Emsal Mahkeme Kararı Ankara Batı Asliye Ticaret Mahkemesi 2019/220 E. 2020/173 K. 10.03.2020 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C. ANKARA BATI ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ Esas-Karar No: 2019/220 Esas – 2020/173

T.C.
ANKARA BATI
ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ KARAR TÜRK MİLLETİ ADINA
ESAS NO : 2019/220 Esas
KARAR NO : 2020/173

HAKİM :
KATİP :

DAVACI :
VEKİLİ :
DAVALILAR : 1-
VEKİLİ :
2-
3-

DAVA : Tazminat (Haksız Fiilden Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ : 10/05/2019
KARAR TARİHİ: 10/03/2020
K.YAZIM TARİHİ : 20/03/2020
Yukarıda tarafları yazılı davanın mahkememizce yapılan açık yargılaması sonunda;
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
DAVA :Davacı vekili; 16.12.2018 tarihinde davalı şirkete trafik sigorta poliçesi bulunan diğer davalılar …’a ait ve … idaresindeki … plakalı araç ile müvekkiline ait … plakalı aracın maddi hasarlı trafik kazasına karıştığını, davalı …’ın 1.0 promil üstünde alkollü olduğunun tespit edildiğini, müvekkilinin aracında meydana gelen hasar bedelinden kazaya % 100 kusuru ile sebebiyet veren araç sürücüsü yanı sıra araç maliki ile … plakalı aracın trafik sigortacısı konumunda bulunan davalı sigorta şirketinin sorumlu olduğunu, ekspertiz raporunda müvekkiline ait aracı değer kaybının eksper marifetiyle 11.000,00 TL olarak belirtildiğini, hasarlı parçaların raporda açıklandığını, değer kaybı raporu alınması için ilgili şirkete KDV dahil 285,75 tl ödendiğini, ayrıca sigorta şirketince hasar bedeli ödenirken (ödenmeyen) muafiyet bedeli adı altındaki 3.500,00 TL’nin de davalılarca karşılanması gerektiğini, davalı … A.Ş.’ne 04.03.2019 tarihinde gönderilen ihtarname ile taraflarına 2.603,08 TL değer kaybı tazminat bedelinin ödendiğini, 27.03.2019 tarihinde 2019/256 arabuluculuk numarası ile davalı sigorta şirketi ile yapılan görüşmelerde anlaşmaya varılamadığını, müvekkilinin onarım sürecinde aracını kullanamadığını, araç mahrumiyetinden kaynaklanan bedelin de bilirkişi marifetiyle tespiti ile davalı sürücü ve araç malikinden tahsili gerektiğini beyan ederek, fazlaya ilişkin hakları saklı kalmak kaydıyla şimdilik, davanın kabulü ile … plakalı araç sürücünün asli ve tam kusurlu olduğunun tespitine, araç üzerine teminatsız ihtiyati tedbir konulmasına, müvekkiline ait … plakalı araçta meydana gelen hasar bedeli( kasko muafiyet bedeli) değer kaybı bedeli ve ekspertiz ücreti için 50,00 TL’nin kaza tarihinden itibaren işleyecek avans faizi ile tüm davalılardan müştereken ve müteselsilen tahsiline, araç mahrumiyet bedeli için şimdilik 50,00TL’nin davalı … ve …’dan kaza tarihinden itibaren işleyecek avans faizi ile tüm davalılardan müştereken ve müteselsilen tahsiline karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Davacı vekili 18/02/2020 tarihli dilekçesi ile davasını ıslah etmiş ve hasar bedeli tazminat talebini 875,00 TL’ye, ekspertiz ücreti talebini 285,75 TL’ye ve araç mahrumiyet zararı talebini 525,00 TL’ye artırmıştır.
