Emsal Mahkeme Kararı Ankara Batı Asliye Ticaret Mahkemesi 2019/152 E. 2019/423 K. 20.06.2019 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. ANKARA BATI ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ Esas-Karar No: 2019/152 Esas – 2019/423

T.C.
ANKARA BATI
ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ KARAR TÜRK MİLLETİ ADINA
ESAS NO : 2019/152 Esas
KARAR NO : 2019/423

HAKİM :
KATİP :
DAVACI :
VEKİLİ :
DAVALI :
VEKİLİ :
DAVA : Alacak (Ticari Satımdan Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ : 05/01/2018
KARAR TARİHİ: 20/06/2019
K.YAZIM TARİHİ : 11/07/2019
Yukarıda tarafları yazılı davanın mahkememizce yapılan açık yargılaması sonunda;
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
DAVA :Davacı vekili; müvekkilinin …plakalı aracına 26/12/2016 tarihinde park halinde iken … plakalı aracın çarparak kaçtığını, müvekkilinin aracının da çarpmanın etkisi ile park etmiş bir aracın tampon kısmına çarptığını, müvekkilinin aracını 27/12/2016 tarihinde kaportacı …’e teslim ettiğini ve sigortadan dosya açtırdığını, aracın 3 ay incelemede kaldığını, 07/04/2017 tarihinde aracın teslim edildiğini, tamiratın Ankara Kaporta tarafından yapıldığını, Ankara Oto Boya Kaporta Atölyesi Teslim tutanağında aracın tamirinin 12 günde tamamlandığının belirtildiğini, müvekkilinin amacının aracın olması gerektiği gibi orjinal veya onaylı eşdeğer parça ile onarılması olduğunu belirterek ekspertiz raporu ile tespit edilen KDV dahil 17.548 TL’den ödemesi yapılan 8.000 TL düşüldüğünde kalan borcun 9.548 TL olduğunu, bu alacağın tespit edilerek şimdilik 3.000 TL’lik kısmının ekspertiz rapor tarihi olan 20/02/2017 tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte davalıdan alınarak müvekkiline ödenmesini, müvekkilinin 2 ay gerekçesiz olarak oyalanarak aracını kullanamadığından dolayı ihtiyaçlarını taksi ücreti ödeyerek gidermek zorunda kalmasından dolayı 3.000 TL’nin de aracın teslim tarihi olan 07/04/2017 tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte davalıdan tahsiline karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
CEVAP :Davalı vekili; müvekkili şirketin merkez adresinin Ataşehir/İstanbul olması nedeniyle yetkili mahkemenin İstanbul Anadolu Ticaret mahkemeleri olduğunu, HMK’nın 6. maddesi gereğince yetkili mahkemede açılmayan davanın usulden reddine karar verilmesini talep ettiklerini, … plakalı aracın müvekkili şirket nezdinde … numaralı Trafik Sigorta Poliçesi ile 16/12/2016-2017 tarihleri arasında sigortalı olduğunu, poliçeden dolayı maddi zarar halinde araç başına azami sorumluluk limitinin 31.000 TL olup sigortalı araç sürücüsünün kusur oranında ve zarar nispetinde olduğunu, davaya konu kaza nedeniyle… sayılı hasar dosyasından 8.000,00 TL araç hasarı ödemesi yapılarak müvekkili şirketin üzerine düşen sorumluluğu yerine getirdiğini, bu ödeme nedeniyle huzurdaki iş bu davanın konusuz kaldığını, davacının iddiasının aksine dava konusu hasara uğrayan aracın davacının kendi onayı ve talebi ile pert halinde çıkarıldığını ve tamirine karar verildiğini, yine davacının onayı ve rızası ile dava konusu aracın 8.000,00 TL onarım bedeli üzerinden ve aracın onarımında eşdeğer çıkma parça kullanılarak onarımının yapıldığını, bu durumun dilekçe ekinde sundukları mutabakatname ile sabit olduğunu, söz konusu mutabakatnameye davacının hiçbir ihtirazı kayıt koymadan kendi rızası ile imzaladığını, davacının müvekkili şirkete sigortalının kusuru bulunduğunu ispat etmesi gerektiğini, talep ettiği aracın kullanılmaması nedeniyle uğranılan zarar bedelinin de teminat kapsamı dışında olduğunu savunarak müvekkili şirket aleyhine açılan davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir.
