Emsal Mahkeme Kararı Ankara Batı Asliye Ticaret Mahkemesi 2019/217 E. 2020/114 K. 18.02.2020 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C. Ankara Batı ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ Esas-Karar No: 2019/217 Esas – 2020/114
T.C.
Ankara Batı
ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ KARAR
TÜRK MİLLETİ ADINA

ESAS NO : 2019/217 Esas
KARAR NO : 2020/114

HAKİM :
KATİP :

DAVACI :
VEKİLİ :
DAVALI :
VEKİLİ :

DAVA : İtirazın İptali (Ticari Satımdan Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ : 09/05/2019
KARAR TARİHİ: 18/02/2020
K. YAZIM TARİHİ: 12/03/2020

Yukarıda tarafları yazılı davanın Mahkememizce yapılan açık yargılaması sonunda;
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
DAVA :Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; müvekkili şirket ile davalı şirket arasında fatura alacağına dayalı ticari satım ilişkisi mevcut olduğunu, 30/11/2017 tarihinden 01/01/2019 tarihine kadar müvekkili şirket tarafından davalı şirket adına toplam 41 fatura düzenlendiğini, davalı şirketin kısmi ödemeler yaptığını, ancak müvekkili şirketin söz konusu fatura bedellerinden 12.527,07 TL bakiye alacağı bulunduğunu, davalı şirketin borcunu ödememesi üzerine müvekkili şirketin davalı şirket aleyhinde 08/03/2019 tarihinde Ankara Batı İcra Müdürlüğü nün … E. sayılı dosyası ile ilamsız icra rakibi başlattığını, ancak davalı şirketin haksız ve kötü niyetli itirazı nedeniyle takibin durdurulduğunu ifade ederek; davalı borçlunun Ankara Batı İcra Müdürlüğü’nün … E. savdı dosyasına yaptığı itirazının iptali ile takibin devamına, takip konusu alacağın %20 sinden aşağı olmamak kaydı ile icra inkar tazminatına hükmedilmesine, yargılama giderleri ile vekalet ücretinin davalı tarafa yükletilmesine karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
CEVAP :Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; davacı şirketin bahse konu alacak için taraflar arasındaki cari hesap ekstresine dayanmış olmasına rağmen taraflar arasında imzalanmış bir cari hesap sözleşmesi bulunmadığını, yazılı bir cari hesap sözleşmesi bulunmaksızın davacının cari hesap eksresine dayanmasının hukuken mümkün olmadığını, ayrıca davacı tarafın dava konusu alacağın dayanağı faturaları dava dosyasına sunmadığını, kaldı ki faturanın düzenlenmiş olmasının dahi o malın gerçekten verildiğini göstermeyeceğini, zira davacının verdiğini iddia ettiği mala ilişkin sevk irsaliyesini dava dosyasına sunmadığını ifade ederek; haksız ve dayanaktan yoksun davanın reddi ile davacı aleyhine %20’den aşağı olmamak üzere kötü niyet tazminatına hükmedilmesine, yargılama giderleri ve vekâlet ücretinin davacı şirket üzerine bırakılmasına karar verilmesini talep etmiştir.
DELİLLER :Ankara Batı İcra Müdürlüğünün … esas sayılı takip dosyası, taraf şirketlerin ticaret sicil kayıtları, ticari defter ve belgeleri, 14/11/2019 tarihli bilirkişi raporu ile tüm dosya kapsamı.
GEREKÇE :Dava, ilamsız icra takibine yönelik itirazın İİK’nun 67. maddesi gereğince iptali talebine ilişkindir.
Ankara Batı İcra Müdürlüğünün … E. sayılı takip dosyasının bir sureti getirtilerek dosyaya eklenmiştir.
Davacı (alacaklı) şirket vekili tarafından davalı (borçlu) şirket aleyhine 08/03/2019 tarihinde Ankara Batı İcra Müdürlüğünün … E. sayılı dosyasıyla 12.527,07 TL asıl alacak, 1.639,95 TL işlemiş faiz olmak üzere toplam 14.167,02 TL alacağın tahsili amacıyla ilamsız icra takibi başlatıldığı, ödeme emrinin davalı borçluya 14/03/2019 tarihinde tebliğ edildiği, davalı vekilinin 15/03/2019 tarihli dilekçeyle itirazı üzerine icra takibinin durdurulduğu, eldeki davanın 09/05/2019 tarihinde yasal bir yıllık hak düşürücü süre içerisinde ve sadece 12.527,07 TL asıl alacakla ilgili olarak açıldığı anlaşılmıştır.
Davacı şirket, icra takibine de konu ettiği 41 adet faturadan kaynaklanan toplam 12.527,07 TL bakiye alacağının davalı tarafından ödenmediğini iddia etmekte, davalı şirket ise takip dosyasına sunduğu dilekçeyle davacıya herhangi bir borcunun bulunmadığını savunmaktadır.
17/09/2019 tarihli oturumda, taraf vekillerine müvekkili şirketlerin ticari defter ve kayıtlarının dosyaya sunumu veya bulundukları yerin adresinin bildirilmesi için kesin süre verilmiş, davacı vekili tarafından müvekkili şirketin ticari defterlerinin bulundukları adres bildirilmiş, davalı tarafça ticari defter ve kayıtlar dosyaya sunulmadığı gibi bulundukları yerle ilgili olarak da herhangi bir bildirimde bulunulmamıştır.
