Emsal Mahkeme Kararı Ankara Batı Asliye Ticaret Mahkemesi 2019/205 E. 2019/659 K. 05.11.2019 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. Ankara Batı ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ Esas-Karar No: 2019/205 Esas – 2019/659
T.C.
Ankara Batı
ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ KARAR
TÜRK MİLLETİ ADINA

ESAS NO : 2019/205 Esas
KARAR NO : 2019/659

HAKİM :
KATİP :

DAVACILAR : 1-
2-
VEKİLİ :
DAVALILAR : 1-
2-
3-
VEKİLİ :
DAVA :MANEVİ TAZMİNAT (Haksız Rekabetten Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ : 02/03/2017
KARAR TARİHİ : 05/11/2019
K. YAZIM TARİHİ: 03/12/2019

Yukarıda tarafları yazılı davanın Mahkememizce yapılan açık yargılaması sonunda;
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
DAVA :Davacılar vekili Ankara Batı … Asliye Hukuk Mahkemesine sunduğu dava dilekçesinde özetle; müvekkili şirket tarafından işletilen … Koleji ana sınıfında eğitim gördükten sonra davalı şirkete ait … Eğitim Kurumları 1. sınıfa kaydını yaptıran bir öğrencinin velisi olan diğer davalı …’a, Ankara … Eğitim Kurumları müdürü davalı … tarafından … Koleji’nin … Eğitim Kurumlarınca satın alındığının, … Eğitim Kurumları’nın da … Koleji’ni almak istediğinin ama … Eğitim Kurumları’nın almış olduğunun söylendiğini, anılan bilginin paylaşıldığı, davalı …’ın bu bilgiyi … Koleji velilerin bulunduğu bir whatsapp grubunda paylaştığını, gerçek dışı olan bu bilgilerin … Kolejinin itibarını sarstığını, bu haberi duyan bazı velilerin … Kolejinden bilgi talep ettiğini, bilginin tüm veliler arasında hızla yayıldığını, hatta okulun satıldığına ilişkin bilgi doğru ise çocuklarının kaydını … Kolejinden alacaklarını beyan ettiklerini, bu durumun yıllardır verilen emeğin bir anda yok olması ihtimalini doğurduğunu, her iki müvekkilinin üzülmesine yol açtığını ileri sürerek, her bir müvekkili için ayrı ayrı 20.000,00 TL olmak üzere 40.000,00 TL manevi tazminatın dava tarihinden itibaren işleyecek yasal faiz ile birlikte davalılardan meştereken ve müteselsilen tahsiline karar verilmesini talep ve dava etmişir.
CEVAP :Davalılar vekili Ankara Batı … Asliye Hukuk Mahkemesine sunduğu cevap dilekçesinde özetle; Davalılar vekili, davanın yetkisiz mahkemede açıldığını, davaya bakma yetkisinin Ankara Asliye Hukuk Mahkemelerine ait olduğunu, davacılardan …’nin aktif dava ehliyetinin bulunmadığını, davacı iddialarının asılsız olduğunu, müvekkillerinin manevi tazminatı gerektirir bir eylemlerinin bulunmadığını savunarak, haksız ve hukuka aykırı davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir.
DELİLLER :Davacı ve davalı şirketlerin ticaret sicil kayıtları, davacı ve davalı gerçek şahısların ekonomik sosyal durum araştırma raporları, whatsapp yazışmaları, tanık anlatımları, 01/10/2019 tarihli bilirkişi raporu ile tüm dosya kapsamı.
GEREKÇE :Dava, haksız rekabetten kaynaklanan manevi tazminat talebine ilişkindir.
Yapılan yargılama neticesinde Ankara Batı …. Asliye Hukuk Mahkemesinin 28/11/2017 tarih … E.-K. sayılı ilamıyla davanın reddine karar verilmiş, taraf vekillerince istinaf kanun yoluna başvurulması üzerine Ankara BAM 20. Hukuk Dairesinin 22/02/2019 tarih 2018/819 esas 2019/191 karar sayılı ilamı ile davaya bakma görevinin Asliye Ticaret Mahkemesine ait olduğu belirtilerek, Ankara Batı …. Asliye Hukuk Mahkemesinin kararının kaldırılmasına karar verilmesi sonrası gönderilen dava dosyası mahkememiz esasının yukarıda belirtilen sırasına kaydedilmiştir.
Davacılar vekili, davalı şirkete ait eğitim kurumunun müdürü olan davalı … tarafından, diğer davalı … …’a müvekkili şirket tarafından işletilen kolejin, bir başka eğitim kurumuna satıldığının söylendiğini ve bu söylentinin, müvekkili şirkete ait kolejde eğitim gören öğrencilerin velileri arasında yayıldığını, bu durumun müvekkillerinin itibarını sarstığını, yıllardır verilen emeğin yok olması ihtimalinin doğduğunu ileri sürerek davalılardan manevi tazminat talep etmekte; davalılar vekili ise, davacı iddialarının asılsız olduğunu, müvekkillerinin manevi tazminatı gerektirir bir eylemlerinin bulunmadığını savunmaktadır.
Davalıların dosya kapsamına yansıyan eylemlerinin haksız rekabet teşkil edip etmediği, davacı tarafça manevi tazminat talebinde bulunulup bulunulamayacağının tespiti bakımından bilirkişi incelemesi yaptırılmasına karar verilmiştir. Dosya kendisine tevdi edilen haksız rekabet uzmanı bilirkişi tarafından düzenlenip dosyaya sunulan 01/10/2019 tarihli raporda özetle; davalıların dosya kapsamında belirtilen eylemlerinin haksız rekabet teşkil etmediği yönünde görüş ve kanaat belirtilmiştir.
