Emsal Mahkeme Kararı Ankara Batı Asliye Ticaret Mahkemesi 2018/913 E. 2020/217 K. 18.06.2020 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. ANKARA BATI ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ Esas-Karar No: 2018/913 Esas – 2020/217

T.C.
ANKARA BATI
ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ KARAR TÜRK MİLLETİ ADINA
ESAS NO : 2018/913 Esas
KARAR NO : 2020/217

HAKİM :
KATİP :
DAVACI :
VEKİLİ :
DAVALI :
VEKİLİ :
DAVA : Menfi Tespit ( Satım)
DAVA TARİHİ: 24/12/2018
KARAR TARİHİ: 18/06/2020
K.YAZIM TARİHİ : 19/06/2020
Yukarıda tarafları yazılı davanın mahkememizce yapılan açık yargılaması sonunda;
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
DAVA :Davacı vekili; müvekkili şirketin davalı şirketin bayisi olarak Termikel Satış Noktası Sözleşmesine istinaden davalı yanın ürünlerinin satışını yapan sektöründe tanınmış bir firma olduğunu, müvekkili şirket ile davalı şirket arasındaki çalışma sisteminin; müvekkili şirket tarafından siparişin verilmesi, ödemenin yapılması veya ödemeye havi senedin davalı şirkete teslimi ve bunun üzerine davalı şirketin sipariş konusu ürünü tarafların belirledikleri termine göre teslim etmesi üzerine kurulu olduğunu, bu sistemin uzun süre aynı şekilde devam etliğini ve herhangi bir problem yaşanmadığını, ancak son dönemlerde teslimatların davalı şirket tarafından termine uygun olarak ifa edilmediğini ve sürekli süre verilerek veya siparişlerin aksine parça parça müvekkiline gönderildiğini, en nihayetinde hâlihazırda siparişi verilmiş ve teslimat için taraflarca belirlenen termine uyulmadığı gibi kararlaştırılan ek sürelerde de davalı yanca müvekkiline ürün teslimi yapılmadığını, davalı şirket tarafından müvekkilinden çek alınmış olmasına rağmen kendisine hiçbir mal teslimi yapılmadığından ötürü; davalı yan ile müvekkili arasındaki satış işleminin tamamlandığını belirten ve tebliğini müteakip gün mesai bitimine kadar malların teslimini, teslimatın gerçekleşmediği takdirde çek iadesi yapılmasını, aksi halde yasal yollara başvurulacağının ihtarname ile keşide edildiğini beyan ederek, davalı şirket tarafından siparişlerin kasten ve hiçbir surette yerine getirilmemiş olması sebebiyle, müvekkili şirketin davalı şirket lehine keşide ettiği çek karşılığında davalı şirkete herhangi bir borcunun olmadığının tespitine, dava konusu çekin iptaline, dava konusu çekin tahsili halinde müvekkili şirketin ileride telafisi imkânsız maddi ve manevi zararlara uğrayacağı muhtemel olduğundan dava konusu çekin teminatsız veya mahkemece uygun görülecek bir teminat karşılığında ve işbu dava dosyası kapsamında yapılacak yargılama neticesi verilecek mahkeme kararının kesinleşmesine kadar, dava konusu Türk Ekonomi bankasının 30.11.2018 tarih ve 90.000.00 TL bedelli … seri numaralı çekinin bankalarca 3. kişilere ödenmesinin ve İİK 72/2 fıkrasına göre bu çekle ilgili icra takiplerinin durdurulması yönünde ihtiyati tedbir karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
CEVAP :Davalı şirket tarafından dosyaya herhangi bir cevap dilekçesi sunulmamıştır.
DELİLLER :Tarafların ticaret sicil kayıtları, tarafların ticari defter ve kayıtları, dava dışı banka kayıtları, taraflar arasındaki bayilik sözleşmesi, dava konusu edilen çek örneği, tarafların 2018 yılına ait BA-BS formları, 25/09/2019 tarihli bilirkişi raporu, 09/03/2020 tarihli bilirkişi ek raporu ile tüm dosya kapsamı.
GEREKÇE :Dava, bayilik sözleşmesi nedeniyle taraflar arasında süre gelen ticari ilişki sırasında mal teslimi için ödeme amacıyla çek keşide edilmesine rağmen teslimatın yapılmadığı iddiasına dayalı olarak 30/11/2018 tarihli 90.000,00 TL bedelli çekin iptali ile davacının davalıya borçlu olmadığının tespiti istemine ilişkindir.
Taraflar arasında süregelen ticari ilişki bulunduğu tarafların beyanları ile sabittir. Uyuşmazlık, dava konusu edilen senet gereği davalının mal teslimi yapıp yapmadığı ve davacının davalıya verdiği çek nedeniyle borçlu olup olmadığının tespitine yöneliktir.
Davacı tarafından, 30/11/2018 tarihli 90.000,00 TL bedelli çekin davalıya verilmesine karşılık ifanın gerçekleşmediği ileri sürülmüş, davalı tarafından ise teslimin yapıldığı savunulmuştur.
