Emsal Mahkeme Kararı Ankara Batı Asliye Ticaret Mahkemesi 2019/245 E. 2019/622 K. 17.10.2019 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C. Ankara Batı ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ Esas-Karar No: 2019/245 Esas – 2019/622
T.C.
Ankara Batı
ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ KARAR
TÜRK MİLLETİ ADINA

ESAS NO : 2019/245 Esas
KARAR NO : 2019/622

HAKİM :
KATİP :

DAVACI :
VEKİLİ :
DAVALI :
VEKİLİ :

DAVA : MENFİ TESPİT- İSTİRDAT
DAVA TARİHİ : 13/12/2018
KARAR TARİHİ : 17/10/2019
K. YAZIM TARİHİ: 11/11/2019

Yukarıda tarafları yazılı davanın Mahkememizce yapılan açık yargılaması sonunda;
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Davacı vekili Lüleburgaz …. AHM’ne sunduğu dava dilekçesinde özetle; davalı … Sanayi ve Ticaret Limited şirketi vekilinin Lüleburgaz …. Asliye Hukuk Mahkemesinde müvekkili aleyhinde itirazın iptali davası açtığını, mahkemece 2018/… karar sayılı ilam ile haklı olduklarının tespit edilerek davanın reddine karar verildiğini, ancak hükümde sehven yapılan bir hata sonucu leyhlerine verilmesi gereken 30.646,39 TL vekalet ücretinin maddi hata sonucu ” davalı yandan alınarak davacı yana verilmesine” şeklinde hüküm kurulduğunu, davayı kaybeden taraf lehine vekalet ücretine hükmedilmesinin hukuken mümkün olmadığını, tavzih talebinde bulundukları gibi istinaf kanun yoluna başvurduklarını, karardaki bu hatanın davalı tarafça da ilk baştan fark edilmediğini, tehiri icra talepli olarak istinaf yoluna başvurulması sonrasında ise karardaki hatadan yararlanılarak aleyhlerine ihtiyati haciz yoluna başvurulduğunu ve icra yoluna gidildiğini, davalı tarafın kötü niyeti açık olduğundan alacağın % 20 sinden aşağı olmamak üzere tazminata hükmedilmesini, müvekkilinin borçlu olmadığının tespitine karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Davalı vekili Lüleburgaz … AHM’ne sunduğu cevap dilekçesinde özetle; mahkemenin davaya bakmaya yetkili olmadığını, İİK’ nun 72. maddesinin son fıkrası uyarınca menfi tespit davalarında yetkili mahkemenin takibi yapan icra dairesinin bulunduğu yer mahkemesi olabileceği gibi, davalının yerleşim yeri mahkemesinde açılabileceğinden yetki itirazında bulunduğu, yetkili mahkemenin Ankara/Kahramankazan mahkemelerinin olduğunu bildirdiği görülmüştür.
Lüleburgaz … Asliye Hukuk Mahkemesinin (Ticaret Mahkmesi sıfatıyla) 14/12/2018 tarih ve … E.K. sayılı yetkisizlik kararı ile Kahramankazan Asliye Hukuk Mahkemesine gönderilen dosya, Kahramankazan Asliye Hukuk Mahkemesinin 15/01/2019 tarih … E.K. sayılı ilamı ile görevsizlik kararı verilerek mahkememize gönderilmiş ve mahkememizin esasının yukarıda belirtilen sırasına kaydedilmiştir.
Dava; menfi tespit ve istirdat talebine ilişkindir.
Eldeki davada davacı, işbu dosyanın davalısı tarafından Lüleburguz … Asliye Hukuk Mahkemesinin … esas sayılı dosyasıyla aleyhlerine açılan itirazın iptali davasının redine karar verildiği halde aleyhlerine nispi vekalet ücretine hükmedildiğini, davalı tarafça vekalet ücreti yönünden mahkeme ilamının icraya konulduğunu ve tahsilat yapıldığını belirterek, Lüleburguz … Asliye Hukuk Mahkemesinin …-… E.K. sayılı ilamından dolayı davalıya borçlu olmadıklarının tespitine karar verilmesini, yargılama sırasında icra dosyasına ödeme yapılmış olması nedeniyle davaya istirdat davası olarak devam edilmesini talep etmektedir. Davalı ise Lüleburguz …. Asliye Hukuk Mahkemesinin … esas sayılı dosyasında verilen karar ile tavzih talebinin reddine dair verilen karara karşı istinaf kanun yoluna başvurulduğunu ve henüz kesinleşmediğini, davacı yanın bu dvayı açmakta hukuki yararının bulunmadığını savunmaktadır.
“Davacının, dava açmakta hukuki yararının bulunması.” 6100 sayılı HMK’nun 114/1-h maddesinde dava şartı olarak öngörülmüştür. Bir sureti getirtilen Lüleburguz 1. Asliye Hukuk Mahkemesinin … esas sayılı dosyası incelendiğinde, itirazın iptali talepli davada yargılama neticesi verilen karar ile tavzih talebinin reddine dair verilen karara karşı istinaf kanun yoluna başvurulduğu ve henüz kesinleşmedikleri anlaşılmıştır. Bu durumda davacının eldeki davayı açmada hukuki bir yararı bulunmamaktadır. Zira, Lüleburguz … Asliye Hukuk Mahkemesinin … esas sayılı dosyasınada verilen karara karşı yasal yollara başvuru sırasında ileri sürülebilecek hususların işbi davaya konu yapıldığı görülmektedir. Kaldı ki, tarafları ve konusu aynı olan bir davada alt derece mahkemesince verilen bir kararın bir başka alt derece mahkemesince hükümsüz kılınmasına (kaldırılmasına) yasal olarak imkan da bulunmamaktadır. Hal böyle olunca 6100 Sayılı HMK’nun 114/1-h ve 115/2. madde ve fıkraları uyarınca dava şartı noksanlığı bulunduğundan davanın usulden reddine dair aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM : Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere;
1-Dava şartı noksanlığı bulunduğundan 6100 Sayılı HMK nun 114/1-h ve 115/2 maddeleri uyarınca davanın USULDEN REDDİNE,
2-Alınması gereken 44,40 TL karar ve ilam harcının, peşin alınan 523,37TL harçtan mahsubu ile bakiye 478,97 TL harcın karar kesinleştiğinde ve talep halinde davacıya iadesine,
3-Davacı tarafından sarf edilen yargılama giderlerinin üzerinde bırakılmasına, bakiye gider avansının karar kesinleştiğinde davacıya iadesine,
4-Davalının kendisini vekil ile temsil ettirdiği görülmekle karar tarihinde yürürlükte bulunan Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi gereğince hesap edilen 2.725,00 TL vekalet ücretinin davacıdan alınarak davalıya ödenmesine,
Dair, davacı ve davalı vekilinin yüzüne karşı, kararın tebliğinden itibaren iki hafta içerisinde mahkememize sunulacak, yahut mahkememize gönderilmek üzere bir başka mahkemeye ibraz edilecek bir dilekçeyle başvuru yapılmak suretiyle, Ankara Bölge Adliye Mahkemeleri ilgili Hukuk Dairesi nezdinde istinaf kanun yolu açık olmak üzere karar verildi.17/10/2019

Katip Hakim
e-imza e-imza