DELİLLER : Sigorta poliçesi, hasar dosyası, trafik kazası tespit tutanağı, trafik tescil kayıtları, davacıya ait aracın tramer kayıtları, 25/04/2018 tarihli hasar ve kusur bilirkişisi raporu ile tüm dosya kapsamı.
GEREKÇE :Dava, trafik kazası nedeniyle davacının aracında oluştuğu iddia edilen değer kaybı ile araç mahrumiyeti zararının tahsili istemine ilişkindir.
Ankara Batı 2. Tüketici Mahkemesine açılan davada göreve ilişkin dava şartı noksanlığından ret kararı ile mahkememizin yukarıda belirtilen esasına kaydı yapılmıştır. Talep edilen alacak bedeli üzerinden hesaplanan nispi peşin karar ve ilam harcı ikmal ettirilmiştir.
26/12/2016 tarihinde, davacının park halindeki …plakalı aracına … plakalı aracın çarptığı ve davacının aracının da çarpmanın etkisi ile park etmiş diğer bir aracın tampon kısmına çarpması sonucunda dava konusu trafik kazası meydana gelmiştir.
2918 sayılı Karayolları Trafik Kanunu’nun 91/1. Maddesinde, “İşletenlerin, bu kanunun 85/1. maddesine göre olan sorumluluklarının karşılanmasını sağlamak üzere mali sorumluluk sigortası yaptırmaları zorunludur”; 85/1 maddesinde, “Bir motorlu aracın işletilmesi bir kimsenin ölümüne veya yaralanmasına yahut bir şeyin zarara uğramasına sebep olursa, motorlu aracın bir teşebbüsün unvanı veya işletme adı altında veya bu teşebbüs tarafından kesilen biletle işletilmesi halinde, motorlu aracın işleteni ve bağlı olduğu teşebbüsün sahibi, doğan zarardan müştereken ve müteselsilen sorumlu olurlar.” hükümlerine yer verilmiş, Karayolları Zorunlu Mali Sorumluluk Sigortası Genel Şartlarının A-1. maddesinde de, “Sigortacı bu poliçede tanımlanan motorlu aracın işletilmesi sırasında bir kimsenin ölümüne veya yaralanmasına veya bir şeyin zarara uğramasına sebebiyet vermesinden dolayı 2918 sayılı Karayolları Trafik Kanunu’na göre işletene düşen hukuki sorumluluğu, zorunlu sigorta limitlerine kadar temin eder” şeklinde ifade edilmiştir. Açıklanan madde hükümlerinden, Zorunlu Mali Sorumluluk Sigortası’nın; motorlu bir aracın karayolunda işletilmesi sırasında, bir kimsenin ölümüne veya yaralanmasına veya bir şeyin zarara uğramasına neden olması halinde, o aracı işletenin zarara uğrayan 3. kişilere karşı olan sorumluluğunu belli limitler dahilinde karşılamayı amaçlayan ve yasaca yapılması zorunlu kılınan bir zarar sigortası türü olduğu anlaşılmaktadır. Motorlu araçların işletilme tehlikesine karşı, zarar gören üçüncü şahısları korumak amacıyla getirilmiş olan bu düzenleme ile öngörülen sorumluluğun bir kusur sorumluluğu olmayıp, sebep sorumluluğu olduğu, böylece araç işletenin sorumluluğunun sebep sorumluluğunun ikinci türü olan tehlike sorumluluğuna ilişkin bulunduğu öğretide ve yargısal içtihatlarla kabul edilmektedir (Fikret Eren, Borçlar Hukuku, 9. Bası, s. 631 vd.; Ahmet Kılıçoğlu, Borçlar Hukuku, Genişletilmiş 10. Baskı, s. 264 vd).
