Emsal Mahkeme Kararı Ankara Batı Asliye Ticaret Mahkemesi 2018/948 E. 2019/460 K. 02.07.2019 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C. ANKARA BATI ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ Esas-Karar No: 2018/948 Esas – 2019/460

T.C.
ANKARA BATI
ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ KARAR
TÜRK MİLLETİ ADINA
ESAS NO : 2018/948 Esas
KARAR NO : 2019/460

HAKİM :
KATİP :
DAVACI :
VEKİLİ :
DAVALI :
VEKİLİ :
DAVA : İtirazın İptali ( Taşıma Sözleşmesinden Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ : 28/12/2018
KARAR TARİHİ: 02/07/2019
K.YAZIM TARİHİ : 16/07/2019
Yukarıda tarafları yazılı davanın mahkememizce yapılan açık yargılaması sonunda;
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
DAVA :Davacı vekili; müvekkili tarafından davalı şirkete 06/10/2018 irsaliye, 08/10/2018 tarihli nakliye hizmeti nedeniyle 2.360,00 TL nin ödeneceği belirtilmesi üzerine açık fatura tanzim edildiğini, davalı tarafından nakliye hizmetinin alındığına dair 06/10/2018 tarihli sevk irsaliyesinde şirketin kaşesi ve … imzasının yer aldığını, söz konusu yapılan hizmet bedeli karşı tanzim edilen açık fatura bedelinin ödenmediğini, müvekkilince Ankara Batı İcra Müdürlüğünün …esas sayılı icra takip dosyası ile 2.360,00 TL asıl alacak ve işleyecek yıllık %9 yasal faiz üzerinden işleme konulduğunu, davalı borçluya ödeme emrinin 05/11/2018 tarihinde tebliğ edilmesi üzerine borçlunun vekili vasıtasıyla yaptığı itirazı sonucu icra müdürlüğü tarafından takibin durdurulmasına karar verildiğini, davalının icra takip dosyasına vaki itirazının haksız ve kötü niyetli olduğunu, davalının söz konusu hizmeti aldığı konusunda duraksama bulunmadığını, zira sevk irsaliyesinde kaşe ve imzası bulunduğunu, söz konusu alacağın likit alacak olduğunu beyan ederek, davalı borçlunun Ankara Batı İcra Müdürlüğünün …esas sayılı icra takibine vaki itirazlarının 2.360,00TL üzerinden iptaline takibin 2.360,00 TL asıl alacak üzerinden devamına, asıl alacağa takip tarihinden tahsile kadar yıllık %9 yasal faiz yürütülmesine, asıl alacak üzerinden %40 oranında icra inkar tazminatının davalıdan alınarak davacıya verilmesine karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
CEVAP :Davalı vekili; öncelikle davaya bakma yetkisinin müvekkilinin yerleşim yeri olan Adıyaman Mahkemeleri olmakla, mahkemenin yetkisine itiraz etmekle, müvekkilinin davacıya borcu olmamasına rağmen tek taraflı olarak düzenlenen fatura ile takip başlatılmasının ve işbu davanın açılmasının tamamen müvekkilinden haksız kazanç elde etmeye yönelik olmakla davacının kötüniyetli olduğunu beyan ederek, haksız ve hukuki mesnetten yoksun ikame olunan davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir.
DELİLLER :Ankara Batı İcra Müdürlüğünün …esas sayılı takip dosyası, tarafların ticaret sicil kaydı, davalının 2018 yılına ait BA-BS formları, tarafların ticari defter ve kayıtları, talimat mahkemesi aracılığıyla alınan 16/05/2018 tarihli bilirkişi raporu ile tüm dosya kapsamı.
GEREKÇE :Dava; taraflar arasındaki taşıma sözleşmesi nedeniyle düzenlenen faturaya dayalı alacağın tahsili için başlatılan icra takibine vaki itirazın iptali istemine ilişkindir.
Davacı, davalıdan alacaklı olduğu iddiasıyla Ankara Batı İcra Müdürlüğü nün …E sayılı dosyasında, 2.360,00 TL asıl alacağın tahsiline yönelik olarak faturaya dayalı icra takibi başlatmış olup; ödeme emri davalı borçluya 05.11.2018 tarihinde tebliğ edilmiştir. Davalı borçlu 7 günlük yasal süresi içinde 05.11.2018 tarihinde ödeme emrine itiraz ettiğinden takibin durdurulmasına karar verilmiştir. İtirazın iptaline yönelik olarak açılan iş bu dava hak düşürücü süresi içinde açıldığından işin esasına girilerek inceleme yapılmıştır.
Davacı, davalıya nakliye hizmeti verdiğini ve davalı tarafından fatura bedelini ödenmediğini ileri sürmüş; davalı ise icra dairesinin ve mahkememizin yetkisine itirazda bulunarak, davanın kötüniyetli olarak açıldığını, borcunun bulunmadığını savunmuştur.
