Emsal Mahkeme Kararı Ankara Batı Asliye Ticaret Mahkemesi 2018/953 E. 2021/706 K. 28.09.2021 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. Ankara Batı ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ Esas-Karar No: 2018/953 Esas – 2021/706
T.C.
Ankara Batı
ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ KARAR
TÜRK MİLLETİ ADINA

ESAS NO : 2018/953 Esas
KARAR NO : 2021/706

HAKİM :
KATİP :

DAVACI :
VEKİLİ :
DAVALI :
VEKİLİ :

DAVA :İtirazın İptali (Kooperatif Aidat Borcundan Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ :28/12/2018
KARAR TARİHİ:28/09/2021
K. YAZIM TARİHİ:12/10/2021

Mahkememizde görülmekte olan İtirazın İptali (Kooperatif Aidat Borcundan Kaynaklanan) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
DAVA :Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; Kooperatif üyesi olan davalının üzerine düşen yükümlülüklerini tüm uyarılara ve ihtarlara rağmen yerine getirmediğinden, davalı aleyhine Ankara Batı İcra Müdürlüğünün … esas sayılı dosyası ile icra takibi başlatıldığını, yapılan icra takibinde borcun kaynağının detaylı olarak gösterildiğini, ancak davalının 10/01/2018 tarihinde geç itirazı üzerine takibin devamına karar verildiğini, davalı tarafından Ankara Batı …. İcra Hukuk Mahkemesinin … esas sayılı dosyası üzerinden açılan davada 18/01/2018 tarihin tebliğ tarihi olduğuna karar verilerek 7 gün içerisinde yapılmış olan itiraz kabul edilerek takibin durmuş olduğunun tespit edildiğini, bu karar ile ilgili olarak istinaf yoluna başvurulduğunu ve incelemenin devam ettiğini, davalının 22/01/2018 ve 25/01/2018 tarihlerinde 3.472,13 TL kısmi ödemede bulunduğunu, bu sebeple 74.294,87TL tutarındaki alacağın bu davaya konu edildiğini beyan ederek icra dosyasına yapılan itirazın iptali ile takibin devamına, davalı taraf aleyhine % 20‘den az olmamak üzere icra inkar tazminatına hükmedilmesine karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
CEVAP :Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; kooperalifte üç tip ortak grubu bulunduğunu, … diye adlandırılan ve kendilerine tapu verilmeyen ortakların konut kredisi kullanamadığından daire maliyet borcu bulunmadığını, ayrıca müvekkilinin çevre, ek ödeme ve şerefiye adı altında herhangi bir borcu bulunmadığını, 05/04/2014 günlü genel kurul toplantısında gecikme faizinin daire maliyetlerine uygulanmaması kararı alındığını, davacının henüz muaccel hale gelmiş bir alacağı bulunmadığını belirterek, davanın reddini talep etmiştir.
DELİLLER :Ankara Batı İcra Müdürlüğünün … esas sayılı takip dosyası, Ankara Batı …. İcra Hukuk Mahkemesinin … Esas sayılı dosyası, Mahkememizin 2015/340 Esas sayılı dosyası, Kooperatife ait ticari defter ve kayıtlar, genel kurul toplantı tutanakları, ödeme dekontları, banka kayıtları, 17/05/2021 tarihli bilirkişi raporu, 17/08/2021 tarihli bilirkişi ek raporu ile tüm dosya kapsamı.
GEREKÇE :Dava, kooperatif üyeliğinden kaynaklanan parasal yükümlülüklerin yerine getirilmemesi nedeniyle başlatılan ilamsız icra takibine yönelik itirazın iptali istemine ilişkindir.
Ankara Batı İcra Müdürlüğünün … E. sayılı takip dosyasının bir sureti dosya arasına alınmıştır.