Tarafların defter ve kayıtlarının incelenmesine yönelik olarak alınan bilirkişi raporunda; davalı şirketin ticari defterlerinin incelemeye sunulmasının sağlanamadığını, dolayısıyla davalı şirketin ticari defterleri üzerinde dava konusu olaya ilişkin herhangi bir tespit yapmanın mümkün olmadığı, tarafların BA-BS formlarının incelenmesinde, Etimesgut Vergi Dairesi Müdürlüğünün 12.06.2019 tarihli yazısı ekinde yer alan davacı şirkete ait 2018 yılı BA formunun incelenmesi neticesinde; Ocak 2018 – Eylül 2018 döneminde davalı … A.Ş.’nden 132 ayrı fatura ile KDV hariç toplam 1.731.128,00 TL tutarında mal alımı bildiriminde bulunulduğunun tespit edildiği, Sincan Vergi Dairesi Müdürlüğünün 19.06.2019 tarihli yazısı ekinde yer alan davalı … A.Ş.’ne ait 2018 yılı BS formunun incelenmesi neticesinde; 2018 yılı içerisinde davacı şirkete 139 ayrı fatura ile KDV hariç toplam 1.765.607,00 TL tutarında mal satışı bildiriminde bulunulduğunun tespit edildiği, dava konusu olaya ilişkin sağlıklı bir değerlendirme yapılabilmesi için hem davacı hem de davalı şirket tarafından 2018 yılı onaylı cari hesap dökümünün dava dosyasına kazandırılması gerektiği belirtilmiştir.
Eksikliğin ikmal edilmesi üzerine alınan bilirkişi ek raporunda; tarafların 2018 yılı onaylı cari hesap dökümlerinin incelenmesinde, davacı şirket tarafından davalı şirket adına keşide edilen dava konusu Türk Ekonomi Bankasının 30/11/2018 tarih ve 90.000,00 TL bedelli … seri numaralı çek karşılığında davacı şirketin davalı şirkete herhangi bir borcu bulunmadığı, davalının davacıya 24.12.2018 tarihi itibariyle 1.384.087,69 TL borçlu olduğu görüş ve kanaatine varılmıştır.
Dava konusu çekle ilgili olarak mal teslimi yapılıp yapılmadığına dair belgelerin sunumu için davalı yana süre verilmiş ve davalı tarafından bir kısım belge ibraz edilmiş ise de teslim belgelerinin çekin tanzim tarihinden önceki tarihlere ilişkin olduğu yani avans olarak verilen çekten sonra teslim yapılmadığı anlaşılmıştır.
Yapılan yargılama, toplanan deliller ve tüm dosya kapsamına göre; taraflar arasında ticari satım nedeniyle hukuki ilişki bulunduğu, taraflar arasındaki uygulamaya göre davacı tarafından davalı lehine avans olarak çek düzenlendiği ve mal tesliminin sonradan yapıldığı, bu hususun ticari defterlerle sabit olduğu zira davacının devamlı alacaklı konumda bulunduğu, davacı tarafından davalıya verilen çekin mal teminine ilişkin verildiğinin tarafların kabulünde olduğu ancak davalının malları teslim ettiğine dair savunmasını ispat edemediği, sunulan belgelerin dava konusu çekten önceki dönemlere ait olduğu görüldüğünden, çek nedeniyle davacının davalıya borçlu olmadığının kabulüne ancak dava konusu çekle ilgili davalı keşideciye karşı ileri sürülen defiler ciro yoluyla hamil olan dava dışı kişilere ileri sürülemeyeceğinden ve çekin iptali koşulları farklı bir dava konusu olduğundan bu talebin reddine dair aşağıdaki şekilde hüküm tesis edilmiştir.
HÜKÜM : Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere;
1-DAVANIN KABULÜ İLE, Davacının davalıya Türk Ekonomi Bankasının 30/11/2018 tarih 90.000,00 TL bedelli … nolu çek yönünden borçlu olmadığının tespitine,
2-Çekin iptali yönündeki talebin reddine,
3-Alınması gereken 6.147,90 TL karar ve ilam harcından peşin alınan 1.536,98 TL harcın mahsubu ile bakiye 4.610,92 TL karar ve ilam harcının davalıdan alınarak hazineye irat kaydına,
Davacı tarafından yatırılan 1.536,98 TL peşin harç, 35,90TL başvuru harcı, 5,20TL vekalet harcı olmak üzere toplam 1.578,08 TL harcın davalıdan tahsili ile davacıya verilmesine,
4-Davacı tarafından sarf edilen 161,40 TL tebligat ve posta gideri ile 700,00TL bilirkişi ücreti olmak üzere toplam 861,40 TL yargılama giderinin davalıdan alınarak davacıya ödenmesine, bakiye gider avansının karar kesinleştiğinde davacıya iadesine,
5-Davacının kendisini vekil ile temsil ettirdiği görülmekle karar tarihinde yürürlükte bulunan AAÜT gereğince takdir ve hesap edilen 12.500,00 TL vekalet ücretinin davalıdan alınarak davacıya ödenmesine,
Dair, davacı vekilinin yüzüne karşı, kararın tebliğinden itibaren iki hafta içerisinde mahkememize sunulacak, yahut mahkememize gönderilmek üzere bir başka mahkemeye ibraz edilecek bir dilekçeyle başvuru yapılmak suretiyle, Ankara Bölge Adliye Mahkemeleri ilgili Hukuk Dairesi nezdinde istinaf kanun yolu açık olmak üzere karar verildi.18/06/2020

Katip Hakim
e-imzalı e-imzalı