Emsal Mahkeme Kararı Ankara Batı Asliye Ticaret Mahkemesi 2018/98 E. 2018/160 K. 14.03.2018 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C. Ankara Batı ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ Esas – Karar No: 2018/98 Esas – 2018/160
T.C.
Ankara Batı
ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
KARAR
TÜRK MİLLETİ ADINA
ESAS NO : 2018/98
KARAR NO : 2018/160

BAŞKAN :
ÜYE :
ÜYE :
KATİP :

DAVACI :
VEKİLİ :
DAVALI :
VEKİLİ :

DAVA : Alacak
DAVA TARİHİ : 06/02/2018
KARAR TARİHİ : 14/03/2018
K.YAZIM TARİHİ : 06/04/2018

Yukarıda tarafları yazılı davanın mahkememizce yapılan açık yargılaması sonunda;
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ :
Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; taraflar arasında akdedilmiş olan Ankara ….Noterliğinin 12/03/2003 tarih ve … Y numaralı Düzenleme Şeklinde Satış Vaadi Yolu ile Kat karşılığı İnşaat Sözleşmesinin davalı kooperatifçe tek taraflı olarak feshedilmesi üzerine dava konusu husumetin doğduğunu, mahkememizin 2006/94E sayılı dosyası kapsamında esas alınan 07/07/2009 tarihli bilirkişi raporunda yer aldığı üzere dava tarihinden sonraki imalat tutarı olan 1.241.876,00TL tutarında davalı yanın haksız zenginleştiğini, işbu davanın açıldığı tarihteki durumun tespiti için alınan rapor tarihi olan 27/03/2006 tarihinin davalının sebepsiz zenginleşmesinin başladığı tarih olduğunu, bu tarihten sonraki imalatların 2006/94E sayılı dosyanın kapsamı dışında tutulduğunu, bu nedenle 27/03/2006 tarihi itibariyle davalının sebepsiz zenginleşmesinin başladığını, müvekkilince …’a 2003 yılından 2006 yılına kadar dava konusu inşaatların altyapı giderlerinin haricinde 91.509,00TL ödeme yapıldığını, bu bedelin de davalıdan tazmininin gerektiğini, ayrıca taraflar arasında akdedilen sözleşme gereği davacı şirketin müteahhitliğini yaptığı inşaatlar sebebiyle müteahhitlik kârının da davalıdan alınarak müvekkiline ödenmesi gerektiğini beyan ederek fazlaya ilişkin hakları saklı kalmak kaydıyla müvekkilinin yaptığı imalat bedeli toplamı 1.241.876,00TL’nin, sebepsiz zenginleşme hükümleri çerçevesinde 27/03/2006 tarihinden

