Emsal Mahkeme Kararı Ankara Batı Asliye Ticaret Mahkemesi 2018/923 E. 2021/98 K. 18.02.2021 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. Ankara Batı ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ Esas-Karar No: 2018/923 Esas – 2021/98
T.C.
Ankara Batı
ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ KARAR
TÜRK MİLLETİ ADINA

ESAS NO : 2018/923 Esas
KARAR NO : 2021/98

HAKİM :
KATİP :

DAVACI :
VEKİLİ :
DAVALI :
VEKİLİ :

DAVA : İtirazın İptali (Haksız Eylemden Kaynaklanan Zarar Nedeniyle)
DAVA TARİHİ : 25/12/2018
KARAR TARİHİ : 18/02/2021
K. YAZIM TARİHİ : 24/02/2021

Mahkememizde görülmekte olan İtirazın İptali (Haksız Eylemden Kaynaklanan Zarar Nedeniyle) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
DAVA :
Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; kooperatif muhasebecisinin yaptığı incelemeler sırasında davalının kooperatifle alakası olmayan (S.S. … ) makbuzlar karşılığında; Ocak 2013-Aralık 2013 döneminde 400,00 TL x 12 Ay = 4.800,00 TL., Ocak 2014-Aralık 2014 döneminde 400,00 TL. x 12 Ay = 4.800,00 TL, Ocak 2015-Aralık 2015döneminde 400,00 TL. x 12 Ay = 4.800,00 TL., olmak üzere 36 aylık süreçte 14.400,00 TL. aldığının tespit edildiğini, adına belge düzenlenen S.S. …’nin gayri faal ve müflis bir kooperatif olduğunu, bu suretle davacı kooperatifin zarara sokulduğunu, davalıdan haksız yere almış olduğu 14.400,00 TL istenilmesine rağmen iade etmemesi üzerine Ankara Batı İcra Müdürtüğü’nün … E. Sayılı dosyası üzerinden icra takibi başlatıldığını, davalının itiraz etmesi üzerine takibin durduğunu belirterek, takibe yapılan itirazın iptali ile davalının % 20’den az olmamak üzere tazminat ödemeye hükmedilmesini talep ve dava etmiştir
CEVAP :
Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; kooperatifin şahsıyla ilgisi bulunmayan afaki bir konuda dava açtığını, S.S. … Kooperatifinin yönetim kurulu üyeliği yaptığını, bu sebeple kendisine huzur hakkı ödendiğini, görev süresinin Haziran 2015 ayında sona erdiğini, davacı kooperatiften para çekme yetkisinin bulunmadığını belirterek, davanın reddini talep etmiştir.
Davalı vekili, 07/05/2019 günlü dilekçesinde özetle; takibe itiraz üzerine 11/12/2017 tarihinde takibin durması nedeniyle davanın (25/12/2018 tarihinde açılmakla) süresi içerisinde açılmadığını (zamanaşımı itirazı), davacı tarafın müvekkiline değil S.S. … Kooperatifi’ne ödeme yaptığını (husumet itirazı) açıklayarak, esasa yönelik olarak; S.S. … Kooperatifinin müflis bir kooperatif olduğunu, davacı tarafın iflas masasına alacak yazdırdığını, her iki kooperatifin ortaklarının aynı olduğunu, müvekkilinin adı geçen kooperatiften makbuz karşılığında para aldığını, maaş bordroları incelendiğinde bu hususun net olarak anlaşılacağını, görev süresinin Haziran 2015 ayında sona erdiğinden bu aya kadar para aldığını, ödemeyi davacı kooperatif yöneticileri yaptığından görev kusurlarının bulunduğunu, ihtar çekmek suretiyle müvekkilinin temerrüde düşürülmediğini açıklamıştır.
DELİLLER :
Ankara Batı İcra Müdürlüğünün … esas sayılı takip dosyası, davacı kooperatif ile dava dışı S.S … KYK’ne ait genel kurul toplantı tutanakları, ticaret sicil kayıtları, 26/10/2020 tarihli bilirkişi raporu ile tüm dosya kapsamı.
GEREKÇE :
Dava; kooperatif üyesi ve eski muhasebecisi olan davalıya usulsüz olarak yapıldığı iddia edilen ödemelerin iadesi için başlatılan icra takibine itirazın iptali istemine ilişkindir.
Ankara Batı İcra Müdürlüğünün … E. sayılı takip dosyasının bir sureti getirtilerek dosyaya eklenmiştir.
Davacı davalıdan alacaklı olduğu iddiasıyla 30.810,24 TL asıl alacak, 7.797,97 TL işlemiş faiz olmak üzere toplam 38.608,21 TL ‘nin tahsiline yönelik ilamsız icra takibi başlatmış olup; ödeme emri davalı borçluya 15/12/2017 tarihinde tebliğ edilmiştir. Davalı borçlu 7 günlük yasal süresi içinde 21/12/2017 tarihinde ödeme emrine itiraz ettiğinden takibin durdurulmasına karar verilmiştir. İtirazın iptaline yönelik olarak açılan iş bu dava hak düşürücü yasal süresi içerisinde açıldığından işin esasına girilerek inceleme yapılmıştır.
Davacı tarafından davalı kooperatif üyesi ve muhasebecisinin haksız olarak kooperatif hesabından para aktarımı yaptığı iddia edilmiş, davalı ise dava dışı S.S. … Kooperatifi yönetim kurulu üyeliği nedeniyle huzur hakkı aldığını, bu bedelin iadesi talebinin doğru olmadığını savunmuştur.
