Emsal Mahkeme Kararı Ankara Batı Asliye Ticaret Mahkemesi 2019/133 E. 2019/263 K. 12.04.2019 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C. Ankara Batı ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ Esas-Karar No: 2019/133 Esas – 2019/263
T.C.
Ankara Batı
ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ KARAR
TÜRK MİLLETİ ADINA

ESAS NO : 2019/133 Esas
KARAR NO : 2019/263

HAKİM :
KATİP :

DAVACI :
DAVALILAR : 1-
2-

DAVA : MADDİ TAZMİNAT (Haksız Fiilden Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ : 27/03/2019
KARAR TARİHİ : 12/04/2019
K. YAZIM TARİHİ: 18/04/2019

Yukarıda tarafları yazılı dava dosyasının incelenmesi neticesinde;
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
DAVA :Davacı dava dilekçesinde özetle; 19/05/2018 tarihinde sevk ve idaresindeki … plakalı aracıyla zincirleme trafik kazasına karıştığını, kazada … plakalı araç sürücüsünün %100 kusurlu olduğundan hasar onarımı için … Sigorta aracılığıyla maddi hasarın tespitine geçildiğini, … Sigortanın 6.500,00 TL’ye aracının anahtar teslim onarımını yapacağını bildirdiğini, bunun üzerine aracını … Sigortanın anlaşmalı olduğu …’ne götürdüğünü, servis tarafından triger değişimi yapılması gerektiğinin bildirilmesi üzerine 600,00 TL karşılığında triger değişimi yaptırdığını, aradan 2,5 ay gibi bir süre geçtikten sonra aracı teslim etmek üzere çağırıldığını, gittiğinde gözle görülür şekilde kaporta, bagaj açıklıkları, boya hataları olduğundan aracı teslim almadığını, servisin onarıma devam edeceğini bildirmesi üzerine aracını orada bıraktığını, 2 hafta sonra tekrar aracını almaya gittiğinde kaporta, bagaj, boya sıkıntılarının yanısıra aracın mekanik ve elektrik aksamlarında da problemler olduğunu tespit ettiğini, aracın kendisine lazım olması nedeniyle, araçtaki sorunları belirten imzalı bir kağıt alarak ve bu sıkıntıların giderileceğine dair servisten taahhüt alarak aracını teslim aldığını, bu tarihten sonra haftada 2-3 gün aracının …ne gidip geldiğini ancak onarımın gerçekleşmediğini, servisten geleli 2 gün olmasına rağmen bir gün aracını çalıştırmak istediğinde marşın almadığını farkettiğini, tanıdığı ustalara sorduğunda bu durumun trigerden kaynaklandığını, trigeri nerede değiştirmiş ise oraya götürmesi gerektiğini, aksi halde daha büyük sorun yaşayacağını söylediklerini, bunun üzerine 150,00 TL çekici bedeli ile aracını tekrar …ne getirdiğini, aracın sıkıntısının trigerden kaynaklandığını belirtmesine rağmen, servis tarafından trigerde sorun olmadığı, zamanla sibopların sıkıntı yaratabileceği, bu nedenle motor üst kapak revisyon vs. işlemlerin yapılması gerektiği, bu işlemlerin bedelinin 2.750,00 TL olduğunun söylendiğini ve yapımına geçtiklerini, ücretli onarımın 1.500,00 TL’sini elden nakit olarak, 600,00 TL’sini havale ile ödediğini, geriye kalan 650,00 TL’yi ödemediğini, çünkü aracının 1 ay geçmeden tekrar arıza verdiğini beyan ederek öncelikle mahkemece aracında oluşan maddi hasarın bilirkişi marifetiyle tespitini, kaza sonrası … tarafından yapılan onarımın doğru yapılıp yapılmadığının, ücretli olarak yapılan işlemlerin doğru yapılıp yapılmadığının tespitini, aracında oluşan değer kaybının ve ücretli onarıma ilişkin tarafından tahsil edilen ücretlerin iadesine karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
6102 sayılı TTK’nun 5. maddesinden sonra gelmek üzere 7155 sayılı yasanın 20. maddesiyle eklenen ve 01/01/2019 tarihi itibarıyla yürürlüğe giren 5/A maddesine göre, ticari davalardan, konusu bir miktar paranın ödenmesi olan alacak ve tazminat talepleri hakkında dava açılmadan önce arabulucuya başvurulmuş olması dava şartıdır.
