Emsal Mahkeme Kararı Ankara Batı Asliye Ticaret Mahkemesi 2018/906 E. 2020/68 K. 04.02.2020 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. Ankara Batı ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ Esas-Karar No: 2018/906 Esas – 2020/68
T.C.
Ankara Batı
ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ KARAR
TÜRK MİLLETİ ADINA

ESAS NO : 2018/906 Esas
KARAR NO : 2020/68

HAKİM :
KATİP :

DAVACI :
VEKİLİ :
DAVALI :
VEKİLİ :

DAVA : İTİRAZIN İPTALİ
DAVA TARİHİ : 20/12/2018
KARAR TARİHİ : 04/02/2020
K. YAZIM TARİHİ: 28/02/2020

Yukarıda tarafları yazılı davanın Mahkememizce yapılan açık yargılaması sonunda;
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; müvekkili şirketin elektrik tedarik şirketi olduğunu ve serbest tüketici statüsündeki elektrik abonelerine elektrik tedarik hizmeti sağladığını, davalı şirket ile müvekkili şirket arasında akdedilen elektrik tedarik sözleşmesi kapsamında … nolu abonelik üzerinden davalı şirkete elektrik tedarik hizmeti verildiğini ancak verilen hizmet karşılığında tahakkuk ettirilen bir kısım fatura bedellerinin davalı tarafından ödenmediğini, ödenmeyen 36.913,61 TL bakiye alacağın tahsili amacıyla Ankara Batı İcra Müdürlüğünün … esas sayılı dosyası üzerinden başlattıkları takibe davalı yanca itiraz edilmesi üzerine takibin durduğunu beyan ederek, davalının haksız ve kötü niyetli itirazının iptali ile takibin devamına, davalının alacağın % 20’sinden aşağı olmamak üzere icra inkar tazminatına mahkum edilmesine karar verilmesini talep ve dava etmiştir. Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; davacı şirket ile müvekkili davalı şirket arasında imzalanan elektrik tedarik sözleşmesi kapsamında müvekkiline elektrik tedarik hizmeti sağlandığını ve tüketim karşılığında faturalar tahakkuk ettirildiğini, müvekkili şirketçe tahakkuk ettirilen fatura bedellerinin tamamının ödendiğini, sadece belirli oranda fazla gösterilen tutarların ödenmediğini, Aktif Elektrik Enerjisi Tedarik Sözleşmesinde belirtilen müvekkili şirket ile tedarikçi şirket arasında uygulanacak elektrik tarifesine bakıldığında, tüketicinin tabi olduğu tarife grubunda 1 kwh aktif enerji bedeli fiyatına “Yılda bir fatura iskonto % 5 indirim oranında tüketici indirimi yapılarak indirimli tutar hesaplanır” denildiğini, fakat % 5 indirim tutarının faturada gösterilmediğini, sözleşmede belirtilen diğer bütün katkı payları TRT payı, enerji fonu, KDV’nin faturaya eklendiğini, müvekkili şirketin mükellefiyetlerini zamanında, kanunlara ve sözleşmeye uygun bir şekilde yerine getirdiğini, hizmet karşılığı fatura bedelinin tebliğinden itibaren sözleşmede belirtilen 15 gün içinde ödemeleri yaptığını, haksız bir şekilde ödememesi veya eksik bir ödemesinin söz konusu olmadığını, tedarikçi şirketin iddia ettiği bu tutarın, hizmet karşılığından fazla, indirimsiz ve hukuka aykırı bir tutar olduğunu, aynca, davacı şirket ile davalı şirket arasında Aralık ayı için ödemenin yapılmaması konusunda anlaşıldığını, davacı yanın bu durumu faturada ispatlayamadığını, bununla beraber olmaması gereken bu tutarın da borç bakiyesine yansıtıldığını, halbuki Aralık ayında herhangi bir ödeme yapılmayacağını, davacı şirketin sözleşme ile anlaşılan şartlara uymadığını, gerekli indirimleri faturaya yansıtmadığını, davalı şirketten fazla ve haksız olarak kazanç elde etmeye çalıştığını, davalı şirketin aldığı hizmetin karşılığını tam ve eksiksiz bir şekilde ödediğini, verilmeyen bir hizmetin sözleşme şartlarına aykırı bir şekilde talep edilmesi nedeniyle icra takibine itiraz ettiklerini ve takibin durduğunu ifade ederek, haksız ve kötü niyetli olarak açılan iş bu davanın reddine takip konusu alacağın % 20’sinden az olmamak üzere kötü niyet tazminatına hükmedilmesine, yargılama giderleri ile vekâlet ücretinin davacı tarafa yükletilmesine karar verilmesini talep etmiştir.
