Emsal Mahkeme Kararı Ankara Batı Asliye Ticaret Mahkemesi 2019/225 E. 2020/452 K. 29.09.2020 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C. Ankara Batı ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ Esas-Karar No: 2019/225 Esas – 2020/452
T.C.
Ankara Batı
ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ KARAR
TÜRK MİLLETİ ADINA

ESAS NO : 2019/225 Esas
KARAR NO : 2020/452

HAKİM :
KATİP :

DAVACI :
DAVALI :
VEKİLİ :

DAVA : İtirazın İptali (Kooperatif Aidat Borcundan Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ : 25/10/2018
KARAR TARİHİ: 29/09/2020
K. YAZIM TARİHİ: 28/10/2020

Yukarıda tarafları yazılı davanın Mahkememizce yapılan açık yargılaması sonunda;
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
DAVA :Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; davalı …’in davacı kooperatif üyesi olduğunu, kooperatif aidat alacağının tahsil edilemeyince davacı kooperatif adına Ankara … İcra Dairesinin … esas sayılı dosyası ile aidat borcuna yönelik ilamsız icra takibi başlatıldığını, ancak davalının herhangi bir borcu olmadığı, ödeme dönemlerine ilişkin açıklık bulunmadığı ve aidat borcuna dayanak genel kurul kararı bulunmadığından bahisle icra takibine 15/11/2018 tarihinde itiraz ettiğini ve takibin durdurulmasına karar verildiğini, davacı kooperatifin muhasebe kayıtlarında davalının 3.440,00 TL aidat borcu olduğunun anlaşıldığını, başlatılan icra takibinin hukuka uygun olduğunu, davalı borçlunun icra takibi öncesinde ve sonrasında borcunu ödememekte ısrar ettiğini, S.S. … Konut Yapı Kooperatifinin 2015 yılı olağan genel kurul kararında yer olan “Anapara borcu 3.000 TL olanlara dava açılması konusunda yönetim kuruluna görev verilmesi…” şeklindeki kararın oy çokluğu ile kabul edildiğini, bu yönde karar alındığından dava konusu ilamsız icra takibinin usule uygun olarak başlatıldığını, fazlaya ilişkin hakları saklı tutulmak kaydı ile davanın kabulüne, davalı borçlunun Ankara … İcra Dairesinin … esas sayılı dosyasına vaki itirazının iptali ile takibin devamına ve % 20’den az olmamak kaydıyla icra inkar tazminatına mahkum edilmesine, yargılama giderleri ile vekalet ücretinin davalıya yükletilmesine karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
CEVAP :Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; itirazın iptali davasına konu olan icra takibinde borcun dayanağı olarak Kooperatif aidat alacağının gösterildiğini, gönderilen ödeme emrinde aidat borcunun hangi dönemleri kapsadığı, hangi dönemlere ilişkin olduğu hakkında ve alacak miktarı hakkında hiçbir açıklama bulunmadığını, bu hususun savunma yapmalarını güçleştirdiği gibi aynı zamanda savunma haklarını da kısıtladığını, takip talebinde aidat borçları hakkında takip yapılmasına ilişkin bir genel kurul kararına dayanılmadığını, başlatılan takipte aidat borcunun tahsili yönünde bir genel kurul kararı bildirilmediğini ve herhangi bir karar tebliğ edilmediğini, yapılan takibin açıkça kanuna aykırı olduğunu, davacı kooperatifin davalıya karşı hiçbir yükümlülüğünü yerine getirmediğini, özellikle zamanında yapılmayan işler, yerine getirilmeyen taahhütler, hatalı borçlandırmalar,usule uygun olmayan işlemlere rağmen ilgili kooperatife davalının borçlarını zamanında ödediğini, davalının, davacı tarafa aidat borcu bulunmadığını, kooperatif defterleri incelendiğinde tüm gerçeklerin ortaya çıkacağını, varlığı ileri sürülen genel kurul kararının usul ve yasaya aykırı olarak takip dayanağı olarak bildirilmediği gibi tebliğ de edilmediğini, kooperatif defterlerinin usulünce tutulmadığını, talep edilen aidatın usulsüz ve yasaya aykırı olduğunu, bu nedenlerle borca, faiz talebine, faiz oranına, borcun ve takibin tüm fer’ilerine itirazlarını tekrar ederek davanın reddine, davalı aleyhinde icra inkar tazminatı talep şartları oluşmadığını, iddia edilen alacak yargılamayı gerektirdiğinden ve likit alacak olmadığından talebin reddi gerektiğini, buna karşılık açılan haksız ve kötüniyetli takip nedeni ile davalı lehine % 20’den az olmamak üzere inkar tazminatına hükmedilmesini talep ettiklerini, haksız ve hukuki dayanaktan yoksun davanın reddine, yargılama giderleri ile ücreti vekaletin davacı üzerinde bırakılmasına karar verilmesini talep etmiştir.
