Emsal Mahkeme Kararı Ankara Batı Asliye Ticaret Mahkemesi 2019/268 E. 2020/152 K. 03.03.2020 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. ANKARA BATI ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ Esas-Karar No: 2019/268 Esas – 2020/152

T.C.
ANKARA BATI
ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ KARAR TÜRK MİLLETİ ADINA
ESAS NO : 2019/268 Esas
KARAR NO : 2020/152

HAKİM :
KATİP :

DAVACI :
VEKİLİ :
DAVALI :
VEKİLİ :

DAVA : İtirazın İptali (Ticari Satımdan Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ : 31/05/2019
KARAR TARİHİ: 03/03/2020
K.YAZIM TARİHİ:19/03/2020
Yukarıda tarafları yazılı davanın mahkememizce yapılan açık yargılaması sonunda;
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
DAVA :Davacı vekili; müvekkili şirketin, davalıya Kasım 2018’den itibaren, ihtiyaç malzemeleri karşılığında faturalar keşide ettiğini, ancak bu satımların karşılığı olan 29.828,78 TL’nin davalı yanca ödenmediğini, bilirkişi incelemesinde de ortaya çıkacağı üzere, taraflar arasındaki BA, BS formlarından, tarafların ticari defterlerinden de, davalı tarafın borcunun ortada olduğunu, bu durum üzerine, ilgili cari hesap alacağının tahsili için, Ankara Batı İcra Müdürlüğü’niln … E. sayılı dosyasıyla, davalı aleyhinde icra takibi başlatıldığını, başlatılan bu takibe davalı tarafından, haksız ve mesnetsiz olarak itiraz edildiğini ve takibin durdurulduğunu, anılan itiraza karşı zorunlu arabuluculuk kurumuna başvurulduğunu ancak anlaşma sağlanamadığını, müvekkili tarafından davalıya, 2018 Kasım ayından 2019 Nisan ayı sonuna kadar KDV dahil olarak, irsaliyeli faturaları tanzim ederek gönderdiğini, crai hesap tablosu koyduğunu, tüm bu satımların müvekkilince bildiriminin yapıldığını, sevk irsaliye ve faturaları düzenlendiğini, karşı tarafça mutabık olunduğunun bildirildiğini, başlatılmış olan takibin, beyan edilen ve faturalandırılan bu alacak kalemlerine ilişkin olduğunu, davalı yanın TTK m.21 de belirtilen 8 günlük süre içerisinde de faturalara itiraz etmediğini, davalı yanın itirazının tamamen haksız olduğunu, süreci uzatmak amacında olduğunu beyan ederek, fazlaya ilişkin hakları saklı kalmak kaydıyla şimdilik; davanın kabulüne, borçlunun itirazının iptaline, takibin Ankara Batı İcra Müdürlüğünün … esas sayılı dosyası üzerinden devamına, haksız itiraz eden borçlu aleyhine alacağın %20’sinden aşağı olmamak üzere inkar tazminatına hükmedilmesine karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
CEVAP :Davalı vekili; Ankara Batı İcra Müdürlüğü’nün … E. sayılı dosyası kapsamında alacaklı/davacı …Tic. I,td. Şti. tarafından müvekkili aleyhine ilamsız takibe özgü haciz yolu ile icra takibi başlatılmış olup mezkur takibe ilişkin ödeme emrinin 22.04.2019 tarihinde müvekkiline tebliğ edildiğini, takibe konu cari hesap alacağının müvekkili ile alacaklı arasında doğmuş olup, söz konusu takibin 22.04.2019 tarihinde yapılmış olunan itiraz neticesinde durduğunu, müvekkili hakkında 31.05.2019 tarihinde Ankara Batı Asliye Ticaret Mahkemesinin … E. sayılı kararı ile konkordato geçici mühlet kararı verildiğini, kararda ‘ Geçici mühlet kararı ile İİK 294-295-296 ve 