İddia ve savunmalar kapsamında davacı ve dava dışı S.S. … Kooperatifinin kayıtları celp edilmiş ve her iki kooperatifin ayrı ayrı faaliyetlerinin devam ettiği anlaşılmıştır.
Dosyaya kazandırılan 26/10/2020 tarihli bilirkişi raporunda özetle; S.S. … Kooperatifinin 13/10/2011 tarihinde iflas ettiği, iflas sonrasında kooperatifin en son genel kurul toplantısını 26/06/2012 tarihinde yaptığı ve bu toplantıda üç yıllığına yöneticilerini seçtiği, dolayısıyla yöneticilerin görevlerinin bitim tarihinin 26/06/2015 olduğu, kooperatif yönetimi iflas idaresine geçse de, iflas tarihinden itibaren şirketin temsil yetkisi tamamen iflas idaresine geçmeyeceğinden, masayı yönetmek dışındaki iş ve işlemlerin yönetim ve denetim kurulu tarafından yürütülmesi gerektiği, hal böyle olunca, takip ile istenilen dönemi Ocak 2013-Haziran 2015 olarak anlamak suretiyle davalının huzur hakedişinin (30 Ay x 400,00 TL =12.000,00 TL) olarak hesaplandığı, kayıtlar üzerinden huzur ücreti ödemesinin ne şekilde gerçekleştiği saptanamamakla birlikte, davalının bu konudaki ödemeyi kabul ettiği, her iki kooperatifin ortakları aynı olsa da farklı tüzel kişilikler oldukları için, bu konuda alınmış bir genel kurul kararı bulunması gerektiği, ancak her iki kooperatif genel kurul tutanakları üzerinde yapılan incelemelerde, bu tür mahsuplaşma işlemlerine cevaz verecek bir karara tesadüf edilemediğinden, ödemelerin davacı kooperatifin yöneticilerinin sorumluluğunda yürütüldüğü, dolayısıyla huzur ücretlerinin mevcut kayıtlar ışığında davalıdan istenilip istenilemeyeceğinin sayın mahkemenin takdirinde olduğu bildirilmiştir.
Yapılan yargılama, toplanan deliller ve tüm dosya kapsamına göre, davalının dava dışı S.S. … Kooperatifi yönetim kurulu üyeliğine ilişkin huzur hakkı ödemelerinin davacı kooperatif kasasından yapıldığı, uyuşmazlığın bu sebeple doğduğu ve paranın iadesinin talep edildiği, her ne kadar davalı tarafından iki kooperatifin ortak şekilde yürütüldüğü savunulmuş ve müflis S.S. … Kooperatifinin bazı borçlarının davacı kooperatif tarafından ödendiği, bu şekilde bir uygulama olduğu savunulmuş ise de, iki kooperatifin ayrı ayrı faal oldukları, ortaklarının tamamının aynı olmadığı, hesaplarının ayrı şekilde tutulduğu, genel kurullarda iki kooperatifin birleşmesine yönelik ve ortak hesap yürütülmesine dair herhangi bir karar alınmadığı gözetilerek, davalının huzur haklarının ödenmesi için davacı kasasından ödenen miktarların iadesi gerektiği anlaşıldığından kooperatifler hukukunu ilgilendiren uyuşmazlık bakımından mahkememiz görevli olduğundan esasa dair değerlendirme yapılarak davanın kabulü ile davalı icra takibinden önce temerrüde düşürülmediğinden takibin asıl alacak üzerinden devamına, alacak miktarı hesaplamayı gerektirmediğinden ve kooperatif kayıtları ile sabit olduğundan davacının icra inkar tazminatının kabulüne dair aşağıdaki şekilde hüküm tesis edilmiştir.
HÜKÜM : Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere;
1-Davanın KABULÜ İLE ; Davalının, Ankara Batı İcra Müdürlüğünün … esas sayılı dosyasına vaki itirazın iptali ile takibin asıl alacak üzerinden devamına,
Asıl alacak olan 14.400,00 TL üzerinden hesaplanacak %20 icra inkar tazminatının davalıdan tahsili ile davacıya verilmesine,
2-Harçlar Kanunu gereği alınması gereken 983,66 TL harçtan peşin alınan 218,01 TL harcın mahsubu ile bakiye 765,65 TL harcın davalıdan alınarak hazineye gelir kaydına,
Davacıdan dava açılırken tahsil edilen 35,90 TL başvurma harcı, 5,20 TL vekalet harcı, 218,01 TL peşin harç olmak üzere toplam 259,11 TL harcın davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
3-Davacının yargılamada yapmış olduğu 800,00 TL bilirkişi ücreti, 76,75 TL posta ve tebligat ücreti olmak üzere toplam 876,75 TL yargılama giderinin davalıdan alınarak davacıya verilmesine, artan gider avansının karar kesinleştiğinde davacıya iadesine,
4-Davacı kendisini vekille temsil ettirdiğinden karar tarihinde yürürlükte bulunan Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi uyarınca hesap edilen 4.080,00 TL avukatlık ücretinin davalıdan alınarak davacıya verilmesine,

Dair, davacı vekilleri ile davalı … ve vekilinin yüzüne karşı, kararın tebliğinden itibaren iki hafta içerisinde mahkememize sunulacak, yahut mahkememize gönderilmek üzere bir başka mahkemeye ibraz edilecek bir dilekçeyle başvuru yapılmak suretiyle, Ankara Bölge Adliye Mahkemeleri ilgili Hukuk Dairesi nezdinde istinaf kanun yolu açık olmak üzere karar verildi. 18/02/2021

Katip Hakim
e-imza e-imza