Mahkememizce iddia, savunma, benimsenen 01/10/2019 tarihli bilirkişi raporu ile tüm dosya kapsamı birlikte değerlendirilmiştir:
6102 sayılı TTK’nun 54. Maddesi “(1) Haksız rekabete ilişkin bu Kısım hükümlerinin amacı, bütün katılanların menfaatine, dürüst ve bozulmamış rekabetin sağlanmasıdır.
(2) Rakipler arasında veya tedarik edenlerle müşteriler arasındaki ilişkileri etkileyen aldatıcı veya dürüstlük kuralına diğer şekillerdeki aykırı davranışlar ile ticari uygulamalar haksız ve hukuka aykırıdır. ” hükmünü içermektedir.
6102 sayılı TTK’nun 54. Maddesinde yer alan haksız rekabet hallerinin bazıları aşağıdaki şekilde düzenlenmiştir.
“a) Dürüstlük kuralına aykırı reklamlar ve satış yöntemleri ile diğer hukuka aykırı davranışlar ve özellikle;
1. Başkalarını veya onların mallarını, iş ürünlerini, fiyatlarını, faaliyetlerini veya ticari işlerini yanlış, yanıltıcı veya gereksiz yere incitici açıklamalarla kötülemek,
2. Kendisi, ticari işletmesi, işletme işaretleri, malları, iş ürünleri, faaliyetleri, fiyatları, stokları, satış kampanyalarının biçimi ve iş ilişkileri hakkında gerçek dışı veya yanıltıcı açıklamalarda bulunmak veya aynı yollarla üçüncü kişiyi rekabette öne geçirmek,
……
9. Malların, iş ürünlerinin veya faaliyetlerin özelliklerini, miktarını, kullanım amaçlarını, yararlarını veya tehlikelerini gizlemek ve bu şekilde müşteriyi yanıltmak.”
6102 sayılı TTK’nun 55. maddesinde düzenlenen haksız rekabet halleri sınırlı sayıda olmayıp, bu madde kapsamında açıkça sayılmamış bir durum, eğer aynı Kanun 54/2 maddesinde tanımlanan kapsama girmekte ve dolayısıyla dürüstlük kurallarına aykırılık oluşturmakta ise, haksız rekabet hâli yine gerçekleşmiş olacaktır.
Haksız rekabet, rakipler arasında ya da tedarik eden ve müşteri arasında dürüstlük kuralına uygun olmayan ticari uygulamalardır. Ticaret hayatında dürüstlük kuralına uygun olmayan tüm eylem ve işlemlerdir. Her haksız fiilde olduğu gibi, haksız rekabetin doğmasına neden olan fiil ile oluşacak zarar veya zarar tehlikesi arasında illiyet bağı olması gerekir. İşletme sahibi 6102 sayılı TTK’nun 56. maddesinde sayılan bütün davaları açabilir. Bu davaları açabilmesi için zarar görmüş olması şart olmayıp “zarar tehlikesinin varlığı” yeterlidir. Ancak maddi tazminat davasında davalının kusuru, manevi tazminat davasında ise ağır kusuru ispat edilmelidir.
Davacı tarafça dosyaya sunulan whatsapp yazışmalarında, davalı … …’ın “Duyduğum kadarıyla …’i … almış. Sizi olumlu etkiler inşallah” ve “Bizim müdüre dedi. …’da almak istemiş ama …de kalmış” ifadeleri yer almaktadır.
Davalı … …’ın bu ifadeleri ile bu ifadelerin yine davalılardan … tarafından kullanılmış olduğu iddiası yukarıda zikredilen mevzuat hükümleri çerçevesinde değerlendirildiğinde, söz konusu ifadelerin başkalarını veya onların mallarını, iş ürünlerini, fiyatlarını, faaliyetlerini veya ticari işlerini yanlış, yanıltıcı veya gereksiz yere incitici açıklamalarla kötülemek için yeterli olmadığı, dolayısıyla davalıların eylemlerinin haksız rekabet teşkil etmediği, kaldı ki davacıların söz konusu eylemler nedeniyle zarara uğradığı veya zarar tehlikesinin oluştuğunun da yeterli delillerle ispatlanamadığı sonuç ve kanaatine varılmaş, davanın reddine dair aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM : Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere;
1-Davanın REDDİNE,
2-Harçlar Kanunu gereği alınması gereken 44,40 TL karar ve ilam harcının peşin alınan 683,10 TL harçtan mahsubu ile bakiye 638,70 TL harcın karar kesinleştiğinde ve talep halinde davacıya iadesine,
3-Davacı tarafından sarf edilen yargılama giderlerinin üzerinde bırakılmasına, bakiye gider avansının karar kesinleştiğinde davacıya iadesine,
4-Davalıların kendisini vekil ile temsil ettirdiği görülmekle karar tarihinde yürürlükte bulunan Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi gereğince hesap edilen 2.725,00 TL vekalet ücretinin davacılardan alınarak davalılara verilmesine,
Dair, davacılar vekili ile davalılar vekilinin yüzüne karşı, kararın tebliğinden itibaren iki hafta içerisinde mahkememize sunulacak, yahut mahkememize gönderilmek üzere bir başka mahkemeye ibraz edilecek bir dilekçeyle başvuru yapılmak suretiyle, Ankara Bölge Adliye Mahkemeleri ilgili Hukuk Dairesi nezdinde istinaf kanun yolu açık olmak üzere karar verildi. 05/11/2019

Katip Hakim
e-imza e-imza