Davacı (alacaklı) kooperatif vekili tarafından davalı (borçlu) aleyhine 10/11/2017 tarihinde Ankara Batı İcra Müdürlüğünün … E. sayılı dosyasıyla 78.037,00 TL alacağın tahsili amacıyla ilamsız icra takibi başlatıldığı, ödeme emrinin 17/11/2017 tarihinde borçluya tebliğ edildiği, Ankara Batı …. İcra Hukuk Mahkemesinin 16/01/2018 tarih … esas sayılı yazısı gereği takibin tedbiren durdurulmasına karar verildiği anlaşılmıştır.
Davacı kooperatifin 25/04/2015 tarihli genel kurulunda gündemin 8 ve 10.maddelerinin görüşülmesi neticesinde alınan 8 ve 10 nolu kararların iptali için mahkememizin 2015/340 esasına kayden açılan davada yapılan yargılama sonucunda 8 ve 10 nolu kararların iptaline karar verildiği, verilen kararın bu dosyadaki alacak ve faiz hesabına etki edeceği anlaşıldığından bekletici mesele yapılmasına karar verildiği, mahkememizin 2015/340 esas sayılı dosyasında verilen kararın Yargıtay incelemesinden geçerek 22/10/2020 tarihinde kesinleştiği anlaşılmıştır.
Taraf iddia ve savunmalarının değerlendirilmesi, davalının, davacı kooperatife üyeliğinin niteliğinin tartışılması, varsa borcunun hesaplanması bakımından dosya bilirkişiye tevdii edilmiş, düzenlenen 17/05/2021 tarihli kök raporda özetle; davalının 10/11/2017 takip tarihi itibariyle toplam 20.795,62 TL davacı kooperatife borçlu olduğu belirtilmiştir.
Taraf vekillerinin itirazı üzerine alınan 17/08/2021 tarihli bilirkişi ek raporunda özetle; davalının 10/11/2017 takip tarihi itibariyle 7.000,00 TL daire maliyeti, 54.214,14 TL daire maliyetinin işlemiş faizi, 4.471,80 TL diğer yükümlülükler, 3.490,10 TL diğer yükümlülüklerin işlemiş faizi olmak üzere toplam 69.176,04 TL davacı kooperatife borçlu olduğu belirtilmiştir.
Dava konusu uyuşmazlık bakiye daire maliyet bedeli ile geciken aidatlara, belli bir oran belirlenmek suretiyle aidat alınması ve/veya daire maliyetlerine gecikme cezası uygulanmaması yönünde alınan kararın geriye uygulanıp uygulanmayacağı noktasında toplanmaktadır.
Kooperatifler Yasası gereği tüm kooperatif ortakları kooperatifin amacının gerçekleşmesi için gereken aidat ve genel gider paylarını ödemek zorundadırlar. Bu nedenle yapı kooperatifi örnek anasözleşmesinin 23/6. maddesi ile ortaklardan tahsil edilecek taksit miktar ve ödeme şartları ile gecikme halinde uygulanacak esasların tespit edilmesi, genel kurulun yetkisi dahilinde olmakla, kararların tebliği gerekmeksizin ortakları bağlayıcı olduğu açıktır.
“Ortaklar arasındaki hak ve yükümlülükler açısından eşitliğin sağlanması için ödemelerini zamanında yapmayan ortaktan gecikme faizi tahsili yapılması gerekmektedir. Genel kurulun borcunu ödemeyen ortaklar için uygulanmasına karar verdiği faiz sözleşme ile öngörülen temerrüt faizi niteliğindedir. Kooperatifler Kanununda ödemelerini geciktiren ortaklara gecikme faizi uygulanacağına dair hüküm bulunmamaktadır. Ancak ana sözleşmeyle veya genel kurulca belirlenen oranda gecikme faizi alınması Kooperatifler Kanunu’nun 23. Maddesinin bir gereğidir.
Kooperatif genel kurullarında belirlenen aidat, aylık ödenmesi gereken ve kesin vadeye bağlı bir alacaktır. Bu nedenle ortağın temerrütü için ayrıca ihtara gerek yoktur. Aidatın ödenmesi gereken tarihten itibaren kooperatifin faiz talep etme hakkı vardır.
