Emsal Mahkeme Kararı Ankara Batı Asliye Ticaret Mahkemesi 2018/926 E. 2019/787 K. 10.12.2019 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C. ANKARA BATI ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ Esas-Karar No: 2018/926 Esas – 2019/787

T.C.
ANKARA BATI
ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ KARAR TÜRK MİLLETİ ADINA
ESAS NO : 2018/926 Esas
KARAR NO : 2019/787

HAKİM :
KATİP :

DAVACI :
VEKİLİ :
DAVALI :
VEKİLİ :

DAVA : İstirdat
DAVA TARİHİ : 19/11/2018
KARAR TARİHİ : 10/12/2019
K.YAZIM TARİHİ : 07/01/2020
Yukarıda tarafları yazılı davanın mahkememizce yapılan açık yargılaması sonunda;
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
DAVA :Davacı vekili; müvekkili şirket … müşteri nolu davalı kurumun elektrik abonesi olduğunu, şimdiye kadar olan faturaları zamanında ve düzenli bir şekilde ödediğini, aylık ortalama fatura bedelinin 1.000,00TL ile 1.300,00TL olduğunu, otomatik ödeme talimatıyla elektrik faturalarını düzenli bir şekilde ödeyen müvekkil firma elektrik faturasının aylardır kendisine fatura edilmediğini, “okunan sayaç sonrası faturanız kontrol edildikten sonra tekrar düzenlenecektir.” şeklindeki fatura nüshasının iş yerine gönderilmesiyle anlayabildiğini, müvekkilinin bu yazıya istinaden bu durumdan bilgi almak ve yanlışlık varsa düzeltilmesi için davalı kuruma başvurduğunu, davalı taraf yanlışlığı düzeltmek yerine ertesi gün müvekkilinin iş yerinin elektriğini kestiğini ve sayacı mühürlediğini, bu nedenle müvekkili firmanın iş kaybı ve manevi kayıp yaşadığını, müvekkilinin zararın büyümemesi için zorunlu olarak yeni bir abonelik açtırdığını, daha sonra davalı tarafından … sözleşme nolu ve … fatura nolu 02/12/2016 tarihli yaklaşık 22 aylık kaçak kullanım bedeli faizi adı altında 35.419,29TL bir borç çıkarıldığını ve Ankara Batı İcra Müdürlüğü’nün … eses sayılı dosyası ile müvekkili aleyhine takip başlatıldığını, müvekkili aleyhine başlatılan haksız takibe karşı yasal süresi içerisinde borca ve ferilerine itiraz edildiğini ve takibin durdurulduğunu, ancak davalı dava yoluna gitmek yerine iş yerinin elektriğini kestiğini, müvekkilinin böyle bir borcu olmadığı halde, işlerin aksamaması ve iş kaybı yaşamamak adına Batı İcra Müdürlüğü’nün … esas sayılı dosyasında 51.992,76TL bedelin tamamını ödemek zorunda kaldığını, ancak yaşanan bu olayın saygın bir firma olan müvekkilinin ticari itibarının zedelenmesine yol açtığını beyan ederek, müvekkilinin ödemek zorunda kaldığı 51.992,76 TL’nin ödeme tarihi itibariyle yasal faizi ile birlikte davalıdan alınmasına, kötüniyetli yapılan bu haciz işlemi için kötüniyet tazminatına hükmedilmesine karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
CEVAP :Davalı vekili; müvekkili şirketin kaçak ve usulsüz kullanımın tespiti halinde gerekli işlemleri yapmaya yetkili olduğunu, yapılan takibin bu tutanaklara dayandırıldığını, tahsilatta hata olduğunun kabulünün mümkün olmadığını, kendisine 22 aydır fatura gelmeyen ve bundan rahatsız olmayan davacının iyiniyetli olduğunun düşünülemeyeceğini, kaçak kullanım borcunun zaten otomatik ödemeye konu olabilecek bir borç olmadığını, faturanın gelmediğinin ya da borcun ödenmediğinin takibi davacının özen göstermesi gereken bir husus olduğunu, açılan davanın istirdat davası olduğunu, ödenen paranın geri alınması için açılan istirdat müessesesinde %20 kötü niyet tazminatının talebinin mümkün olmadığını beyan ederek, haksız ve hukuki mesnetten yoksun davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir.
