Emsal Mahkeme Kararı Ankara Batı Asliye Ticaret Mahkemesi 2019/214 E. 2019/485 K. 16.07.2019 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. ANKARA BATI ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ Esas-Karar No: 2019/214 Esas – 2019/485

T.C.
ANKARA BATI
ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ KARAR TÜRK MİLLETİ ADINA
ESAS NO : 2019/214 Esas
KARAR NO : 2019/485

HAKİM :
KATİP :
DAVACI :
VEKİLİ :
DAVALI :
VEKİLİ :
DAVA : İtirazın İptali (Hizmet Sözleşmesinden Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ : 06/11/2017
KARAR TARİHİ: 16/07/2019
K.YAZIM TARİHİ : 19/07/2019
Yukarıda tarafları yazılı davanın mahkememizce yapılan açık yargılaması sonunda;
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
DAVA :Davacı vekili; müvekkili kurum tarafından davalı şirketin atık su abonesi olmadan usulsüz atık su deşarj ettiği 15/05/2017 tarihli tutanakla tespit edilerek Abone Hizmetleri Yönetmeliğinin 28. maddesine göre müvekkili kurum tarafından borçlu şirkete 144.798,01 TL atık su borcu tahakkuk ettirildiğini, Ankara Su ve Kanalizasyon İdaresi Genel Müdürlüğü Abone İşleri Dairesi Başkanlığının 12/07/2017 tarih ve 41316 sayılı komisyon kararı ile borçlu şirketin kaçak su kullanımına yaptığı itirazın reddine karar verildiğini, borçlu şirketin kaçak su tahakkuk fişinin kendisine tebliğinden itibaren 15 gün içerisinde atık su kullanımına ilişkin borcu ödemediğinden müvekkili davacı kurum adına Ankara Batı İcra Müdürlüğünün… esas sayılı dosyasıyla borçlu şirket aleyhine icra takibi başlatıldığını ve borçlunun takibe itiraz ettiğini, itiraz üzerine takibin durduğunu, borçlunun itirazının haksız olup borçlunun itirazında kötüniyetli olduğunu, borçlunun faize ve tüm ferilerine itirazlarını da kabul etmediklerini, uygulanan faiz oranının yıllık %9 olduğunu, icra takibini uzatmak maksadıyla borca itiraz edildiğini beyan ederek, fazlaya dair hakları saklı kalmak kaydıyla, davalının haksız ve süreci uzatmaya yönelik davalı borçlunun itirazının iptali ile takibin devamına, alacak miktarına %20’den az olmamak üzere icra inkar tazminatı takdiri ile davalıdan tahsiline karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
CEVAP :Davalı vekili; müvekkili şirkete atık su bedeli nedeniyle aleyhine tahakkuk ettirilen cezanın usulsüz ve orantısız kesilen bir ceza olduğunu, cezanın ASKİ’nin Tarifeler ve Abone Yönetmeliğinin 28. maddesine göre atık su kanalını usulsüz kullanmaktan dolayı kesildiğini, Oyaca Mahallesinin 2014 yılında ASKİ ye devrinden itibaren yönetmeliğin ek tablolarında yazılı faal su ile imalat yapan işletmeler baz alınarak 3 kat cezalı atık su bedeli tahakkuk ettirildiğini, oysaki müvekkili şirketin 2010 yılından beri buğdaydan üretilen yiyeceklik un üretmemekte, sadece resimlerde de görüleceği üzere fabrikanın bitişiğinde bulunan kuru hayvan yemi üretme tesisi bulunduğunu, 2010 yılından itibaren un fabrikasının çalışmamakta buna bağlı olan buğday yıkama ve temizleme kısmının da çalışmamakta olduğunu, buğday yıkama kısmı çalışmadığından ASKİ atık su kanalının da kullanılmadığını, müvekkili şirketin 1939 doğumlu 78 yaşındaki ortağı …’ın, köylülerden telefon gelirse fabrikaya gitmekte ara sıra yıkamasız kuru hayvan yemi üreterek hayatını idama ettirdiğini, hal böyle olunca müvekkili şirketin yönetmeliğin ek tablosunda faal çalışan imalathaneler gibi aylık 500 m3 tüketen firmalarla aynı kefeye koyup 3 kat cezalı atık su bedeli tahakkuk ettirmenin doğru, adaletli ve yasal olmadığını, çünkü müvekkili şirketin 2010 yılından beri kuru hayvan yemi üretmekte ve atık su kanallarını hiç kullanmamakta olduğunu, dava konusu alacağın likit olmayıp yargılamayı gerektirdiğini, inkar tazminatı talebinin yerinde olmadığını beyan ederek, davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir.