DELİLLER :Ankara …. İcra Dairesinin … esas sayılı takip dosyası, kooperatifin ticari defter ve kayıtları, 27/01/2019 tarihli bilirkişi raporu ile tüm dosya kapsamı.
GEREKÇE :Dava, kooperatif aidat alacağının tahsili amacıyla başlatılan icra takibine karşı, itirazın iptali talebine ilişkindir.
Davacı tarafça, Ankara … Asliye Ticaret Mahkemesinin …esasına kayden açılan davada verilen yetkisizlik kararı üzerine gönderilen dosya mahkememizin yukarıdaki sırasına kaydedilerek yargılamaya devam edilmiştir.
Ankara … İcra Dairesinin … esas sayılı dosyası aslı celp edilerek incelenmiştir.
Davacı (alacaklı) kooperatif vekili tarafından davalı (borçlu) aleyhine 27/10/2017 tarihinde Ankara … İcra Müdürlüğünün … E. sayılı dosyasıyla 3.440,00 TL alacağın tahsili amacıyla ilamsız icra takibi başlatıldığı, ödeme emrinin davalı borçluya 10/11/2017 tarihinde tebliğ edildiği, davalı vekilinin 15/11/2017 tarihli dilekçeyle itirazı üzerine icra takibinin durdurulduğu, eldeki davanın 25/10/2018 tarihinde yasal bir yıllık hak düşürücü süre içerisinde açıldığı anlaşılmıştır.
Davalının, davacı kooperatifin üyesi olduğu noktasında taraflar arasında herhangi bir uyuşmazlık bulunmamaktadır. Uyuşmazlık, davacı tarafından talep edilen aidatın miktarı ve davalı üyeden talep edilip edilemeyeceği noktasında toplanmaktadır.
Taraf delilleri toplandıktan, Ankara Valiliği Çevre ve Şehircilik İl Müdürlüğündeki davacı kooperatife ait kayıtların birer sureti de dosyaya kazandırıldıktan sonra, takip tarihi tarihi itibarıyla varsa davacı alacağının hesaplanması bakımından dosya kapsamı ve ekleri ile davacı kooperatife ait defter ve kayıtlar üzerinde bilirkişi incelemesi yaptırılmasına karar verilmiştir. Dosya kendisine tevdi edilen mali müşavir bilirkişi tarafından düzenlenip dosyaya sunulan 27/01/2019 tarihli raporda özetle; kooperatif kayıtlarına göre davalının halen davacı kooperatifin normal ödemeli ortağı olduğu, davalının aidat borcu bulunmadığı, ancak geciken aidatlar nedeniyle 3.438,75 TL işlemiş faiz borcu bulunduğu, Ekim 2017 tarihi itibariyle aidat borcunun bulunmadığı yönünde görüş ve kanaat belirtilmiştir.
1163 sayılı KK.’nun 1. maddesinde hükme bağlandığı üzere, kooperatifler karşılıklı yardımlaşma, dayanışma kuruluşudur. Kooperatif, ortaklarının belirli ekonomik menfaatlerini korumak zorundadır. Yine, aynı Yasanın 23. maddesinde ortakların hak ve vecibelerinde eşit olduğu hükme bağlanmıştır. Bu hüküm gereğince tüm kooperatif ortaklarının kooperatifin amacının gerçekleşmesi için gereken aidat ve genel gider paylarını ödemek zorundadırlar.
1163 sayılı KK.’nun 42. maddesinin 5. bendinde; “Kanun ve anasözleşme ile genel kurula tanınmış olan konular hakkında karar vermek” denilmek suretiyle genel kurulun devir ve terk edemeyeceği yetkilerin sadece bu bentlerde sayılanlarla sınırlı olmadığı, kooperatif anasözleşmesiyle genel kurula tanınmış olan konular hakkındaki karar verme yetkisinin de bir başka organa devir ve terk edilemeyeceği belirlenmiştir. Buna göre, yapı kooperatifi ömek anasözleşmesinin 23/6. maddesi ile ortaklardan tahsil edilecek taksit miktar ve ödeme şartları ile gecikme halinde uygulanacak esasların tespit edilmesi, genel kurulun devredemeyeceği yetkilerdendir. Genel kurulun devir ve terk edemeyeceği yetkilerin bizzat genel kurul eliyle kullanılması esastır.
Yargıtay kararlarına göre, aidat borçlarına faiz yürütülebilmesi için anasözleşmede bu konuda bir hüküm bulunması ya da genel kurul kararı alınmış olması gerekmektedir. (Yargıtay 11. Hukuk Dairesi, 13/05/1999, E.:3468, K.:3936, Ahmet Kurtulan, Kooperatifler Kanunu ve Açıklaması, 5. baskı 2007, Seçkin Yayıncılık, s.: 223).
