Emsal Mahkeme Kararı Ankara Batı Asliye Ticaret Mahkemesi 2018/941 E. 2019/675 K. 07.11.2019 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C. Ankara Batı ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ Esas-Karar No: 2018/941 Esas – 2019/675
T.C.
Ankara Batı
ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ KARAR
TÜRK MİLLETİ ADINA

ESAS NO : 2018/941 Esas
KARAR NO : 2019/675

HAKİM :
KATİP :

DAVACI :
VEKİLİ :
DAVALI :
VEKİLİ :

DAVA : İtirazın İptali (Hizmet Sözleşmesinden Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ : 27/12/2018
KARAR TARİHİ : 07/11/2019
K. YAZIM TARİHİ: 06/12/2019

Yukarıda tarafları yazılı davanın Mahkememizce yapılan açık yargılaması sonunda;
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
DAVA :Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; müvekkili şirket ile davalı borçlu şirket arasında 10/01/2018 tarihinde İş Sağlığı ve Güvenliği hizmetlerine dair bir sözleşme akdedildiğini, sözleşme gereğince müvekkili şirketin sunduğu hizmetin bedelinin bir kısmını tahsil edememesi nedeniyle, bu alacağın tahsili amacıyla Ankara Batı İcra Müdürlüğünün. … E. sayılı dosyasıyla başlatılan icra takibine, davalı yanca itiraz edilmesi üzerine takibin durdurulduğunu, … sistemi üzerinden yapılması zorunlu olan işyeri hekimi, iş güvenliği uzmanı ve yardımcı sağlık personeli atamasının her iki işyerine sistem üzerinden yapıldığını ve bu atamaların davalı şirketin yetkilisi tarafından T.C. kimlik numarası ve şifresi ile onaylandığını, verilen hizmet karşılığı düzenlenen faturaların davalı şirketin mali kayıtlarına işlendiğini, taraflar arasındaki sözleşmede geciken ödemeler için %2 gecikme faizi uygulanacağının hükme bağlandığını, bu nedenle davalının işlemiş faize yaptığı itirazın yersiz olduğunu, davalı tarafın konkordato projesi kapsamında ödemeyi taahhüt ettiği borçlarla ilgili zaman kazanmak ve borçlarını ödememek amacıyla kötü niyetli olarak konkordato ve kesin mühlet verilmesi için başvuru yaptığını, bu talebin mahkemece davalı firmanın mali durumunun iyi olması nedeniyle reddedildiğini, ret karannın ardından davalı taraf hakkında başlatılan icra takiplerine itiraz ederek mevcudunda bulunan menkul ve gayrimenkullerini devretme niyetinde olduğunu öğrendiklerini, bu nedenlerle davalının 25.697,60 TL alacağını karşılayacak miktarda menkul ve gayrimenkul malları ve üçüncü şahıslardaki hak ve alacaklarının ihtiyaten haczine, kötü niyetli itirazın iptali ile takibin devamına, davalı aleyhine % 20’den az olmamak üzere icra inkar tazminatına hükmedilmesine karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
CEVAP :Dava dilekçesinin usulüne uygun tebliğine rağmen, davalı tarafça yasal süre içerisinde cevap dilekçesi sunulmamıştır.
DELİLLER :Ankara Batı İcra Müdürlüğünün … esas sayılı takip dosyası, Ankara Batı Asliye Ticaret Mahkemesinin … esas sayılı dosyası, ticaret sicil kayıtları, davacı ve davalı şirkete ait ticari defter ve kayıtları, sözleşme ve fatura suretleri, 24/07/2019 tarihli bilirkişi raporu ile tüm dosya kapsamı.
GEREKÇE :Dava, ilamsız icra takibine yönelik itirazın İİK’nun 67. maddesi gereğince iptali talebine ilişkindir.
Ankara Batı İcra Müdürlüğünün … E. sayılı takip dosyasının bir sureti getirtilerek dosyaya eklenmiştir.