e-imzalı e-imzalı e-imzalı e-imzalı

itibaren işleyecek en yüksek ticari faizi ile birlikte, …’a ödenen 91.509,00TL bedelin sözleşmenin fesih tarihi olan 12/04/2006 tarihinden itibaren işleyecek en yüksek ticari faizi ile birlikte ve müteahhitlik kârı için de şimdilik 200.000,00TL’nin fesih tarihinden itibaren işleyecek en yüksek ticari faizi ile birlikte davalıdan tahsili ile müvekkiline ödenmesine karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; öncelikle davacının aynı taleplerle açmış olduğu 2006/94E sayılı dosya bulunduğunu bu nedenle derdestlik itirazında bulunduklarını, davacının ödediği altyapı bedellerinin sözleşmenin ayakta kaldığı 2003-2006 tarihleri arasında yapıldığını, bu bedellerin davacı tarafça ödeneceğinin sözleşmenin 12. ve ek sözleşmenin 5.maddesinde yazılı olduğunu, mahkememizin 2006/94E sayılı dosyasında sözleşmenin haklı olarak feshedildiğine karar verildiğini, inşaatın fesih tarihindeki bitme oranının yaklaşık %28 olduğunu, davacı yanca 27/03/2006 tarihinden itibaren faiz talep edildiğini bu talebin yerinde olmadığını, müvekkiline bu taleplerle ilgili olarak ihtarname bulunmadığını, davacının alacak taleplerini 2006/94E sayılı dosyasındaki bilirkişi raporuna dayandırdığını, bu raporu kendilerinin kabul etmediğini, davacı tarafından fesih tarihinden sonra inşaata kontrolsüz olarak devam edildiğini ve davacının TMK 995.maddesi uyarına kötü niyetli zilyet konumunda olduğunu beyan ederek davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir.
Talep, eser sözleşmesine bağlı olarak imalat bedeli, … …’a ödenen bedelin tahsili ve sözleşmenin haksız feshine bağlı olarak kar kaybı alacağının tahsili istemine ilişkindir.
Etimesgut ilçesi … mahallesinde kain … ada … parsel ile … arda … parselin bulunduğu saha, … … tarafından, … yapımı için davalı kooperatife tahsis edilmiştir. Kooperatifte mal sahibi olarak bu arsalara, iki blok halinde, 40 daire yapımı hususunda davacı şirketle (yüklenici) anlaşmıştır. Bu anlaşmaya ilişkin olarak taraflar arasında Ankara … Noterliğinde 12/03/2003 gün ve … yevmiye nolu kat karşılığı inşaat sözleşmesi ve ek sözleşme akdedilmiştir. Sözleşmeye göre inşaat işi 48 ayda sonuçlandırılacaktır.
Yüklenicinin sözleşmesel yükümlülükleri yerine getirmediği ve özellikle işi süresinde bitirmediği bildirilerek iş sahibi koopaeratif tarafından 12/04/2006 tarihinde sözleşme feshedilmiştir. Akabinde 25/04/2006 tarihinde yüklenici (davacısı şirket), kooperatif aleyhinde sözleşmenin feshinin haksız olduğu da belirlenerek, inşaatı ikmal için yaptıkları bedel ile mahrum kalınan kar taleplerinin hüküm altına alınması istemli dava açmıştır. Mahkememizin 2006/94 esasında görülen davaya, davalı kooperatif tarafından verilen cevap dilekçesinde, sözleşmenin feshinin haklı olduğu, açılan davanın reddine karar verilmesi gerektiği bildirilmiş, karşı dava dilekçesindede, yüklenicinin inşaattan uzaklaştırılması (müdahalenin meni) ile menfi zararlarına karşılık 10.000-TL nin davalıdan tahsili talep edilmiştir. Dosyada yapılan yargılama neticesinde taraflar arasındaki 12/03/2003 tarihli kat karşılığı inşaat sözleşmesinin yüklenici olan davacınının kusuru ile feshedildiğinin belirlenmesi ile taraflar arasındaki sözleşmenin geriye etkili olarak feshedildiğinin tespitine, fesih tarihi olan 12/04/2006 tarihi itibariyle işin toplam yapım oranının ( … ada 1 parsel yönünden % 6.24, … ada 1 parsel yönünden ise 56,57) toplamda %31,46 olduğu kabul edilerek, bu tarihe kadar yüklenici tarafından yapılan imalat bedeli belirlenerek yararına hüküm altına alınmıştır.
Mahkememizin 2006/94E., 2009/167K. sayılı dosyasında, en son 12/05/2008 tarihinde keşif yapılmış, bu tarihte yüklenicinin iş sahasını terk etmediği, inşaata devam ettiği belirlenmiş, anılan dosyada hükme esas alınan 10/11/2008 tarihli rapor ve 07/07/2009 tarihli ek raporda, yüklenicinin inşaatı … ada … parsel yönünden % 54.5 oranında, … ada … parsel yönünden ise % 93 oranında (toplamda ise % 73,75) bitirdiği tespit edilmiştir. Davacı anılan dosyada sözleşmenin feshi tarihinden sonraki imalat bedellerinide istemiş

