Emsal Mahkeme Kararı Ankara Batı Asliye Ticaret Mahkemesi 2018/943 E. 2022/21 K. 06.01.2022 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. Ankara Batı ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ Esas-Karar No: 2018/943 Esas – 2022/21
T.C.
Ankara Batı
ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ KARAR
TÜRK MİLLETİ ADINA
ESAS NO : 2018/943 Esas
KARAR NO : 2022/21
HAKİM :
KATİP :
DAVACI :
VEKİLİ :
DAVALI : 1-
VEKİLİ :
DAVALILAR : 2-
3-
VEKİLİ :
DAVA : Tazminat (Ölüm Ve Cismani Zarar Sebebiyle Açılan Tazminat)
DAVA TARİHİ : 27/12/2018
KARAR TARİHİ: 06/01/2022
K. YAZIM TARİHİ: 24/01/2022
Mahkememizde görülmekte olan Tazminat (Ölüm Ve Cismani Zarar Sebebiyle Açılan Tazminat) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ :
DAVA :Davacı vekili mahkememize sunduğu dava dilekçesinde özetle ; 25.04.2017 tarihinde davalılardan …’nun idaresinde olup, …’a ait olup, … A.Ş’ye sigortalı araç ile yaya olarak yolun karşısına geçen müvekkili …’e çarparak yaralanmasına sebep olduğunu, kaza ile ilgili Ankara Batı …. Asliye Ceza Mahkemesinin … esas sayılı dosyası ile sürücü …’nun kusurlu bulunduğu, cezalandırılmasına karar verildiği ve kararın kesinleştiğini, müvekkilinin kaza sonrasında ambulans ile … Devlet Hastanesine kaldırıldığını, daha sonra … Devlet Hastanesine sevk edildiğini, tedavi gördüğünü, bir dizi operasyon geçirdiğini, kalıcı kayıplar ile yüzde sabit iz kalma şüphesinin bulunduğunu, tedavi süresince okulundan ve sosyal ortamından uzak kaldığını, bu dönemde akranlarına göre daha fazla efor sarf ettiğini, geçici ve sürekli iş gücü kaybına uğrayarak çalışma gücünden kaybettiğini, manevi olarak da zarar gördüğünü, kazanın oluşumunda hız limitlerini çok aşan ve şehir içi trafik kurallarını ihlal eden araç sürücüsünün kusurlu olduğunu, davalılardan sigorta şirketine 07.09.2017 tarihinde başvuru yapıldığını, tüm belgelerin gönderildiğini, kendilerine bir teklif yapıldığını ancak zararlar karşılanmadığı için kabul edilmediğini belirterek, fazlaya ilişkin haklar saklı kalmak kaydıyla 1.000,00 TL maddi tazminatın tüm davalılardan, 50.000,00 TL manevi tazminatın ise davalılar … ile …’tan olay tarihinden itibaren ticari temerrüt avans faizi ile birlikte müştereken ve müteselsilen tahsilini talep etmiştir.
Davacı vekili 14.06.2019 tarihli dilekçesinde; 1.000,00 TL maddi tazminat talebinin 990,00 TL’sinin geçici iş göremezlik tazminatına, 10,00 TL’sinin ise sürekli iş göremezlik tazminatına ilişkin olduğunu açıklamıştır.
CEVAP :Davalı … A.Ş vekili cevap dilekçesinde; davacı yanın müvekkili sigorta şirketine Trafik Sigortası Genel Şartlarında bildirilen usule aykırı ve ekinde başvuru için istenilen zorunlu evraklar olmaksızın başvuruda bulunduğunu, başvuruda Özürlülük Ölçütü Sıruflandırması ve Özürlülere Verilecek Sağlık Kurulu Raporları Hakkında Yönetmelik çerçevesinde düzenlenmiş sağlık kurulu raporu bulunmadığını, huzurdaki davanın dava şartı noksanlığından usulden reddi gerektiğini, kazada müvekkili şirket nezdinde trafik sigorta poliçesi ile sigortalı … plakalı araç sürücüsünün kusurlu olmadığını, geçici iş göremezlik zararına yönelik taleplerden sorumluluklarının bulunmadığını, davanın öncelikle dava şartı yokluğu sebebiyle reddine, ayrıca esastan dahi reddine, dava açılmasına sebebiyet verilmediğinden faiz, vekalet ücreti ve yargılama gideri talep edilemeyeceğini belirterek, davanın reddine karar verilmesini istemiştir.