DELİLLER :Ankara Batı İcra Müdürlüğünün… esas sayılı takip dosyası, talimat mahkemesi aracılığıyla mahallinde yapılan keşif, keşif sonucu alınan 27/11/2018 tarihli bilirkişi raporu, tanık beyanları, davalı şirketin ticaret sicil kaydı ile tüm dosya kapsamı.
GEREKÇE :Dava; davacı kurum tarafından düzenlenen kaçak atık su kullanıldığına dair tutanak nedeniyle cezalı kullanım bedelinin tahsili için başlatılan icra takibine itirazın iptali istemine ilişkindir.
Davacı tarafından, davalı hakkında Ankara Batı İcra Müdürlüğü’nün… esas sayılı dosyasında 144.798,01TL atık ve cezalı su bedeli, 2.177,92TL işlemiş faiz olmak üzere toplam 146.975,93TL alacağın tahsiline yönelik olarak icra takibi başlatmış olup; ödeme emri davalı borçluya 30.10.2017 tarihinde tebliğ edilmiştir. Davalı borçlu 7 günlük yasal süresi içinde 01.11.2017 tarihinde ödeme emrine itiraz ettiğinden takibin durdurulmasına karar verilmiştir. İtirazın iptaline yönelik açılan iş bu dava hak düşürücü yasal süresinde açıldığından işin esasına girilerek inceleme yapılmıştır.
Davacı, davalının atık su abonesi olmadan usulsüz atık su deşarj yaptığını ve bundan dolayı cezalı duruma düştüğünü iddia etmiş; davalı ise tahakkuk ettirilen cezanın haksız ve orantısız olduğunu, kuru hayvan yemi üretimi yapıldığını, un fabrikasının çalışmadığının, atık su kanalının da faaliyette olmadığını ve kullanılmadığını savunmuştur.
Keşif yapılması suretiyle alınan 27/11/2018 tarihli bilirkişi raporunda; Gölbaşı İlçesi Oyaca Yeşilçam Mahallesinde şebeke kanal imalatının 24/10/2014 tarihinde yapıldığı, bu tarihten atık su deşarj tutanağının tutulduğu 15/05/2017 tarihine kadar iki sene yedi ay dört gün süre geçtiği, davacı tarafından tutulan tutanak gereği Aski Tarifeler Yönetmeliği’nin 55. Maddesine göre yapılan hesap uyarınca cezalı atık su bedelinin 144.798,01TL olduğu hesap edilmiştir.
17/01/2017 tarihli duruşmada dinlenen… beyanında; evinin davalı şirketin fabrika binası ile karşı karşıya olduğunu, yaklaşık bir yıldır fabrikanın hiç çalışmadığını, iş yerini un fabrikası olarak faaliyet gösterdiğini, aynı zamanda hayvan yemi için arpa kırım işi yapıldığını, ancak un üretilmediğini, arpa kırım işinde de su kullanılmadığını, arpa kırım işinde iki işçi çalıştığını, bu kişilerin kantar binası olarak kullanılan yerde kaldıklarını, lavabo ve tuvalet ihtiyaçlarını burada giderdiklerini beyan etmiştir.
Keşif sırasında dinlenen tanık … beyanında; davalı şirket ile herhangi bir bağın olmadığını sadece 1989 ila 2015 yılları arasında davalı şirkette işçi olarak çalıştığını, davalı şirketin bahçesinde bulunan kuyunun 1987 ila 1990 lı yılları arasında yapıldığını, kuyudan iş yerine su ihtiyacının karşılandığını, atık suyun da belediyenin yaptığı kanala gittiğini, şirketin aboneliği ile ilgili bilgi sahibi olmadığını beyan etmiştir.
Davalı tarafından bilirkişi raporuna karşı itirazda bulunularak sadece tutanak esas alınmak suretiyle hesap yapılmasının doğru olmadığı, davalının kanalı kullanmadığı, üretim faaliyetinin olmadığı belirtilmiştir.
