Emsal Mahkeme Kararı Ankara Batı Asliye Ticaret Mahkemesi 2019/13 E. 2019/111 K. 19.02.2019 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. ANKARA BATI ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ Esas-Karar No: 2019/13 Esas – 2019/111

T.C.
ANKARA BATI
ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ KARAR TÜRK MİLLETİ ADINA
ESAS NO : 2019/13 Esas
KARAR NO : 2019/111

HAKİM :
KATİP :

DAVACI :
VEKİLİ :
DAVALI :
VEKİLİ :

DAVA : Menfi Tespit (Kambiyo Senetlerinden Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ : 15/01/2019
KARAR TARİHİ : 19/02/2019
K.YAZIM TARİHİ : 01/03/2019
Yukarıda tarafları yazılı davanın mahkememizce yapılan açık yargılaması sonunda;
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
DAVA :Davacı vekili; müvekkili şirketin davalı yanın bayisi olarak … Satış Noktası sözleşmesine istinaden davalı yanın ürünlerinin satışını yapan, sektöründe tanınmış firmalardan olduğunu, müvekkili şirket ile davalı yan arasında, mevcut çalışma sistemi davacı yanca sipariş verilmesi, ödemenin yapılması veya ödemeye havi senedin davalı yana teslimi ve bunun karşılığında davalı yanın ürününü tarafların aralarında belirledikleri termine göre davacı yana teslim etmesi üzerine kurulu olduğunu, bu sistemin uzun süre aynı şekilde devam etmiş herhangi bir problem yaşanmadığını, ancak son dönemde teslimatların davalı yan tarafından termine uygun olarak ifa edilmemiş ve sürekli ek süre verilerek veya siparişlerin aksine parça parça davacıya gönderildiğini, davalı yan ile müvekkili arasında defalarca görüşme yapıldığını davalı yanca yaşanan olumsuzluğun geçici olduğunun bildirildiğini ve ürünlerin gönderileceği yönünde müvekkili şirkete güvence verildiğini, müvekkilinin üzerine düşen yükümlülüğünü yerine getirdiğini, davalı tarafın ise teslim tarihini bizzat müvekkiline bildirmiş olmasına karşın müvekkili şirkete tesliminin gerçekleştirmediğini, davalı tarafın müvekkili şirkete ürün teslim etmediği gibi anlaşmaya dayanarak verilen çekleri üçüncü şahıslara ciro ettiğini, müvekkilinin üzerine düşen sorumlulukları yerine getirmesine rağmen hiçbir ürün teslim etmeyen davalı yanın bu davranışının kötüniyetinin açıkça göstergesi olduğunu beyan ederek, siparişler davalı şirket tarafından kasten ve hiçbir surette yerine getirilmemiş olması sebebiyle, davacı müvekkilinin davalı şirket lehine keşide ettiği çek karşılığında davalı şirkete herhangi bir borcunun olmadığının tespiti ile dava konusu çeklerin iptaline karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
CEVAP :Davalı vekili; müvekkili şirketin yükümlülüklerini yerine getirmediği iddiasının gerçeğe aykırı olduğunu, müvekkil şirket ile davacı şirket arasında 2017 yılı için … … Yetkili Satıcılık Sözleşmesi imzalandığını, imzalanan işbu sözleşme gereğince müvekkil şirket tarafından davacı şirkete mal teslimatları yapılmış ve fakat davacı şirketin vermiş olduğu çeklerin büyük çoğunluğunun karşılıksız çıkmış ve müvekkili şirkete ciro etmiş olduğu bu çeklerin karşılıksız çıkması nedeniyle icra takiplerine maruz kalındığını, davacı şirket tarafından müvekkili şirkete verilen çeklerin son bir yıl çerisinde davacı şirketin talebi üzerine iyi niyet çerçevesinde 12 sefer temdit edildiğini ve davacı şirketin hali hazırda 925.000,00 TL tutarında ödenmemiş çeki bulunduğunu, bu çeklerin davacı şirket tarafından ödenmediğinden ve ödenmesi engellenmek istendiğinden huzurdaki davanın