Davalılar … ile … vekili cevap dilekçesinde; söz konusu kazada müvekkili …’nun herhangi bir kusurunun bulunmadığını, kazanın davacının aniden yola fırlaması sebebiyle müvekkilinin davacıya çarpmamak için aracın direksiyonunu kırarak orta refüje çarpması sonucu meydana geldiğini, müvekkilinin alkollü olmadığını, aracın hızının da 50 – 60 km civarında bulunduğunu, kazada asıl kusurun davacıda olduğunu, kazada müvekkiline ait aracın pert olduğunu, davacıda iddia edildiği gibi kalıcı bit iz veya hasar oluşmadığını, yaşının küçük olması sebebiyle sürekli iş gücü kaybından söz edilemeyeceğini, aynı şekilde geçici iş göremezlik durumunun da söz konusu olmadığını, talep edilen manevi tazminat miktarının fahiş olduğunu belirterek, haksız ve hukuki dayanaktan yoksun davanın reddine, yargılama giderleri ve vekalet ücretinin davacıya yükletilmesine karar verilmesini talep etmiştir.
DELİLLER :Sigorta poliçesi, hasar dosyası, trafik kazası tespit tutanağı, sosyal ve ekonomik durum araştırmaları, nüfus kayıtları, tedavi evrakları, SGK kayıtları, Ankara Batı …. Asliye Ceza Mahkemesinin … esas sayılı dosyası, bilirkişi raporları, adli tıp raporu, Adli Tıp Trafik İhtisas Dairesi Başkanlığı raporu ile tüm dosya kapsamı.
Bilirkişi 15/04/2019 tarihli raporu ile özetle; … plakalı araç sürücüsü …’nun meydana gelen kazanın oluşumunda, 2918 sayılı 52/b maddesi kural ihlalini işlemiş olmakla %25 oranında kusurlu olduğu, 10 yaşındaki yaya …’in meydana gelen kazanın oluşumunda, 2918 sayılı KTK’nun 68/b-c ve KTY.nin 138/b-3 maddeleri kural ihlallerini işlemiş olmakla %75 oranında kusurlu olduğu bildirilmiştir.
Adli Tıp Kurumu Trafik İhtisas dairesi Başkanlığının 17/09/2019 tarihli raporu ile özetle; Sürücü …’nun %25 (yüzde yirmi beş) oranında kusurlu olduğu, —-Çocuk yaya …’in davranış faktörlerinin oluş üzerine %75 (yüzde yetmiş beş) oranında etkili olduğu bildirilmiştir.
Adli Tıp Kurumu …. Adli Tıp İhtisas Kurulunun 26/04/2021-… sayılı raporunda özetle; davacı …’in 25/04/2017 tarihinde geçirmiş olduğu trafik kazasına bağlı gelişen yaralanmasının 11.10.2008 tarih ve … sayılı Resmi Gazete’de yayımlanan Çalışma Gücü ve Meslekte Kazanma Gücü Kaybı Oranı Tespit İşlemleri Yönetmeliği hükümleri kapsamında fonksiyonel araz bırakmadan iyileşmiş olduğu, sürekli maluliyet tayinine mahal olmadığı, iyileşme (iş göremezlik) süresinin kaza tarihinden itibaren 4 (dört) aya kadar uzayabileceği bildirilmiştir.
Adli Tıp Kurumu …. Adli Tıp İhtisas Kurulunun 03/09/2021-… sayılı raporunda özetle; davacı …’in 25/04/2017 tarihinde geçirmiş olduğu trafik kazasına bağlı gelişen yaralanmasının 30/03/2013 tarih ve … sayılı resmi gazetede yayımlanan Özürlülük Ölçütü Sınıflandırması ve Özürlülere Verilecek Sağlık Kurulu Raporları Hakkında Yönetmelik Hükümleri kapsamında fonksiyonel araz bırakmadan iyileşmiş olduğu dolayısıyla; Kişinin tüm vücut engellilik oranının %0 (yüzdesıfır) olduğu, iyileşme (iş göremezlik) süresinin kaza tarihinden itibaren 4 (dört) aya kadar uzayabileceği bildirilmiştir.
