Emsal Mahkeme Kararı Ankara Batı Asliye Ticaret Mahkemesi 2019/123 E. 2019/328 K. 09.05.2019 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C. ANKARA BATI ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ Esas-Karar No: 2019/123 Esas – 2019/328

T.C.
ANKARA BATI
ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ KARAR TÜRK MİLLETİ ADINA
ESAS NO : 2019/123 Esas
KARAR NO : 2019/328

HAKİM :
KATİP :

DAVACI :
VEKİLİ :
DAVALI :
VEKİLİ :
İHBAR OLUNAN:
VEKİLİ :

DAVA : Alacak (Ticari Nitelikteki Hizmet Sözleşmesinden Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ : 03/06/2015
KARAR TARİHİ : 09/05/2019
K.YAZIM TARİHİ : 17/05/2019
Yukarıda tarafları yazılı davanın mahkememizce yapılan açık yargılaması sonunda;
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
DAVA :Davacı vekili, müvekkili tarafından dava dışı ……Ltd. Şti.ne ait işyeri için 15.04.2014-15.04.2015 tarihlerini kapsayan işyeri paket sigorta poliçesin tanzim edildiğini, 03.09.2014 tarihinde sigortalı işyerinin bulunduğu binada davalı …’a ait 27 numaralı daireye ait su sayacının patlaması sonucu sızan suların sigortalı işyerine sirayeti ile maddi hasarın meydana geldiğini, müvekkili tarafından yapılan ekspertiz incelemesi sonucunda tespit edilen 18.909,70-TL hasar bedelinin 14.10.2014 tarihinde sigortalıya ödendiğini, poliçe genel şartları ve özellikle TTK. m. 1472. maddesi uyarınca müvekkilinin ödediği tazminattan dolayı sigortalısına halef olarak bu hasara sebep olan kişiye ve zarardan kanunen sorumlu bulunanlara rücu edebileceğini, davalı tarafın sorumluluğunda bulunan su sayacının patlaması sebebiyle sigortalı işyerinde vuku bulan zarardan ötürü sorumlu olduğunu, müvekkilinin halefi olduğu sigortalının TTK’da düzenlenen tacir niteliğini haiz olması, ayrıca dava konusu hasarın ticari işlerini yürüttüğü işyerinde gerçekleşmesi sebebiyle işbu davaya bakmakla ticaret mahkemelerinin görevli olduğunu belirterek fazlaya ilişkin hakları saklı kalmak kaydıyla 18.909,70-TL’nin ödeme tarihi olan 14.10.2014 tarihinden itibaren işleyecek avans faizi ile birlikte davalıdan tahsiline karar verilmesini istemiştir.
CEVAP :Davalı vekili, davalının sadece patlayan su saatinin bağlı olduğu 27 nolu dairenin tapuda maliki olduğunu, olay tarihinde Av. …’ın dairede kiracı olarak oturduğunu, bu nedenle davanın kiracıya da ihbar edilmesin gerektiğini, su hatlarının ve su saatlerinin bakım onarım ve kontrolünün … Genel Müdürlüğüne ait olduğunu, kusur yönünden …’nin sorumlu olduğunu, … Genel müdürlüğüne ait elemanların 28.09.2012 ve 02.12.2014 tarihleri arasında 5 sefer su saatine baktıklarını ve tahsilat ihbar makbuzu kestiklerini, eğer su saatinde arıza mevcut ise bunun bu elemanlar tarafından görülmesi ve ihbar edilmesi gerektiğini, su saatlerinin kontrollerinin mülkiyet sahibine değil …’ye ait olduğunu, bu nedenle olayda birinci kusurlunun … olduğunu, işyerlerinde depolara konulan eşyaların yer altından gelecek sel, su gibi hasarlara karşı korunması için raflara konulması gerektiğini, ancak işyerinde eşyaların paletler üzerinde durduğunu, davacı sigorta şirketinin malzemelerini raflara koymadığı için kusurlu olan sigortalısına tazminat ödememesi gerektiğini, bu durumda sigorta şirketinin ödememesi gereken tazminattan sorumlu olduğunu, hasar gören emtianın ütü, blender seti, tost makinesi vs tarzı yere konulması gerekmeyen, raflara konulabilecek eşyalar olduğunu, bu malzemelerin yerde bulunması ve sızan sudan hasar görmesinin tamamen işyeri hatasından kaynaklandığını, bu malzemeye karşı sigorta bedeli ödemekte de sigorta şirketinin kusurlu olduğunu, ekspertiz raporuna göre bazı malzemelerin sadece kuru kısımlarının ıslanmasına rağmen onların da hasara uğramış gibi işlem yapıldığını, bu nedenle yapılan hesaplamadan bu malzemelerin düşülmesi gerektiğini, hasar anında durumu gören ve malzemelerin rafta değil yerde olduğuna ilişkin tanık dinletebileceklerini belirterek davanın reddine karar verilmesini savunmuştur.
