Emsal Mahkeme Kararı Ankara Batı Asliye Ticaret Mahkemesi 2019/156 E. 2020/715 K. 25.12.2020 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. Ankara Batı ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ Esas – Karar No: 2019/156 Esas – 2020/715
T.C.
Ankara Batı
ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
GEREKÇELİ KARAR
TÜRK MİLLETİ ADINA
ESAS NO : 2019/156
KARAR NO : 2020/715

BAŞKAN :
ÜYE :
ÜYE :
KATİP :

DAVACI :
VEKİLİ :
DAVALI :
VEKİLİ :

DAVA : Tapu İptali Ve Tescil
DAVA TARİHİ : 08/04/2019
KARAR TARİHİ:25/12/2020
K.YAZIM TARİHİ:29/12/2020

Yukarıda tarafları yazılı davanın mahkememizce yapılan açık yargılaması sonunda;
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ :
TALEP :Davacı vekili mahkememize sunduğu dava dilekçesinde özetle; müvekkilinin … İnş. Tur. İth. İhrc. San. ve Tic. Ltd. Şti.’nin %25 oranında ortağı ve davalı … aynı şirketin %20 ortağı ve aynı zamanda müdürler kurulu başkanı, davalının oğlu …’ın %5’lik hisse sahibi, kızı …’ın ise şirkette sınırsız yetki sahibi olduğunu; şirketin idari ve mali işlerinden sorumlu kişi … ve kızı …’ olduğunu; davacının kendisi bilfiil şirketin yetkili servis biriminde çalıştığını, Ankara İli, … İlçesi, … Malı… Ada l parselde bulunan taşınmazın davalı … tarafından bedeli rayicinin çok altında gösterilerek kendi adına satış ile tescil ettirildiğini, davalının bu bedeli dahi şirket hesabından para çekmek suretiyle ödediğini, taşınmaz için hiçbir ödeme yapmadan, gerçek fiili bir para transferi olmadan şirket için son derece değerli ve önemli bir gayri menkulü kendi üzerine satış gibi göstererek geçirdiğini, banka kaydından davalının 21.12.2017 tarihinde şirket hesabından kendi adına 80.000,00 TL para çektiği aynı gün, 10-15 dakika sonra 100.000 TL bedeli ise … ada l…parsel sayılı arsa bedeli olarak şirkete geri yatırdığını, davacının bu arsanın neden satıldığı, eğer satılması gerekiyor ise neden diğer ortaklara da alım konusunda teklifle bulunulmadığı, neden apar topar bir gün içinde satışın … adına yapıldığına dair bilgisi bulunmadığını, taşınmazın gerçek değerinin çok çok altında bir bedelle satıldığını, bu düşük bedelin 80.000,00TL’si şirketin hesabından çıktığını; …’ın bu değerli arsayı sadece 20.000,00TL…/…
e-imza e-imza e-imza e-imza

