Emsal Mahkeme Kararı Ankara Batı Asliye Ticaret Mahkemesi 2019/246 E. 2020/267 K. 02.07.2020 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C. ANKARA BATI ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ Esas-Karar No: 2019/246 Esas – 2020/267

T.C.
ANKARA BATI
ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ KARAR TÜRK MİLLETİ ADINA
ESAS NO : 2019/246 Esas
KARAR NO : 2020/267

HAKİM :
KATİP :

DAVACI :
VEKİLİ :
DAVALI :

DAVA : İtirazın İptali (Ticari Satımdan Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ : 27/05/2019
KARAR TARİHİ: 02/07/2020
K.YAZIM TARİHİ : 06/07/2020
Yukarıda tarafları yazılı davanın mahkememizce yapılan açık yargılaması sonunda;
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
DAVA :Davacı vekili; müvekkili şirketin monopomp imalatı, yedek parçaları ve bunların ekipmanları imalatı alanında faaliyet göstermekte olduğunu, davalı şirketin müvekkili şirketten; … sıra numaralı, 21.12.2018 düzenleme, 21.01.2019 vade tarihli ve 13.750,00 TL bedelli fatura ile 1 adet … RED, … sıra numaralı, 24.12.2018 düzenleme, 24.01.2019 vade tarihli ve 9.440,00 TL bedelli fatura ile 1 adet … RED, … sıra numaralı, 31.12.2018 düzenleme, 31.01.2019 vade tarihli ve 11.092,00 TL bedelli fatura ile 1 adet … RED (ve 2 adet …) satın aldığını, söz konusu fatura bedellerini ödenmemesi üzerine müvekkili şirketin alacağının tahsili amacıyla Kahramankazan İcra Müdürlüğünün … E. sayılı dosyası ile ilamsız icra takibi başlattığını, ancak davalı şirketin haksız ve kötü niyetli itirazı nedeniyle takibin durdurulduğunu beyan ederek, davalı tarafın Kahramankazan İcra Müdürlüğünün … E. sayılı dosyasına yapmış olduğu itirazın iptali ile takibin devamına, asıl alacağın %20’sinden aşağı olmamak üzere icra inkâr tazminatına hükmedilmesine karar verilmesini dava ve talep etmiştir.
CEVAP :Davalı vekili; icra takibinin yetkisiz icra müdürlüğünde başlatıldığını, takip hukukuna göre usulüne uygun başlatılmamış bir icra takibi bulunmadığından öncelikle davanın usulden reddine, fatura konusu mallar iade edilmiş olduğu için iade edilen mallar bakımından müvekkili şirketin borcu bulunmadığını beyan ederek, öncelikle yetki hususu göz önünde bulundurularak davanın öncelikle usulden reddine, bu taleplerinin kabul görmemesi halinde esastan reddine karar verilmesini talep etmiştir.
DELİLLER :Kahramankazan İcra Müdürlüğünün … esas sayılı takip dosyası, tarafların ticaret sicil kayıtları, tarafların ticari defter ve kayıtları, tarafların 2018 yılına ait BA-BS formları, 19/03/2020 tarihli bilirkişi raporu ile tüm dosya kapsamı.
GEREKÇE :Dava; taraflar arasındaki ticari satım sözleşmesi nedeniyle düzenlenen üç adet faturaya dayalı alacağın tahsili için başlatılan icra takibine vaki itirazın kısmi iptali istemine ilişkindir.
Davacı davalıdan alacaklı olduğu iddiasıyla üç adet fatura bedeli ve işlemiş faiz olmak üzere toplam 35.703,74TL’nin tahsiline yönelik icra takibi başlatmış olup; ödeme emri davalı borçluya 29/03/2019 tarihinde tebliğ edilmiştir. Davalı borçlu 7 günlük yasal süresi içinde 29/03/2019 tarihinde ödeme emrine itiraz ettiğinden takibin durdurulmasına karar verilmiştir. Asıl alacak olan 20.532,00TL üzerinden harç yatırılarak açılan iş bu dava hak düşürücü yasal süresinde açıldığından, işin esasına girilerek inceleme yapılmıştır.
Davacı tarafından, üç adet fatura konusu malzemenin teslim edildiği, ancak bedelinin ödenmediği iddia edilmiştir. Davalı tarafından ise süresinde olmayan cevap dilekçesi ile iade faturası düzenlendiği ve mahkemenin yetkisine itiraz edildiği belirtilmiştir.
Davalı borçlunun icra müdürlüğünün yetkisine de itiraz etmesi nedeniyle icra dairesinin yetkisi incelenmiştir. Davacı yanın faturaya dayalı para alacağı talep ettiği görüldüğünden TBK 89. madde kapsamında davacının ikametgahı yargı çevresinde takip başlatabileceği görüldüğünden yetki itirazının reddine karar verilmiştir.
