Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.
T.C. ANKARA BATI ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ Esas-Karar No: 2018/917 Esas – 2019/518
T.C.
ANKARA BATI
ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ KARAR TÜRK MİLLETİ ADINA
ESAS NO : 2018/917 Esas
KARAR NO : 2019/518
HAKİM :
KATİP :
DAVACI :
VEKİLİ :
DAVALI :
VEKİLİ :
DAVA : İtirazın İptali (Ticari Satımdan Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ : 25/12/2018
KARAR TARİHİ : 12/09/2019
K.YAZIM TARİHİ : 11/10/2019
Yukarıda tarafları yazılı davanın mahkememizce yapılan açık yargılaması sonunda;
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
DAVA :Davacı vekili; müvekkili firma ile davalı arasında gerçekleşen 11.05.2018 sipariş tarihli alışverişte, davalının 02.08.2018 tarihinde müvekkilinden 35 metre 178 mm hatveli hadde lamalı zincir satın aldığını, alışverişe konu malların satışının Euro üzerinden yapılmakta olduğunu, müvekkili firma tarafından düzenlenen … irsaliye numaralı faturada Euro üzerinden tanzim edildiğini, ancak davalı tarafın faturaya konu malları teslim almış olmasına rağmen ödemesinin tamamını yapmadığını, davalının müvekkili firmaya bakiye 5.279,20 Euro borcu kaldığını, 21.11.2018 tarihinde bu miktar üzerinden takip başlatıldığını, ancak davalı borçlunun 05.12.2018 tarihinde takibe itiraz ettiğini, icra takibi başlatıldıktan sonra davalının müvekkili firmaya 1.000,00 TL daha ödeme gönderdiğini, yapılan bu ödemenin itirazı mesnetsiz kıldığını beyan ederek, davaya konu takibin devamına, fazlaya ilişkin haklar saklı kalmak kaydıyla alacağın Merkez Bankasının döviz kuruna uyguladığı en yüksek ticari faizi ile birlikte müvekkiline ödenmesine ve davalı aleyhine %20’den az olmamak kaydıyla icra inkar tazminatına hükmedilmesine karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
CEVAP :Davalı vekili; davacı şirket ile 02.08.2018 tarihinde gerçekleşen söz konusu satın alma işleminde müvekkili şirketin üzerine düşeni yaparak davacıya ödemeyi yaptığını, müvekkili şirketin icra takibine konu tutara ilişkin davacıya herhangi bir borcunun bulunmadığını, davacı şirketin üzerine düşen ifayı gerektiği gibi yerine de getirmediğini beyan ederek; öncelikle müvekkili şirket adına açılan davanın yetki ve zamanaşımı yönünden reddine, ilk itirazlar yerinde görülmediği takdirde esas hakkındaki hususlar dikkate alınarak haksız ve yasal dayanaktan yoksun davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir.
DELİLLER :Kahramankazan İcra Müdürlüğünün … esas sayılı takip dosyası, tarafların ticaret sicil kayıtları, tarafların ticari defter ve kayıtları, davalının 2018 yılına ait BA formları, 27/06/2019 tarihli bilirkişi raporu ile tüm dosya kapsamı.
GEREKÇE :Dava; ticari satım sözleşmesi nedeniyle düzenlenen faturaya dayalı alacağın tahsili için başlatılan icra takibine vaki itirazın iptali istemine ilişkindir.
Davacı alacaklı olduğu iddiasıyla 5.279,20 Euro asıl alacağın fiili ödeme tarihindeki kur üzerinden tahsiline dair faturaya dayalı icra takibi başlatmış olup; ödeme emri davalı borçluya 29.11.2018 tarihinde tebliğ edilmiştir. Davalı borçlu 7 günlük yasal süresi içinde 05.12.2018 tarihinde ödeme emrine itiraz ettiğinden takibin durdurulmasına karar verilmiştir. İtirazın iptaline yönelik olarak açılan iş bu dava hak düşürücü süresi içinde açıldığından işin esasına girilerek inceleme yapılmıştır.
Davacı, davalıya mal sattığını ve davalı tarafından bedelin tamamının ödenmediğini ileri sürmüş; davalı ise davanın kötüniyetli olarak açıldığını, borcunun bulunmadığını, bedelin ödendiğini savunmuştur.
Tarafların defter ve kayıtları üzerinde yapılan inceleme sonucu düzenlenen 27/06/2019 tarihli bilirkişi raporunda; her iki yan defterlerinin de delil gücünü haiz olduğu, dava konusu alacağın dayandığı 8.779,20 Euro (50.493,57 TL karşılığı) bedelli faturanın davacı kayıtlarında bulunduğu, davalının 3.500 Euro karşılığı 17.733,80 TL ve 166,48 Euro karşılığı 1000 TL ödemesinin bulunduğu, davalının ödemeleri dikkate alındığında 5112,72Euro karşılığı kur farkı dahil 35.693,07 TL alacağının kaldığı, davalının kayıtlarına göre ise 11.05.2018 tarihli 3.500 Euro 32.755,22 TL borç bulunduğu, 05.12.2018 tarihinde yapılan 1000 TL ödeme sonucunda 31.755,22 TL borç bakiyesi kaldığı, aradaki farkın kur farkından kaynaklandığı, icra takip tarihi olan 26.11.2018 itibariyle davacının 5.279,20 Euro karşılığı 32.141,20 TL alacağının bulunduğu, takip tarihinden sonra yapılan 1000 TL (166,48 Euro) düşüldükten sonra davacının 05.12.2018 tarihi itibariyle 5.112,72 Euro alacağının kaldığı hesaplanmıştır.