Davacı zarar gören, … plakalı aracın ZMMS poliçesini düzenleyen şirketten anılan yasa hükümleri gereği talepte bulunmuştur.
Görevsiz mahkemece uyuşmazlığa dair deliller toplanmış ve bilirkişi incelemesi yaptırılmıştır.
25/04/2018 tarihli bilirkişi raporunda; davalı yan nezdinde sigortalı araç sürücüsünün aracın direksiyon hakimiyetini kaybetmesi sonucu park halinde bulunan davacı yana ait araca çarpması nedeniyle KTK’nın 47,52,84.maddeleri uyarınca tam kusurlu olduğu, davacının kusurunun bulunmadığı, davacının aracında orijinal parça kullanılması halinde hasarın 14.871,89TL olacağı, aracın ikinci el piyasa değerinin 20.000,00TL, sovtaj değerinin 9.789,00TL ve bu durumda zararın 10.211,00TL olması nedeniyle onarımının ekonomik olmadığını, davacının rızası alınarak aracın pert-total yapılmadığı, onarımının anahtar teslimi olarak yapıldığı, tarafların mutabakatı ile onarımın 8.000,00TL olarak gerçekleştirildiği, davacının talep etmiş olduğu fark gözetildiğinde aracın, pert-total olmasının zorunlu olduğu, fakat bu tercih kullanılmadan davacı tarafından aracın kullanıldığı, davacının ekspertiz raporunda mutabık kalınan 8.000,00TL onarım bedeli dışında servise herhangi bir ödeme yapmaması ile davacının zararının bulunmadığı, araçtan mahrumiyeti nedeniyle zararın 2.800,00TL olacağı kanaati bildirilmiştir.
Davacı tarafça bilirkişi raporuna yönelik itirazlar sunulup, itirazlar mahkememizde de tekrar edilmişse de; bilirkişi tarafından yapılan tespitler olayın oluşuna ve delil durumuna uygun bulunduğundan tekrar inceleme yapılması düşünülmemiştir.
Tüm bu açıklamalar ve dosya kapsamına göre; davacı tarafından bakiye hasar zararı için talepte bulunulmuşsa da bilirkişice yapılan tespitlere göre bakiye zararın karşılanması halinde aracın pert-total sayılması gerektiği ancak, davacı tarafından aracın tamiri istenerek kullanıldığı gözetildiğinde bakiye maddi zararın bulunmadığı ayrıca, davalı sigorta şirketinin düzenlediği poliçe kapsamında araç mahrumiyeti nedeniyle doğan dolaylı zarara ilişkin kloz bulunmadığı anlaşıldığından davacının taleplerinin reddine dair aşağıdaki şekilde hüküm tesis edilmiştir.
HÜKÜM : Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere;
1-DAVANIN REDDİNE,
2-Alınması gereken 44,40TL karar ve ilam harcının peşin alınan 102,46TL harçtan mahsubu ile bakiye 58,06 TL harcın karar kesinleştiğinde ve talep halinde davacıya iadesine,
3-Davacı tarafından sarf edilen yargılama giderinin üzerinde bırakılmasına, bakiye gider avansının karar kesinleştiğinde davacıya iadesine,
4-Davalının kendisini vekil ile temsil ettiği görülmekle karar tarihinde yürürlükte bulunan AAÜT uyarınca 2.725,00 TL nispi vekalet ücretinin davacıdan alınarak davalıya ödenmesine,
Dair, davacı vekilinin yüzüne karşı, kararın tebliğinden itibaren iki hafta içerisinde mahkememize sunulacak, yahut mahkememize gönderilmek üzere bir başka mahkemeye ibraz edilecek bir dilekçeyle başvuru yapılmak suretiyle, Ankara Bölge Adliye Mahkemeleri ilgili Hukuk Dairesi nezdinde istinaf kanun yolu açık olmak üzere karar verildi.20/06/2019

Katip Hakim
e-imzalı e-imzalı