e-imzalı e-imzalı e-imzalı e-imzalı

isede, her davanın dava tarihindeki şartlara göre değerlendirilmesi gerektiğinden, bu talebi hakkında karar verilmesine yer olmadığına hükmedilmiştir.
Davacı/yüklenici bu dosyada (ana davada) sözleşmenin feshi tarihinden sonra yaptıkları imalat bedeli ile diğer tazminatları talep etmektedir. Mahkememizin 2006/94E., 2009/167K. sayılı ilamındada belirlendiği üzere sözleşmenin feshi tarihi itibari ile inşaatın %31,46 lık kesiminin yapıldığı belirlenmiş, aynı dosyada son kez 12/05/2008 tarihinde yapılan keşif ile de bu tarih itibari ile inşaatın genel yapım oranının %73,75 olduğu belirlenmiştir. Sözleşmenin feshinden önceki imalat bedeli önceki dosyada davacı yararına hüküm altına alındığından, bu dosyanın konusu değildir. Davacının bu tarihten sonra yaptığı imalat bedeli ( 54.5-6.24: 48.26+93-56.57:36,43) ni talep etmektedir. İnşaat alanının yüklenici tarafından terk edilmemesi, taraf beyanları ile bu imalatın dosyamızın da davacısı olan yüklenici tarafından yapıldığı çekişmesizdir. Sözleşmenin feshinde kusurlu olan davacı bu imalat bedelini talep edebilir.
Tarafların taleplerinin değerlendirilmesi bakımından mahallinde ilk defa 01/11/2012 tarihinde keşif icra edilip bilirkişi kurulundan rapor ve ek rapor alınmıştır. Kurul raporunun hüküm vermeye elverişli olmaması karşısında ikinci defa yeni bir bilirkişi kurulu oluşturularak keşif icra edilip kuruldan 06/03/2014 tarihli rapor ve ek rapor alınmıştır. ikinci rapordaki değerlendirmelerin dosya kapsamına uygun olmasına rağmen ilk kurul raporu ile arada oluşan çelişkiyi gidermek bakımından ücüncü defa bilirkişi kurulu oluşturulmuş ve 01/04/2015 tarihli rapor alınmıştır. Dosya kapsamına ve toplanan delillere uygun düzenlendiği anlaşılan bu raporun ikinci kurul raporu ile de uyumlu olduğu gözlemlenmiş ve hükme esas alınmıştır.
Ana dosyanın davacısının fesih tarihinden sonra yaptığı imalat bedellerini sebebsiz zenginleşme hükümleri de gözetilerek isteyebileceği kanaatine varılmıştır. Ancak davalı iş sahibinin işine yarayacak olan imalatların bedelini isteyeceği açıktır. Önceki dosyada ve görülen davada yapılan keşifler neticesinde yapılan imalatların davalının işine yarayacağı, sözleşmede belirlenen şartlara uygun yapıldığı belirlenmiştir. Burada sebebsiz zenginleşmenin gerçekleştiği 2008 yılına ilişkin mahalli piyasa rayiçleri esas alınarak sözleşmenin feshinden sonra yapılan imalat bedelllerinin tespiti gerekmektedir.
Dosya kapsamında yapılan 3. keşif neticesinde alınan 01/04/2014 tarihli raporda, yukarıda açıklanan ilkelere uygun olarak yapılan hesaplama neticesinde davacının yaptığı imalat bedeli 1.357.586,42-TL olarak belirlenmiştir. Davacı bu miktarı isteyebilecektir. Dava dilekçesinde talep edilen imalat bedeli 1.241,876-TL dir. Üçüncü bilirkişi raporu esas alınarak imalat bedeline ilişkin istem 1.241.876-TL den ıslah sureti ile artırılarak (115.710,42-TL artırılarak) 1.357.586,42-TL ye çıkartılmıştır. Davalı yanda ıslah sureti ile artırılan miktara süresinde zamanaşımı itirazında bulunmuştur. Görülen davada uygulanacak olan 818 sayılı BK’un 126/1-4 maddesinde zamanaşımı süresi 5 yıl olarak belirlenmiştir. Müteahhidin imalat bedeli alacağında açıklanan zamanaşımı süresine dair hüküm geçerli olacaktır. Başka bir deyişle bu alacaklar 5 yıllık zamanaşımı süresine tabidir. Zamanaşımı sürelerinin başlamasında kural olarak alacağın muaccel olması esas alınır. Alacağın muaccel olması, ifa zamanın gelmiş, ifaya engel bir durumun kalmamış olması demektir. Dava tarihi itibariyle alacağın ifa zamanı gelmiş, alacak muaccel olmuştur. Ana davanın harçları da yatırılarak 27/10/2009 tarihinde açıldığı nazara alındığında, ıslah tarihi olan 23/06/2015 tarihine kadar 5 yıllık zamanaşımı süresinin dolduğu açıktır. Bu durumda BK’un 126. maddesi uyarınca zamanaşımı itirazı yerinde bulunmuş ve 23/06/2015 tarihli ıslah dilekçesinde istenen 115.710,42-Tl ye ilişkin talep reddedilmiş, imalat bedeline ilişkin olarak davacının dava dilekçesinde yer alan 1.241.876-TL yararına hüküm altına alınmıştır.
Davacı yaptığı imalata ilişkin olarak müteahitlik karıda istemiştir. Sözleşmenin feshinde kusurlu olması karşısında ancak hesaplanacak olan imalat bedelini isteyebileceğinden, buna dair talebi reddedilmiştir. Ayrıca bu talebi 2006/94E., 2009/167K sayılı ilamda değerlendirilmiş ve reddedilmiş, kesin hüküm oluşturmaktadır.
e-imzalı e-imzalı e-imzalı e-imzalı

