Emsal Mahkeme Kararı Ankara Batı Asliye Ticaret Mahkemesi 2019/159 E. 2021/273 K. 20.04.2021 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. Ankara Batı ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ Esas – Karar No: 2019/159 Esas – 2021/273
T.C.
Ankara Batı
ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ KARAR
TÜRK MİLLETİ ADINA
ESAS NO : 2019/159 Esas
KARAR NO : 2021/273
HAKİM :
KATİP :
DAVACI :
VEKİLİ :
DAVALI :
VEKİLİ :
DAVA : İtirazın İptali (Ticari Satımdan Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ : 10/04/2019
KARAR TARİHİ : 20/04/2021
K.YAZIM TARİHİ : 18/05/2021
Yukarıda tarafları yazılı davanın mahkememizce yapılan açık yargılaması sonunda;
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ :
DAVA :Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; davacı şirket tarafından Ankara Batı İcra Müdürlüğünün … esas sayılı dosyası ile davalı şirket hakkında ilamsız icra takibi başlattıklarını, borçlu tarafından bu takibe haksız ve kötü niyetli olarak itiraz edildiğini, davacı şirketin uluslararası nakliyat, dağıtım ve depolama alanında faaliyet gösterdiğini, davacı şirketin, davalı şirkete ait Türkiye’den Fransa’ya ihraç ettiği malları, tanı ve hasarsız olarak kara yolu ile nakliyesini gerçekleştirdiğini, davalı firmaya taşıma hizmeti sunduğunu, bu sebeple davalı firmaya taşıma faturalarını düzenlediğini, iş bu fatura bedellerinin ödenmediğini, belirtilen faturalara istinaden toplam 8.000,00 Euro tutarında taşıma hizmetinin davacı şirket tarafından sunulduğunu, davalının borçlu olduğu CMR(taşıma senedi), dolaşım belgesi(A.TR), gümrük beyannameleri, faturalar, ticari defter ve kayıtlarla sabit olduğunu, faturalara konu alacağın navlun hizmeti olduğunu, davacı şirketin davalıya söz konusu borcunu ödemesi için talepte bulunduklarını ancak bir sonuç alamayınca Ankara Batı İcra Dairesinin … esas sayılı dosyası ile icra takibi başlattıklarını, bu takibe davalı tarafından itirazda bulunulduğunu, davalı şirketin itirazının borca itirazının haksız ve mesnetsiz olduğunu, itirazının iptali gerektiğini, bu nedenlerle davalı tarafından Ankara Batı İcra Dairesinin … esas sayılı dosyasına yapılan itirnazın iptali ile takibin 6.000,00 Euro üzerinden devamına, alacağa takip tarihinden itdibaren en yüksek reeskont faizinin işletilmesine, davalı borçlunun haksız ve kötü niyetli itirazından dolayı %20’den aşağı olmamak üzere icra inkar tazminatına hükmedilmesine yargılama gideri ile vekalet ücretinin davalıya yükletilmesine karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
CEVAP :Davalı cevap dilekçesinde özetle; davacı tarafından, davalı şirket aleyhine Ankara Batı İcra Müdürlüğünün … Esas sayılı dosyası ile ilamsız takip yolu ile takip başlatıldığını, ödeme emrinin 06.02.2019 tebliğ edildiğini, süresi içerisinde 04.02.2019 tarihinde borca itiraz ettiklerini ve takibin durdurulmasına karar verildiğini, davacı tarafından dava dilekçesi ekinde sunulan faturaların davanın haklılığını ortaya koymamakla birlikte tek başına alacağı kanıtlamaya elverişli olmadığını, davacı tarafından her ne kadar davalı şirkete taşıma hizmeti sunduğundan bahisle faturalar mevcut olduğu ve takip dayanağı yapılmış ise de davalı ile davacı şirket arasında faturalarda görüldüğü gibi bir alacak-borç ilişkisi bulunmadığını, üstelik davacının başlattığı takibe dayanak faturaların tek başına alacağı kanıtlar nitelikte delil olma özelliğine haiz olmadığını, her zaman düzenlenebilen belgelerden olan faturaların ispat gücünün zayıf olduğunu, bu sebeple faturalara dayalı takipte davalı şirketin itirazının haklı olduğunu, davaya dayanak alınan faturanın Türk Ticaret Kanunu’nun 23. maddesi gereğince kesinleşmiş ve tarafları bağlayıcı olduğunun kabul edilebilmesi için, fatura konusu işle ilgili yanlar arasında sözleşme yapıldığının yasal delillerle kanıtlanması ve bedeli uyuşmazlık konusu işin de kabul edilebilir yeterlikte iş sahibine teslim edildiğinin yüklenici tarafından kanıtlanmış olmasının