Emsal Mahkeme Kararı Ankara Batı Asliye Ticaret Mahkemesi 2018/909 E. 2020/374 K. 10.09.2020 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. ANKARA BATI ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ Esas-Karar No: 2018/909 Esas – 2020/374

T.C.
ANKARA BATI
ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ KARAR TÜRK MİLLETİ ADINA
ESAS NO : 2018/909 Esas
KARAR NO : 2020/374

HAKİM :
KATİP :

DAVACI :
VEKİLİ :
DAVALI :
VEKİLİ :

DAVA : İtirazın İptali (Ticari Nitelikteki Hizmet Sözleşmesinden Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ : 24/12/2018
KARAR TARİHİ: 10/09/2020
K.YAZIM TARİHİ : 25/09/2020
Yukarıda tarafları yazılı davanın mahkememizce yapılan açık yargılaması sonunda;
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
DAVA :Davacı vekili; davalı yan ile müvekkili şirket arasında davalı yanın tam tasdik ve KDV iade sözleşmeleri gibi muhasebe işlerinin yerine getirilmesi için sözleşme akdedildiğini, müvekkilinin bu sözleşmeden kaynaklatan yükümlülüklerini tam ve eksiksiz olarak yerine getirdiğini, ancak davalı tarafın müvekkili şirketin ücretini ödemekten imtina ettiğini, müvekkilinin alacağının tahsili amacıyla Ankara Batı İcra Müdürlüğü’nün … E. sayılı dosyan ile ilamsız icra takibi başlattığını, ancak davalı tarafın haksız ve hukuka aykırı şekilde itiraz ederek takibi durdurduğunu, davalı tarafin sözleşmeyi haklı olarak feshettiği iddiasının gerçeği yansıtmadığını, taraflar arasındaki sözleşmenin tek taraflı feshedilmesinin mümkün olmadığını, müvekkilinin sözleşmeyi ihlal edici hiçbir davranışının bulunmadığını beyan ederek, davalı borçlunun Ankara Batı İcra Müdürlüğü’nün … E. sayılı dosyasına yaptığı itirazının iptali ile takibin devamına, takip konusu alacağın %20’sinden aşağı olmamak kaydı ile icra inkar tazminatına hükmedilmesine karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
CEVAP :Davalı vekili; davacı yanın esasen 2017 ve 2018 dönemi için üstlenmiş olduğu edimlerin hiçbirini ifa etmediğini, davacı yanca, ifa edilmeyen işlerden ötürü müvekkili şirketten haksız kazanımlar elde edildiğini, huzurdaki davanın da ifa edilmeyen işlerden ötürü haksız kazanımlar elde etme amacına matuf olduğunu, takip konusu faturaların müvekkili şirkete tebliğ ve teslim edilmediğini, davacı yanın takip konusu faturalarda yer alan iş ve işlemleri ifa etmediğini, hizmet sunmadığını, davacı yanın, edimlerini tam, eksiksiz ve süresinde ifa etmemesi üzerine müvekkili şirket tarafından yanlar arasında akdedilmiş bulunan sözleşmenin haklı nedenlerle feshedilmek zorunda kalındığını, davacı yanın aylık fatura düzenlemediği gibi, müvekkili şirket ödemelerini aylar sonra kaydettiğini ve sırf müvekkili şirketi borçlandırmak amacıyla sonradan haksız surette fatura düzenlediğini, davacı yanın müvekkili şirkete herhangi bir KDV iadesi olmadığı halde, adeta olmuş gibi ücret talep etmekte olduğunu, davacı yanın bu haksız alacak iddiasının salt müvekkili şirketi borçlandırma amacına matuf ve kötüniyetli olduğunu beyan ederek, haksız ve hukuki dayanaktan yoksun davanın reddine, davacı aleyhine %20’den az olmamak üzere kötüniyet tazminatına hükmedilmesine karar verilmesini talep etmiştir.
DELİLLER :Ankara Batı İcra Müdürlüğü’nün … esas sayılı takip dosyası, tarafların ticaret sicil kayıtları, tarafların ticari defter ve kayıtları, mahkememizin 2018/908 esas sayılı dava dosyası, 2017-2018 yıllarına ait davalının gelir idaresi başkanlığında bulunan kayıtları, 19/08/2019 tarihli grafoloji uzmanı raporu, 25/11/2019 tarihli bilirkişi kurlu raporu, 08/05/2020 tarihli bilirkişi kurulu ek raporu ile tüm dosya kapsamı.
GEREKÇE :Dava; mali müşavirlik hizmetleri kapsamında tam tasdik ve kdv iade işlemlerinin ifasına rağmen ücretin ödenmediğinden bahisle başlatılan icra takibine itirazın iptali istemine ilişkindir.
