Emsal Mahkeme Kararı Ankara Batı Asliye Ticaret Mahkemesi 2019/167 E. 2019/269 K. 16.04.2019 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C. Ankara Batı ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ Esas-Karar No: 2019/167 Esas – 2019/269
T.C.
Ankara Batı
ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ KARAR
TÜRK MİLLETİ ADINA

ESAS NO : 2019/167 Esas
KARAR NO : 2019/269

HAKİM :
KATİP :

DAVACI :
VEKİLİ :
DAVALILAR : 1-
2-

DAVA : TASARRUFUN İPTALİ
DAVA TARİHİ : 15/04/2019
KARAR TARİHİ : 16/04/2019
K. YAZIM TARİHİ: 18/04/2019

Yukarıda tarafları yazılı dava dosyasının incelenmesi neticesinde;
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; davalı/borçlu …aleyhine Ankara Batı İcra Müdürlüğünün … Esas sayılı dosyası ile başlattıkları icra takibinde, borçluya bugüne kadar yapılan bütün haciz işlemlerine rağmen alacağın tahsilinin sağlanamadığı gibi ev adresine yapılan haczin de sonuçsuz kaldığını, davalı/borçlunun tespit edilen taşınmaz malı ve … plakalı aracı üzerinde vergi dairesi ve SGK ile başkaca hacizlerin olması nedeniyle taşınmazın alacaklarını karşılamasının imkansız olduğunu, icra müdürlüğünden tasarrufun iptaline yönelik dava açmak için geçici aciz belgesi ile pasif taşınmazlarının sorulmasının istendiğini ancak red kararı verildiğini, davalı/borçlu …’in bu sırada … nün … mah. … ada 3 parselde adi ortaklık şeklinde yapılan inşaattaki hissesine düşen dairelerin bir kısmını alacaklılarına zarar etmek kastıyla kardeşi olan diğer davalı …’e satış göstererek bedelsiz devrettiğini öğrendiklerini, bu devrin açıkça İİK 280 maddesine aykırı bir devir olduğunu ve bu sebeple alacaklarının tahsilinin imkansız hale getirildiğini beyan ederek; İİK 280 maddesine aykırı olarak davalı/borçlu …tarafından kardeşi …’e devredilen … nün … mah. … ada 3 parseldeki inşaattan dolayı hissesine düşen dairelerden borca yetecek miktarda olan kısmı için tasarrufun iptaline karar verilmesini, öncelikle adı geçen taşınmazlar hakkında İİK 281 maddesi gereğince ihtiyati haciz kararı verilmesini talep ve dava etmiştir.
30/06/2012 tarihli Resmi Gazetede yayımlanarak yürürlüğe giren 6335 sayılı Kanunla, 6102 sayılı Türk Ticaret Kanununda değişiklik yapılmıştır. 6102 sayılı Türk Ticaret Kanununun 5. maddesinde yapılan değişiklikle, Asliye Ticaret Mahkemesi ile Asliye Hukuk Mahkemesi ve diğer mahkemeler arasındaki ilişki görev ilişkisine dönüştürülmüştür.
Göreve ilişkin kurallar, dava şartıdır. (HMK m.114/1-c) Mahkeme, dava şartlarının yerinde olup olmadığını yargılamanın her aşamasında gözetir. Bu nedenle somut uyuşmazlıkta mahkememizin görevli olup olmadığı hususu re’sen değerlendirilmiştir.
Asliye Ticaret Mahkemelerinin görevi kapsamına giren ticari davaların neler olduğu 6102 sayılı TTK’nun 4. maddesinde belirlenmiştir.Buna göre:
a-TTK 4/1 maddesinde altı bent halinde sayılan hususlardan doğan davalar,
b-Özel kanun hükümleri gereği ticari sayılan davalar, (Kooperatifler Kanunu madde 99 gibi)
c-Her iki tarafında ticari işletmesiyle ilgili hususlardan doğan davalar ticari dava sayılır ve Asliye Ticaret Mahkemesinin görev sahasına girer.
Eldeki dava, İİK’nın 277 ve devamı maddeleri gereğince açılmış tasarrufun iptali talebine ilişkindir. Bu davalardaki amaç; borçlunun haciz ya da iflasından önce yaptığı bazı tasarrufların geçersiz sayılması ya da iyiniyet kurallarına aykırılık nedeniyle alacaklıya karşı sonuçsuz kalmasıdır. Böylece ve dolayısıyla o mal üzerinde cebri icraya devamla alacağın tahsili amaçlanır. Bu tür davalar, şahsi nitelikte ve borçlunun tasarruflarına yönelik olduğundan ve mutlak ticari dava niteliğinde olmadığından, bu niteliği itibarıyla asliye ticaret mahkemesinin görevi içinde sayılan ticari davalardan değildir. Uyuşmazlığın asliye hukuk mahkemesinde görülüp sonuçlandırılması gerekir. Bu bağlamda, somut uyuşmazlığa bakma görevi Ankara Batı Asliye Hukuk Mahkemelerine aittir. 6100 sayılı HMK’nun 114/1-c ve 115/2 maddeleri uyarınca göreve ilişkin dava şartı noksanlığı bulunduğu dikkate alınarak davanın usulden reddine dair aşağıdaki şekilde karar verilmiştir.
HÜKÜM : Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere;
1-Göreve ilişkin dava şartı noksanlığı bulunduğundan HMK’nun 114/1-c ve 115/2.maddeleri uyarınca DAVANIN USULDEN REDDİNE,
2-Karar kesinleştiğinde ve yasal sürede başvurulması halinde dosyanın görevli Ankara Batı Nöbetçi Asliye Hukuk Mahkemesine gönderilmesine,
3-HMK’nun 331/2 maddesi gereğince süresi içerisinde müracaat yapıldığı takdirde yargılama giderlerinin gönderilen mahkemece dikkate alınmasına,
4-Kararın kesinleşmesinden itibaren HMK’nun 20/1-son cümle gereği dosyanın iki haftalık süre içerisinde görevli ve yetkili mahkemeye gönderilmesinin istenilmemesi halinde DAVANIN AÇILMAMIŞ SAYILMASINA karar verilmesi için dosyanın yeniden ele alınmasına,
Dair, dosya üzerinde yapılan inceleme sonucunda, kararın tebliğinden itibaren iki hafta içerisinde mahkememize sunulacak, yahut mahkememize gönderilmek üzere bir başka mahkemeye ibraz edilecek bir dilekçeyle başvuru yapılmak suretiyle, Ankara Bölge Adliye Mahkemeleri ilgili Hukuk Dairesi nezdinde istinaf kanun yolu açık olmak üzere karar verildi. 16/04/2019

Katip Hakim
e-imza e-imza