CEVAP :Davalı … A.Ş. vekili; Usule ilişkin olarak, davanın yetkisiz mahkemede ikame edildiğinden görevli İstanbul Anadolu Ticaret Mahkemelerine gönderilmesini talep ettiğini, … plakalı aracın müvekkili şirket nezdinde 20.07.2018/2019 tarihleri arasında geçerli olacak şekilde Zorunlu Mali Sorumluluk Sigortası ile sigortalı olduğunu, davacının 16.12.2018 tarihinde meydana gelen kaza nedeniyle … plakalı araçta oluştuğu iddia olunan hasar bedeli ve değer kaybı talebinde bulunduğunu, davayı kabul anlamına gelmemek üzere teminat limitlerinin maddi zararlarda araç başına 36.000,00 TL ile sınırlı olduğunu, davacı tarafça yapılan başvuru üzerine hasar dosyaları açılarak inceleme başlatıldığını, trafik kaza tespit tutanağına göre … plakaiı araç sürücüsünün % 25 kusurlu olduğunu, alınan ekspertiz raporu doğrultusunda % 25 kusur oranına göre davacıya 13.03.2019 tarihinde 2.603,08 TL değer kaybı, 19.04.2019 tarihinde 9.612,00 TL hasar bedeli ödemesi (… Sigorta A.Ş. rücusu üzerine) yapılarak müvekkilinin üzerine düşen sorumluluğu yerine getirdiğini, davacı tarafça talep edilen hasar bedelinin fahiş olduğunu, tazminata KDV dahil edilebilmesinin ancak onarıma ilişkin fatura sunulması halinde mümkün olduğunu, davayı kabul anlamına gelmemek kaydı ile araçta değer kaybı mevcut ise gerçek değer kaybının tespit edilmesi gerektiğini, araç mahrumiyet bedelinin teminat dışı olduğunu, avans faiz talebinin haksız olduğunu, davacı yanın değişik iş tespit dosyasında yapılan yargılama giderlerinin müvekkili şirkete yükletilmesi talebini kabul etmediklerini beyan ederek, haksız davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir.
DELİLLER :Sigorta poliçesi, hasar dosyası, trafik kazası tespit tutanağı, trafik tescil kayıtları, davacıya ait aracın tramer kaydı, davacıya ait aracın tramer kaydına esas düzenlenen hasar dosyası, 03/02/2020 tarihli bilirkişi kurulu raporu ile tüm dosya kapsamı.
GEREKÇE :Dava, trafik kazası nedeniyle davacının aracında meydana geldiği iddia edilen hasar bedeli, değer kaybı bedeli ile ekspertiz ücreti ve araçtan mahrum kalınmasına ilişkin zararların tazmini istemine ilişkindir.
16.12.2018 tarihinde, davalı şirkete trafik sigorta poliçesi bulunan diğer davalılar …’a ait ve … idaresindeki … plakalı araç ile davacıya ait … plakalı aracın çarpışması sonucu dava konusu maddi hasarlı trafik kazası meydana gelmiştir.