Ana sözleşmeye konulacak veya genel kurulca kararlaştırılacak gecikme faizi oranı, TBK’nın 88. ve 120. maddelerine aykırı olmamalıdır.” (Mahmut Coşkun, Kooperatifler Hukuku, Eylül 2019, s.481)
Tüm dosya kapsamı, kayıt ve belgeler ile usul ve yasaya uygun olarak alınan denetlenebilir bilirkişi raporu birlikte değerlendirilerek; yerleşik yargıtay içtihatları uyarınca aidat ödemelerini geciktiren ortaklardan gecikme faizi alınabileceği, talep edilen aidatlar için genel kurul kararı ihdas edilmesi gerektiği, genel kurulca kararlaştırılan faiz oranları daha sonraki yıllarda değiştirilmediği ve iptal edilmediği sürece tüm üyeleri bağlayacağı, genel kurulda gecikme faizi alınmasına karar verildiği takdirde bu karar, daha sonraki genel kurullarda aksi yönde bir karar alınıncaya kadar geçerliliğini sürdüreceği açıktır. Somut olayımızda 16.06.2012 tarihli genel kurul toplantısında aylık %1 oranında faiz kararı alınmış, 05.04.2014 tarihli genel kurul toplantısında alınan bu faizin daire maliyetlerine uygulanmamasına yönelik yeni bir karar alınmıştır. Bu durumda faiz uygulanmama kararı Yargıtay 23.HD 2012/2999 esas, 2012/4927 karar sayılı kararında da belirtildiği üzere geriye doğru değil toplantı tarihi olan 05.04.2014 tarihinden itibaren ödemelerini geç yapan tüm ortaklar için uygulanması gerekecektir. Bir başka deyişle daha önceki alınan faiz kararının ortadan kaldıran, silen veya daire maliyetleri gecikme faizlerinin iade edilmesi veya en başından beri daire maliyetlerine uygulanmaması yönünde bir karar alınmadığından 05.04.2014 tarihinden sonra daire maliyetlerine aylık %1 veya başka bir oranda gecikme faizi uygulanmayacaktır. 25.04.2015 tarihli genel kurulun 10. maddesi ile 110.000,00 TL daire maliyet bedeline ödeme tarihine kadar aylık 0.69 faiz alınmasının kararlaştırıldığı ve bu kararın mahkememizin 2015/340 esas 2016/654 karar sayılı kararıyla iptal edilerek temyiz incelemesi sonucu kesinleştiği görülmüştür. Bu iptal kararı gözetildiğinde, 05.04.2014 tarihli genel kurulda alınan yukarıda açıklandığı üzere bu tarihten sonra daire maliyetlerine aylık %1 gecikme faizi uygulanmaması yönündeki karar daha sonrasında daire ana maliyetleri için aylık %0,69 gecikme faizi alınması yönünde 14.05.2016 günü yapılan genel kurul toplantısında alınan karara kadar ödemesi geciken tüm ortaklar için geçerliliğini sürdürmüş olacaktır. 14.05.2016 tarihli genel kurulun yanında 27.05.2017 günü yapılan genel kurul toplantısında da daire maliyetleri için gecikme faizi kararı alınmış olup, bu kararların 05.04.2014 günü alınan karar aykırı olduğu, kazanılmış bir hakkı ortadan kaldırdığı gerekçesiyle herhangi bir dava açıldığı yönünde de dosyada herhangi bir bilgi veya beyan mevcut değildir.
Açıklanan bu gerekçelerle davalının geç ödenen ana borçlarının işlemiş faizinin hesaplanması için davacı kooperatifin 16.06.2012 günü alınan faize ilişkin genel kurul kararı gereği daire maliyetlerine faiz uygulanmaması yönündeki kararın alındığı 05.04.2014 tarihli genel kurula kadar gecikme faizi hesaplanması gerekeceği, yeni bir faiz kararı alınıp da bu kararın alındığı mahkemece iptal edilmesi sebebiyle 25.04.2015 tarihli genel kuruldan yeniden faiz kararının alındığı 14.05.2016 tarihli genel kurula kadar daire maliyetleri için faiz hesaplanmaması gerektiği, 14.05.2016, 27.05.2017, 29.04.2018 tarihli genel kurullarda alınan faiz kararları gereği icra takip talebi tarihine kadar ise yeniden faiz hesabı yapılması gerektiği sonuç ve kanaatine varılmıştır.