Davacı Aski Genel Müdürlüğünün dosyaya sunulan 14/06/2017 tarihi yazısı ile; Aski Gölbaşı Şube Müdürlüğü teknik personellerince yapılan incelemede davalının adresindeki kanal imalatının 24/10/2014 tarihinde yapıldığı, bu tarihten sonra belirtilen adresteki davalı işletmesinde herhangi bir vidanjör hizmeti verilmediği, kanal bağlantısının Aski’ye başvuru yapılmaksızın davalının kendi imkanlarıyla sağlandığı belirtilmiştir.
Tüm dosya kapsamı ve mevcut delil durumuna göre; davalıya ait taşınmazda Aski tarafından kanal inşa edildiği ve davalı tarafından, atık suyun tahliyesine yönelik olarak davacı kuruma başvurulmaksızın kanala bağlantı yapıldığı, davaya konu edilen 2017/1999 sayılı 15/05/2017 tarihli tutanak ile davalının abonelik dışı atık su deşarj yaptığının tespit edildiği, tutanağın resmi belge niteliğinde olduğu, aksinin aynı güçteki delil ile ispatının gerektiği, tanık beyanlarında da anlaşıldığı üzere davalının taşınmazının kullanılır durumda olduğu ve su kullanım faaliyetlerinin işçiler tarafından gerçekleştirildiği, davalının savunmalarının itibar edilir olmadığı, keşif sırasında dinlenen tanığın açık beyanından da anlaşıldığı üzere atık suyun yapılan usulsüz bağlantı ile belediyenin yaptığı kanala gittiği ve bunun üzerine kaçak kullanıma dair ceza tahakkuk ettirildiği, davalının takibe itirazlarının yerinde olmadığı anlaşıldığından davanın kısmen kabulü ile, tahakkuk ettirilen ceza yönünden davalı daha önceden temerrüde düşürülmediğinden birikmiş faiz isteminin reddine dair aşağıdaki şekilde hüküm tesis edilmiştir.
HÜKÜM : Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere;
1-DAVANIN KISMEN KABULÜ İLE KISMEN REDDİNE, Davalının Ankara Batı İcra Müdürlüğünün… esas sayılı dosyasına vaki itirazının 144.798,01 TL üzerinden iptali ile takibin devamına, fazlaya dair istemin reddine,
2-Hükmedilen alacak üzerinden hesaplanacak %20 icra inkar tazminatının davalıdan tahsiline,
3-Alınması gereken 9.891,15 TL karar ve ilam harcının davalıdan alınarak hazineye irat kaydına,
4-Davacı tarafından sarf edilen 259,50 TL tebligat ve posta gideri ile 550,00TL bilirkişi ücreti, 253,80 TL keşif harcı, 100,00 TL keşif araç ücreti olmak üzere toplam 1.163,30 TL yargılama giderinden davanın kabul oranına göre hesap edilen 1.146,06 TL’nin davalıdan alınarak davacıya ödenmesine, artan kısmın davacı üzerinde bırakılmasına, bakiye gider avansının karar kesinleştiğinde davacıya iadesine,
5-Davacının kendisini vekil ile temsil ettirdiği görülmekle karar tarihinde yürürlükte bulunan AAÜT gereğince davanın kabul oranına göre takdir ve hesap edilen 11.933,84 TL vekalet ücretinin davalıdan alınarak davacıya ödenmesine,
6-Davalının kendisini vekil ile temsil ettirdiği görülmekle karar tarihinde yürürlükte bulunan AAÜT gereğince davanın ret oranına göre takdir ve hesap edilen 2.177,92 TL vekalet ücretinin davacıdan alınarak davalıya ödenmesine,
Dair, taraf vekillerinin yüzüne karşı, kararın tebliğinden itibaren iki hafta içerisinde mahkememize sunulacak, yahut mahkememize gönderilmek üzere bir başka mahkemeye ibraz edilecek bir dilekçeyle başvuru yapılmak suretiyle, Ankara Bölge Adliye Mahkemeleri ilgili Hukuk Dairesi nezdinde istinaf kanun yolu açık olmak üzere karar verildi.16/07/2019

Katip Hakim
e-imzalı e-imzalı