…/…ödemek suretiyle gerçek değerinin çok altında muvazaalı işlem ile devraldığınını, şirketin açıkça kasıtlı olarak zarara uğratıldığını belirterek, arsanın gerçek değerinin tespitinin ardından satışta gösterilen değerler ile tespit edilen gerçek değerler arasındaki farkın tespiti ile satıştaki muvazaanın onaya çıkarılması ve tapunun iptali ile taşınmazların yeniden … İnş. Tur. İth. İhrc. San. ve Tic. Ltd. Şti. adına tesciline karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
CEVAP :Davalı vekili mahkememize sunduğu cevap dilekçesinde özetle; şirketin kurucu ortaklarının …, …, …, … ve … olduğunu, 10.01.2018 tarihine kadar her ortağın aynı zamanda müdür olduğunu ve tüm müdürlerin tek başına yetkili olduğunu, bu tarihe kadar alınan kararların tamamının oybirliği ile alındığını, ancak devam eden süreçte davacı … tarafından salt kişisel saiklerle uzun süredir ortak mutabakat ile yönetilen her iki şirkette de huzursuzluk çıkarılarak şirketin işleyişi bozulmaya ve şirketin ticari itibarına zarar veren davranışlar sergilenmeye başlandığını, davacının, şirketin iş ve eylemlerini engellemek şirketi zarara uğratmak amacıyla gerçek dışı ve kötü niyetli iddialarla şirkete ve diğer müdürlere yönelik sürekli haksız davalar açarak şirketi meşgul etmekte ve manevi olarak yıpratmakta olduğunu, 2017 yılında şirket ile müvekkil arasında gerçekleştirilen taşınmaz devri işlemine karşı huzurdaki davayı açtığını, şirkete ait … Mahallesi … ada … parsel nolu taşınmazın müvekkiline satıldığını ve adına tescil edildiğini, arsaya ilişkin bedelin banka havalesi yoluyla şirkete ödendiğini, müvekkilinin birçok kez şirket için gerekli masraf ve harcamaları kendi cebinden yapmış ve yapmaya devam ettiğini, bu nedenle de zaman zaman Şirketten alacaklı hale geldiğini, davalı müvekkilinin kendi adına şirketten çektiğini iddia edilen 80.000TL’ninde şirketin müvekkilinin o dönemde olan mevcut borcuna karşılık geldiğini, o tarihte müvekkilinin şirketten 200.419,58TL tutarında alacağı bulunduğunu, müvekkilinin bu tutarın tamamını şirketten çekebilecekken şirketten yalnızca 80,000TL’sini çektiğini, müvekkili, şirkete ait olan dava konusu taşınmazı 100.000TL bedeli banka havalesi yoluyla şirkete ödeyerek satın aldığını, bunun müvekkilinin şirket alacaklısı olarak en doğal hakkı olduğunu, bütün işlemlerin resmi olarak kayıt altına alınarak yürütüldüğünü ve davacının da bunları bildiğini, dava konusu taşınmaz ile aynı yerdeki diğer taşınmazların da çok yakın bedellerle satışları gerçekleştirildiğini, davaya konu taşınmaz ile aynı yerdeki 4.330,00 m2 büyüklüğündeki Ankara ili … İlçesi … mahallesi … ada … parseldeki taşınmazın 60.000 TL bedelle satış ve devrinin yapıldığını, davacının açıkça kötü niyetli olup; sırf müvekkilini bezdirmek maksatlı huzurdaki davayı ikame ederek dava açma hakkını kötüye kullandığını belirterek, davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir.
DELİLLER :Dava konusu taşınmaza ait tapu kaydı, mahallinde yapılan keşif, mahkememizin … esas sayılı dosyası bilirkişi raporu, 30/04/2020 tarihli bilirkişi kurulu raporu, 18/09/2020 tarihli ek bilirkişi kurulu raporu ile tüm dosya kapsamı.
GEREKÇE :Dava, davacının ortağı olduğu davadışı … İnşaal Turizm İthalat İhracat Sanayi ve Ticaret Limited Şirketi’ne ait Ankara İli, … İlçesi, … Mahallesi, … ada … parsel numaralı 3.474,00 m2 yüzölçümlü “arsa” niteliğindeki taşınmazın muvazaalı olarak hissesinin davalı …’a satıldığı iddiası ile söz konusu taşınmazın tapu kaydının iptal edilerek davacının ortağı bulunduğu şirket adına tescili istemine ilişkindir.
Dava konusu olayda temel uyuşmazlık; Ankara İli, … İlçesi, … Mahallesi, … ada … parsel numaralı 3.474,00 m2 yüzölçümlü ‘“arsa” niteliğindeki taşınmazın satışı nedeniyle davacının ortağı bulunduğu davadışı … İnşaat Turizm İthalat İhracat Sanayi ve Ticaret Limited Şirketi’nin zarara uğratılıp uğratılmadığı noktasında toplanmaktadır. Davacı vekili, müvekkilinin ortağı bulunduğu davadışı … İnşaatTunzm ithalat İhracat Sanayi ve Ticaret Limited Şirketi’ne ait taşınmazın muvazaalı olarak ve müvekkilinin bilgisi dışında davalı…/…
e-imza e-imza e-imza e-imza