6325 sayılı Hukuk Uyuşmazlıklarında Arabuluculuk Kanununun “Dava şartı olarak arabuluculuk” başlıklı 18/A maddesinin 2. fıkrasında “Davacı, arabuluculuk faaliyeti sonunda anlaşmaya varılamadığına ilişkin son tutanağın aslını veya arabulucu tarafından onaylanmış bir örneğini dava dilekçesine eklemek zorundadır. Bu zorunluluğa uyulmaması hâlinde mahkemece davacıya, son tutanağın bir haftalık kesin süre içinde mahkemeye sunulması gerektiği, aksi takdirde davanın usulden reddedileceği ihtarını içeren davetiye gönderilir. İhtarın gereği yerine getirilmez ise dava dilekçesi karşı tarafa tebliğe çıkarılmaksızın davanın usulden reddine karar verilir. Arabulucuya başvurulmadan dava açıldığının anlaşılması hâlinde herhangi bir işlem yapılmaksızın davanın, dava şartı yokluğu sebebiyle usulden reddine karar verilir.” düzenlemesi yer almaktadır.
27/03/2019 tarihinde açılan eldeki dava, konusu bir miktar paranın ödenmesi olan tazminat talebini içeren ticari davadır. Dolayısıyla dava açılmadan önce arabulucuya başvurulmuş olmasının dava şartı olduğu noktasında tereddüt bulunmamaktadır.
6325 sayılı Hukuk Uyuşmazlıklarında Arabuluculuk Kanununun 18/A maddesinin 2. fıkrası gereğince davacıya, arabuluculuk faaliyeti sonunda anlaşmaya varılamadığına ilişkin son tutanağın aslını veya arabulucu tarafından onaylanmış bir örneğini bir haftalık kesin süre içerisinde mahkememize sunması, aksi taktirde davanın usulden reddine karar verileceği ihtarını içerir davetiye tebliğ edilmiş, davacı tarafından sunulan 11/04/2019 tarihli dilekçeyle 11/04/2019 tarihinde (dava sonrası) arabuluculuk başvurusunda bulunulduğu belirtilmiş ve buna ilişkin başvuru formu dosyaya ibraz edilmiştir.
6102 sayılı TTK’nun 5/A maddesi ile 6325 sayılı Hukuk Uyuşmazlıklarında Arabuluculuk Kanununun 18/A maddesinin 2. fıkrası birlikte değerlendirildiğinde, dava açılmadan önce arabulucuya başvurulmuş olması, arabuluculuk faaliyetinin sonuçlanması ve anlaşmaya varılamadığına ilişkin son tutanak aslının veya arabulucu tarafından onaylanmış bir örneğinin dava dilekçesine eklenmesi gerekmektedir. 6325 sayılı Hukuk Uyuşmazlıklarında Arabuluculuk Kanununun 18/A maddesinin 2. fıkrası gereğince davacıya verilen bir haftalık kesin süre, arabulucuya başvuru için değil, dava öncesi olumsuz neticelenmiş arabuluculuk faaliyeti sonunda düzenlenen son tutanak aslının veya arabulucu tarafından onaylanmış bir örneğinin mahkemeye sunumu için öngörülmüş bir süredir. Hal böyle olunca, arabulucuya başvurulmadan dava açıldığının anlaşılması nedeniyle herhangi bir işlem yapılmaksızın davanın, dava şartı yokluğu sebebiyle usulden reddine karar vermek gerekmiş ve aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM : Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere;
1-Dava şartı noksanlığı bulunduğundan, 6100 Sayılı HMK’nun 114/2 ve 115/2 maddeleri gereğince davanın USULDEN REDDİNE,
2-Harç peşin alındığından yeniden alınmasına yer olmadığına,
3-Davacı tarafından sarf edilen yargılama giderinin üzerinde bırakılmasına, bakiye gider avansının karar kesinleştiğinde davacıya iadesine,
Dair, dosya üzerinde yapılan inceleme neticesinde, kararın tebliğinden itibaren iki hafta içerisinde mahkememize sunulacak, yahut mahkememize gönderilmek üzere bir başka mahkemeye ibraz edilecek bir dilekçeyle başvuru yapılmak suretiyle, Ankara Bölge Adliye Mahkemeleri ilgili Hukuk Dairesi nezdinde istinaf kanun yolu açık olmak üzere karar verildi. 12/04/2019

Katip Hakim
e-imza e-imza