zorunlu olduğunu, icra-inkar tazminatına hükmedilmesinin mümkün olmadığını, kabul anlamına gelmemek kaydıyla söz konusu alacağın yargılamayı gerektiren bir alacak olduğundan likit olmadığını, likit olmayan alacak üzerinden icra-inkar tazminatına hükmedilmesinin mümkün olmadığını, alacak likit değilse, borçlunun itirazında haklı olduğunu, alacağın miktarının belli olması ya da belli olması için gerekli unsurların bilinmesi ya da bilinmesinin gerektiği hallerde alacağın likit olduğunu, alacağın likit olmadığı hallerde borçlunun icra inkar tazminatı ödemesine hükmedilemeyeceğini, söz konusu davada davalı şirketin herhangi likit bir borcu bulunmadığını, ayrıca davacının takip talebinde 8.000,00-EURO’dan takibi başlatmış olup itirazın iptali davasını 6.000,00-EURO üzerinden açtığını, davacı-alacaklının dahi üzerinde netleşemediği bir alacak söz konusu olduğundan davalının borca itirazının haklı olduğu hususunda bir şüphe bulunmadığını, davanın reddi ile davacı-alacaklı aleyhine %20 den az olmamak üzere kötüniyet tazminatına hükmedilmesine, lehlerine vekâlet ücreti ve mahkeme masraflarına hükmedilmesine karar verilmesini talep etmiştir.
DELİLLER :Ankara Batı İcra Dairesinin … esas sayılı dosyası, davalı ve davacı şirketin ticaret sicil gazetesi suretleri, faturalar, tarafların BA-BS formları, tarafların ticari defter ve kayıtları, bilirkişi raporu ile tüm dosya kapsamı.
GEREKÇE :Dava, taşıma hizmetinden kaynaklı düzenlendiği iddia edilen faturaya dayalı yapılan takibe yönelik itirazın iptali istemine ilişkindir.
Tüm dosya kapsamı, kayıt ve belgeler ile usul ve yasaya uygun olarak alınan denetlenebilir bilirkişi raporu birlikte değerlendirilerek;
Tarafların defter ve kayıtları üzerinde yapılan inceleme sonucu düzenlenen 19/02/2020 tarihli raporda; davacıya ait ticari defterlerin Gelir İdaresi Başkanlığının sistem kontrolünde geçen E-Defter kapsamında olması nedeniyle yürürlükteki mevzuat hükümlerine uygun olarak tutulduğu anlamına geldiği, açılış ve kapanış onaylarının bulunduğunun tespit edildiğini, davacı defter ve kayıtlarının incelenmesinde geçen yıl devri olan 18.739,30 TL ve toplam 19.373,14 TL olan 3 adet kur değerleme kaydı ile davalı şirket adına düzenlenmiş olduğu dava ve takip konusu yapılan faturalar dahil toplamının 114.386,56 TL(24.400 Euro) olan 25 adet satış faturasının usulüne uygun şekilde kayıt olduğunu, davacı ticari defter kayıtlarında geçen yıl devri olan 18.739,30 TL ile davalı şirket adına düzenlenmiş olduğu takip ve dava konusu yapılan faturalar dahil olmak üzere toplam 152.919,90 TL(16.400 Euro) olan 10 adet tahsilat kaydı bulunduğunu, davacı şirket ticari defter kayıtlarına göre geçen yıl devri olan 18.739,30 TL ile davalı şirket adına düzenlenmiş olduğu takip e dava konusu yapılan faturalar dahil olmak üzere toplam 152.919,00 TL olan alacağına karşılık yapmış olduğu toplam 104.030,20 TL olan 10 adet tahsilat kaydı düşüldüğünde (30/01/2019) icra takip tarihi itibariyle 48.888,80 TL(8000 Euro) alacağı olduğunun gözüktüğünü, davalı şirkete ait ticari defter kayıtlarının incelenmesinde geçen yıl devri olan 17.389,72 TL ile davacı adına düzenlenmiş olan dava ve takip konusu faturalar dahil toplam 111.524,29 TL olan 24 adet alış faturasının usulüne uygun bir şekilde kayıtlı olduğunu, davalı şirkete ait ticari defter kayıtlarında geçen yıl devri olan 17.389,72 TL ile davacı şirket adına düzenlenmiş olan dava ve takip konusu yapılan faturalar dahil olmak üzere toplam 128.914,01 TL olan alacağına karşılık yapmış olduğu toplam 30.903,00 TL olan 4 adet ödeme kaydı bulunduğunu, davalı şirketin incelenen ticari defter kayıtlarına göre geçen yıl devri olan 17.389,72 TL ile davacı adına düzenlenmiş olan dava ve takip konusu faturalar dahil olmak üzere toplamı 128.914,01 TL olan alacağına karşılık yapmış olduğu toplamı 30.903,00 TL olan 4 adet ödeme kaydı düşüldüğünde davalı şirketin (30/01/2019) icra takip tarihi itibariyle 98.011,01 TL borcu olduğunun gözüktüğünü bildirmiştir.