2918 sayılı Karayolları Trafik Kanunu’nun 91/1. Maddesinde, “İşletenlerin, bu kanunun 85/1. maddesine göre olan sorumluluklarının karşılanmasını sağlamak üzere mali sorumluluk sigortası yaptırmaları zorunludur”; 85/1 maddesinde, “Bir motorlu aracın işletilmesi bir kimsenin ölümüne veya yaralanmasına yahut bir şeyin zarara uğramasına sebep olursa, motorlu aracın bir teşebbüsün unvanı veya işletme adı altında veya bu teşebbüs tarafından kesilen biletle işletilmesi halinde, motorlu aracın işleteni ve bağlı olduğu teşebbüsün sahibi, doğan zarardan müştereken ve müteselsilen sorumlu olurlar.” hükümlerine yer verilmiş, Karayolları Zorunlu Mali Sorumluluk Sigortası Genel Şartlarının A-1. maddesinde de, “Sigortacı bu poliçede tanımlanan motorlu aracın işletilmesi sırasında bir kimsenin ölümüne veya yaralanmasına veya bir şeyin zarara uğramasına sebebiyet vermesinden dolayı 2918 sayılı Karayolları Trafik Kanunu’na göre işletene düşen hukuki sorumluluğu, zorunlu sigorta limitlerine kadar temin eder” şeklinde ifade edilmiştir. Açıklanan madde hükümlerinden, Zorunlu Mali Sorumluluk Sigortası’nın; motorlu bir aracın kara yolunda işletilmesi sırasında, bir kimsenin ölümüne veya yaralanmasına veya bir şeyin zarara uğramasına neden olması halinde, o aracı işletenin zarara uğrayan 3. kişilere karşı olan sorumluluğunu belli limitler dahilinde karşılamayı amaçlayan ve yasaca yapılması zorunlu kılınan bir zarar sigortası türü olduğu anlaşılmaktadır. Motorlu araçların işletilme tehlikesine karşı, zarar gören üçüncü şahısları korumak amacıyla getirilmiş olan bu düzenleme ile öngörülen sorumluluğun bir kusur sorumluluğu olmayıp, sebep sorumluluğu olduğu, böylece araç işletenin sorumluluğunun sebep sorumluluğunun ikinci türü olan tehlike sorumluluğuna ilişkin bulunduğu öğretide ve yargısal içtihatlarla kabul edilmektedir (Fikret Eren, Borçlar Hukuku, 9. Bası, s. 631 vd.; Ahmet Kılıçoğlu, Borçlar Hukuku, Genişletilmiş 10. Baskı, s. 264 vd).
Davacı zarar gören, anılan yasa hükümleri gereği davalılardan talepte bulunmuştur.
Sorumluluğun ve dolayısıyla kusurun tespitine ve zararın hesaplanmasına yönelik olarak alınan bilirkişi raporunda, dava konusunu oluşturan 16/12/2018 tarihli maddi hasarlı trafik kazasının oluşumunda, … plakalı araç sürücüsü …’ın %75 asli kusurlu olduğu, … plaka sayılı araç sürücüsü davalı …’ın %25 tali kusurlu olduğu, … plakalı araç sürücüsünün kaza anında 1,30 promil alkollü olduğu, kazanın münhasıran alkolün etkisi altında meydana gelmediği, ayrıca araç maliki ve işleticisi olarak davalı …’ın 2918 sayılı Karayolları Trafik Kanununun 85. maddedeki hukuki sorumluluğuna istinaden tayin ve takdiri mahkemeye ait olmak üzere; sürücünün kusurundan kendi kusuru gibi sorumlu olduğu, davacı yana ait aracın dava dışı bir şirkete kasko sigortalı olduğu, kasko tazminatının ödemediği muafiyet bedeli, araçta meydana gelen değer kaybı, araç mahrumiyet zararı yanı sıra ekspertiz raporu için ödenen bedelin iş bu dava konusunu oluşturduğu, davacı yanın öncelikle davalı sigorta şirketi ile arabulucuya başvuruda bulunduğu ancak anlaşamadıkları, davacı yanın sürücülerin kusuru nispetinde talep edebileceği maddi tazminat bedellerinin; Muafiyet bedeli; 3.500,00b x 25 % = 875,00 TL olup, davalı sigorta şirketince dava dışı … Sigorta A.Ş.’ne 19.04.2019 tarihinde 9.612,00 TL ödenmiş ise de bu bedelin içinde muafiyet zararının yer almadığı, muafiyet bedelinin gerçek zarar kalemi içinde yer alıp almadığının Mahkemenin takdirinde olduğu, araç değer kaybı bedeli; 9.800,00b x 25 % = 2.450,00 TL olup, davalı sigorta şirketinden değer kaybı tazminatına ilişkin 2.603,08 TL tahsil edildiğinden bakiye değer kaybı tazminatının söz konusu olmadığı, Araç muafiyet zararı; 2.100,00b x 25 % = 525,00 TL olarak ayrı ayrı hesap edildiği, davacı yanın kasko şirketinden 15 gün süresince araç temin edip etmediği ise bu aşamada belirlenemediği, ayrıca, davacı yanın aracın değer kaybının tespiti için yaptırdığı ekspertiz incelemesi için ödediği 285,75 TL( KDV Dahil) bedelin takdirinin mahkemeye ait olduğu belirtilmiştir.