Hükme esas alınan ayrıntılı, gerekçeli, mahkememiz ve kanunyolu denetimine elverişli ek bilirkişi raporunda seçenekli olarak hesaplama yapılmış, mahkememizce yukarıda ayrıntılı açıklandığı ve kabul edildiği üzere mahkememizin 2015/340 esas sayılı dosyasına göre yapılan hesaplama olan 7.000 TL daire maliyeti bedeli, 54.214,14 TL daire maliyetinin işlemiş faizi, 4471,80 TL diğer yükümlülükler, 3490,10 TL diğer yükümlülüklerin işlemiş faizi olan toplam 69.176,04 TL davacının kooperatife borçlu olduğu anlaşılmış, sadece daire maliyet bedeli ile diğer yükümlülüklerin öngörülebilir alacak olduğu diğerlerinin hesaplamayı gerektirdiği anlaşıldığından yalnızca bu alacaklara yönelik icra inkar tazminatına karar verilerek aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM : Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere;
1-Davanın KISMEN KABULÜ İLE ; Davalının, Ankara Batı İcra Müdürlüğünün … esas sayılı dosyasına yaptığı itirazın iptali ile, takibin 7.000,00 TL daire maliyetine ilişkin asıl alacak, 54.214,14 TL daire maliyetinin işlemiş faizi, 4.471,80 TL diğer ödemelere ilişkin asıl alacak, 3.490,10 TL diğer ödemelerin işlemiş faizi olmak üzere toplam 69.176,04 TL alacak üzerinden devamına, fazlaya ilişkin istemin reddine,
2-11.471,80 TL asıl alacak üzerinden hesaplanacak %20 icra inkar tazminatının davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
3-Harçlar Kanunu gereği alınması gereken 4.725,41 TL karar ve ilam harcından peşin alınan 1.268,78 TL harcın mahsubu ile bakiye 3.456,63 TL’nin davalıdan alınarak hazineye gelir kaydına,
Davacı tarafından yatırılan 1.268,78 TL peşin harç, 35,90 TL başvuru harcı, 5,20 TL vekalet harcı olmak üzere toplam 1.309,88 TL harcın davalıdan tahsili ile davacıya verilmesine,
4-Davacı tarafından sarf edilen 700,00 TL bilirkişi ücreti, 76,75 TL tebligat ve posta gideri olmak üzere toplam 776,75 TL yargılama giderinden davanın kabul ve red oranına göre takdir edilen 723,23 TL’nin davalıdan alınarak davacıya ödenmesine, kalan kısmın davacı üzerinde bırakılmasına, artan gider avansının karar kesinleştiğinde davacıya iadesine,
5-Davacı kendisini vekil ile temsil ettirdiğinden karar tarihinde yürürlükte bulunan Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi gereğince davanın kabul oranına göre takdir ve hesap edilen 9.792,89 TL vekalet ücretinin davalıdan alınarak davacıya ödenmesine,
7-Davalı kendisini vekil ile temsil ettirdiğinden karar tarihinde yürürlükte bulunan Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi gereğince davanın red oranına göre takdir ve hesap edilen 4.080,00 TL vekalet ücretinin davacıdan alınarak davalıya ödenmesine,
Dair, davalı vekilinin yüzüne karşı, kararın tebliğinden itibaren iki hafta içerisinde mahkememize sunulacak, yahut mahkememize gönderilmek üzere bir başka mahkemeye ibraz edilecek bir dilekçeyle başvuru yapılmak suretiyle, Ankara Bölge Adliye Mahkemeleri ilgili Hukuk Dairesi nezdinde istinaf kanun yolu açık olmak üzere karar verildi. 28/09/2021

Katip Hakim
e-imza e-imza