297. maddesinde düzenlenen sonuçların doğmuş olduğunun tespitine” şeklindeki hüküm kurulduğunu, hal böyleyken borçlunun söz konusu borçları ödemesi söz konusu olmadığı gibi mühlet içinde borçlu aleyhine 21.07.1953 tarihli ve 6183 sayılı Amme Alacakları Hakkında Kanuna göre yapılan takipler de dahil olmak üzere hiçbir takibin yapılamayacağını ve evvelce başlamış takiplerin duracağını, ihtiyati tedbir ve ihtiyati haciz kararları uygulanamayacağını, bir takip muamelesi ile kesilebilen zamanaşımı ve hak düşüren müddetlerin işlemeyeceğini, ayrıca 294. maddede yazılı tedbir hükümlerinin ilgili kişi ve kuruluşlarca re’sen gözetilmek ve uygulanmak zorunda olduğunu, zaten ekonomik olarak zorluk içerisinde bulunan borçlunun konkordato yoluna başvurarak kendi durumunu iyileştirme saiki mevcut iken bir de aleyhine açılmış takiplerini idame ettirmesini beklemenin hayatın olağan akışıyla bağdaşmadığını beyan ederek, davacı yanın itirazın iptali talebinin reddine, davacı yan hakkında icra takibinin konusu olan %20’sinden aşağı olmamak üzere kötüniyet tazminatına hükmedilmesine karar verilmesini talep etmiştir.
DELİLLER :Ankara Batı İcra Müdürlüğünün … esas sayılı takip dosyası, tarafların ticaret sicil kayıtları, taraf şirketlere ait ticari defter ve kayıtlar, 2018 ve 2019 yıllarına ilişkin davacının BS, davalının BA formları, 22/01/2020 tarihli bilirkişi raporu ile tüm dosya kapsamı.
GEREKÇE :Dava; taraflar arasındaki ticari satım sözleşmesine dayalı olarak düzenlenen faturalara dayalı alacağın tahsili için başlatılan icra takibine vaki itirazın iptali istemine ilişkindir.
Davacı alacaklı olduğu iddiasıyla 29.828,78 TL asıl alacak, 462,14 TL işlemiş faiz olmak üzere toplam 30.290,92 TL nin tahsiline yönelik olarak icra takibi başlatmış olup; ödeme emri davalı borçluya 29/04/2019 tarihinde tebliğ edilmiştir. Davalı borçlu 7 günlük yasal süresi içinde 24/04/2019 tarihinde ödeme emrine itiraz ettiğinden takibin durdurulmasına karar verilmiştir. İtirazın iptaline yönelik olarak açılan iş bu dava hak düşürücü yasal süresi içinde açıldığından işin esasına girilerek inceleme yapılmıştır.
Davacı tarafından, davalıya mal satışı yapıldığı, teslimin yapılmasına rağmen bedelin ödenmediği iddia edilmiştir. Davalı ise konkordato kararı gereği icra takibine devam edilemeyeceğini savunmuştur. İcra takibine yapmış olduğu 24/04/2019 tarihli itirazında borcun esasına yönelik de itirazda bulunmuştur.
Tarafların ticari defter ve kayıtları üzerinde inceleme yapılması için alınan bilirkişi raporunda, her iki tarafa ait ticari defterlerin birbiri ile uyumlu olduğunun görüldüğü, davacı ve davalı ticari defterlerinin karşılaştırılması neticesinde 22.04.2019 icra takibi itibariyle davacının davalıdan 46.102,32 TL alacaklı olduğu, ancak davacının … Esas sayılı icra takip dosyasında yer alan ödeme emrinde 29 828,78 TL tutarında asıl alacak talebinde bulunduğu, hal böyle olmakla, 22.04.2019 takip tarihi itibariyle davacının davalıdan 29.828,78 TL alacaklı olduğunun kabulünün gerektiği, öte yandan, her iki tarafın ticari defterlerinde de yer aldığı üzere, takip tarihinden sonra davalının davacıya iade faturaları düzenlediği ve çeşitli tarihlerde davacıya ödemeler yaptığı, takip tarihinden sonra yapılan 14 ticari işlem kaydı neticesinde son işlem tarihi olan 26.09.2019 tarihi itibariyle ise davacının davalıdan 16.487,00 TL tutarında alacağının bulunduğu belirtilmiştir.
