Emsal Mahkeme Kararı Ankara Batı Asliye Ticaret Mahkemesi 2018/911 E. 2020/172 K. 10.03.2020 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. ANKARA BATI ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ Esas-Karar No: 2018/911 Esas – 2020/172

T.C.
ANKARA BATI
ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ KARAR
TÜRK MİLLETİ ADINA
ESAS NO : 2018/911 Esas
KARAR NO : 2020/172

HAKİM :
KATİP :
DAVACI :
VEKİLİ :
DAVALI :
VEKİLİ :
DAVA : Menfi Tespit (Alım Satım)
DAVA TARİHİ : 24/12/2018
KARAR TARİHİ: 10/03/2020
K.YAZIM TARİHİ : 23/03/2020
Yukarıda tarafları yazılı davanın mahkememizce yapılan açık yargılaması sonunda;
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
DAVA :Davacı vekili; müvekkili şirketin davalının bayisi olarak … Sözleşmesine istinaden davalının ürünlerinin satışını yaptığını, müvekkili ile davalı arasındaki mevcut çalışma sisteminin davacıya sipariş verilmesi ödemenin yapılması veya ödemeye havi senedin davalıya teslimi ve bunun karşılığında davalının ürününü tarafların arasında belirledikleri termine göre davacıya teslim etmesi üzerine kurulduğunu, uzun süre devam eden bu sistemde herhangi bir problem olmadığını, ancak son dönemlerde teslimatların davalı tarafından termine uygun olarak ifa edilmediğini ve sürekli ek süre verilerek veya siparişlerin aksine parça parça davacıya gönderildiğini, hali hazırda siparişi verilmiş ve teslimat için taraflarca belirlenen termine uyulmadığı gibi kararlaştırılan ek sürelerde de davalı yanca müvekkiline ürün tesliminin yapılmadığını, davalı tarafından müvekkiline yaşanan olumsuzluğun geçici olduğu ve ürünlerin gönderileceği yönünde güvence verildiğini ve hesap mutabakatı yapılarak ürünlerin tesliminin beklendiğini, davalının müvekkilinden çek almasına mal teslimi yapmaması nedeniyle davalıya ihtarname gönderildiğini, davalı ürün teslimi yapmamasına rağmen müvekkilinin vermiş olduğu çekleri üçüncü kişilere ciro ettiğini beyan ederek, her türlü tazminat ve fazlaya ilişkin haklar saklı kalmak kaydı ile, menfi tespit davasının kabulüne, siparişler davalı şirket tarafından kasten ve hiçbir surette yerine getirilmemiş olması sebebiyle davacı müvekkili tarafından davalıya keşide edilen çek karşılığında müvekkilinin borcunun olmadığının tespitine, dava konusu çekin iptaline, dava konusu çekin tahsili halinde müvekkili şirketin ileride telafisi imkansız maddi ve manevi zararlara uğrayacağı muhtemel olduğundan dava konusu çekin teminatsız ve mahkemece uygun görülecek bir teminat mukabilinde ve işbu dosya kapsamında yapılacak yargılama neticesinde verilecek mahkeme kararının kesinleşmesine kadar dava konusu … Bankasının 31.10.2018 tarih ve 90.000,00 TL bedelli … seri numaralı çekin bankalarca üçüncü kişilere ödenmemesi ve İİK 72/2 fıkrasına göre bu çek ile ilgili icra takiplerinin durdurulması yönünde ihtiyati tedbir kararı verilmesine karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
CEVAP :Davalı vekili; müvekkili şirket ile davacı şirket arasında 2017 yılı için … Sözleşmesi imzalandığını, sözleşme gereğince müvekkili şirket tarafından davacı şirkete mal teslimatlarının yapıldığını ve fakat davacı şirketin vermiş olduğu çeklerin büyük çoğunluğunun karşılıksız çıktığını ve müvekkili şirketin ciro etmiş olduğu bu çeklerin karşılıksız çıkması nedeniyle icra takiplerine maruz kaldığını, davacının ihtarnamesine müvekkili şirketin vermiş olduğu cevabi ihtarnamede belirtilen hususların kabulünün mümkün olmadığının açıkça belirtildiğini, zira, davacı şirket tarafından da bilindiği ve ticari defter/kayıtlarda görüleceği üzere son 9 ay içerisinde davacı şirkete 139 sefer sevkiyat yapıldığını, davacının ihtarnamede iddia ettiği hiçbir mal teslimi yapılmamıştır ifadesinin maddi gerçekle bağdaşmadığını, satış ve