DELİLLER :Ankara Batı İcra Müdürlüğünün … esas sayılı takip dosyası, taraf şirketlerin ticaret sicil kayıtları, davalı şirket nezdinde bulunan abonelik sözleşmesi ile aboneliğe ilişkin tüm belgeler, 26/06/2019 tarihli bilirkişi raporu, 06/11/2019 tarihli bilirkişi ek raporu ile tüm dosya kapsamı.
GEREKÇE :Dava, haksız olarak ödendiği iddia edilen kayıp kaçak bedelinin istirdadı istemine ilişkindir.
Davalı davacıdan alacaklı olduğu iddiasıyla Ankara Batı İcra Müdürlüğünün … esas sayılı dosyasında 34.637,27TL asıl alacak, 1.147,65 TL gecikme faizi, 206,58TL KDV, olmak üzere toplam 35.991,50 TL alacağın tahsiline yönelik ilamsız icra takibi başlatmış olup; davacı tarafından dosya kapsamına 51.992,75 TL ödeme yapılmıştır.
Davacı tarafından, kaçak elektrik kullanımı olmadığı, tek yanlı olarak düzenlenen tutanak gereği yapılan işlemlerin hatalı olduğu, kendisine fatura düzenlenmediği ve daha sonra düzenleneceği beyan edildiğinden ödeme yapılmadığı iddia edilmiştir. Yapılan işlemlerin usulüne uygun olduğu savunulmuştur.
Davacının aboneliğinin bulunup bulunmadığı ile ilgili davacı şirket ve dava dışı … ile yazışma yapılmış ilgili deliller toplanmıştır. … San tarafından verilen 29.03.2019 tarihli cevap ile; davacının 08/04/2011 tarihli regule sözleşmesinin bulunduğu, 31.12.2012 tarihinde sözleşmenin sonlandırılması ile 01/01/2013 tarihli serbest tüketici geçiş 28.02.2015 tarihli kapanış sözleşme hesabının 22/11/2016 tarihinde regule sözleşme yapıldığı, bunun da 31.01.2017 tarihinde sonlandırılması ile 01.02.2017 tarihli serbest tüketici hesabına geçildiği, 08/01/2018 tarihinde bu hesabın sona erdiği ve 09/01/2018 tarihinde reguleye dönüş yapıldığı belirtilmiştir.
Tahakkuk ettirilen bedeller ile kaçak kullanımın tartışılması bakımından alınan 26/06/2019 tarihli bilirkişi raporunda; davalı kurumca düzenlenmiş olan dava kapsamındaki 22/11/2016 tarihli Kaçak Elektrik Tutanağının yasal mevzuatı içeren E.P.T.H. Yönetmeliğinin 26. maddesi kapsamında kaçak elektrik tüketimini içerdiği, tutanaklara göre ölçü sistemine müdahale edilerek abone olunmadan kurum bilgisi dışında kullanım yapıldığının tespit edildiği, davalı şirketin tutanak çerçevesinde E.P.T.H. Yönetmeliğinin 28-29 ve 30 maddelerine göre kaçak tahakkuku yapma hakkının bulunduğu, davalı şirketin davacıdan 22/11/2016 tarihli Kaçak Elektrik Tutanağına istinaden talep edebileceği kaçak kullanım bedelinin toplam 31.545,29 TL olduğu belirtilmiştir.
İtiraz üzerine alınan bilirkişi ek raporunda; davalı idare tarafından düzenlenen davaya konu Kaçak Elektrik Tüketim Tespit Tutanağının yasal mevzuatı oluşturan uygun olduğu, E.P.T.H. Yönetmeliğinin 26, 27, 28 ve 29. maddeleri hususları doğrultusunda hesaplamaların yapıldığı, kaçak tutanağı çerçevesinde davalı şirketçe tahakkuku gereken toplam kaçak tahakkuku tutarının 31.545,29 TL olduğu, davalı şirketin davacıdan icra takip tarihi ile 31.545,29 TL asıl alacak, 571,70 TL gecikme faizi olmak üzere toplam 32.116,99 TL alacaklı olduğu, davacının icra inkar tazminatına hükmedilmesi yönündeki talebinin mahkemenin takdirinde olduğu, ilk rapordaki görüş ve kanaatinin değiştirilmesini gerektirecek herhangi bir hususun tespit edilemediği belirtilmiştir.