Taraflar arasında akdedilen kat karşılığı inşaat sözleşmesinin 5/1. maddesinde … Konuta ödenecek TUS bedelini yüklenicinin ödeyeceği kararlaştırılmıştır. Davacının ödediği Tus bedeli 8.280-Tl dir. Bunu davalıdan isteyemez. Sözleşmenin 5/2 maddesi hükmüne istinaden inşaatların alt yapısı ve genel giderler için ödenen miktarın yarısını talep edebilir. Davacı bu amaçla (sözleşmenin 5/2m) 83.229-Tl ödediği belirlendiğinden, bu miktarın yarısı olan 41.614,50-Tlyi davalıdan isteyebilir Anılan miktar davacı yararına hüküm altına alınmıştır.
Davalı kooperatif mahkememizin 2010/263 esasında dosyamızın davacısına karşı ayrı bir dava açmış, müvekkilini aradaki inşaat sözleşmesini fesihte haklı olduğunu bildirerek, zamanında inşaat sahasını terketmeyen davalının kusuru yönünden oluşan fiyat farkı bedeli, kira kaybı tazminatı, ve inşaatın ruhsatının tekrar çıkarılması giderinin, dosya davalısı şirketten tahsilini istemiştir. Aradaki bağlantı nedeniyle iş bu (2010/263E., 2012/155K.) dava ana (2009/218E.) dosya ile birleştirilmiş ve yapılan yargılama neticesinde; birleşen iş bu davanında kısmen kabulüne ve 10.400,00TL cizai şart alacağının dosya davalısından tahsili ile davacı kooperatife verilmesine, fazlaya ilşkin isteminde reddine karar verilmiştir.
Ana davanın ve birleşen davanın kısmen kabulüne dair 2009/218E., 2015/375K. sayılı hüküm kurulmuştur.
Mahkememizin (ana dosya ve birleşen dosya hakkındaki) hükmü taraf vekillerince temyiz edilmiştir.
Temyiz incelemesi yapan Yargıtay 23. H.D.’si 30.10.2017 tarih ve 2015/8713E., 2017/2966K. sayılı ilamında özetle; “Dosyadaki yazılara, kararın dayandığı delillerle gerektirici sebeplere, delillerin takdirinde bir isabetsizlik bulunmamasına göre, asıl davada davacı- birleşen davada davalı vekilinin aşağıdaki bendin kapsamı dışında kalan diğer temyiz itirazları yerinde görülmemiştir. Ankara Batı Asliye Ticaret Mahkemesi’nin 2006/94 E. sayılı dosyasında taraflar arasında imzalanan arsa payı karşılığı inşaat sözleşmesinin feshedildiğinin tespitine karar verildiği ve kararın 07.06.2012 tarihinde kesinleştiği görülmüştür. Bu durumda mahkemece, fesih sebebiyle arsa payı karşılığı inşaat sözleşmesinin ortadan kalktığı ve sözleşmenin 5. maddesinin uygulanma imkanı bulunmadığından, sebepsiz zenginleşme hükümleri gereğince, …’a ödenen 91.509,00 TL’nin tamamının asıl davada davalı- birleşen davada davacıdan tahsiline karar verilmesi gerekirken, yazılı şekilde hüküm kurulması doğru olmamıştır. Dosyadaki yazılara, kararın dayandığı delillerle gerektirici sebeplere, delillerin takdirinde bir isabetsizlik bulunmamasına göre, asıl davada davalı- birleşen davada davacı vekilinin temyiz itirazları yerinde görülmemiştir.” demiştir.
Tarafların karar düzeltme kanun yoluna gitmemeleri neticesinde mahkememizin 2009/218E., 2015/375K., sayılı ilamının ana dosyadaki … ödemesine ilişkin talep dışındaki istemler yönünden kurulan hüküm ile birleşen dosyada verilen hüküm kesinleşmiştir.
Dava dosyası yeniden esasa kaydedildikten sonra bozma ilamına uyulmuş ve bu doğrultuda değerlendirme yapılmıştır.
Bu aşamadan sonra ana dosyada bozma konusu yapılan kesim yönünden inceleme yapılmış, ana dosyadaki diğer kesimler ve birleşen dosya yönünden kurulan hüküm kesinleştiğinden, bu yönlerden inceleme yapılmamış, hüküm tesis edilmemiştir.
Davacı şirket tarafından açılan davada …’a 2003 yılından 2006 yılına kadar dava konusu inşaatların altyapı giderlerinin haricinde 91.509,00TL ödeme yapıldığını, bu bedelden arsa maliklerinin sorumlu olduğunu, bu miktarın davalı kooperatiften tahsilinin gerektiğini ileri sürmüştür. Mahkememizce yapılan araştırma neticesinde ilk ilamda bu miktarın 41.614,00TL’sinden davalı kooperatifin sorumlu olacağı kanaatine varılmış ve bu

