Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.
T.C. Ankara Batı ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ Esas-Karar No: 2018/916 Esas – 2019/82
T.C.
Ankara Batı
ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ KARAR
TÜRK MİLLETİ ADINA
ESAS NO : 2018/916 Esas
KARAR NO : 2019/82
HAKİM :
KATİP :
DAVACI :
VEKİLİ :
DAVALI :
VEKİLİ :
DAVA : Menfi Tespit (Kıymetli Evraktan Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ : 12/12/2016
KARAR TARİHİ : 07/02/2019
K. YAZIM TARİHİ: 01/03/2019
Yukarıda tarafları yazılı davanın Mahkememizce yapılan açık yargılaması sonunda;
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Davacı vekili Ankara Batı … Asliye Hukuk Mahkemesine sunduğu 09/12/2016 tarihli dava dilekçesinde özetle; müvekkilinin Kütahya’daki işi için araba kiralama işi yapan davalının babası …’dan 2006 model açık kasa … marka aracı günlüğü 60,00 TL’den 28/09/2016 tarihinde kiraladığını, aracı alırken müvekkiline boş senet imzalattırıldığını, bu senedin araç kiralama bedeli verilmediği veya trafik cezası olması halinde işleme konacağının belirtildiğini, imzalanan senette alacaklı adı, meblağ, vade tarihinin bulunmadığını, aracın akşam müvekkilinin evinin önünde teslim edildiğini, sabah Kütahya’ya gitmek için yola çıktığında aracın çalışmaması üzerine …’a haber verildiğini, O’nun da akünün zayıf olduğunu belirtmesi üzerine yeni akü alınıp takılarak yola devam edildiğini, Sivrihisar civarlarında aracın aniden durması ile yolda kaldığını, araçtan yağ boşalması nedeniyle çağrılan tamircinin aracın yatak sardığını belirtmesi üzerine … ile de irtibata geçilerek aracın Ankara’ya getirildiğini, …’ın birkaç gün sonra müvekkilini arayarak 5.500,00 TL tamir masrafı olduğunu belirttiğini ancak, gerek sözleşme ve gerekse fiili durumda müvekkilinin aracın arızalanmasında bir kusurunun bulunmadığını, müvekkilince senetlerin iadesi talep edilmiş ise de, alınan senetlerin kiralamanın üzerinden üç ay geçtikten sonra teslim edileceğinin bildirildiğini, müvekkilinin daha önce kiraladığı başka bir araçtan dolayı davalılarda boş bir senedi daha bulunduğunu; müvekkilinin teminaten boş olarak verdiği senedin …’ın oğlu… tarafından tahrif edilerek ve amacı dışında kullanılarak 10.000,00 TL olarak doldurulduğunu ve Ankara Batı İcra Müdürlüğü’nün … sayılı dosyası ile takibe konulduğunu, senette düzenleme tarihinin 28/09/2016 vade tarihinin iki gün sonrası 01/10/2016 tarihi olarak doldurulduğunu, bu durumun hayatın olağan akışına uygun olmadığını, müvekkilinin, alacaklıyı sadece şahsen tanıdığını, hiçbir ticari ilişkisinin olmadığını beyan ederek, davanın kabulü ile, Ankara Batı İcra Müdürlüğü’nün … sayılı icra takibiden dolayı müvekkilinin borçlu olmadığının tespitine takibin iptaline, davalının kötüniyet tazminatına mahkum edilmesine karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Davalı vekili Ankara Batı …. Asliye Hukuk Mahkemesine sunduğu 29/12/2016 tarihli cevap dilekçesinde özetle; davayı ve davacının taleplerini kabul etmediklerini, bono üzerindeki imzanın davacıya ait olduğunu, sözkonusu bono ve icra takibinin kanuna, hukuka ve usule uygun olduğunu, aracın kiralama işlemi sırasında çalışır halde davacıya teslim edildiğini, arızalandığı bilgisinin ise kiralama işleminden 2 gün sonra davacı tarafından kendilerine bildirildiğini, araçtaki hasarın aşırı yüklemeden dolayı davacı sürücünün hatası nedeniyle meydana geldiğini, araç motorunun zorlanması sonucu motor blokun patladığını ve yeni motor taktırıldığını, bu durumun davacıya bildirildiğini, davacının da masrafları kabul ettiğini ve ödeyeceğini bildirdiğini ancak ödemediğini, aracın tamiratına ilişkin ödemenin müvekkili tarafından yapıldığını beyan ederek, davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir.
Ankara Batı …. Asliye Hukuk Mahkemesinin 11/04/2017 tarih … E. … K. sayılı ilamıyla, taraflar arasında kira ilişkisi bulunduğu, bu durumda taraflar arasındaki uyuşmazlığın menkul kiralama sözleşmesinden kaynaklandığıuyuşmazlığın çözümünde Sulh Hukuk Mahkemesinin görevli olduğu gerekçesiyle dava şartı yokluğundan davanın usulden reddine karar verilmiştir.