…/……’a satışının yapılarak şirketin zarara uğratıldığını iddia ile söz konusu taşınmazın tapu kaydının iptal edilerek müvekkilinin ortağı bulunduğu şirket adına tescilini talep ederken, davalı şirket vekili ise davaya konu taşınmazın satış ve devrinin yasaya uygun olduğunu, somut olayda muvazaanın şartlarının oluşmadığını, taşınmaza ilişkin satış bedelinin eksiksiz olarak şirkete ödendiğini beyanla davanın reddini talep etmiştir.
Taraflar arasındaki uyuşmazlığa konu taşınmazın gerçek değerle satışının yapılıp yapılmadığı ve bu çerçevede tarafların ortağı bulunduğu dava dışı … İnşaat Turizm İthalat İhracat Sanayi ve Ticaret Limited Şirketi’nin söz konusu satıştan dolayı bir zararının olup olmadığının tespiti amacıyla bilirkişi kurulu tarafından uyuşmazlığa konu taşınmaz ile ilgili olarak keşfen inceleme neticesinde değer tespiti yapılmıştır.
Bilindiği üzere; muvazaa kısaca irade ve beyan arasında bilerek yaratılan uyumsuzluk şeklinde tanımlanabilir. Muvazaada taraflar üçüncü kişileri aldatmak amacıyla gerçek iradelerine uymayan, aralarında hüküm ve sonuç doğurmayan bir görünüş yaratmak için anlaşarak bazan aslında bir sözleşme yapma iradesi taşımadıkları halde görünüşte bir sözleşme yapmaktadırlar. (Mutlak muvazaa) Veya gerçek iradelerine uygun olarak yaptıkları sözleşmeyi iradelerine uymayan görünüşteki bir sözleşme ile gizlemektedirler. (Nisbi muvazaa) Yanlar, ister salt bir görünüş yaratmak için, ister başka bir sözleşmeyi gizlemek amacıyla, sözleşme yapsınlar görünüşteki sözleşme gerçek iradelerine uymadığından, tabandaki sözleşmede tapulu taşınmazlarda şekil koşullarını taşımadığından geçersizdir.
Her ne kadar muvazaayı düzenleyen 6098 sayılı TBK.nun 19.maddesinde ve öteki kanun hükümlerinde muvazaalı sözleşmelerin hüküm ve sonuçları hakkında bir açıklık bulunmamakta ise de; taraflar arasında alacak ve borç ilişkisi doğurmayacağı, muvazaanın varlığının hiçbir süreye bağlı olmaksızın her zaman ileri sürülebileceği, mahkemece kendiliğinden (resen) göz önünde bulundurulması gerektiği, belirli bir sürenin geçmesi, sebebin ortadan kalkması veya ilgililerin olur (icazet) vermesi ile geçerli hale gelmeyeceği, uygulamada ve bilimsel görüşlerde ortaklaşa kabul edilmektedir.
Hemen belirtmek gerekirki, muvazaa nedeniyle geçersiz sözleşmeye dayanılarak bir taşınmazın tapuda temliki yapılmışsa bu tescil yolsuz bir tescil hükmündedir.Tapuda yapılan temlik ve tesciller illi işlemler olduğundan tapunun dayanağı sözleşme geçersiz ise tapu kaydının da Medeni Kanunun 1025. maddesine göre iptali gerekir. Ayrıca muvazaalı sözleşmeler yapıldığı andan itibaren taraflar arasında hüküm ve sonuç doğurmayacağından açılan dava sonunda verilen karar, yenilik doğurucu (inşai) bir hüküm değil, açıklayıcı (ihdasi) bir hüküm durumundadır.
Uyuşmazlığa konu taşınmazın dava konusu hissesinin değeri taşınmazın satışının yapıldığı 20/12/2017 tarihi itibariyle 620.000,00TL olarak, 08/04/2019 dava tarihi itibariyle ise 650.000,00TL olarak tespit edilmiştir. Söz konusu taşınmaz şirket ortağı davalı …’a 20/12/2017 tarihinde 100.000,00TL’ye satılmış ve satış bedeli … Bankası A.Ş. üzerinden tahsil edilerek dava dışı … İnşaat Turizm İthalat İhracat Sanayi ve Ticaret Limited Şirketi’ne ait ticari defter kayıtlarına yansıtılmıştır. Hal böyle olunca, uyuşmazlığa konu taşınmazın şirket ortağı davalı …’a satış tarihi itibariyle rayiç değeri olan 620.000,00TL’nin 520.000,00TL altında 100.000,00TL’ye satıldığı anlaşıldığından, uyuşmazlığa konu taşınmazın rayiç değerinden çok daha düşük fiyata satılması nedeniyle işlemin muvazaalı olduğu kanaatine varılarak, davacının davasının kabulüne karar vermek gerekmekle, aşağıda belirtilen şekilde hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM : Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere;
1-Davacının davasının KABULÜNE,
Dava konusu Ankara İli, … İlçesi … Mahallesi … ada .. parsel sayılı taşınmazda davalı … adına kayıtlı hissenin 283/2500 hissesinin…/…
e-imza e-imza e-imza e-imza