e-imzalı e-imzalı e-imzalı e-imzalı

yolda hüküm tesis edilmiştir. Mahkememizin 2009/218E., 2015/375K., sayılı ilamı ile taraflar arasında imzalanan arsa payı karşılığı inşaat sözleşmesinin feshedildiğinin tespit edildiği ve bu kararında 07.06.2012 tarihinde kesinleştiği anlaşılmıştır. Bu durumda bozmaya konu edilen ilamdaki değerlendirmenin aksine fesih sebebiyle arsa payı karşılığı inşaat sözleşmesinin ortadan kalktığı ve sözleşmenin 5. maddesinde uygulanma imkanı kalmadığından, sebebsiz zenginleşme hükümleri uyarınca, davacı şirket tarafından …’a ödenen 91.500,00TL’nin tamamının davalı kooperatiften tahsili ile davacıya verilmesi gerektiği kanaatine varılmıştır.
Toplanan delillerin değerlendirilmesi neticesinde; mahkememizin 2009/218E., 2015/375K. sayılı ilamının kesinleşen kısımları yönünden yeniden hüküm tesis edilmemiş, ana dosyada davacı … San. Ve Tic. Ltd. Şti’nin arsa maliki adına …’a ödediği 91.509,00TL’nin tamamını dosya davalısı S.S. … … Yapı Kooperatifinden sebebsiz zenginleşme hükümleri uyarınca isteyebileceği kanatiyle aşağıdaki hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM : Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere;
1-Ana dosyanın davacısının … ödemesinin davalıdan tahsili talebinin kabulüne, 91.509,00TL … ödemesinin 27/10/2009 tarihinden itibaren uygulanacak avans faizi ile birlikte ana dosyanın davalısından alınarak ana dosyanın davacısına verilmesine,
2-Harçlar Kanunu gereği alınması gereken 3.408,29TL harcın davalıdan alınarak hazineye irat kaydına,
Davacıdan tahsil edilen 27,70TL temyiz karar harcı ve 136,00TL temyiz yoluna başvurma harcı olmak üzere toplam 163,70TL harcın davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
3-Davacı tarafından sarf edilen 56,00TL posta ve tebligat ücreti yargılama giderinin davalıdan alınarak davacıya verilmesine, artan gider avansının karar kesinleştiğinde davacıya iadesine,
4-Davacı kendisini vekille temsil ettirdiğinden karar tarihinde yürürlükte bulunan Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi uyarınca hesap edilen 10.070,72TL avukatlık ücretinin davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
Dair, taraf vekillerinin yüzüne karşı, temyiz kanun yolu açık olmak üzere (kararın tebliğinden itibaren 15 gün içerisinde mahkememize sunulacak, yahut mahkememize gönderilmek üzere bir başka mahkemeye ibraz edilecek bir dilekçeyle temyiz kanun yoluna başvurulabileceği, temyiz incelemesinin Yargıtay ilgili Hukuk Dairesi tarafından yapılacağı) oy birliğiyle karar verildi.14/03/2018

Başkan Üye Üye Katip
e-imzalı e-imzalı e-imzalı e-imzalı