Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.
T.C. Ankara Batı ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ Esas-Karar No: 2018/927 Esas – 2019/529
T.C.
Ankara Batı
ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ KARAR
TÜRK MİLLETİ ADINA
ESAS NO : 2018/927 Esas
KARAR NO : 2019/529
HAKİM :
KATİP :
DAVACI :
VEKİLİ :
DAVALI :
VEKİLİ :
DAVA : İTİRAZIN İPTALİ
DAVA TARİHİ : 26/12/2018
KARAR TARİHİ : 19/09/2019
K. YAZIM TARİHİ: 18/10/2019
Yukarıda tarafları yazılı davanın Mahkememizce yapılan açık yargılaması sonunda;
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
DAVA :Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; davacı … A.Ş. ile dava dışı … San. Tic. Ltd. Şti. ve müşterek müteselsil kefil sıfatıyla davalı … arasında 05.04.2017 tarihli 100.000,00 TL limitli Genel Kredi Sözleşmesi akdedildiğini, sözleşmeye istinaden borçlulara kredi kullandırıldığını, borçların vadesinde ödenmemesi üzerine Beşiktaş …. Noterliğinin 05.01.2018 tarih, … yevmiye numaralı ihtarnamesi ile borcun ödenmesinin ihtar edildiğini, ihtarnameye rağmen borcunu ödemeyen davalılar aleyhine Ankara …. İcra Müdürlüğünün … E. Sayılı dosyasına kayden genel haciz yolu ile takibe geçildiğini, borçlu kefilin yetki itirazında bulunması üzerine, dosyanın borçlu kefil açısından Ankara Batı İcra Müdürlüğüne gönderildiğini, ancak borçlu kefil tarafından Ankara Batı İcra Müdürlüğünün … esas sayılı dosyasında da borca itiraz edilmesi üzerine takibin durdurulduğunu, borçlunun itirazının haksız ve dayanaksız olduğunu beyan ederek, haksız tüm itirazların iptali ile takibin devamına, alacağın % 20’sinden az olmamak kaydıyla icra inkar tazminatına hükmedilmesine karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
CEVAP :Davalı cevap dilekçesinde özetle; davanın görevsiz mahkemede açıldığını, 05.01.2018 tarih ve … yevmiye numaralı ihtarname ile borcun ödenmesinin ihtar edildiğini, ancak bahse konu ihtarnamede gösterilen akdi faiz ve temerrüt faizi oranlarının fahiş olduğunu, davacının iyiniyetli olmadığını, borcun likidite bir borç olmadığını ve yargılamayı gerektirdiğini, bu itibarla davacının istemiş olduğu icra inkar tazminatının hakkaniyete aykırı olduğunu beyan ederek hukuki dayanaktan yoksun ve kötü niyetli olarak açılan davanın reddine, % 20’den az olmamak üzere davacı aleyhine kötü niyet tazminatına hükmedilmesine karar verilmesini talep etmiştir.
DELİLLER :Taraflar arasında imzalanan genel kredi sözleşmesi, Ankara Batı İcra Müdürlüğünün … esas sayılı takip dosyası, 20/05/2019 tarihli bilirkişi raporu ile tüm dosya kapsamı.
GEREKÇE :Dava, ilamsız icra takibine yönelik itirazın İİK’nun 67. maddesi gereğince iptali talebine ilişkindir.
Ankara Batı İcra Müdürlüğünün … E. sayılı takip dosyasının bir sureti getirtilerek dosyaya eklenmiştir.
Davacı (alacaklı) banka vekili tarafından davalı (borçlu) aleyhine 31/10/2018 tarihinde Ankara Batı İcra Müdürlüğünün … E. sayılı dosyasıyla 21.168,25 TL asıl alacak, 738,10 TL işlemiş akdi faiz, 2.702,62 TL işlemiş temerrüt faizi, 135,18 TL vergiler, 145,00 TL masraf olmak üzere toplam 24.889,15 alacağın tahsili amacıyla ilamsız icra takibi başlatıldığı, ödeme emrinin davalı borçluya 20/11/2018 tarihinde tebliğ edildiği, davalının 26/11/2018 tarihli dilekçeyle itirazı üzerine icra takibinin durdurulduğu, eldeki davanın 26/12/2018 tarihinde yasal bir yıllık hak düşürücü süre içerisinde açıldığı anlaşılmıştır.
Her ne kadar davalı vekili tarafından görev itirazında ve zamanaşımı definde bulunulmuş ise de; kredi sözleşmesinin niteliği ve takip tarihi nazara alındığında, mahkememizin görevli olduğu ve alacağın zamanaşımına uğramadığı tespit edilmekle bu yöndeki itirazlara itibar edilmemiştir.
Uyuşmazlık, varsa takip tarihi itibarıyla davacı banka alacağının hesaplanması ve davalının bu borçtan dolayı sorumlu tutulup tutulamayacağı noktasında toplanmaktadır.
Taraf delilleri toplandıktan sonra taraf iddia ve savunmalarının değerlendirilmesi, takip tarihi itibarıyla varsa davacı banka alacağının tespiti bakımından dosya kapsamı ve ekleri ile davacı banka kayıtları üzerinde bilirkişi incelemesi yaptırılarak 20/05/2019 tarihli rapor dosyaya kazandırılmıştır.