…/…tapu kaydının İPTALİ ile iptal edilen hissenin dava dışı … İnşaat Turizm İthalat İhracat Sanayi ve Ticaret Limited Şirketi adına tapuya KAYIT ve TESCİLİNE,
Hüküm özetinin … Tapu Müdürlüğü’ne gönderilmesine,
2-Alınması gereken 44.401,50TL karar ve ilam harcından, peşin alınan 170,78TL ve tamamlama yolu ile alınan 10.929,59TL harcın mahsubu ile bakiye 33.301,13TL harcın davalıdan tahsili ile hazineye irat kaydına,
Davacı tarafından yatırılan 170,78TL peşin harç, 10.929,59TL tamamlama harcı, 44,40TL başvurma harcı ve 6,40TL vekalet harcı olmak üzere toplam 11,151,17TL’nin davalıdan tahsili ile davacıya ödenmesine,
3-Davacının kendisini vekil ile temsil ettirdiği görülmekle karar tarihinde yürürlükte bulunan AAÜT uyarınca hesap ve takdir olanan 49,550,00TL vekalet ücretinin davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
4-Davacı tarafından sarf edilen 2.000,00TL bilirkişi ücreti, 96,65TL posta ve tebligat gideri, 314,00TL keşif harcı, 140,00TL keşif araç ücreti olmak üzere toplam: 2.550,65TL yargılama giderinin davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
5-Karardan sonra yapılacak yargılama giderlerinin davacının gider avansından karşılanmasına, karar kesinleştiğinde arta kalan gider avansının davacıya iadesine,
Dair; davacı vekili ile davalı vekilinin yüzlerine karşı İstinaf kanun yolu açık olmak üzere ( kararın tebliğinden itibaren iki hafta içerisinde mahkememize sunulacak, yahut mahkememize gönderilmek üzere bir başka mahkemeye ibraz edilecek bir dilekçeyle İstinaf kanun yoluna başvurabileceği, istinaf incelemesinin Ankara Bölge Adliye Mahkemesi ilgili Hukuk Dairesi tarafından yapılacağı ) oy birliği ile verilen karar açıkça okunup usulen anlatıldı.25/12/2020

Başkan Üye Üye Katip
e-imza e-imza e-imza e-imza