DELİLLER :Dava konusu olaya ilişkin düzenlenen hasar dosyası, davaya konu işyeri abonelik sözleşmesi, 08/02/2016 tarihli bilirkişi ön raporu, mahallinde yapılan keşif sonucu alınan 09/02/2017 tarihli bilirkişi kurulu raporu ile tüm dosya kapsamı.
GEREKÇE : Dava, sigortalıya ödenen tazminatın davalıdan rücuen tahsili istemine ilişkindir.
Mahkememizce yapılan yargılama neticesinde esasa dair verilen 25/05/2017 tarihli karar, Ankara Bölge Adliye Mahkemesi 23.HD’nin 28/02/2019 tarih 2017/1386E.-2019/300 K. sayılı ilamı ile; davalı kat malikinin sorumluluğunu düzenleyen özel bir kanun bulunduğu, sigortalı ve davalı arasında böyle bir hukuki ilişki olmaması durumunda, yapı malikinin sorumluluğu ilkelerinin uygulanabileceği gözetilerek, Kat Mülkiyeti Kanunu’ndan kaynaklanan uyuşmazlık nedeniyle Sulh Hukuk Mahkemesi görevli olduğundan, göreve ilişkin dava şartı noksanlığı bulunduğu gerekçesiyle HMK’nin 114/(1)-c ve 115/(2). maddeleri uyarınca davanın usulden reddine karar verilmesi gerektiği ” belirtilerek kaldırılmıştır.
Mahkememizce tüm dosya kapsamı birlikte değerlendirildiğinde; yukarıda açıklanan karar uyarınca görev hususu re’sen incelenerek, dava dışı sigortalı ……Ltd. Şti.ne ait işyerinin bulunduğu bağımsız bölümün ……Ltd. Şti., 27 numaralı bağımsız bölümün de davalı …’a ait olduğu, bunların ana gayrimenkulde ayrı ayrı bağımsız bölümlerin kat malikleri olduğu, davalıya ait bağımsız bölümdeki su borusunun patlaması üzerine, alt katta bulunan dava dışı sigortalıya ait işyerinin zarar gördüğü iddiasıyla, sigortalıya ödenen hasar bedelinin rücuen tahsili istemiyle, sigortalının haklarına halef sıfatıyla dava açıldığı, 634 sayılı Kanunun 19. maddesinde, her kat malikinin ana gayrimenkule ve diğer bağımsız bölümlere, kusuru ile verdiği zarardan dolayı diğer kat maliklerine karşı sorumlu olduğu, aynı Kanunun Ek 1. maddesi ile, “Bu Kanunun uygulanmasından doğacak her türlü anlaşmazlık sulh mahkemelerinde çözümlenir.” hükmünü içerdiği gözetilerek, davalı kat malikinin sorumluluğunu düzenleyen özel Kat Mülkiyeti Kanunu’ndan kaynaklanan uyuşmazlık nedeniyle Sulh Hukuk Mahkemesi görevli olduğundan, mahkememizin görevsizliği nedeniyle davanın usulden reddine karar verilerek aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM : Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere;
1-Davaya bakmakla görevli mahkeme Ankara Batı Sulh Hukuk Mahkemeleri olduğundan davanın HMK 114/1-c ,115/2 maddeleri uyarınca göreve ilişkin dava şartı noksanlığından usulden reddine,
2-Yasal sürede başvurulması halinde dosyanın görevli Ankara Batı Nöbetçi Sulh Hukuk Mahkemesine gönderilmesine,
3-HMK’nun 331/2 madde gereğince süresi içerisinde müracaat yapıldığı takdirde yargılama giderlerine gönderilen mahkemece dikkate alınmasına, 4-Kararın kesinleşmesinden itibaren HMK’nun 20/1-son cümle gereği dosyanın iki haftalık süre içerisinde görevli ve yetkili mahkemeye gönderilmesinin istenilmemesi halinde DAVANIN AÇILMAMIŞ SAYILMASINA karar verilmesi için dosyanın yeniden ele alınmasına,
Dair, davacı vekili ile davalı vekilinin yüzüne karşı, kararın tebliğinden itibaren iki hafta içerisinde mahkememize sunulacak, yahut mahkememize gönderilmek üzere bir başka mahkemeye ibraz edilecek bir dilekçeyle başvuru yapılmak suretiyle, Ankara Bölge Adliye Mahkemeleri ilgili Hukuk Dairesi nezdinde istinaf kanun yolu açık olmak üzere karar verildi.09/05/2019

Katip Hakim
e-imzalı e-imzalı