Emsal Mahkeme Kararı Ankara Batı Asliye Ticaret Mahkemesi 2018/928 E. 2019/478 K. 09.07.2019 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. ANKARA BATI ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ Esas-Karar No: 2018/928 Esas – 2019/478

T.C.
ANKARA BATI
ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ KARAR TÜRK MİLLETİ ADINA
ESAS NO : 2018/928 Esas
KARAR NO : 2019/478

HAKİM :
KATİP :
DAVACI :
VEKİLİ :
DAVALI :
VEKİLİ :
DAVA : Sigorta (Mal Sigortası Kaynaklı)
DAVA TARİHİ : 26/12/2018
KARAR TARİHİ: 09/07/2019
K.YAZIM TARİHİ: 19/07/2019
Yukarıda tarafları yazılı davanın mahkememizce yapılan açık yargılaması sonunda;
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
DAVA :Davacı vekili; müvekkili şirket ile davalı sigorta şirketi arasında 30.04.2015 tarihinde … poliçe numarası ile Kredi Sigortası Sözleşmesi imzalandığını, 31.07.2015 tarihli 2 numaralı zeyilname ile poliçenin başlangıç tarihi 30.07.2015 olarak belirlendiği ve sigorta primi olarak 51.480,-. TL ödenerek poliçenin geçerlilik kazandığını, müvekkili şirket tarafından sigorta teminatında olup dava dışı … A.Ş. tarafından vadesinde ödenmemiş olan bir kısım alacaklarının sigorta kapsamında tazmin edilmesi için sigorta şirketine başvurulduğunu ancak sigorta şirketi tarafından talebin afaki gerekçelerle reddedildiğini, müvekkili tarafından dava dışı şirkete muhtelif boruların satışı yapıldığını, sevk irsaliyesi ile teslim edildiğini, satılarak teslim edilen ürünler için faturaları düzenlendiğini, sisteme usulüne uygun olarak girişleri yapıldığını, dava dışı şirket tarafından vadelerinde ödemelerin yapılmaması üzerine sigorta şirketine başvuru yapıldığını ancak sigorta şirketi tarafından ciro beyanlarının süresinde verilmediği gerekçesi ile talebin reddedildiğini, bunun üzerine Sigorta Tahkim Komisyonu’nda… sayılı başvuru dosyasından fazlaya ilişkin hakları saklı tutularak 41.000,-. TL’nin tahsili için talepte bulunulduğunu, hakem heyeti tarafından yapılan inceleme ve değerlendirmeler sonucunda, başvurunun reddine karar verildiği, ilk derece incelemesi neticesinde hakem heyeti tarafından başvurularının hukuka aykırı olarak reddedilmesi üzerine, Sigortacılık Kanunu 30/12. maddesi üzerine itiraz hakkı kullanıldığnı ve ilk hakem heyeti tarafından verilen karar hakkında … sayılı itiraz başvurusu yapıldığını, itiraz başvurusu üzerine itiraz hakem heyeti tarafından dosya bilirkişiye tevdi edildiğini ve bilirkişi tarafından yapılan inceleme neticesinde şirket defterlerinin usulüne uygun tutulduğunun, dava dışı … A.Ş. hakkında düzenlenen faturaların defterlerde kayıtlı olduğunun, BS formlarında doğru bir şekilde gösterildiğinin belirtildiğini, alınan ve iade çeklerin dökümü yapıldığını, müvekkili şirketin dava dışı şirketten 392.856,85. TL alacaklı görüldüğünü, 372.855,99. TL toplam bedelli çeklerin müşteri çeki alma vaadi ile müvekkili tarafından iade edildiğini, 7 gün içerisinde çeklerin verilmemesi halinde yasal sürecin başlatılacağı hakkında tebliğ yapıldığının açıklandığını, İtiraz Hakem Heyeti tarafından 2017.İ.13 itiraz sayılı 2017/İHK-730 karar numaralı 23.03.2017 tarihli kararı ile ilk hakem heyeti kararının bozularak talepleri gibi karar verildiğini, Sigorta Tahkim Komisyonu tarafından İtiraz Hakem Heyeti’nin kararını vermesi üzerine dosya İstanbul Anadolu … Asliye Ticaret Mahkemesi’nin … D. İş dosyasına saklanmak üzere kaydedildiğini ve davalı sigorta şirketi tarafından verilen kararın temyiz edildiğini, Yargıtay 11. Hukuk Dairesi’nin 2018/354 E. 2018/5031 K. Sayılı ve 11.07.2018 tarihli kararı ile İtiraz Hakem Heyeti’nin talelerinin kabulüne dair verilen kararın onandığını ve kararın maddi anlamda kesin hüküm doğuracak şekilde kesinleştiğini, müvekkili tarafından davalı sigorta şirketine bakiye sigorta tazminatının ödenmesi için Ankara … Noterliği’nin 06.06.2017 tarihli ve … yevmiye numaralı ihtarnamesi gönderildiğini, davalı sigorta şirketi tarafından gönderilen cevap ile temyiz incelemesi devam ettiğinden bir