur farkı faturası düzenleyerek kayıtlarına işlemiş ve bakiye borcunun 24.795,01TL olduğunu savunmuşsa da; çek bir ödeme aracı olup verildiği gün ödeme olarak kabul edildiğinden çeklerle yapılan ödemeler için de tahsil tarihi gözetilerek kur farkı talep edilemez. (Yargıtay 19. HD. 2018/2655 E., 2019/3068 K.) Taraflar arasında bu yönde tespit edilmiş ticari bir teamül de bulunmadığından davalının savunmasına itibar edilmeyerek davanın kabulü yönünde aşağıdaki şekilde karar verilmiştir.
HÜKÜM : Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere;
1-DAVANIN KABULÜ İLE, Kahramankazan İcra Dairesinin …esas sayılı takip dosyasına davalı borçlu tarafından yapılan itirazın iptali ile takibin devamına,
2-Alacak miktarı likit olduğundan alacak miktarının %20’si olan 8.215,83TL icra inkar tazminatının davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
3-Alınması gereken 2.806,11 TL karar ve ilam harcından peşin alınan 496,13 TL harcın mahsubu ile bakiye 2.309,98 TL karar ve ilam harcının davalıdan alınarak hazineye irat kaydına,
Zorunlu arabuluculuk nedeniyle 2019 yılı Arabuluculuk Yönetmeliğinin 26/2 maddesi gereği ödenecek ve Arabuluculuk AÜT nin Birinci Kısmına göre taraf sayısı gözetilerek belirlenen 1.096,27 TL’nin davalıdan tahsili ile hazineye irat kaydına,
Davacı tarafından yatırılan 496,13 TL peşin harç, 44,40TL başvuru harcı, 6,40TL vekalet harcı olmak üzere toplam 546,93 TL harcın davalıdan tahsili ile davacıya verilmesine,
4-Davacı tarafından sarf edilen 94,45 TL tebligat ve posta gideri ile 1.300,00TL bilirkişi ücreti olmak üzere toplam 1.394,45 TL yargılama giderinin davalıdan alınarak davacıya ödenmesine, bakiye gider avansının karar kesinleştiğinde davacıya iadesine,
5-Davacının kendisini vekil ile temsil ettirdiği görülmekle karar tarihinde yürürlükte bulunan AAÜT gereğince takdir ve hesap edilen 6.140,29 TL vekalet ücretinin davalıdan alınarak davacıya ödenmesine,
Dair, davacı vekilinin yüzüne karşı, kararın tebliğinden itibaren iki hafta içerisinde mahkememize sunulacak, yahut mahkememize gönderilmek üzere bir başka mahkemeye ibraz edilecek bir dilekçeyle başvuru yapılmak suretiyle, Ankara Bölge Adliye Mahkemeleri ilgili Hukuk Dairesi nezdinde istinaf kanun yolu açık olmak üzere karar verildi.16/03/2021

Katip Hakim
e-imzalı e-imzalı