Aktüer Bilirkişi 26/11/2021 tarihli raporu ile özetle; davacı küçük … 25.04.2017 tarihinde meydana gelen trafik kazası sonucu sürekli iş gücü kaybına uğramadığını, geçici iş gücü kaybına uğradığı dört aylık dönemde ise yaşı itibariyle çalışması ve kazanç kaybı söz konusu olmadığından bu yönde bir hesaplama yapılmadığını bildirmiştir.
GEREKÇE :Dava, 25/04/2017 tarihli trafik kazasından kaynaklı geçici iş göremezlik, sürekli iş göremezlik tazminat kalemlerine ve manevi tazminat talebine ilişkindir.
Somut olay, 25/04/2017 tarihinde saat 19:20 civarında … plakalı davalı araç sürücüsü …’nun idaresindeki araçla … Bulvarında Sanayi istikametine seyri halindeyken No: … karşısına geldiğinde, yolun sağ tarafından sola doğru karşı istikamete geçmek isteyen kaza anında 10 yaşında olan davacı yaya …’e çarpması sonucu davacının yaralandığı olay maddi vakıa kabul edilmiştir. Kusur yönünden yapılan değerlendirmede Mahkememiz tarafından alınan iki raporda da 15/04/2019 tarihli bilirkişi raporu ve Adli Tıp Kurumu Trafik İhtisas dairesi Başkanlığının 17/09/2019 tarihli raporu ile … plakalı araç sürücüsü …’nun meydana gelen kazanın oluşumunda, 2918 sayılı 52/b maddesi kural ihlalini işlemiş olmakla %25 oranında kusurlu olduğu, 10 yaşındaki yaya …’in meydana gelen kazanın oluşumunda, 2918 sayılı KTK’nun 68/b-c ve KTY.nin 138/b-3 maddeleri kural ihlallerini işlemiş olmakla %75 oranında kusurlu olduğu kabul edilmiştir.
2918 sayılı Karayolları Trafik Kanunu’nun 91/1. Maddesinde, “İşletenlerin, bu kanunun 85/1 maddesine göre olan sorumluluklarının karşılanmasını sağlamak üzere mali sorumluluk sigortası yaptırmaları zorunludur”; Karayolları Zorunlu Mali Sorumluluk Sigortası Genel Şartlarının A-1. maddesinde de, “Sigortacı bu poliçede tanımlanan motorlu aracın işletilmesi sırasında bir kimsenin ölümüne veya yaralanmasına veya bir şeyin zarara uğramasına sebebiyet vermesinden dolayı 2918 sayılı Karayolları Trafik Kanunu’na göre işletene düşen hukuki sorumluluğu, zorunlu sigorta limitlerine kadar temin eder” şeklinde ifade edilmiştir. Açıklanan madde hükümlerinden, Zorunlu Mali Sorumluluk Sigortası’nın; motorlu bir aracın karayolunda işletilmesi sırasında, bir kimsenin ölümüne veya yaralanmasına veya bir şeyin zarara uğramasına neden olması halinde, o aracı işletenin zarara uğrayan 3. kişilere karşı olan sorumluluğunu belli limitler dahilinde karşılamayı amaçlayan ve yasaca yapılması zorunlu kılınan bir zarar sigortası türü olduğu anlaşılmaktadır. Motorlu araçların işletilme tehlikesine karşı, zarar gören üçüncü şahısları korumak amacıyla getirilmiş olan bu düzenleme ile öngörülen sorumluluğun bir kusur sorumluluğu olmayıp, sebep sorumluluğu olduğu, böylece araç işletenin sorumluluğunun sebep sorumluluğunun ikinci türü olan tehlike sorumluluğuna ilişkin bulunduğu öğretide ve yargısal içtihatlarla kabul edilmektedir (Fikret Eren, Borçlar Hukuku, 9. Bası, s. 631 vd.; Ahmet Kılıçoğlu, Borçlar Hukuku, Genişletilmiş 10. Baskı, s. 264 vd). Bu kapsamda davacı, aracın ZMMS poliçesini düzenleyen davalı sigorta şirketinden ve davalı araç maliki …’dan talepte bulunmuştur.
