Emsal Mahkeme Kararı Ankara Batı Asliye Ticaret Mahkemesi 2019/230 E. 2022/549 K. 09.06.2022 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. Ankara Batı ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ Esas-Karar No: 2019/230 Esas – 2022/549
T.C.
Ankara Batı
ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ KARAR
TÜRK MİLLETİ ADINA
ESAS NO : 2019/230 Esas
KARAR NO : 2022/549
HAKİM :
KATİP :
DAVACILAR : 1-
2-
3-
VEKİLİ : A
DAVALI :
VEKİLİ :
DAVA : Kayıt Kabul
DAVA TARİHİ : 01/10/2018
KARAR TARİHİ: 09/06/2022
K. YAZIM TARİHİ: 22/06/2022
Mahkememizde görülmekte olan Kayıt Kabul davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ :
DAVA :
Davacı vekili dava dilekçesinde özetle ;Davacıların murisi …’nin 28.10.2016 tarihinde meydana gelen trafik kazasında hayatını kaybettiğini ve kaza neticesinde müvekkillerinin maddi ve manevi zararının doğduğunu, müvekkillerinin eşi ve babaları …’nin davalı işyerinde 09.06.2016–06.11.2016 tarihleri arasında kamyon şoförü olarak çalıştığını, davalı şirket yöneticileri tarafından dayatılan ağır çalışma koşulları ve müvekkilinin çalıştığı 5 aylık süre boyunca günde 3-4 saatlik kısa sürelerle uyumak zorunda bırakılmasının davaya konu iş kazasına sebebiyet verdiğini, kazanın oluş sebebinin merhum işçinin çok uzun süre çalıştırılması ile birlikte, şoförlük yapan müvekkilinin uyku düzeninin olmamasına sebep olacak çalışma saatleri uygulanması olduğunu, kolluk tarafından her ne kadar trafik kazası olarak tutanak tutulmuş olsa da kazanın merhum…’nin iş saatleri içerisinde, işini yaparken, işverenin vermiş olduğu araçta bulunmasından kaynaklı iş kazası olduğunu, davalı işverenin yeterli güvenlik eğitimi aldırmadığı merhumun para kazanmak zorunda olduğu için çalışma saatlerine itiraz edemediğini, kazazedenin son derece sağlıksız ve tehlikeli çalışma koşullarında çalıştırılmasının söz konusu iş kazasını meydana getirdiğini, sorumluluklarını yerine getirmeyen ve gerekli güvenli çalışma ortamını sağlama konusunda pasif kalan işverenin kusur derecesinin ağır olduğunu, miras bırakan …’nin, … meslek koduyla yük taşıma şoförü olarak çalıştığı … firmasında, işi dolayısıyla … ilçesinde … istikametinden … ilçesi istikametine doğru seyrederken kazanın gerçekleştiğini, ayrıca merhum …’nin, 5510 s. Kanunun 4/a maddesine göre “hizmet akdine göre bir veya birden fazla işveren tarafından çalıştırılanlar” kapsamında olduğundan iş kazası sigorta koluna tabi işçi olduğunu, araç malik kaydının “… Şirketi” üzerinde olan … plakalı kazalı çekicinin ruhsatına bakıldığında, araç muayene hanelerinin boş olduğu, ilk muayene geçerlilik süresinin ise 28.01.2016 tarihi olduğunu, aracın muayenesi zorunluluğu hem işveren … firmasınca hem de malik … Şirketince ihlal edildiğini, kaza esnasında hava yastıklarının açılmadığını, bu hususun da aracın bakımının yeterli ve gereği gibi yapılmamasından kaynaklı olabileceği gibi, muayenelerinin yapılmamasından kaynaklanmasının yüksek ihtimalde olduğunu, müteveffanın kaza tarihi itibariyle henüz genç olup, kaza sırasında … yaşında ve … yaşında iki kız çocuğu ve … yaşında eşi bulunduğunu, kaza neticesinde eş ve çocuklarının müteveffanın desteğinden yoksun kalmış olmakla beraber büyük bir acıya ve yasa boğulduklarını, onarılması mümkün olmayan manevi zarara uğradıklarını, davacı eşin … ve … yaşında kız çocukları ile eşinin ölümünden sonra yapayalnız kaldıklarını, tüm bu nedenlerle, mirasçı …’ye 100.000 TL, mirasçı …’ye 50.000 TL, mirasçı …’e 50.000 TL olmak üzere toplam 200.000 TL manevi tazminatın kaza tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile davalıdan tahsiline karar verilmesini, yargılama giderleri ve vekâlet ücretinin davalı üzerinde bırakılmasına karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