tahsilatların sözleşmeye uygun bir şekilde yapılmakta olduğunu, davacı şirket tarafından verilen çeklerin de illiyetten yoksun olduğu için iddia edilen çekin hangi mallarla ilgili verildiğinin de belirli olmaması nedeni ile işbu çeklerin iptalinin mümkün olmadığını, kaldı ki davacı tarafından verilen çeklerin kendi talebi ile bir yıl içerisinde iyi niyet çerçevesinde 12 sefer temdit edildiğini ve davacı şirketin hali hazırda 925.000,00 TL tutarında ödenmemiş çekinin bulunduğunu, bu çeklerin davacı şirket tarafından ödenmediğinden ve ödenmesi engellenmek istendiğinden huzurdaki davanın kötü niyetli olarak açıldığını, nitekim davacı şirketin 27.09.2018 tarihli ihtarnamesinde mal teslimi yapılmadığı iddiasıyla iadesini talep ettiği 185.500,00 Tl tutarındaki çeki ihtarnamenin tebliğ alınmasından sonra davacı tarafından ödendiğini, yine davacı şirket tarafından 27.09.2018 tarihli ihtarnameden sonra müvekkili şirkete ekli taahhüdün verilmiş olduğunu ve bu taahhütlerin de yerine getirilmemiş olduğunu, davacının işbu davayı açmakla kötü niyetli olduğunun tartışılmaz olduğunu, bununla birlikte davacı şirketin taraflar arasında akdedilen sözleşme hükümlerine aykırı davranışlarda bulunduğunu, bu kapsamda davacı şirketin unvan değişikliği, adres değişikliği ve hisse devri yaptığını, fakat bunlarla ilgili sözleşmeye aykırı olarak müvekkili şirkete hiçbir bildirim yapılmadığını, piyasadaki faaliyetlerinde ödemelerini yapmayan işbu şirketin faklı bir şirket üzerinden faaliyetlerine devam ettiğinin tespit edildiğini beyan ederek, fazlaya ilişkin haklar saklı kalmak kaydı ile davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir.
DELİLLER :Tarafların ticaret sicil kayıtları, tarafların ticari defter ve kayıtları, dava dışı banka kayıtları, taraflar arasındaki bayilik sözleşmesi, dava konusu edilen çek örneği, İstanbul Anadolu … İcra Müdürlüğünün … esas sayılı takip dosyası, 27/06/2019 tarihli bilirkişi raporu ile tüm dosya kapsamı.
GEREKÇE :Dava, bayilik sözleşmesi nedeniyle taraflar arasında süre gelen ticari ilişki sırasında mal teslimi için ödeme amacıyla çek keşide edilmesine rağmen teslimatın yapılmadığı iddiasına dayalı olarak 31/10/2018 tarihli 90.000,00 TL bedelli çekin iptali ile davacının davalıya borçlu olmadığının tespiti istemine ilişkindir.
Taraflar arasında süregelen ticari ilişki bulunduğu tarafların beyanları ile sabittir. Uyuşmazlık, dava konusu edilen senet gereği davalının mal teslimi yapıp yapmadığı ve davacının davalıya verdiği çek nedeniyle borçlu olup olmadığının tespitine yöneliktir.
Davacı tarafından, 31/10/2018 tarihli 90.000,00 TL bedelli çekin davalıya verilmesine karşılık ifanın gerçekleşmediği ileri sürülmüş, davalı tarafından ise teslim edildiği savunulmuştur.
Tarafların defter ve kayıtlarının incelenmesine yönelik olarak alınan bilirkişi raporunda, davacının kayıtlarına göre dava konusu 31.10.2018 tarihli … numaralı 90.000 TL tutarlı çekin, 04.05.2018 tarih ve .. yevmiye maddesi ile 159.001.01 … A.Ş. hesabının borcuna kaydedilen toplamı 970.000,00 TL olan 19 adet çekin içerisinde yer aldığı, sürekli davalıdan alacaklı durumda olan davacının bu çek karşılığında alacaklı olduğu ve dava tarihi itibariyle karşılığında mal tesliminin yapılmamış olduğu, 31.12.2017 tarihi itibariyle davacının davalıdan olan alacağının 1.124.371,72 TL olduğu, 31.08.2018 tarihli hesap mutabakatı ile de uyumlu olarak 31.08.2018 tarihi itibariyle davacının davalıdan 1.541.001,21 TL alacaklı olduğu, 31.12.2018 tarihi itibariyle ise davacının davalıdan 1.393.395,19 TL alacaklı olduğu, davalının kayıtlarına göre; davalı tarafından 120.04.06.S003…. LTD. ŞTİ. (…) hesabının kullanıldığı ve davacıdan alınan çeklerin de bu hesabın alacağına kaydedildiği, dava konusu 31.10.2018 tarihli … numaralı 90.000 TL tutarlı çekin 04.05.2018 tarihli toplamı 970.000,00 TL olan 19 adet çekin içerisinde yer aldığı ve hesabın alacağına kaydedildiği, sürekli davacıya borçlu durumda olan davalının bu çek karşılığında borçlu olduğu ve dava tarihi itibariyle karşılığında mal tesliminin yapılmamış olduğu, 31.12.2017 tarihi itibariyle hesabın 1.123.656,72 TL alacak bakiyesi verdiği, yani davalının davacıya 1.123.656,72 TL borçlu olduğu, 31.08.2018 tarihli hesap hıutabakatı ile de uyumlu olarak 31.08.2018 tarihi itibariyle davalının davacıya 1.541.001,21 TL borçlu olduğu, 24.12.2018 tarihi itibariyle ise davalının davacıya 1.529.895,19 TL borçlu olduğu, her iki taraf kayıtlarına göre taraflar arasındaki ticari ilişkide davacının sipariş avansı kapsamında çoğunlukla davalıya çek keşide ettiği ve sürekli davamdan alacaklı pozisyonda olduğu, dolayısıyla ticari ilişkinin davacı tarafından önceden sipariş avansı vermesi ve bu avanslar karşılığında davalı tarafından mal sevkiyatı yapılması şeklinde olduğu belirtilmiştir. Dava konusu çekle ilgili olarak mal teslimi yapılıp yapılmadığına dair belgelerin sunumu için davalı yana süre verilmiş ve davalı tarafından bir kısım belge ibraz edilmiş ise de teslim belgelerinin çekin tanzim tarihinden önceki tarihlere ilişkin olduğu yani avans olarak verilen çekten sonra teslim yapılmadığı anlaşılmıştır.
Yapılan yargılama, toplanan deliller ve tüm dosya kapsamına göre ; taraflar arasında ticari satım nedeniyle hukuki ilişki bulunduğu, taraflar arasındaki uygulamaya göre davacı tarafından avans olarak çek düzenlendiği ve mal tesliminin sonradan yapıldığı, bu hususun ticari defterlerle sabit olduğu zira davacının devamlı alacaklı konumda bulunduğu, davacı tarafından davalıya verilen çekin mal teminine ilişkin verildiğinin tarafların kabulünde olduğu ancak davalının malları teslim ettiğine dair savunmasını ispat edemediği, sunulan belgelerin dava konusu çekten önceki dönemlere ait olduğu görüldüğünden, çek nedeniyle davacının davalıya borçlu olmadığının kabulüne ancak dava konusu çekle ilgili davalı keşideciye karşı ileri sürülen defiler ciro yoluyla hamil olan dava dışı kişilere ileri sürülemeyeceğinden ve çekin iptali koşulları farklı bir dava konusu olduğundan bu talebin reddine dair aşağıdaki şekilde hüküm tesis edilmiştir.
HÜKÜM : Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere;
1-DAVANIN KABULÜ İLE, Davacının davalıya … Bankasına ait … seri nolu 31/10/2018 tarihli 90.000,00 TL bedelli çek yönünden borçlu olmadığının tespitine,
Çekin iptali yönündeki talebin reddine,
2-Alınması gereken 6.147,90 TL karar ve ilam harcından peşin alınan 1.536,98 TL harcın mahsubu ile bakiye 4.610,92 TL karar ve ilam harcının davalıdan alınarak hazineye irat kaydına,
Davacı tarafından yatırılan 1.536,98 TL peşin harç, 35,90TL başvuru harcı, 5,20TL vekalet harcı olmak üzere toplam 1.578,08 TL harcın davalıdan tahsili ile davacıya verilmesine,
3-Davacı tarafından sarf edilen 108,20 TL tebligat ve posta gideri ile 700,00TL bilirkişi ücreti olmak üzere toplam 808,20 TL yargılama giderinin davalıdan alınarak davacıya ödenmesine, bakiye gider avansının karar kesinleştiğinde davacıya iadesine,
4-Davacının kendisini vekil ile temsil ettirdiği görülmekle karar tarihinde yürürlükte bulunan AAÜT gereğince takdir ve hesap edilen 12.500,00 TL vekalet ücretinin davalıdan alınarak davacıya ödenmesine,
Dair, taraf vekillerinin yüzüne karşı, kararın tebliğinden itibaren iki hafta içerisinde mahkememize sunulacak, yahut mahkememize gönderilmek üzere bir başka mahkemeye ibraz edilecek bir dilekçeyle başvuru yapılmak suretiyle, Ankara Bölge Adliye Mahkemeleri ilgili Hukuk Dairesi nezdinde istinaf kanun yolu açık olmak üzere karar verildi.10/03/2020

Katip Hakim
e-imza e-imza