Kaza tarihinde yürürlükte olan yönetmelik hükümlerine göre İstanbul ATK …. İhtisas kurulu tarafından davacının maluliyet oranı ile ilgili yapılan değerlendirmede Özürlülük Ölçütü Sınıflandırılması ve Özürlülere Verilecek Sağlık Kurulu Raporları Hakkında Yönetmelik hükümlerine göre Kişinin tüm vücut engellilik oranının %0 (yüzdesıfır) olduğu, iyileşme (iş göremezlik) süresinin kaza tarihinden itibaren 4 (dört) aya kadar uzayabileceği bildirilmiştir. Özürlülük Ölçütü Sınıflandırması ve Özürlülere Verilecek Sağlık Kurulu Raporları Hakkında Yönetmelik Hükümleri nazara alınarak Aktüer Bilirkişi 26/11/2021 tarihli raporu ile davacı küçük … 25.04.2017 tarihinde meydana gelen trafik kazası sonucu sürekli iş gücü kaybına uğramadığını, geçici iş gücü kaybına uğradığı dört aylık dönemde ise yaşı itibariyle çalışması ve kazanç kaybı söz konusu olmadığından bu yönde bir hesaplama yapılmamıştır. İş bu kapsamda Yargıtay …. Hukuk Dairesinin uygulamalarına göre davacının olay tarihinde 18 yaşından küçük olması halinde gelir getiren bir işte çalışmayan küçükler için kazanç kaybı olmadığı kabul edildiğinden geçici iş göremezlik süresince geçici iş göremezlik tazminatı verilemeyeceği davacının kaza tarihinde 10 yaşında olduğu ve gelir getiren bir işte çalışmadığı anlaşıldığından, davacının mahrum kaldığı bir kazancı söz konusu olamayacağından, geçici iş göremezlik tazminatı talep edemeyeceği, sürekli maluliyeti de bulunmadığından sürekli iş göremezlik tazminatı da talep edemeyeceğinden maddi tazminat taleplerinin reddine karar verilmiştir.
Davacının manevi tazminat talebi yönünden değerlendirme yapmak gerekirse; Kişilik haklarının zedelenmesine dayalı manevi tazminat istemlerine ilişkin düzenleme 6098 sayılı Borçlar Kanunu’nun 56. maddesinde ‘Hâkim, bir kimsenin bedensel bütünlüğünün zedelenmesi durumunda, olayın özelliklerini göz önünde tutarak, zarar görene uygun bir miktar paranın manevi tazminat olarak ödenmesine karar verebilir.Ağır bedensel zarar veya ölüm hâlinde, zarar görenin veya ölenin yakınlarına da manevi tazminat olarak uygun bir miktar paranın ödenmesine karar verilebilir.’ şeklinde ifade edilmiştir. Yargıtay’ın yerleşik içtihatlarına göre uygun tazminatın belirlenmesinde saldırı teşkil eden eylem ve olayın özelliği, kişilik hakları zedelenen tarafın, ekonomik ve sosyal durumu ve kusuru bulunup bulunmadığı ve varsa kusur derecesi, kişilik haklarına saldırıda bulunanın kusur derecesi, ekonomik ve sosyal durumu, tarafların sıfatı, işgal ettikleri makam ve diğer sosyal ve ekonomik durumları, ülkenin ekonomik koşulları, olayın ağırlığı gibi hususların değerlendirilmesi gerekmektedir. İş bu dosya bakımından değerlendirme yapıldığında davacının yaralanması nedeniyle üzüntü ve acı çektiği düşünülerek manevi tazminat talebine hak kazandığı tarafların kusur oranları, dosya kapsamında yapılan ekonomik sosyal durum araştırmaları, paranın günümüz şartlarında alım gücü nazara alınarak davacı için 5.000,00 TL manevi tazminatın, davalılar … ve …’dan müşterek ve müteselsilen kaza tarihi olan 25/04/2017 tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte tahsili ile davacıya verilmesine karar verilerek aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM : Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere;