Davalı yana 26/11/2019 tarihli duruşmada defter ve kayıtların sunulması için kesin süre verilmesine rağmen kayıtlar sunulmadığından davacı yanın defter ve kayıtları üzerinde inceleme yaptırılmış, ayrıca tarafların ilgili vergi dairelerinden BA-BS formları getirtilmiştir.
19/03/2020 tarihli bilirkişi raporunda; davacının kayıt ve defterlerinin usulüne uygun olarak tutulduğu, davacının kayıtlarına göre üç adet fatura nedeniyle 34.102,00TL alacaklı olduğu, davalının BA kayıtlarında davacıdan mal alımını beyan etmiş olduğu, davalı şirket tarafından davacı şirket lehine 24/01/2019 tarihli 13.570,00TL tutarlı iade faturası ve aynı tarihte 400,00TL nakliye faturası düzenlendiği, davalı tarafından bu faturaların dava konusu makinelerle ilgili olmadığının savunulduğu, iade faturasının davacıya usulüne uygun olarak tebliğ edildiğine dair herhangi bir delil bulunmadığı, davacının takip tarihi olan 25/03/2019 tarihi itibariyle davalı şirketten 34.102,00 TL alacaklı olduğu, bununla birlikte davacı şirketin icra takibinden önce alacağının tahsili hususunda davalıya yazılı ya da sözlü ihtarı bulunmadığı için, takip tarihinden önce davacının davalıyı temerrüde düşüremediği, bu nedenle icra takibinde davacı tarafından talep edilen işlemiş faiz talebinin yersiz olduğu görüş ve kanaati bildirilmiştir.
Yapılan yargılama, toplanan deliller ve tüm dosya kapsamına göre; taraflar arasında ticari satım ilişkisi bulunduğu, davacı tarafından düzenlenen fatura konusu malların davalıya teslim edildiği, mal alımının davalı tarafından vergi dairesine de beyan edildiği, davalı tarafından düzenlenen iade faturasının davacıya tebliğine dair herhangi bir delil sunulmadığı, zira iade faturasının davacının kayıtlarından da tespit edilemediği, davalının ayıp savunmasında da bulunmadığı anlaşıldığından davalıya teslim edilen mallar yönünden davacının alacaklı olduğu kanaati ile davalı taraf takipten önce temerrüde düşürülmediğinden asıl alacağı yönelik davanın kabulüne yönelik aşağıdaki şekilde hüküm tesis edilmiştir.
HÜKÜM : Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere;
1-DAVANIN KABULÜ İLE, Davalının Kahramankazan İcra Dairesinin … esas sayılı dosyasına vaki itirazının 20.532,00 TL asıl alacak yönünden iptali ile takibin bu miktara takip tarihinden itibaren işletilecek yasal faizi ile birlikte devamına, ( işlemiş faiz olmaksızın)
2-20.532,00 TL üzerinden hesaplanacak %20 icra inkar tazminatının davalıdan tahsili ile davacıya verilmesine,
3-Alınması gereken 1.402,54 TL karar ve ilam harcından peşin alınan 172,12 TL harcın mahsubu ile bakiye 1.230,42 TL karar ve ilam harcının davalıdan alınarak hazineye irat kaydına,
Zorunlu arabuluculuk kapsamında 2020 yılı Arabuluculuk Yönetmeliğinin 26/2 maddesi gereği ödenecek ve Arabuluculuk AÜT nin Birinci Kısmına göre belirlenen 1.320,00 TL nin davalıdan tahsili ile hazineye irat kaydına,
Davacı tarafından yatırılan 172,12 TL peşin harç, 44,40TL başvuru harcı, 6,40TL vekalet harcı olmak üzere toplam 222,92 TL harcın davalıdan tahsili ile davacıya verilmesine,
4-Davacı tarafından sarf edilen 131,85TL tebligat ve posta gideri ile 800,00TL bilirkişi ücreti olmak üzere toplam 931,85 TL yargılama giderinin davalıdan alınarak davacıya ödenmesine, bakiye gider avansının karar kesinleştiğinde davacıya iadesine,
5-Davacının kendisini vekil ile temsil ettirdiği görülmekle karar tarihinde yürürlükte bulunan AAÜT gereğince takdir ve hesap edilen 3.400,00 TL vekalet ücretinin davalıdan alınarak davacıya ödenmesine,
Dair, davacı vekilinin yüzüne karşı, kararın tebliğinden itibaren iki hafta içerisinde mahkememize sunulacak, yahut mahkememize gönderilmek üzere bir başka mahkemeye ibraz edilecek bir dilekçeyle başvuru yapılmak suretiyle, Ankara Bölge Adliye Mahkemeleri ilgili Hukuk Dairesi nezdinde istinaf kanun yolu açık olmak üzere karar verildi.02/07/2020

Katip Hakim
e-imza e-imza