Tüm dosya kapsamına ve toplanan delillere göre; taraflar arasında mal satımına ilişkin süregelen hukuki ilişki bulunduğu, davacı tarafından teslim edilen malların bakiye bedelinin talep edildiği, davalı yanın malların teslimine ya da ayıba ilişkin bir savunma yapmadığı, tarafların kayıtlarının birbiri ile uyumlu olduğu, dayanak faturaların kabul edilerek davalı kayıtlarına işlendiğinin anlaşıldığı, takip tarihi itibariyle davacının 29.828,78 TL alacağının bulunduğu, davalı hakkında konkordato mühleti verilmesinin alacağın esasına dair yargılama yapılmasına ve karar verilmesine engel teşkil etmeyeceği sabit olmakla, dava tarihinden sonra yapılan ödemelerin infaz aşamasında değerlendirilmesi ile dava tarihindeki haklılık durumuna göre hüküm kurulmuş ve davanın kabulüne dair aşağıdaki şekilde hüküm tesis edilmiştir.
HÜKÜM : Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere;
1-DAVANIN KABULÜ İLE, Davalının Ankara Batı İcra Müdürlüğünün … esas sayılı dosyasına vaki itirazının 29.828,78 TL asıl alacak üzerinden iptali ile takibin sadece asıl alacak yönünden ve bu alacağa takip tarihinden itibaren işletilecek avans faizi ile birlikte devamına, takip tarihinden sonra yapılan 13.341,78 TL ödemenin infaz aşamasında değerlendirilerek 10/07/2019 tarihli kapak hesabı ile ödemelerin asıl alacağın ferilerinden öncelikle mahsubu ile işlem yapılmasına,
2-29.828,78 TL asıl alacak üzerinden hesaplanacak %20 icra inkar tazminatının davalıdan tahsili ile davacıya verilmesine,
3-Alınması gereken 2.037,60 TL karar ve ilam harcından peşin alınan 517,30 TL harcın mahsubu ile bakiye 1.520,30 TL karar ve ilam harcının davalıdan alınarak hazineye irat kaydına,
Zorunlu arabuluculuk kapsamında 2020 yılı Arabuluculuk Yönetmeliğinin 26/2 maddesi gereği ödenecek ve Arabuluculuk AÜT nin Birinci Kısmına göre belirlenen 1.320,00 TL’nin davalıdan tahsili ile hazineye irat kaydına,
Davacı tarafından yatırılan 517,30 TL peşin harç, 44,40TL başvuru harcı, 6,40TL vekalet harcı olmak üzere toplam 568,10 TL harcın davalıdan tahsili ile davacıya verilmesine,
4-Davacı tarafından sarf edilen 74,85TL tebligat ve posta gideri ile 700,00TL bilirkişi ücreti olmak üzere toplam 774,85 TL yargılama giderinin davalıdan alınarak davacıya ödenmesine, bakiye gider avansının karar kesinleştiğinde davacıya iadesine,
5-Davacının kendisini vekil ile temsil ettirdiği görülmekle karar tarihinde yürürlükte bulunan AAÜT gereğince takdir ve hesap edilen 4.474,31 TL vekalet ücretinin davalıdan alınarak davacıya ödenmesine,
Dair, davacı vekilinin yüzüne karşı, kararın tebliğinden itibaren iki hafta içerisinde mahkememize sunulacak, yahut mahkememize gönderilmek üzere bir başka mahkemeye ibraz edilecek bir dilekçeyle başvuru yapılmak suretiyle, Ankara Bölge Adliye Mahkemeleri ilgili Hukuk Dairesi nezdinde istinaf kanun yolu açık olmak üzere karar verildi.03/03/2020

Katip Hakim
e-imzalı e-imzalı