Dosya kendisine gönderilen Ankara Batı …. Sulh Hukuk Mahkemesince ise, 29/05/2018 tarih … E.-K. sayılı kararla, davanın kira sözleşmesine dayalı verilen senetten değil aracın hasarından dolayı verilen senede ilişkin olduğu, davalı ile davacı arasında düzenlenen bir kira sözleşmesi olmadığı, bu kapsamda senedin sebebinin kira sözleşmesi kapsamında değerlendirilemeyeceği, kıymetli evraktan kaynaklanan davalarda Asliye Ticaret Mahkemelerinin görevli olduğu gerekçe gösterilmek suretiyle dava şartı yokluğundan davanın usulden reddine karar verilmiş, gönderilen dosya mahkememizin yukarıdaki esas sırasına kaydedilmiştir.
Dava, Ankara Batı İcra Müdürlüğünün … sayılı dosyasıyla takibe konu edilen bonodan dolayı borçlu olunmadığının tespiti (menfi tespit) talebine ilişkindir.
6100 Sayılı HMK’nun “Sulh hukuk mahkemelerinin görevi” başlıklı 4. maddesinde “(1) Sulh hukuk mahkemeleri, dava konusunun değer veya tutarına bakılmaksızın; a) Kiralanan taşınmazların, 9/6/1932 tarihli ve 2004 sayılı İcra ve İflas Kanununa göre ilamsız icra yoluyla tahliyesine ilişkin hükümler ayrık olmak üzere, kira ilişkisinden doğan alacak davaları da dâhil olmak üzere tüm uyuşmazlıkları konu alan davalar ile bu davalara karşı açılan davaları, b) Taşınır ve taşınmaz mal veya hakkın paylaştırılmasına ve ortaklığın giderilmesine ilişkin davaları, c) Taşınır ve taşınmaz mallarda, sadece zilyetliğin korunmasına yönelik olan davaları, ç) Bu Kanun ile diğer kanunların, sulh hukuk mahkemesi veya sulh hukuk hakimini görevlendirdiği davaları, görürler.” hükmüne yer verilmiştir.
Cevap dilekçesi ekinde dosyaya sunulan ve tarafların imzalarını taşıyan 28/09/2016 tarihli oto kiralama sözleşmesi dikkate alındığında, taraflar arasındaki hukuki ilişkinin kira sözleşmesine dayalı olduğu ve görevli mahkemenin taraflar arasındaki hukuki ilişkiye göre tespit edilmesi gerektiği ortadadır. Görev kamu düzenine ilişkin olup re’sen dikkate alınmalıdır. 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun 4. maddesindeki düzenlemeye göre kira ilişkisine dayalı uyuşmazlıklarda Sulh Hukuk Mahkemesi görevlidir. Davacının araç kiralama nedeniyle teminat olarak verdiği senetten dolayı borçlu olmadığının tespiti talebine ilişkin olarak açtığı menfi tespit davasının Sulh Hukuk Mahkemesinde görülüp sonuçlandırılması gerekmektedir. (Yargıtay 17. Hukuk Dairesi, 17.04.2017 tarih, 2014/20083 E.- 2017/4045 K.)
Açıklanan nedenlerle, 6100 sayılı HMK’nun 114/1-c ve 115/2 maddeleri uyarınca göreve ilişkin dava şartı noksanlığı bulunduğu dikkate alınarak, davanın usulden reddine dair aşağıdaki karar verilmiştir.
HÜKÜM : Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere;
1-Göreve ilişkin dava şartı noksanlığı bulunduğundan HMK’nın 114/1-c ve 115/2. maddeleri uyarınca davanın usulden reddine,
2-Yasal sürede başvurulması halinde dosyanın görevli Ankara Batı (Nöbetçi) Sulh Hukuk Mahkemesine gönderilmesine,
3-Kararın istinaf edilmeksizin kesinleşmesi halinde görevli mahkemenin belirlenmesi (merci tayini) için dosyanın ilgili Bölge Adliye Mahkemesi Hukuk Dairesine gönderilmesine,
Dair, davacı ve vekili ile davalı vekilinin yüzüne karşı, kararın tebliğinden itibaren iki hafta içerisinde mahkememize sunulacak, yahut mahkememize gönderilmek üzere bir başka mahkemeye ibraz edilecek bir dilekçeyle başvuru yapılmak suretiyle, Ankara Bölge Adliye Mahkemeleri ilgili Hukuk Dairesi nezdinde istinaf kanun yolu açık olmak üzere karar verildi. 07/02/2019
Katip Hakim
e-imza e-imza