Yapılan yargılamaya, toplanan delillere ve tüm dosya kapsamı ile yukarıdaki açıklamalara göre; davacının %75 oranda kusuru ile gerçekleşen kaza nedeniyle, kusur oranına göre hesaplanan ve karşılanmayan hasar bedeli ve ekspertiz ücreti zararından tüm davalıların müşterek ve müteselsilen, dolaylı zarar olan araçtan mahrum kalınan süre için belirlenen bedelden ise araç sürücüsü ve malikinin müşterek ve müteselsilen sorumlu oldukları anlaşıldığından davanın kabulüne dair aşağıdaki şekilde hüküm tesis edilmiştir.
HÜKÜM : Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere;
1-DAVANIN KABULÜNE,
A-875,00 TL hasar bedeli, 285,75 TL ekspertiz ücretinin davalılardan müştereken ve müteselsilen ( davalı sigorta şirketi yönünden poliçe limitleri dahilinde) tahsili ile davalı sigorta şirketi yönünden 20/03/2019 tarihinden itibaren, diğer davalılar yönünden 16/12/2018 tarihinden itibaren hükmedilen alacağa yasal faiz işletilmesine,
B-525,00 TL araç mahrumiyeti nedeniyle belirlenen zararın davalılar … ve …’dan müştereken ve müteselsilen olay tarihi olan 16/12/2018 tarihinden itibaren işletilecek yasal faizi ile birlikte tahsili ile davacıya verilmesine,
2-Alınması gereken 115,15 TL karar ve ilam harcından peşin alınan 44,40 TL harç ile 29,00 TL ıslah harcının mahsubu ile bakiye 41,75 TL karar ve ilam harcının davalı sigorta şirketinin sorumluluğunun 28,74 TL ile sınırlı olmak üzere davalılardan müştereken ve müteselsilen alınarak hazineye irat kaydına,
Zorunlu arabuluculuk kapsamında 2020 yılı Arabuluculuk Yönetmeliğinin 26/2 maddesi gereği ödenecek ve Arabuluculuk AÜT nin Birinci Kısmına göre belirlenen 1.320,00 TL nin davalı sigorta şirketinden tahsili ile hazineye irat kaydına,
Davacı tarafından yatırılan 44,40 TL peşin harç, 44,40TL başvuru harcı, 6,40TL vekalet harcı ile 29,00 TL ıslah harcı olmak üzere toplam 124,20 TL harcın davalı sigorta şirketinin sorumluluğunun 85,51 TL ile sınırlı olmak üzere davalılardan müştereken ve müteselsilen tahsili ile davacıya verilmesine,
3-Davacı tarafından sarf edilen 335,90 TL tebligat ve posta gideri ile 1.000,00TL bilirkişi ücreti olmak üzere toplam 1.335,90 TL yargılama giderinin davalı sigorta şirketinin sorumluluğunun 919,85 TL ile sınırlı olmak üzere davalılardan müştereken ve müteselsilen alınarak davacıya ödenmesine, bakiye gider avansının karar kesinleştiğinde davacıya iadesine,
4-Davacının kendisini vekil ile temsil ettirdiği görülmekle karar tarihinde yürürlükte bulunan AAÜT gereğince takdir ve hesap edilen 1.685,75 TL vekalet ücretinin davalılardan müştereken ve müteselsilen alınarak davacıya ödenmesine,
Dair, davacı vekili ile davalı …’ın yüzüne karşı, miktar itibariyle kesin olmak üzere karar verildi.10/03/2020

Katip Hakim
e-imzalı e-imzalı