CEVAP :
Davalı vekili cevap dilekçesi ile özetle; Müflis …Şti.’nin Ankara Batı Asliye Ticaret Mahkemesi 09.01.2018 tarih … E. – … K. sayılı ilamıyla iflasına karar verildiğini, kararın kesinleştiğini, tasfiye işlemlerinin Ankara Batı İflas Müdürlüğü’nün … sayılı dosyası ile yürütüldüğünü, ikinci alacaklılar toplantısının 05.09.2018 tarihinde yapıldığını, davacı yanın iflas tarihinden sonra davaya konu alacakla ilgili olarak öncelikle iflas masasına alacak başvurusunda bulunması, bu başvuruya ilişkin İflas İdare Memurluğunun vereceği karara dair de İİK.235 madde hükmüne göre işlem yapılması gerektiğini, davacı yanın bu kanuni prosedürü işletmek yerine doğrudan dava açarak usule aykırı işlem yaptığını, bu nedenle de davanın reddi gerektiğini, müflis şirketin kazada kusuru bulunmadığını, kazadan sonra yapılan incelemelerde, kazaya neden olan kusurlu davranışın hayatını kaybeden …’den kaynaklandığının anlaşıldığını, hal böyleyken kazanın ve meydana gelen üzücü neticeden sadece müflis şirketin sorumlu olduğunu iddia etmenin adalete de hukuka da uygun olmadığını, kabul anlamına gelmemek üzere, manevi tazminatın adalete uygun, makul bir oranda, ölçülülük ilkesine uygun , ancak manevi huzurun doğmasını temin edip ilgili tarafın da zenginleşmesine neden olmayacak miktarda olması gerektiğini, davalı şirketin müflis durumu dikkate alındığında talep edilen miktarın çok yüksek olduğunu, tüm bu nedenlerle fazlaya dair hakları saklı kalmak kaydıyla; haksız ve hukuki mesnetten yoksun davanın reddine, yargılama giderleri ve vekalet ücretinin davacı tarafa yükletilmesine karar verilmesini talep etmiştir.
DELİLLER :
Mahkememizin … esas … karar sayılı dosyası, SGK Hizmet Dökümü, araç trafik tescil kayıtları, trafik kazası tespit tutanağı, Aile Nüfus Kayıt Tablosu, Mirasçılık Belgesi, … Asliye Ceza Mahkemesinin … Esas Sayılı Dosyası, Ankara Batı İcra Dairesinin … iflas sayılı dosyası, sosyal ve ekonomik durum araştırmaları, Sigorta Bilgi ve Gözetim Merkezi yazı cevabı, sigorta poliçeleri, Ankara … Asliye Ticaret Mahkemesinin … esas sayılı dosyası, bilirkişi raporu ile tüm dosya kapsamı.
Dava Ankara Batı … İş Mahkemesine açılmış ise de, 19/02/2019 tarih, … esas … karar sayılı ilamı ile görevsizlik kararı verilerek dosya mahkememize gönderilmiştir.
Mahkememizce alınan 08/04/2022 tarihli bilirkişi raporu ile özetle; dava konusu trafik- iş kazası olayın meydana gelmesinde; müteveffa … plakalı çekici ve bağlı … plakalı yarı römork sürücü …’ nin meydana gelen trafik- iş kazası olayında %25 (yüzde yirmi beş) oranında kusurlu olacağı, … plakalı kamyonet sürücüsü …’un meydana gelen trafik- iş kazası olayında %75 (yüzde yetmiş beş) oranında kusurlu olacağı, takdir Mahkemede olmak üzere işveren ve araç İşletenine yönelik değerlendirme bölümünde izah olunan hususlar kapsamında, davalı … Şti. nin, araç işleteni olarak 2918 sayılı karayolları Trafik Kanununun 85. Maddesi kapsamında yükümlülüğünün devam ettiği, işveren olarak iş sağlığı ve güvenliği açısından almadığı herhangi bir önlemin olmaması, meydana gelen kazada etkisinin olmaması nedeniyle kusurunun olmadığı bildirilmiştir.
GEREKÇE :
Dava, ölümlü trafik kazası nedeniyle manevi tazminat isteminin davalı iflas masasına kayıt ve kabulüne ilişkindir.