Genel kurul, kooperatifin bütün ortaklarını temsil eden en yetkili organdır. Genel kurulda alınan kararlar iptal edilmedikçe tüm ortakları bağlar. Genel kurulun bu yöndeki kararlarının uygulanabilmesi için ortaklara tebliğine gerek bulunmadığı gibi bu tip kararlar genel kurula gelmeyen ortaklar için de bağlayıcıdır.
Diğer yandan; 6098 Sayılı Türk Borçlar Kanununun 88. maddesinde getirilen düzenlemeyle; faiz ödeme borcunda uygulanacak yıllık faiz oranının, sözleşmede kararlaştırılmamışsa faiz borcunun doğduğu tarihte yürürlükte olan mevzuat hükümlerine göre belirleneceği, maddenin 2. fıkrasında ise sözleşme ile kararlaştırılacak yıllık faiz oranının, birinci fıkra uyarınca belirlenen yıllık faiz oranının yüzde elli fazlasını aşamayacağı hüküm altına alınmış, Kanunun “Temerrüt Faizi” başlıklı 120. maddesinin 2. fıkrasında da; sözleşme ile kararlaştırılacak yıllık temerrüt faizi oranının, birinci fıkra uyarınca belirlenen yıllık faiz oranının yüzde yüz fazlasını aşamayacağı hükme bağlanmıştır. TBK’nundaki sözkonusu değişiklik ve bu konudaki Yargıtay uygulamaları karşısında; davalı kooperatifin genel kurullarınca belirlenen gecikme faizi oranları değil, TBK’nunda yapılan düzenlemeyle belirlenen temerrüt faizi oranlarının esas alınması gerekmektedir.
Mahkememizce iddia, savunma, benimsenen 27/01/2019 tarihli bilirkişi raporu ile tüm dosya kapsamı birlikte değerlendirildiğinde; davalının, davacı kooperatifin aidat ödemeli normal ortağı olduğu, kooperatif genel kurullarında alınan kararlar gereği işlemiş faizlerin affedildiğine ilişkin bir tespit yapılmadığı, Temmuz 2010 ayından başlamak üzere işlemiş faiz hesabı yapıldığı, yapmış olduğu ödemelerin mahsubu sonrasında takip tarihi itibariyle davacı kooperatife 6098 sayılı TBK hükümlerine uygun olarak belirlenen 3.438,75 TL gecikme faizi borcunun bulunduğu anlaşıldığından, davanın kısmen kabulü ile; davalının Ankara … İcra Müdürlüğünün … esas sayılı dosyasıyla yapılan takibin 3.438,75 TL’lik alacak kesimine yönelik itirazının iptali ile takibin devamına, talep edilen alacak faiz alacağı olduğundan başkaca faiz işletilmesine yer olmadığına, alacağın likit olmaması nedeniyle koşulları oluşmayan davacı yanın icra inkar tazminatı talebinin reddine dair aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM : Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere;
1-Davanın KISMEN KABULÜNE; davalının, Ankara … İcra Müdürlüğünün … esas sayılı dosyasıyla yapılan takibin 3.438,75 TL’lik alacak kesimine yönelik itirazının iptali ile takibin devamına, talep edilen alacak faiz alacağı olduğundan başkaca faiz işletilmesine yer olmadığına,
2-Koşulları oluşmadığından davacının icra inkar tazminatı talebinin reddine,
3-Harçlar Kanunu gereği alınması gereken 234,90 TL karar ve ilam harcından peşin alınan 72,66 TL harcın mahsubu ile bakiye 162,24 TL’nin davalıdan alınarak hazineye gelir kaydına,
Davacı tarafından yatırılan 72,66 TL peşin harç, 35,90 TL başvuru harcı, 4,20 TL vekalet harcı olmak üzere toplam 113,76 TL harcın davalıdan tahsili ile davacıya verilmesine,
4-Davacı tarafından sarf edilen 600,00 TL bilirkişi ücreti, 136,70 TL tebligat ve posta gideri olmak üzere toplam 736,70 TL yargılama giderinden davanın kabul ve red oranına göre takdir edilen 595,43 TL’sinin davalıdan alınarak davacıya verilmesine, kalan miktarın davacı üzerinde bırakılmasına, artan gider avansının karar kesinleştiğinde davacıya iadesine,
5-Davalı kendisini vekil ile temsil ettirdiğinden karar tarihinde yürürlükte bulunan Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi gereğince davanın red oranına göre takdir ve hesap edilen 815,80 TL vekalet ücretinin davacıdan alınarak davalıya verilmesine,
Dair, davacı kooperatif temsilcisi ile davalı vekilinin yüzüne karşı, miktar itibariyle kesin olmak üzere karar verildi. 29/09/2020

Katip Hakim
e-imza e-imza