Emsal Mahkeme Kararı Ankara Batı Asliye Ticaret Mahkemesi 2018/965 E. 2020/322 K. 16.07.2020 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. Ankara Batı ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ Esas-Karar No: 2018/965 Esas – 2020/322
T.C.
Ankara Batı
ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ KARAR
TÜRK MİLLETİ ADINA

ESAS NO : 2018/965 Esas
KARAR NO : 2020/322

HAKİM :
KATİP :

DAVACI :
VEKİLİ :
DAVALI : 1-
VEKİLİ :
DAVALI : 2-

DAVA : Tapu İptali ve Tescil-Tazminat
DAVA TARİHİ : 31/12/2018
KARAR TARİHİ: 16/07/2020
K. YAZIM TARİHİ: 21/07/2020

Yukarıda tarafları yazılı davanın Mahkememizce yapılan açık yargılaması sonunda;
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
DAVA :Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; müvekkili kooperatifin üyesi ve … Mah. …. Sok. No:… numaralı bağımsız bölümün sahibi olan davalılardan …’in maliki olduğu taşınmazı 11.04.2013 tarihinde diğer davalı …’a sattığını ve bu nedenle kooperatif üyeliğinden istifa ettiğini bildirdiğini, müvekkili kooperatifçe Ankara … Noterliğinin 12.02 2018 tarih ve … yevmiye numaralı ihtarnamesi ile istifa yolu ile ortaklıktan çıkan kişinin yaptığı ödemelerin kendisine geri verileceği ve gayrimenkulü geri iade etmesi gerektiğine ilişkin ihtarname gönderildiğini ancak davalı … tarafından herhangi bir işlem yapılmadığını, diğer davalı …’un ise söz konusu gayrimenkulu bilerek ve kötü niyetli olarak satın aldığını, kendisine kooperatife üye olması yönünde bildirimler yapılmış ise de üyelikten imtina ettiğini, kooperatifin 180 gayrimenkulden oluştuğunu ve her bir gayrimenkulün bir ortaklığı temsil ettiğini, herhangi bir üyenin istifa etmesi ve yerine yeni üyenin kayıtlı olmaması halinde kooperatif üyeliğinin eksileceğini, bu nedenle üyelikten istifa edilmesi durumunda, üyelik karşılığı edinilen gayrimenkulun iade edilmesi gerektiğini beyan ederek, davanın kabulü ile … Mah. …. Sok. No;… numaralı gayrimenkulun tapu iptal ve tesciline bu mümkün değil ise fazlaya ilişkin hakları saklı kalmak kaydı ile şimdilik 10.000,00 TL nin faizi ile birlikte iadesine, dava konusu taşınmaz üzerine tedbir konulmasına karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
CEVAP :Davalı … vekili cevap dilekçesinde özetle; öncelikle dava konusu taleplerin zamanaşımına uğraması nedeniyle davanın reddini talep ettiklerini, davacının iddia ve taleplerinin gerçeği yansıtmadığını, davacı kooperatifin yıllar önce ferdi mülkiyete geçtiğini, konutların ortaklar adına tescilinin sağlandığını, Kat Mülkiyeti Kanunu gereğince site yönetiminin oluşturulduğunu ve bu şekilde amacına ulaştığını, müvekkilinin de kooperatif üyesi olarak tüm yükümlülüklerini yerine getirdiğini ve dava konusu … Mahallesi … Ada, 1 parselde bulunan 35 numaralı bağımsız bölümün tapuda adına kayıt ve tescilinin sağlandığını, sonrasında müvekkilinin adına tescil edilen bağımsız bölümü mülkiyet hakkı çerçevesinde 11/04/2013 tarihinde diğer davalıya sattığını, bu nedenle tasfiye sürecine girmiş kooperatifin çıkan ya da çıkarılan ortaktan konutunu ve dolayısıyla bedelini geri alamayacağını, açılan bu davanın haksız olduğunu beyan ederek davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir.
Davalı … ön inceleme duruşmasında alınan beyanında; “Diğer davalıdan davaya konu taşınmazı satın aldım. Diğer davalı kooperatif üyeliğinden istifa etti. Ben kooperatife üye olmak istiyorum ancak davacı yanla iletişime geçemiyoruz. Benimle aynı konumda olan birkaç kişi daha vardır. Onlara karşı açılmış herhangi bir dava olmadığı halde bu davanın açılmasının iyi niyetli olmadığını düşünüyorum.” şeklinde beyanda bulunmuştur. dedi.