Davacı, davalıdan alacaklı olduğu iddiasıyla 125.371,72 TL asıl alacak, 5.626,27 TL işlemiş faiz olmak üzere toplam 130.997,99 TL nin tahsiline yönelik olarak ilamsız icra takibi başlatmış olup; ödeme emri davalı borçluya 06/12/2018 tarihinde tebliğ edilmiştir. Davalı borçlu 7 günlük yasal süresi içinde 06/12/2018 tarihinde ödeme emrine itiraz ettiğinden takibin durdurulmasına karar verilmiştir. İtirazın iptaline yönelik olarak açılan iş bu dava, hak düşürücü yasal süresi içinde açıldığından işin esasına girilerek inceleme yapılmıştır.
Davacı, davalıya muhasebe işlemleri ile ilgili hizmet verdiği halde bedelini alamadığını ileri sürmüş, davalı ise talep edilen alacağın dayanağının bulunmadığını, hizmetin verilmediğini savunmuştur.
Davacı tarafından sunulan 31.01.2018 tarihli “yeminli mali müşavirlik denetim ve tasdik sözleşmesi” davalı tarafından kabul görmemekle birlikte, sözleşmedeki imzaya itiraz edildiğinden imza incelemesi yapılmıştır. Grafoloji uzmanı bilirkişi raporunda, incelemeye konu Ankara Yeminli Mali Müşavirler Odası antetli, iş sahibi davalı şirket, yeminli mali müşavir … …. Ltd. Şti. Olarak düzenlenmiş olan … seri … sıra numaralı 30/01/2018 tarihli yeminli mali müşavirlik denetim ve tasdik sözleşmesinin iş sahibi bölümünde basılı bulunan “… San. Ve Tic. A.Ş.” içerikli kaşe izi üzerinde atılı bulunan imzanın, mevcut mukayese imzalarına atfen; … (davalı şirketin imzaya yetkili temsilcisi) elinden çıktığı belirtilmiştir.
Davacının üstlenmiş olduğu hizmeti gereği gibi ifa edip etmediğinin ücrete hak kazanıp kazanmadığının tespitine yönelik olarak alınan bilirkişi raporunda, taraf şirketlerin kayıt ve defterlerinin incelendiği, kayıtların delil niteliğini haiz olduğu, davacının kayıtlarında davalıdan 125.371,72 TL alacak kaydının bulunduğu, davalının kayıtlarına göre ise davacıya 43.791,24 TL borç kaydının bulunduğu ancak, davalının grup şirketi olan … …Ltd şti nin davacıdan 43.791,24 TL alacak kaydı bulunduğu, davalının savunmalarına göre bu şirketin alacağının davacının diğer şirketten olan alacağından mahsup edildiği, bu mahsuba ilişkin bir yazılı belge bulunmadığı, … …Ltd şti tarafından davacıya 80.000 TL bedelli iki adet çek keşide edildiği, davacı tarafından davalı adına 30/06/2018 ve 09/08/2018 tarihli iki adet fatura düzenlendiği ancak bu faturaların davalı kayıtlarında bulunmadığı, faturalardan 30.06.2018 tarih, A … seri numaralı, 67.420,48 TL tutarlı faturanın 2018 yılı Ocak-Haziran dönemi YMM ücreti, 2017 yılı Mart, Nisan, Mayıs, Aralık, 2018 yılı Şubat, Mart, Nisan aylarının KDV iade ücretlerine ilişkin olduğu, 09.08.2018 tarih, A … seri numaralı, 14.160,00 TL tutarli faturanin ise 2018 yılı Temmuz- Aralık dönemi YMM ücretine ilişkin olarak düzenlendiği, kdv iadelerinin usulüne uygun şekilde yapıldığının tespit edildiği, alacağın tahsilindeki gecikmeden davacının sorumlu olmadığı, davalı tarafından kdv iadesine ilişkin sözleşmenin tek yanlı feshine dair ihtarname keşide edilmişse de tek yanlı fesih halinde dahi sözleşmede belirlenen sürelere ilişkin ücretin ödenmesi gerektiği, davacının 125.371,72 TL alacaklı olduğu, bununla birlikle davacı şirketin icra takibinden önce alacağının tahsili hususunda davalıya yazılı ya da sözlü ihtar bulunmadığı için takip tarihinden önce davacının davalıyı temerrüde düşüremediği, bu nedenle icra takibinde davacı tarafından talep edilen işlemiş faiz talebinin yersiz olduğu görüş ve kanaati bildirilmiştir.
Bilirkişi raporuna itiraz edilmesi üzerine; ilgili vergi dairesi ile yazışma yapılarak davalının 2017 ve 2018 kdv iadesi işlemlerinin kim tarafından yapıldığı sorulmuştur. 20/12/2019 tarihli yazı cevabında; davalı şirketin dosyasının ve sistem kayıtlarının tetkikinde 2017/02-03-04-05 donemlerine ait KDV iade işlemlerinin davacı şirket tarafından ibraz edilen KDV iade tasdik raporu ile yerine getirildiği, 2018/02-03-04-05-06-07-08-09-10-11-12 dönemlerine ilişkin KDV iade işlemlerinin ise mükellef tarafindan ibraz edilen artırımlı teminat mektubuna istinaden gerçekleştirildiği, teminat mektuplarının eçözümü işlemlerinin de … Ltd şti tarafından ibraz edilen KDV iade tasdik raporuna istinaden yerine getirildiği belirtilmiştir.