Mahkememizce, İİK.nın 50. maddesi uyarınca icra dairesinin yetkisi hususunda inceleme yapılmıştır. İcra takibinin yapılacağı yerin belirlenmesinde HMK nın hükümleri gereği tespit yapılacaktır. 6100 sayılı HMK’nun 6. maddesine göre; “genel yetkili mahkeme, davalı gerçek veya tüzel kişinin davanın açıldığı tarihteki yerleşim yeri mahkemesidir.” Aynı Kanunun 10. maddesine göre; “sözleşmeden doğan davalar, sözleşmenin ifa edileceği yer mahkemesinde de açılabilir.” TBK nın 89.maddesinde de “Borcun ifa yeri, tarafların açık veya örtülü iradelerine göre belirlenir. Aksine bir anlaşma yoksa, aşağıdaki hükümler uygulanır; 1. Para borçları, alacaklının ödeme zamanındaki yerleşim yerinde, 2. Parça borçları, sözleşmenin kurulduğu sırada borç konusunun bulunduğu yerde, 3. Bunların dışındaki bütün borçlar, doğumları sırasında borçlunun yerleşim yerinde, ifa edilir.” düzenlemesine yer verilmiştir. Buna göre davacı tarafından para alacağının tahsili istenerek kendi ikametgahı yargı çevresindeki icra dairesinde takip başlatıldığından, icra dairesinin yetkisine itiraz haklı bulunmamış, dava şartının gerçekleştiği kabul edilmiştir.
Yine davacı, yukarıda anılan yetki kuralları kapsamında ve ayrıca icra takibinin yapıldığı icra dairesinin bulunduğu yer mahkemesi olan mahkememizde dava açtığından mahkememizin yetkisine itiraz da reddedilmiştir.
Davacı tarafından dava konusu işle ilgili fatura ibraz edilmiştir.
Tarafların defter ve kayıtları üzerinde yapılan inceleme sonucu düzenlenen 16/05/2019 tarihli raporda; davacının işletme hesabı usulüne göre defter tuttuğu, dava konusu faturanın açık fatura olarak düzenlendiği, davacı yanın defterlerinin usulune uygun tutulduğu ve delil niteliğini haiz olduğu, davacının kayıtlarına göre 2.360,00 TL alacağının bulunduğu, davalı kayıtlarının 2019 kapanış tasdit zamanı gelmediğinden tasdikinin yapılmadığı, dava konusu faturanın davalı kayıtlarında da bulunduğu ve davacıya 2.360,00 TL borç kaydı olduğu faturanın iadesine dair bir delil bulunmadığı belirtilmiştir.
Tüm bu açıklamalara göre; davacı tarafından düzenlenen 2.360,00 TL faturanın her iki yan defter ve kayıtlarında bulunduğu, davalı tarafından, tek yanlı fatura düzenlenerek alacak tahakkuk ettirmenin mümkün olmadığını savunmuşsa da, düzenlenen faturayı kabul ederek kayıtlarına işlediği, iade etmediği ve hizmeti almadığına veya ayıplı hizmet verildiğine dair savunma yapmadığı, taşınan malların teslimine dair faturada davalı yanın imzasının bulunduğu ve bu imzaya itiraz edilmediği anlaşıldığından davanın kabulüne dair aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM : Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere;
1-DAVANIN KABULÜ İLE, Davalının Ankara Batı İcra Müdürlüğünün…esas sayılı dosyasına vaki itirazının iptali ile takibin devamına,
2-Hükmedilen 2.360,00 TL üzerinden hesaplanacak %20 icra inkar tazminatı 472,00 TL nin davalıdan tahsili ile davacıya verilmesine,
3-Alınması gereken 161,21 TL karar ve ilam harcından peşin alınan 40,31 TL harcın mahsubu ile bakiye 120,90 TL karar ve ilam harcının davalıdan alınarak hazineye irat kaydına,
Davacı tarafından yatırılan 40,31 TL peşin harç, 35,90 TL başvuru harcı, 5,20TL vekalet harcı olmak üzere toplam 81,41 TL harcın davalıdan tahsili ile davacıya verilmesine,
4-Davacı tarafından sarf edilen 112,30 TL tebligat ve posta gideri ile 500,00TL bilirkişi ücreti olmak üzere toplam 612,30TL yargılama giderinin davalıdan alınarak davacıya ödenmesine, bakiye gider avansının karar kesinleştiğinde davacıya iadesine,
5-Davacının kendisini vekil ile temsil ettirdiği görülmekle karar tarihinde yürürlükte bulunan AAÜT gereğince takdir ve hesap edilen 2.360,00 TL vekalet ücretinin davalıdan alınarak davacıya ödenmesine,
Dair, davacı vekilinin yüzüne karşı, miktar itibariyle kesin olmak üzere karar verildi.02/07/2019

Katip Hakim
e-imzalı e-imzalı