ödeme yapılamayacağı bildirilmiştir. Bunun üzerine İtiraz Hakem Heyeti kararı ile tespit edilen ve sigorta teminatında kalan bakiye 268.263,12. TL alacak için Sigorta Tahkim Komisyonu’na 18.07.2017 tarihinde 2017.E.44725 başvuru numarasından ek dava açıldığını ancak hakem heyeti tarafından ilk yargılamanın temyiz incelemesinin devam ediyor olması nedeniyle davanın usul yönünden reddine karar verildiğini, verilen karar hakkında itiraz hakkı kullanıldığını, İtiraz Hakem Heyeti tarafından da süre uzatımın davalı tarafından verilmemesi ve davanın ek dava niteliğinde olması nedeniyle yetkili ve görevli mahkemede davanın çözümlenmesine karar verildiğini, ikinci hakem davası tarafından verilen bu karardan sonra Yargıtay 11. Hukuk Dairesi tarafından ilk tahkim kararının onanması üzerine sigorta teminatında kalan bakiye 268.263,12. TL’nin tazmini talep etmek gerektiğini beyan ederek, davanın kabulüne, davalıdan Sigorta Tahkim Komisyonu İtiraz Hakem Heyeti’nin 23.03.2017 tarihli ve 2017/İHK-730 sayılı kararı ile tespit edilen bakiye 268.263,12. TL’nin temerrüt tarihi olan 06.06.2017 tarihinden itibaren işleyecek avans faizi ile birlikte tahsiline karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
CEVAP :Davalı vekili; davacının kısmi davasını zamanaşımı süresinde ıslah etmeyip zamanaşımı süresi dolduktan sonra açılmış olan davanın zamanaşımı yönünden usulden reddi gerektiğini belirterek, davacının talebinin, müvekkili şirket nezdinde düzenlenmiş Kredi Sigortası Sigorta Poliçesine dayandığını, ancak; davacı sigortalının poliçe hükümlerine aykırı davranışı itibariyle talebin haksız olduğunu, alıcının sözleşmede kararlaştırılan şartlarla mal veya hizmet bedelini ödememesi (temerrüt) halinin teminat altına alındığını, bu durumda poliçede yazıldığı üzere “sigorta ettirenin sevkiyat ve teslimatlar yapmakla yükümlü olduğu ciro beyanını hiç yapmadığı veya eksik yapmış olduğu saptanırsa, sigortacı sözleşmeyi feshedebilir, bu takdirde, sigortacı ciro beyanının gereği gibi yapılmış olması gereken dönem içindeki sevkiyat ve teslimatlarla ilgili tazminat talepleri ile sorumlu tutulamaz.” hükmü gereği müvekkili şirketin davacının taleplerinden sorumlu olmadığını, ayrıca Kredi Sigortası Genel Şartları B7. maddesine göre sigortalı davacının alacağın tahsil edilmemesinde bilinçli iradesi etkili olduğundan müvekkili şirketin alacağa ilişkin tazminat ödeme yükümlülüğü bulunmadığını beyan ederek, davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir.
DELİLLER :Davacı şirkete ait ticaret sicil kaydı, İstanbul Anadolu … Asliye Ticaret Mahkemesinin…değişik iş sayılı dosyası, İstanbul Anadolu
… Asliye Ticaret Mahkemesinin … değişik iş sayılı dosyası, sigorta poliçesi, zeyilnameler ve ilgili tüm evraklar ile tüm dosya kapsamı.
GEREKÇE :Dava, kredi sigorta sözleşmesi nedeniyle bakiye alacak istemine ilişkindir.
Taraflar arasında sigortalısı davacı olan 14/04/2015 tarihli kredi sigorta poliçesi düzenlenmiştir. Poliçe ile, kredili hizmet, satış ya da kredili ihracat işlemlerinde gerçekleşecek riskler teminat altına alınmıştır. Poliçeye ekli genel şartlarda hangi risklerin teminat altına alındığı açıklanmıştır.
Davacı tarafından riskin gerçekleştiğinin bahisle 41.000,00TL’nin tahsiline yönelik olarak Sigorta Tahkim Komisyonu’na 2016.E.17291 sayılı başvuru yapılmış, komisyonca talebin reddi üzerine İtiraz Hakem Heyeti’nin 23/03/2017 tarihli kararı ile ilk hakem heyetinin kararı bozulmuş, davacının 41,000,00TL alacağının tahsiline karar verilmiştir.İtiraz Komisyonu tarafından yaptırılan bilirkişi incelemesi sonucu düzenlenen 22/11/2016 tarihli raporda davacı şirketin yaptığı satışlar nedeniyle müşteri çekleri aldığı, bu çeklerin bankaya tahsili için sunulduğu ve sonucu ödenememesi nedeniyle iade edildiği, davacının müşterisi olan … Elektrik A.Ş.’ne 372.855,99TL tutarında müşteri çeki alma vaadiyle çeklerin verildiği, yedi gün içerisinde bu çekler verilmez ise yasal sürecin başlatılacağının belirtildiği tespit edilmiştir.