1-Maddi tazminat davasının REDDİNE,
2-Manevi tazminat davasının KISMEN KABUL KISMEN REDDİNE, 5.000,00 TL’nin olay tarihi olan 25/04/2017 tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte davalılar … ve …tan müştereken ve müteselsilen tahsili ile davacıya verilmesine;
Fazlaya dair manevi tazminat isteminin reddine,
3-Maddi tazminat davası yönünden;
a)-Alınması gereken 80,70 TL karar ve ilam harcından peşin alınan 3,42 TL’nin mahsubu ile bakiye 77,28 TL karar ve ilam harcının davacıdan tahsili ile hazineye irat kaydına,
b)-Davalıların kendisini vekil ile temsil ettirdiğinden karar tarihinde yürürlükte bulunan Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi gereğince takdir ve hesap edilen 1.000,00 TL vekalet ücretinin davacıdan tahsili ile davalılara verilmesine,
c)Adli Tıp Kurumu Başkanlığına ait; 28/06/2021 fatura tarihli, … seri nolu, 820,00 TL bedelli, 01/10/2021 fatura tarihli, … seri nolu, 820,00 TL bedelli, 23/09/2021 tarihli, …seri nolu, 314,50 TL bedelli fatura bedellerinin davacı tarafça yatırılmadığı anlaşılmış olup, bu fatura giderlerinin suçüstü ödeneğinden karşılanarak Adli Tıp Kurumu Döner Sermaye Saymanlığı hesabına yatırılmasına,
d)Adli Tıp Kurumuna ait olan ve suçüstü ödeneğinden karşılanan fatura bedelleri toplamı olan 1.954,50 TL’nin davacıdan tahsili ile Hazineye irat kaydına,
4-Manevi tazminat davası yönünden;
a)-Alınması gereken 341,55 TL karar ve ilam harcından peşin alınan 170,78 TL’nin mahsubu ile bakiye 170,77 TL harcın davalılar … ve …’tan müştereken ve müteselsilen tahsili ile hazineye irat kaydına,
b)-Davacı tarafından yatırılan 170,78 TL peşin harç, 35,90 TL başvuru harcı, 5,20 TL vekalet harcı olmak üzere toplam 211,88 TL harcın davalılar … ve …’tan müştereken ve müteselsilen tahsili ile davacıya verilmesine,
c)-Davacının kendisini vekil ile temsil ettirdiği görülmekle, kabul edilen manevi tazminat talebi yönünden karar tarihinde yürürlükte bulunan AAÜT 10. maddesi gereğince kabul oranına göre takdir ve hesap edilen 5.000,00 TL vekalet ücretinin davalılar … ve …’tan müştereken ve müteselsilen tahsili ile davacıya verilmesine,
d)-Davalılar … ve …’ın kendisini vekil ile temsil ettirdiği görülmekle, reddedilen manevi tazminat talebi yönünden karar tarihinde yürürlükte bulunan AAÜT 10. maddesi gereğince kabul oranına göre takdir ve hesap edilen 5.000,00 TL vekalet ücretinin davacıdan tahsili ile davalılar … ve …’a verilmesine,
5- Davacı tarafından sarf edilen 503,15 TL tebligat ve posta gideri ile 1.100,00 TL bilirkişi ücreti olmak üzere toplam 1.603,15 TL yargılama giderinden davanın kabul ve ret oranına göre hesap edilen 157,18 TL’nin davalılar …ve …’tan müştereken ve müteselsilen tahsili ile davacıya ödenmesine, artan kısmın davacı üzerinde bırakılmasına, bakiye gider avansının karar kesinleştiğinde davacıya iadesine,
6-Kararın talep halinde taraflara tebliğine,
Dair, davacı vekilinin ve bir kısım davalılar vekilinin yüzüne karşı, kararın tebliğinden itibaren iki hafta içerisinde mahkememize sunulacak, yahut mahkememize gönderilmek üzere bir başka mahkemeye ibraz edilecek bir dilekçeyle başvuru yapılmak suretiyle, Ankara Bölge Adliye Mahkemeleri ilgili Hukuk Dairesi nezdinde istinaf kanun yolu açık olmak üzere karar verildi.06/01/2022

Katip Hakim
e-imzalıdır. e-imzalıdır.