Kaza olayı oluşumunun 28.10.2016 günü saat 13.30 sıralarında müteveffa sürücü … yönetimindeki … plakalı çekici v bağlı … plakalı yarı römorkta kömür yüklü vaziyette … nolu Devlet Karayolunda sağ şerit üzerinden, …dan … istikametine seyri sırasında, kazanın meydana geldiği ana yol, tali yol kavşağına hızını azaltmadan gelerek kavşağa girmeden önce, seyir yönüne göre sağından, ana yoldan gelen araca ilk geçiş hakkını vermeden, aniden kontrolsüzce tali yoldan ana yola çıkan, 11 m ilerleyerek emniyet şeridine sığınmaya çalışan sürücü … yönetimindeki … plakalı otomobili fark edince korna çalarak selektör yaptığı, yüklü vaziyetteki araç ile fren tedbirine başvurduğu, mesafenin kısa olması ve intikal süresinin yeterli olmaması nedeniyle önünde takip ettiği şeridin içerisinde kalan aracın arka sol kısmına, aracının ön sağ kısımları ile çarparak direksiyonu sağa kırdığı, hızını yarı römorktaki yükün ve frenlemenin etkisiyle direksiyon hakimiyetini kaybederek oto korkuluklara çarptığı ve araç kabininden fırladığı olay maddi vakıa olarak kabul edilmiştir.
İş kazasından doğan tazminat davalarında, İş Kanunu’nun 77. maddesinin öngördüğü koşulları göz önünde tutarak ve özellikle işverenin niteliğine göre, işyerinde uygulanması gereken İşçi Sağlığı ve İş Güvenliği Tüzüğü’nün ilgili maddelerini incelemek suretiyle, işverenin işyerinde alması gerekli önlemlerin neler olduğu, hangi önlemleri aldığı, hangi önlemleri almadığı, alınan önlemlere işçinin uyup uymadığı gibi hususlar ayrıntılı bir biçimde incelenmek suretiyle kusurun aidiyeti ve oranı hiçbir kuşku ve duraksamaya yer vermeyecek biçimde belirlenmelidir. (Hukuk Genel Kurulunun 16.06.2004 gün ve 2004/21-365 E.-369 K.sayılı kararı da aynı yöndedir ).Davacı vekili müteveffa …’nin davalı işyerinde 09.06.2016–06.11.2016 tarihleri arasında kamyon şoförü olarak çalıştığını, davalı şirket yöneticileri tarafından dayatılan ağır çalışma koşulları ve müvekkilinin çalıştığı 5 aylık süre boyunca günde 3-4 saatlik kısa sürelerle uyumak zorunda bırakılmasının davaya konu iş kazasına sebebiyet verdiğini iddia ederek Davacının, davasını trafik kazasına değil iş akdine dayandırdığına göre bu kapsamda yapılan inceleme ile SGK İnceleme raporunda sürücünün SRC belgesinin olması, bu belge almak üzere verilen eğitimler içerisinde iş sağlığı ve güvenliğine ilişkin eğitimlerin ve iş başı eğitimlerinin de yer alması, kazaya karışan araçta herhangi bir bakım eksiği veya teknik kusur bulunmaması, yolda sürüş denetiminin sorumluluğunun trafik zabıtasında olması, işverenin kazayı önleyebilmek için alacağı herhangi bir tedbir bulunmaması, trafik iş kazasının meydana gelmesinde işverenin iş sağlığı ve güvenliğine yönelik almadığı yükümlülükleri ile bir illiyet bağı kurulamadığından işverene kusur atfedilmemiştir. Nitekim denetime elverişli hükme esas alınan mahkememizce alınan 08/04/2022 tarihli bilirkişi raporu ile de işveren olarak iş sağlığı ve güvenliği açısından almadığı herhangi bir önlemin olmaması meydana gelen kazada etkisinin olmaması nedeniyle kusurunun olmadığı kanaatine varılmıştır.
Somut olayda, davalı işverene atfedilecek kusur bulunmadığından manevi tazminattan sorumluluğu bulunmadığı kanaatiyle davanın reddine karar verilmiştir.
HÜKÜM : Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere;
1-Davanın REDDİNE,
2-Harçlar Kanunu gereği alınması gereken 80,70 TL karar ve ilam harcının peşin alınan 683,10 TL harçtan mahsubu ile bakiye 602,40 TL harcın karar kesinleştiğinde ve talep halinde davacıya iadesine,
3-Davalının kendisini vekil ile temsil ettirdiği görülmekle, karar tarihinde yürürlükte bulunan Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi gereğince hesap ve takdir olunan 5.100,00TL vekalet ücretinin davacıdan alınarak davalıya verilmesine,
4-Davacı tarafından sarf edilen yargılama giderlerinin üzerinde bırakılmasına,
5-Kararın talep halinde taraflara tebliğine,
Dair, davacı vekilinin ve davalı vekilinin yüzüne karşı, kararın tebliğinden itibaren iki hafta içerisinde mahkememize sunulacak, yahut mahkememize gönderilmek üzere bir başka mahkemeye ibraz edilecek bir dilekçeyle başvuru yapılmak suretiyle, Ankara Bölge Adliye Mahkemeleri ilgili Hukuk Dairesi nezdinde istinaf kanun yolu açık olmak üzere karar verildi.09/06/2022

Katip Hakim
e-imzalıdır. e-imzalıdır.