Yapılan yargılama ve tüm dosya kapsamına göre; davacı tarafından düzenlenen faturanın her iki yan defter ve kayıtlarında yer aldığı, davalının fatura konusu zinciri teslim aldığını kabul ettiği, her ne kadar gereği gibi ifa yapılmadığı iddia edilerek ayıp iddiasında bulunmuşsa da buna dair delillerin sunulmadığı ve süresinde olarak TTK 23. Maddeye uygun olarak ayıp ihbarında bulunulduğunu ispat edemediği, faturanın da davacıya iade edilmediği ve hatta bunun karşısında kısmi ödemeler yaptığı gözetildiğinde davacının satım sözleşmesi gereği edimlerini ifa ettiğinin kabulü gerekmiştir. Satıma konu mal davalıya teslim edildiği halde bedeli ödenmediğinden, davacının alacak talebi yerinde bulunmakla birlikte, davalının icra takibinden sonra ancak dava tarihinden önce yapmış olduğu 05.12.2018 tarihli 1.000,00 TL ödeme, ödeme tarihindeki (davacının talebine uygun olarak) kur ( 06,1130 ) üzerinden Euro ya çevrilerek 163,58 Euro ödeme olarak mahsubu ile davacının dava tarihinde 5.115,62 Euro alacağının kaldığı tespit edilmiştir.
Sonuç olarak, davacının dava tarihindeki haklılık durumu ve alacak miktarına göre davanın kısmen kabulüne, yargılama har ve giderlerinin dava tarihindeki kur oranına göre hesaplanmasına dair aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM : Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere;
1-DAVANIN KISMEN KABULÜ İLE, Davalının Kahramankazan İcra Dairesinin … esas sayılı dosyasına vaki itirazının 5.115,62 Euro üzerinden iptali ile , takibin bu miktara 3095 sayılı yasanın 4/a maddesinde belirtilen Devlet Bankalarının Euro ile açılmış bir yıl vadeli mevduat hesabına o yıl uyguladığı en yüksek faiz işletilmek suretiyle devamına, fazlaya dair istemin reddine,
2-Hükmedilen 5.115,62 Euro alacağın icra takip tarihindeki kur üzerinden hesaplanan 31.145,94 TL ‘nin %20’si 6.229,18 TL icra inkar tazminatının davalıdan tahsili ile davacıya verilmesine,
3-Alınması gereken 2.127,57 TL karar ve ilam harcından peşin alınan 545,00 TL harcın mahsubu ile bakiye 1.582,57 TL karar ve ilam harcının davalıdan alınarak hazineye irat kaydına,
Davacı tarafından yatırılan 545,00 TL peşin harç, tahsilde tekerrüre yol açmamak kaydıyla icra dosyasına yatırılan 161,20 TL peşin harç, 35,90 TL başvuru harcı, 5,20 TL vekalet harcı olmak üzere toplam 747,30 TL harcın davalıdan tahsili ile davacıya verilmesine,
4-Davacı tarafından sarf edilen 69,35 TL tebligat ve posta gideri ile 700,00TL bilirkişi ücreti olmak üzere toplam 769,35 TL yargılama giderinden davanın kabul oranına göre hesap edilen 750,85 TL’nin davalıdan alınarak davacıya ödenmesine, artan kısmın davacı üzerinde bırakılmasına, bakiye gider avansının karar kesinleştiğinde davacıya iadesine,
5-Davacının kendisini vekil ile temsil ettirdiği görülmekle karar tarihinde yürürlükte bulunan AAÜT gereğince davanın kabul oranına göre takdir ve hesap edilen 3.737,51 TL vekalet ücretinin davalıdan alınarak davacıya ödenmesine,
6-Davalının kendisini vekil ile temsil ettirdiği görülmekle karar tarihinde yürürlükte bulunan AAÜT gereğince davanın red oranına göre takdir ve hesap edilen 767,35 TL vekalet ücretinin davacıdan alınarak davalıya ödenmesine,
Dair, taraf vekillerinin yüzüne karşı, kararın tebliğinden itibaren iki hafta içerisinde mahkememize sunulacak, yahut mahkememize gönderilmek üzere bir başka mahkemeye ibraz edilecek bir dilekçeyle başvuru yapılmak suretiyle, Ankara Bölge Adliye Mahkemeleri ilgili Hukuk Dairesi nezdinde istinaf kanun yolu açık olmak üzere karar verildi.12/09/2019
Katip Hakim
e-imzalı e-imzalı