Sigorta Tahkim Komisyon kararları ilgili Ticaret Mahkemelerinden celp edilmiştir.
Sigorta Tahkim Komisyonu İtiraz Hakem Heyeti’nin 23/03/2017 tarih, 2017/İHK730 sayılı kararı kararının temyiz edilmesi nedeniyle Yargıtay 11.HD’nin 2018/354 esas,2018/5031 karar sayılı ilamı ile inceleme yapıldığı ve itiraz hakem heyeti kararının onandığı, davacının alacağının kesinleştiği anlaşılmıştır.
Davacı tarafından, Sigorta Tahkim Komisyonuna yapılan ilk başvuru sırasında kısmi alacak talep edildiğinden, itiraz hakem heyetinin kararına esas olan bilirkişi incelemesi ile belirlenen 392.856,85TLnin 41.000,00TL’sinin mahsubu ile bakiye alacağının sigorta poliçesi üst teminat sınırı kapsamında kalan 268.263,12TL’si yönünden, Sigorta Tahkim Heyetine tekrar başvuruda bulunulmuştur. Başvuru sırasında ilk hakem heyeti kararı kesinleşmediğinden dava şartı nedeniyle talebin reddine karar verilmiştir. Ret kararı üzerine; Sigorta Tahkim Komisyonu’nun ilk kararının kesinleşmesi nedeniyle davacı tarafından iş bu dava ikame edilmiştir. Davacı sigorta poliçesi kapsamında 268.263,12TL’nin tahsilini talep etmiştir.
Davalı tarafından, iş bu ek dava için zamanaşımı definde bulunulmuşsa da; 30/07/2015 tarihli poliçe için iki yıllık zamanaşımı 30/07/2017 tarihinde dolmaktadır. Davacı tarafından bu süre içinde tahkim yoluna ilk başvuru 21/06/2016 da yapılmış 41.000 tl alacak hüküm altına alınmıştır. Davacının bakiye tazminat için ikinci başvurusu da 18/07/2017 tarihinde yapıldığından zamanaşımı süresi bu tarih itibariyle kesilmiştir. Buna göre iki yıllık zamanaşımı 18/07/2019 tarihinde dolacağından iş bu davanın zamanaşımı süresi içinde açıldığı görüldüğünden davalı yanın itirazına itibar edilmemiştir.
Tüm dosya kapsamına ve kesinleşen ilamlara göre; itiraz hakem heyetinin 23/03/2017 tarih, 2017/İHK730 sayılı kararı ile davacının toplamda 392.856,85TL alacağının bulunduğu belirtilerek taleple bağlı olmak üzere 41.000,00TL’nin hüküm altına alındığı ve bu hükmün kesinleştiği anlaşıldığından poliçe limitleri dahilinde davacının talebine esas olan ve ek dava niteliğindeki bakiye alacağının davalıdan tahsili gerektiği ve Sigorta Tahkim Kurulu İtiraz Heyeti kararının kesin delil niteliğinden bulunduğu anlaşıldığından davanın kabulüne dair aşağıdaki şekilde hüküm tesis edilmiştir.
HÜKÜM : Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere;
1-DAVANIN KABULÜ İLE, 268.263,12 TL ‘nin ihtar tarihi olan 22/06/2017 tarihinden itibaren işleyecek avans faizi ile birlikte davalıdan poliçe limitleri dahilinde tahsili ile davacıya verilmesine,
2-Alınması gereken 18.325,05 TL karar ve ilam harcından peşin alınan 4.581,27 TL harcın mahsubu ile bakiye 13.743,78 TL karar ve ilam harcının davalıdan alınarak hazineye irat kaydına,
Davacı tarafından yatırılan 4.581,27 TL peşin harç, 35,90 TL başvuru harcı, 5,20TL vekalet harcı olmak üzere toplam 4.622,37 TL harcın davalıdan tahsili ile davacıya verilmesine,
3-Davacı tarafından sarf edilen 135,25 TL tebligat ve posta yargılama giderinin davalıdan alınarak davacıya ödenmesine, bakiye gider avansının karar kesinleştiğinde davacıya iadesine,
4-Davacının kendisini vekil ile temsil ettirdiği görülmekle karar tarihinde yürürlükte bulunan AAÜT gereğince takdir ve hesap edilen 22.045,79 TL vekalet ücretinin davalıdan alınarak davacıya ödenmesine,
Dair, davacı vekilinin yüzüne karşı, kararın tebliğinden itibaren iki hafta içerisinde mahkememize sunulacak, yahut mahkememize gönderilmek üzere bir başka mahkemeye ibraz edilecek bir dilekçeyle başvuru yapılmak suretiyle, Ankara Bölge Adliye Mahkemeleri ilgili Hukuk Dairesi nezdinde istinaf kanun yolu açık olmak üzere karar verildi.09/07/2019

Katip Hakim
e-imzalı e-imzalı