Davacı (alacaklı) şirket vekili tarafından davalı (borçlu) şirket aleyhine 15/12/2018 tarihinde Ankara Batı İcra Müdürlüğünün … E. sayılı dosyasıyla 25.697,60 TL asıl alacak ve 3.442,25 TL işlemiş faiz olmak üzere toplam 29.139,85 TL alacağın tahsili amacıyla ilamsız icra takibi başlatıldığı, ödeme emrinin davalı borçluya 21/12/2018 tarihinde tebliğ edildiği, davalı vekilinin 24/12/2018 tarihli dilekçeyle itirazı üzerine icra takibinin durdurulduğu, eldeki davanın 27/12/2018 tarihinde yasal bir yıllık hak düşürücü süre içerisinde açıldığı anlaşılmıştır.
Davacı şirket, icra takibine de konu ettiği faturalardan kaynaklanan toplam 29.139,85 TL bakiye alacağının davalı tarafından ödenmediğini iddia etmekte, davalı şirket ise takip dosyasına ve Mahkememiz dosyasına sunduğu dilekçelerle davacıya herhangi bir borcunun bulunmadığını savunmaktadır.
Aile, Çalışma ve Sosyal Hizmetler Bakanlığı İş Sağlığı ve Güvenliği Genel Müdürlüğü’ne yazılan müzekkeremize verilen 24/052019 tarihli yazı ekinde Genel Müdürlüğe bildirilen taraflar arasındaki sözleşme kayıtları gönderilmiştir.
Taraflara ticari defter kayıtların dosyaya sunumu veya bulundukları yerin bildirilmesi için kesin süre verilmiş, davacı vekili tarafından müvekkili şirketin ticari defterlerinin bulundukları adres bildirilmiş, meşruhatlı davetiye tebliğine rağmen davalı tarafça ticari defter ve kayıtlar dosyaya sunulmadığı gibi bulundukları yerle ilgili olarak da herhangi bir bildirimde bulunulmamış, davalı vekili 27/06/2019 tarihli oturumda, ticari defter ve kayıtları sunmayacaklarını belirterek, davacı yanın kayıtları üzerinde bilirkişi incelemesi yaptırılmasını istemiştir.
Takip tarihi itibarıyla varsa davacı şirket alacağının tespiti bakımından bilirkişi incelemesi yaptırılması ve rapor düzenlenmesi için Çorlu …. Asliye Hukuk Mahkemesine (Ticaret Mahkemesi Sıfatıyla) talimat yazılmıştır. Mali müşavir bilirkişi tarafından davacıya ait ticari defter ve kayıtlar incelenmek suretiyle düzenlenen ve dosyaya sunulan 24/07/2019 tarihli raporda özetle; davacı şirketin 2018 yılına ait ticari defterlerinin 6102 sayılı TTK’nun 64. maddesi ve 213 sayılı VUK ilgili hükümleri gereğine, yasa ve usullerine uygun tutulduğu, davacı firmanın ticari defterlerinin kendi lehine delil olma özelliğine haiz olduğu, davacı tarafından davalıya KDV dahil tutarı 35.042,60 TL olan 9 adet fatura düzenlendiği, düzenlemiş olduğu faturalar karşılığında davalı taraftan 22/04/2018 vadeli …bank … Şubesine ait çek ile 9.345,00 TL tutarında tahsilat yaptığı ve 25.697,60 TL davalı taraftan alacaklı olduğu yönünde görüş ve kanaat bildirilmiştir.
Mahkememizce toplanan deliller, benimsenen 24/07/2019 tarihli bilirkişi raporu ile tüm dosya kapsamı birlikte değerlendirildiğinde; taraflar arasında iş sağlığı ve güvenliği hizmeti alımı için 10/01/2018 tarihli sözleşme yapıldığı, bu sözleşme gereği davacı şirketin davalı şirkete 2018 yılı içerisinde iş sağlığı ve güvenliği hizmeti verdiği, hizmet bedeli olarak davalı şirket adına düzenlenen 31/01/2018 tarih … numaralı KDV dahil 2.245,00 TL tutarlı, 28/02/2018 tarih … numaralı KDV dahil 7.100,00 TL tutarlı, 31/03/2018 tarih … numaralı KDV dahil 4.719,80 TL tutarlı, 30/04/2018 tarih … numaralı KDV dahil 7.116,60 TL tutarlı, 31/05/2018 tarih … numaralı KDV dahil 6.927,60 TL tutarlı, 30/06/2018 tarih … numaralı KDV dahil 2.605,60 TL tutarlı, 31/07/2018 tarih … numaralı KDV dahil 1.626,00 TL tutarlı, 31/08/2018 tarih … numaralı