Mahkememizce iddia, savunma, benimsenen 20/05/2019 tarihli bilirkişi raporu ile tüm dosya kapsamı birlikte değerlendirildiğinde; davacı … A.Ş. ile dava dışı … San. Tic. Ltd. Şti. arasında 05/04/2017 tarihinde 100.000,00 TL limitli Genel Kredi Sözleşmesi akdedildiği, şirket kurucusu davalı …’ın müşterek borçlu müteselsil kefil sıfatıyla 100.000,00 TL limit için sözleşmeyi imzaladığı, kefalet sözleşmesinin; yazılı şekilde yapılmış olması, kefilin sorumlu olacağı azamî miktar ile kefalet tarihinin belirtilmiş olması, kefilin, sorumlu olduğu azamî miktarı, kefalet tarihini ve müteselsil kefil sıfatıyla yükümlülük altına girdiğini kefalet sözleşmesinde kendi el yazısıyla belirtmiş olması nedeniyle TBK’nun 583. maddesinde öngörülen şekil şartlarını taşıdığı ve geçerli olduğu, davalının kredi borçlusu ticaret şirketin kurucusu ve yöneticisi olması, ayrıca kefaletin şirketle ilgili olarak verilmesi nedeniyle kefalet için eşin rızasının da aranmayacağı, sözü edilen genel kredi sözleşmesi kapsamında dava dışı şırkete 05/04/2017 tarihinde 12 ay vadeli 35.000,00 TL taksitli ticari kredi tahsis edildiği, ilk beş taksitin ödendiği, 05/10/2017, 05/11/2017 ve 05/12/2017 tarihli taksitlerin ödenmemesi üzerine 05/01/2018 tarihinde hesabın kat edildiği, TBK’nun 117. maddesi gereğince borcun ifa edileceği günün önceden belirlenmiş olması nedeniyle, her bir taksit için vadenin geçmesiyle birlikte davalı borçlunun temerrüde düştüğü, takip tarihi itibarıyla davacı banka alacağının; 21.131,35 TL asıl alacak (bakiye anapara), 6.022,22 TL ödenmemiş taksitlere işleyen temerrüt faizi, 301,11 TL BSMV ve 97.90, TL noter masrafı olmak üzere toplam 27.552,58 TL olarak hesaplandığı ve fakat taleple bağlı kalınması gerektiği, davalının müşterek borçlu ve müteselsil kefil sıfatıyla bu borçtan sorumlu olduğu, dolayısıyla Ankara Batı İcra Müdürlüğünün … esas sayılı dosyasıyla başlatılına takibe yönelik itirazında haksız olduğu, takibin 21.131,35 TL anapara olmak üzere 24.889,15 TL üzerinden devam etmesi gerektiği sonuç ve kanaatine varılarak davanın kabulüne karar verilmiştir.
Dava konusu alacağın likit nitelikte olduğu gözetilerek, İİK’nun 67/2 maddesi gereğince davalı borçlunun itirazında haksızlığına karar verilen tutar üzerinden icra inkar tazminatına hükmedilmesi gerektiği sonucuna varılarak aşağıdaki şekilde hüküm tesisi cihetine gidilmiştir.
HÜKÜM : Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere;
1-Davanın KABULÜNE; davalının, Ankara Batı İcra Müdürlüğünün … esas sayılı dosyasıyla yapılan takibe yönelik itirazın iptali ile takibin devamına,
2-Davacının icra inkar tazminatı talebinin kabulüne, takibe konu 24.889,15 TL alacağın % 20’si oranında icra inkar tazminatının davalıdan tahsili ile davacıya verilmesine,
3-Harçlar Kanunu gereği alınması gereken 1.700,17 TL harçtan peşin alınan 300,77 TL harcın mahsubu ile bakiye 1.399,40 TL harcın davalıdan alınarak hazineye gelir kaydına,
Davacı tarafından yatırılan 300,77 TL peşin harç, tahsilde tekerrüre yol açmamak kaydıyla icra dosyasına yatırılan 124,45 TL peşin harç, 35,90 TL başvuru harcı, 5,20 TL vekalet harcı olmak üzere toplam 466,32 TL harcın davalıdan tahsili ile davacıya verilmesine,
4-Davacının yargılamada yapmış olduğu 500,00 TL bilirkişi ücreti, 66,00 TL posta ve tebligat ücreti olmak üzere toplam 566,00 TL yargılama giderinin davalıdan alınarak davacıya verilmesine, artan gider avansının karar kesinleştiğinde davacıya iadesine,
5-Davacı kendisini vekille temsil ettirdiğinden karar tarihinde yürürlükte bulunan Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi uyarınca hesap edilen 2.986,70 TL nispi vekalet ücretinin davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
Dair, davacı vekilinin yüzüne karşı, kararın tebliğinden itibaren iki hafta içerisinde mahkememize sunulacak, yahut mahkememize gönderilmek üzere bir başka mahkemeye ibraz edilecek bir dilekçeyle başvuru yapılmak suretiyle, Ankara Bölge Adliye Mahkemeleri ilgili Hukuk Dairesi nezdinde istinaf kanun yolu açık olmak üzere karar verildi. 19/09/2019
Katip Hakim
e-imza e-imza