kötüniyetli olarak açıldığını, nitekim davacı şirketen 27.09.2018 tarihli ihtarnamesinde mal teslimi yapılmadığı iddiasıyla iadesini talep etmiş olduğu 185.500 TL tutarındaki çekin ihtarnamenin tebliğ alınmasından sonra ödendiğini, görüldüğü üzere bu durum dahi davacı şirketin mal teslimi yapılmamıştır iddiasının gerçeği yansıtmadığını açıkça ortaya koyduğunu, yine mal teslimi yapılmadığı iddiasıyla düzenlenmiş olan 27.09.2018 tarihli ihtarnameden sonra 28.09.2018 tarihinde davacı şirket tarafından müvekkil şirkete ekli taahhüdün vermiş olduğunu ve bu taahhütlerin de yerine getirilmemiş olduğu gözetildiğinde davacı şirketin işbu davayı açmakta kötüniyetli olduğunun tartışmasız olduğunu beyan ederek, davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir.
GEREKÇE :Dava, kambiyo senetleri kapsamında davacının borçlu olmadığının tespiti ve senetlerin iptali istemine ilişkindir.
Yürürlük tarihi 01/01/2019 olan 7155 sayılı yasa ile Türk Ticaret Kanunu’na eklenen 5/A maddesinde; ” 1) Bu Kanunun 4 üncü maddesinde ve diğer kanunlarda belirtilen ticari davalardan, konusu bir miktar paranın ödenmesi olan alacak ve tazminat talepleri hakkında dava açılmadan önce arabulucuya başvurulmuş olması dava şartıdır.(2) Arabulucu, yapılan başvuruyu görevlendirildiği tarihten itibaren altı hafta içinde sonuçlandırır. Bu süre zorunlu hâllerde arabulucu tarafından en fazla iki hafta uzatılabilir. ” denilmek suretiyle, 01/01/2019 tarihi itibariyle ticari davalarda arabuluculuğa başvuru, dava şartı haline getirilmiştir.
Menfi tespit talepli iş bu dava 15/01/2019 tarihinde açılmıştır.
Yukarıda anılan yasal düzenleme kapsamında, konusu bir para alacağı ve tazminat olan davalar zorunlu arabuluculuğa tabi tutulmuştur. Her ne kadar iş bu davada davacının davalıya borçlu olmadığının tespiti talep edilmişse de; davacının nispi harç yatırarak talepte bulunduğu dava konusu miktar, davalı yönünden para alacağı niteliğinde olup, yargılama sonucunda verilecek hükümle birlikte taraflar arasındaki alacak/borç ilişkisi tartışılacaktır. Yasanın düzenleniş gayesi gözetildiğinde, bu tür davaların zorunlu arabulucuya tabi olduğu kanaatiyle; davacı vekiline 15/01/2019 tarihli tensip tutanağının 10. Maddesi ile TTK 5/A maddesi uyarınca arabuluculuğa başvurup başvurmadığına ilişkin delillerini sunması için iki haftalık kesin süre verilmiştir. Verilen sürede arabulucuya gidildiğine dair belge aslı sunulmadığından, dava şartının yerine getirilmemiş olması nedeniyle davanın usulden reddine dair aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM : Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere;
1-HMK 114/2, 115/2 ve TTK 5/A maddesi uyarınca dava şartı noksanlığından davanın usulden Reddine,
2-Alınması gereken 44,40TL karar ve ilam harcının peşin alınan 1.707,75TL harçtan mahsubu ile bakiye 1.663,35 TL harcın karar kesinleştiğinde ve talep halinde davacıya iadesine,
3-Davacı tarafından sarf edilen yargılama giderinin üzerinde bırakılmasına, bakiye gider avansının karar kesinleştiğinde davacıya iadesine,
Dair, dosya üzerinde yapılan inceleme neticesinde, kararın tebliğinden itibaren iki hafta içerisinde mahkememize sunulacak, yahut mahkememize gönderilmek üzere bir başka mahkemeye ibraz edilecek bir dilekçeyle başvuru yapılmak suretiyle, Ankara Bölge Adliye Mahkemeleri ilgili Hukuk Dairesi nezdinde istinaf kanun yolu açık olmak üzere karar verildi.19/02/2019
Katip Hakim
e-imzalı e-imzalı