Her ne kadar davacı vekili tarafından, bilirkişi incelemesi ile davacının kaçak kullanımının tartışılmadığı, eksik bırakıldığı, öncelikle kaçak kullanımın tespitinin gerektiği belirtilerek tekrar inceleme yapılması talep edilmişse de; yapılan tespit ve değerlendirmeler yeterli bulunduğundan tekrar inceleme yapılması düşünülmemiştir.
Davacı tarafından, icra dosyası ile istenen alacağın haksız olarak ödendiği iddia edildiğinden, bilirkişi tarafından hesaplanan miktarlara göre ödeme tarihi itibariyle yapılan kapak hesabına göre; 32.116,99 TL asıl alacak ve faiz ile icra masrafları toplamının 45.803,61 TL olacağı icra müdürlüğünce 09/12/2019 tarihli yazı ile bildirilmiştir.
Toplanan deliller ve tüm dosya kapsamına göre; davacının kaçak elektrik kullanımının davalı yetkililerince tutulan tutanak ile sabit olduğu, davacının sözleşmesi bulunmadığı halde elektrik kullanımı nedeniyle davalının kaçak elektrik bedeli talebinde haklı olduğu, ancak bilirkişice yapılan hesaplama sonucu davacının ödemesi gereken toplam tutar ve icra masrafları ile 45.803,61 TL olduğu, davacının 51.992,75 TL ödeme yaptığı, 6.189,15 TL fazla ödemesi bulunduğu ve bu miktarı talebinde haklı olduğu anlaşıldığından, davanın kısmen kabulüne dair aşağıdaki şekilde hüküm tesis edilmiştir.
HÜKÜM : Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere;
1-DAVANIN KISMEN KABULÜ İLE KISMEN REDDİNE, Davacının davalıya ödediği 6.189,15 TL fazla ödemenin 07/09/2018 tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte davalıdan istirdadı ile davacıya verilmesine, fazlaya dair istemin reddine,
2-Alınması gereken 422,78 TL karar ve ilam harcının peşin alınan 887,91TL harçtan mahsubu ile bakiye 465,13 TL harcın karar kesinleştiğinde ve talep halinde davacıya iadesine,
Davacı tarafından yatırılan 422,78TL peşin harç, 35,90TL başvuru harcı, 5,20TL vekalet harcı olmak üzere toplam 463,88 TL harcın davalıdan tahsili ile davacıya verilmesine,
3-Davacı tarafından sarf edilen 115,75 TL tebligat ve posta gideri ile 500,00TL bilirkişi ücreti olmak üzere toplam 615,75 TL yargılama giderinden davanın kabul oranına göre hesap edilen 73,29 TL’nin davalıdan alınarak davacıya ödenmesine, artan kısmın davacı üzerinde bırakılmasına, bakiye gider avansının karar kesinleştiğinde davacıya iadesine,
4-Davacının kendisini vekil ile temsil ettirdiği görülmekle karar tarihinde yürürlükte bulunan AAÜT gereğince davanın kabul oranına göre takdir ve hesap edilen 2.725,00 TL vekalet ücretinin davalıdan alınarak davacıya ödenmesine,
5-Davalının kendisini vekil ile temsil ettirdiği görülmekle karar tarihinde yürürlükte bulunan AAÜT gereğince davanın red oranına göre takdir ve hesap edilen 5.388,40 TL vekalet ücretinin davacıdan alınarak davalıya ödenmesine,
Dair, davacı vekilinin yüzüne karşı, kararın tebliğinden itibaren iki hafta içerisinde mahkememize sunulacak, yahut mahkememize gönderilmek üzere bir başka mahkemeye ibraz edilecek bir dilekçeyle başvuru yapılmak suretiyle, Ankara Bölge Adliye Mahkemeleri ilgili Hukuk Dairesi nezdinde istinaf kanun yolu açık olmak üzere karar verildi.10/12/2019

Katip Hakim
e-imzalı e-imzalı