GEREKÇE :Dava, tapu iptali ve tescil, bunun mümkün olmaması halinde tazminat talebine ilişkindir.
Yargılama sırasında, taraflardan gelen sulh görüşmesinde bulunma talebi üzerine taraflara bu görüşmeleri tamamlayabilmeleri için süre verilmiş, davacı vekili tarafından mahkememize sunulan 10/07/2020 tarihli dilekçede davalı taraf ile sulh olunduğu belirtilerek bu doğrultuda karar verilmesi talep edilmiş, dilekçe ekinde taraflar arasında imzalanan 10/06/2020 tarihli Sulh Sözleşmesi dosyaya ibraz edilmiştir.
Davacı vekili mahkememizin 16/07/2020 tarihli celsesinde alınan beyanında; davalılarla yaptıkları görüşmeler neticesinde sözleşmede açıklandığı şekilde sulh olduklarını, davalılardan … tarafından sözleşme gereği 18/06/2020 tarihinde yapılacak ödeme yükümlülüğünün yerine getirildiğini, diğer davalının da 11/06/2020 tarihinde 1.500,00 TL’lik ilk taksiti ödediğini, davalı …’un kooperatife üye kaydedildiğini, sözleşmede kabul edilen alacak miktarı üzerinden … Mah. …. Sk. … Küme Evleri No:… Etimesgut Ankara adresinde kain taşınmaz üzerine 20.524,37 TL bedelli ipotek konulmasının kararlaştırıldığını, bununla ilgili tapudan randevu alındığını ve 28/07/2020 tarihinde ipotek konulacağını, davanın konusu kalmadığını, karşılıklı olarak yargılama gideri ve vekalet ücreti talepleri bulunmadığını beyan etmiştir.
Aynı tarihli celsede davalı … vekili de davacı tarafla sulh olunduğunu, davanın konusuz kaldığını, vekalet ücreti ve yargılama gideri talepleri olmadığını ifade etmiştir.
6100 sayılı HMK’nun 313/1.maddesinde “sulh, görülmekte olan bir davada, tarafların aralarındaki uyuşmazlığı kısmen veya tamamen sona erdirmek amacıyla, mahkeme huzurunda yapmış oldukları bir sözleşmedir” şeklinde sulh tanımlanmıştır. Sulhun etkisi başlıklı 315. maddesinde ise; “(1)Sulh ilgili bulunduğu davayı sona erdirir, kesin hüküm gibi hukuki sonuç doğurur, Mahkeme taraflar sulhe göre karar verilmesini isterlerse, sulh sözleşmesine göre; sulhe göre karar verilmesini istemezlerse, karar verilmesine yer olmadığına karar verir. (2) irade bozukluğu ya da aşırı yararlanma hallerinde sulhün iptali istenebilir.” denilmiştir.
Netice itibarıyla, tarafların aralarındaki uyuşmazlığı sulh yoluyla sona erdirdikleri, karşılıklı olarak yargılama gideri ve vekalet ücreti talebinde bulunmadıkları anlaşılmakla, davanın esası hakkında karar verilmesine yer olmadığına dair aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM : Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere;
1-Taraflar arasında gerçekleşen sulh nedeniyle, davanın esası hakkında KARAR VERİLMESİNE YER OLMADIĞINA,
2-Harçlar Kanunu gereği alınması gereken 54,40 TL karar ve ilam harcından peşin alınan 35,90 TL harcın mahsubu ile bakiye 18,50 TL harcın davacıdan tahsili ile hazineye irat kaydına,
3-Davacı tarafından sarf edilen yargılama giderinin üzerinde bırakılmasına, bakiye gider avansının karar kesinleştiğinde davacıya iadesine,
4-Tarafların vekalet ücreti talebi bulunmadığından bu hususta karar verilmesine yer olmadığına,
Dair, davacı vekili ile davalı … vekili ve davalı …’un yüzüne karşı, kararın tebliğinden itibaren iki hafta içerisinde mahkememize sunulacak, yahut mahkememize gönderilmek üzere bir başka mahkemeye ibraz edilecek bir dilekçeyle başvuru yapılmak suretiyle, Ankara Bölge Adliye Mahkemeleri ilgili Hukuk Dairesi nezdinde istinaf kanun yolu açık olmak üzere karar verildi. 16/07/2020

Katip Hakim
e-imza e-imza