Tüm bu açıklamalara göre; davacı tarafından düzenlenen faturaların her iki yan defter ve kayıtlarında bulunduğu, davalı tarafından, taraflar arasında alacak borç ilişkisinin bulunmadığını , faturaları kabul etmediğini beyan etmiş ise de düzenlenen faturayı kabul ederek kayıtlarına işlediği, kısım kısım ödemeler de yaptığı faturayı iade etmediği ve hizmeti almadığına veya ayıplı hizmet verildiğine dair savunma yapmadığı anlaşıldığından takibin devamına karar verilerek davanın kabulüne dair aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM : Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere;
1-DAVANIN KABULÜ İLE, Davalının Ankara Batı İcra Dairesinin … esas sayılı dosyasına vaki itirazının 6.000,00 Euro üzerinden iptali ile, takibin bu miktara takip tarihi olan 30.01.2019 tarihinden itibaren 3095 sayılı yasanın 4/a maddesinde belirtilen Devlet Bankalarının Euro ile açılmış bir yıl vadeli mevduat hesabına o yıl uyguladığı en yüksek faiz işletilmek suretiyle devamına, fazlaya dair istemin saklı tutulmasına,
2-Hükmedilen 6.000,00 Euro alacağın icra takip tarihindeki kur üzerinden hesaplanan 36.666,60 TL’nin %20’si 7.333,32 TL icra inkar tazminatının davalıdan tahsili ile davacıya verilmesine,
3-Alınması gereken 2.504,70 TL karar ve ilam harcından peşin alınan 626,18 TL harcın mahsubu ile bakiye 1.878,52 TL karar ve ilam harcının davalıdan alınarak hazineye irat kaydına,
Zorunlu arabuluculuk nedeniyle 2019 yılı Arabuluculuk Yönetmeliğinin 26/2 maddesi gereği ödenecek ve Arabuluculuk AÜT nin Birinci Kısmına göre taraf sayısı gözetilerek belirlenen 1.096,27TL’nin davalıdan tahsili ile hazineye irat kaydına,
Davacı tarafından yatırılan 626,18 TL peşin harç, 44,40TL başvuru harcı, 6,40TL vekalet harcı olmak üzere toplam 676,98 TL harcın davalıdan tahsili ile davacıya verilmesine,
4-Davacı tarafından sarf edilen 166,20 TL tebligat ve posta gideri ile 700,00TL bilirkişi ücreti olmak üzere toplam 866,20 TL yargılama giderinin davalıdan alınarak davacıya ödenmesine, bakiye gider avansının karar kesinleştiğinde davacıya iadesine,
5-Davacının kendisini vekil ile temsil ettirdiği görülmekle karar tarihinde yürürlükte bulunan AAÜT madde 13/1 gereğince hesap edilen 5.499,99 TL vekalet ücretinin davalıdan alınarak davacıya ödenmesine,
6-Kararın talep halinde taraflara tebliğine,
Dair, davacı vekilinin yüzüne karşı, kararın tebliğinden itibaren iki hafta içerisinde mahkememize sunulacak, yahut mahkememize gönderilmek üzere bir başka mahkemeye ibraz edilecek bir dilekçeyle başvuru yapılmak suretiyle, Ankara Bölge Adliye Mahkemeleri ilgili Hukuk Dairesi nezdinde istinaf kanun yolu açık olmak üzere karar verildi.20/04/2021

Katip Hakim
E-imzalı✍ E-imzalı✍