KDV dahil 1.356,00 TL tutarlı ve 30/09/2018 tarih … numaralı KDV dahil 1.346,00 TL tutarlı dokuz adet faturanın toplam bedeli olan 35.042,60 TL’nin 9.345,00 TL’sinin davalı şirket tarafından davacıya ödendiği, kalan 25.697,60 TL’lik bakiye borcun ise ödenmediği, takip tarihi itibarıyla davacı şirketin anılan miktarda alacağının bulunduğu ve dolayısıyla davalı şirketin Ankara Batı İcra Müdürlüğünün … esas sayılı dosyasıyla aleyhine başlatılan ilamsız icra takibinin 25.697,60 TL’lik asıl alacak kesimine yönelik itirazında haksız olduğu, diğer taraftan, davacı şirketin icra takibi öncesi davalıya yazılı ya da sözlü ihtarda bulunmaması nedeniyle takip öncesi davalının temerrüde düşürülmediği, bu nedenle icra takibindeki işlemiş faiz talebinin yersiz olduğu, davalı borçlunun ancak icra takip tarihi itibariyle temerrüde düşmüş sayılabileceği sonuç ve kanaatine ulaşılarak davanın kısmen kabulüne karar vermek gerekmiştir.
Takip ve davaya konu alacağın likit nitelikte olduğu gözetilerek, İİK’nun 67/2 maddesi gereğince davalı borçlunun itirazında haksızlığına karar verilen tutar üzerinden icra inkar tazminatına hükmedilmesi gerektiği sonucuna varılarak aşağıdaki şekilde hüküm tesisi cihetine gidilmiştir.
HÜKÜM : Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere;
1-Davanın KISMEN KABULÜNE, davalının, Ankara Batı İcra Müdürlüğünün … Esas sayılı dosyası ile yapılan takibin 25.697,60 TL’lik asıl alacak kesimine yönelik itirazın iptali ile takibin bu miktar üzerinden devamına, fazlaya ilişkin talebin reddine,
2-Davacının icra inkar tazminatı talebinin kabulüne, 25.697,60 TL’lik asıl alacağın %20’si oranında icra inkar tazminatının davalıdan tahsili ile davacıya verilmesine,
4-Harçlar Kanunu gereği alınması gereken 1.755,40 TL karar ve ilam harcından peşin alınan 351,93 TL harcın mahsubu ile bakiye 1.403,47 TL’nin davalıdan alınarak hazineye gelir kaydına,
Davacı tarafından yatırılan 351,93 TL peşin harç, 35,90 TL başvuru harcı, 5,20 TL vekalet harcı olmak üzere toplam 393,03 TL harcın davalıdan tahsili ile davacıya verilmesine,
5-Davacı tarafından sarf edilen 500,00 TL bilirkişi ücreti, 88,25 TL tebligat ve posta gideri olmak üzere toplam 588,25 TL yargılama giderinden davanın kabul ve red oranına göre takdir edilen 518,76 TL’sinin davalıdan alınarak davacıya ödenmesine, kalan miktarın davacı üzerinde bırakılmasına, bakiye gider avansının karar kesinleştiğinde davacıya iadesine,
6-Davacı kendisini vekil ile temsil ettirdiğinden karar tarihinde yürürlükte bulunan Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi gereğince davanın kabul oranına göre takdir ve hesap edilen 3.083,71 TL vekalet ücretinin davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
7-Davalı kendisini vekil ile temsil ettirdiğinden karar tarihinde yürürlükte bulunan Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi gereğince davanın red oranına göre takdir ve hesap edilen 2.725,00 TL vekalet ücretinin davacıdan alınarak davalıya verilmesine,
Dair, davacı vekilinin yüzüne karşı, kararın tebliğinden itibaren iki hafta içerisinde mahkememize sunulacak, yahut mahkememize gönderilmek üzere bir başka mahkemeye ibraz edilecek bir dilekçeyle başvuru yapılmak suretiyle, Ankara Bölge Adliye Mahkemeleri ilgili Hukuk Dairesi nezdinde istinaf kanun yolu açık olmak üzere karar verildi. 07/11/2019

Katip Hakim
e-imza e-imza