Takip tarihi itibarıyla varsa davacı şirket alacağının tespit ve hesaplanması bakımından hem davacı hem de davalı şirketin ticari defter ve kayıtları üzerinde bilirkişi incelemesine yaptırılmasına karar verilmiştir. Dosya kendisini tevdi edilen mali müşavir bilirkişi tarafından düzenlenip dosyaya sunulan 14/11/2019 tarihli raporda özetle; davacı şirketin 2017 ve 2018 yıllarına ait ticari defterlerinin 6102 sayılı TTK’nun 64 vd. maddelerinde düzenlenen kanuni şartları tam olarak taşıdığı, sahibi lehine delil gücüne sahip oldukları, davacının ticari defterlerinin incelenmesi neticesinde Ankara Batı İcra Müdürlüğünün … esas sayılı dosyasıyla başlatılan ilamsız icra takibinin takip tarihi olan 08/03/2019 tarihi itibarıyla davacı şirketin davalı şirketten 12.527,07 TL alacaklı gözüktüğü, ticari defter ve kayıtlarının dosyaya sunumu veya bulundukları yerin adresinin bildirilmesi için verilen kesin süre içerisinde davalı tarafça ticari defter ve kayıtlar dosyaya sunulmadığı gibi bulundukları yerle ilgili olarak da herhangi bir bildirimde bulunulmamış, dolayısıyla dava konusu olay hakkında davalı şirket defterleri üzerinden herhangi bir tespit yapmanın mümkün olmadığı, netice olarak davacı şirketin takip tarihi itibarıyla davalıdan 12.527,07 TL alacaklı olduğu yönünde görüş ve kanaat belirtilmiştir.
Mahkememizce iddia, savunma, benimsenen 14/11/2019 tarihli bilirkişi raporuyla tüm dosya kapsamı birlikte değerlendirildiğinde; davacı şirket ile ile davalı … Sanayi A.Ş. arasında ticari bir ilişkinin bulunduğu, bu ticari ilişki çerçevesinde davacının davalıya muhtelif tarihlerde fatura karşılığı mal satışı yaptığı, 6102 sayılı TTK’nun 64 vd. maddelerinde belirli yasal şartları tam olarak taşıdığı ve dolayısıyla sahibi lehine delil gücüne sahip olduğu anlaşılan davacı tarafa ait ticari defter kayıtlarına göre davacının takip tarihi itibariyle davalıdan 12.527,07 TL bakiye alacağının bulunduğu anlaşılmakla davanın kabulüne karar vermek gerekmiştir.
Dava konusu alacağın likit nitelikte olduğu gözetilerek, İİK’nun 67/2 maddesi gereğince davalı borçlunun itirazında haksızlığına karar verilen tutar üzerinden icra inkar tazminatına hükmedilmesi gerektiği sonucuna varılarak aşağıdaki şekilde hüküm tesisi cihetine gidilmiştir.
HÜKÜM : Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere;
1-Davanın KABULÜNE; davalının, Ankara Batı İcra Müdürlüğünün … esas sayılı dosyasıyla yapılan takibin 12.527,07 TL’lik asıl alacak kesimine yönelik itirazının iptaline, takibin 12.527,07 TL asıl alacak ve bu alacağa takip tarihinden itibaren işletilecek avans faizi (yıllık %19,50 oranını geçmemek koşuluyla) üzerinden devamına,
2-Davacının icra inkar tazminatı talebinin kabulüne, 12.527,07 TL alacağın %20’si oranında icra inkar tazminatının davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
3-Harçlar Kanunu gereği alınması gereken 855,72 TL harçtan peşin alınan 213,94 TL harcın mahsubu ile bakiye 641,78 TL harcın davalıdan alınarak hazineye gelir kaydına,
Arabuluculuk Asgari Ücret Tarifesi uyarınca belirlenen ve dava öncesi ödenen 1.320,00 TL arabuluculuk ücretinin davacıdan tahsili ile hazineye gelir kaydına,
Davacıdan dava açılırken tahsil edilen 44,40 TL başvurma harcı, 6,40 TL vekalet harcı, 213,94 TL peşin harç olmak üzere toplam 264,74 TL harcın davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
4-Davacının yargılamada yapmış olduğu 800,00 TL bilirkişi ücreti, 38,50 TL posta ve tebligat ücreti olmak üzere toplam 838,50 TL yargılama giderinin davalıdan alınarak davacıya verilmesine, artan gider avansının karar kesinleştiğinde davacıya iadesine,
5-Davacı kendisini vekille temsil ettirdiğinden karar tarihinde yürürlükte bulunan Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi uyarınca hesap edilen 3.400,00 TL vekalet ücretinin davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
Dair, davacı ve davalı vekilinin yüzüne karşı, kararın tebliğinden itibaren iki hafta içerisinde mahkememize sunulacak, yahut mahkememize gönderilmek üzere bir başka mahkemeye ibraz edilecek bir dilekçeyle başvuru yapılmak suretiyle, Ankara Bölge Adliye Mahkemeleri ilgili Hukuk Dairesi nezdinde istinaf kanun yolu açık olmak üzere karar verildi. 18/02/2020

Katip Hakim
e-imza e-imza