İtirazların ve yapılan yazışma sonucu müzekkere cevabının değerlendirilmesi için alınan bilirkişi ek raporunda; 2017/02-03-04-05 dönemlerine ait KDV iade işlemlerinin davacı tarafından verilmesine rağmen 2018/02-03-04-05-06-07-08-09-10-11-12 dönemlerine iliskin KDV iade işlemlerinin davacı şirket tarafindan yapılmamış olduğu, bu işlemler nedeniyle davacının alacağından indirim yapılması gerektiği, yapılan hesaplama sonucu 39.573,66 TL nin davacı alacağından mahsubu gerektiği, sonuç olarak davacının vermiş olduğu hizmet bedelinin 85.798,06 TL olduğu hesaplanmıştır.
Mahkememizce yapılan yargılama, toplanan deliller ve tüm dosya kapsamına göre; davacı tarafından davalıya yeminli mali müşavirlik hizmeti verilmesine dair taraflar arasında hukuki ilişki bulunduğu, buna dair iki adet sözleşme imzalandığı, davalı yanın tek taraflı olarak sözleşmenin feshine dair ihtarname keşide ettiği, davacının ifa ettiği işlemlerin bilirkişi tarafından tartışıldığı ve resmi vergi kayıtlarına göre davacının yapmış olduğu 2017 yılı Kdv işlemlerinin bulunduğu, sözleşme tek yanlı olarak feshedilmiş olsa dahi, haklı fesih nedeninin ispat edilemediği, Kdv geç ödemelerinden davacının sorumlu olduğunun ispat edilemediği, tek yanlı fesih durumunda davacının sözleşmedeki sürelere göre YMM ücret alacağına hak kazanacağı ancak, 2018 yılına ilişkin olarak başka firmaca yapılan KDV işlemleri gözetilerek davacının bu döneme ilişkin alacak talebinin yerinde olmadığı, bu mahsuba göre davacının alacağının 85.798,06 TL olabileceği, davacının işlemlerini yürüttüğü dava dışı … …Ltd şti nin davacıdan olan alacağı ile davalının borcunun mahsubuna dair bir mutabakat bulunduğunun ispat edilemediği gözetildiğinde, davanın kısmen kabulü ile alacak yargılamaya muhtaç ve dolayısıyla likit olmadığından ve davacının da kötüniyetli olarak fazlaca miktar için talepte bulunduğu ispat edilemediğinden tarafların tazminat istemlerinin reddine dair aşağıdaki şekilde hüküm tesis edilmiştir.
HÜKÜM : Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere;
1-DAVANIN KISMEN KABULÜ İLE KISMEN REDDİNE, Davalının Ankara Batı İcra Müdürlüğünün … esas sayılı dava dosyasına vaki itirazının 85.798,06 TL üzerinden iptali ile takibin sadece bu miktara takip tarihinden itibaren işletilecek avans faizi (takip talebindeki oranı aşmamak üzere) ile birlikte devamına, fazlaya dair istemin reddine,
2-Tarafların tazminat istemlerinin reddine,
3-Alınması gereken 5.860,86 TL karar ve ilam harcından peşin alınan 1.582,13TL harcın mahsubu ile bakiye 4.278,73 TL karar ve ilam harcının davalıdan alınarak hazineye irat kaydına,
Davacı tarafından yatırılan 1.582,13 TL peşin harç, tahsilde tekerrüre yol açmamak kaydıyla icra dosyasına yatırılan 654,99TL peşin harç, 35,90TL başvuru harcı, 5,20TL vekalet harcı olmak üzere toplam 2.278,22 TL harcın davalıdan tahsili ile davacıya verilmesine,
4-Davacı tarafından sarf edilen 158,20 TL tebligat ve posta gideri ile 1.900,00TL bilirkişi ücreti olmak üzere toplam 2.058,20 TL yargılama giderinden davanın kabul oranına göre hesap edilen 1.348,03 TL’nin davalıdan alınarak davacıya ödenmesine, artan kısmın davacı üzerinde bırakılmasına, bakiye gider avansının karar kesinleştiğinde davacıya iadesine,
5-Davacının kendisini vekil ile temsil ettirdiği görülmekle karar tarihinde yürürlükte bulunan AAÜT gereğince davanın kabul oranına göre takdir ve hesap edilen 11.953,75TL vekalet ücretinin davalıdan alınarak davacıya ödenmesine,
6-Davalının kendisini vekil ile temsil ettirdiği görülmekle karar tarihinde yürürlükte bulunan AAÜT gereğince davanın red oranına göre takdir ve hesap edilen 6.675,99 TL vekalet ücretinin davacıdan alınarak davalıya ödenmesine,
Dair, taraf vekillerinin yüzüne karşı, kararın tebliğinden itibaren iki hafta içerisinde mahkememize sunulacak, yahut mahkememize gönderilmek üzere bir başka mahkemeye ibraz edilecek bir dilekçeyle başvuru yapılmak suretiyle, Ankara Bölge Adliye Mahkemeleri ilgili Hukuk Dairesi nezdinde istinaf kanun yolu açık olmak üzere karar verildi.10/09/2020

Katip Hakim
e-imzalı✍ e-imzalı✍