Dava, ilamsız icra takibine yönelik itirazın İİK’nun 67. maddesi gereğince iptali talebine ilişkindir.
Ankara Batı İcra Müdürlüğünün … E. sayılı takip dosyasının bir sureti getirtilerek dosyaya eklenmiştir.
Davacı (alacaklı) şirket vekili tarafından davalı (borçlu) şirket aleyhine 28/11/2018 tarihinde Ankara Batı İcra Müdürlüğünün … E. sayılı dosyasıyla 36.913,61 TL asıl alacak, 518,81 TL işlemiş faiz olmak üzere toplam 37.432,42 TL alacağın tahsili amacıyla ilamsız icra takibi başlatıldığı, ödeme emrinin davalı borçluya 01/12/2018 tarihinde tebliğ edildiği, davalı vekilinin 07/12/2018 tarihli itirazı üzerine icra takibinin durdurulduğu, eldeki davanın 20/12/2018 tarihinde yasal bir yıllık hak düşürücü süre içerisinde ve sadece 36.913,61 TL tutarındaki asıl alacak kesimiyle ilgili olarak açıldığı anlaşılmıştır.
Davacı şirket, davalıya elektrik tedarik hizmeti sağladığını, davalının tahakkuk ettirilen fatura bedellerinin bir kısmını ödemediğini, icra takibine de konu ettiği faturadan kaynaklanan toplam 36.913,61 TL bakiye alacağının bulunduğunu iddia etmekte, davalı şirket ise aralarında akdedilen Aktif Elektrik Enerjisi Tedarik Sözleşmesi şartlarına davacı şirketin uymadığını, sözleşme gereği yapması gereken indirimleri faturalara yansıtmayarak fazla ve haksız olarak kazanç elde etmeye çalıştığını, almış olduğu hizmetin karşılığını tam ve eksiksiz bir şekilde yerine getirdiğini, dolayısıyla davacıya herhangi bir borcunun bulunmadığını savunmaktadır.
Taraf delilleri toplandıktan sonra, dosya kapsamı ve ekleriyle taraf şirketlerin ticari defter ve kayıtları üzerinde bilirkişi incelemesi yaptırılmasına karar verilmiş, elektrik mühendisi ile yeminli mali müşavirden oluşan bilirkişi kurulundan 11/06/2019 tarihli rapor ile davalı vekilinin itirazları üzerine 21/11/2019 tarihli ek rapor alınmıştır. Bilirkişiler rapor ve ek raporlarında özetle; davacı şirketin davalı şirkete aralarındaki sözleşme kapsamında elektrik tedarik hizmeti verdiği, 2015/05 ila 2017/05 arasındaki faturalara iskonto uyguladığı, 2017/06 döneminden sonraki faturalara ise herhangi bir iskonto uygulamadığı, davalı şirketin fatura bedellerini gecikmeli olarak ödediği, bu nedenle davacının keşide ettiği faturalarda 21.487,91 TL gecikme bedelinin yer aldığı, davalı şirketin faturaları gecikmeli olarak ödemesi ve DBS sistemi (Doğrudan Borçlandırma Sistemi) taahhüdünü yerine getirmemiş olması nedeniyle iskonto hakkını kazanmadığı, kaldı ki davacı şirketin Aktif Elektrik Enerjisi Tedarik Sözleşmesine göre uygulaması gereken azami iskontonun çok üzerinde indirim yaptığı, takip tarihi itibarıyla davacı şirketin davalı şirketten 36.913,61 TL alacağının bulunduğu yönünde görüş ve kanaat belirtmişlerdir.
Mahkememizce iddia, savunma, benimsenen 11/06/2019 ve 21/11/2019 tarihli bilirkişi rapor ve ek raporuyla tüm dosya kapsamı birlikte değerlendirilmiştir:
Davacı ve davalı şirket arasında Aktif Elektrik Enerjisi Tedarik Sözleşmesi akdedildiği ve davacı şirketin davalı şirkete elektrik tedarik hizmeti verdiği tarafların kabulündedir. Uyuşmazlık, davacının düzenlediği faturaların sözleşme şartlarına uygun tahakkuk ettirilip ettirilmediği ve takip tarihi itibarıyla davalının borcunun bulunup bulunmadığı noktalarında toplanmaktadır.
Davacı şirketin düzenlemiş olduğu iki adet faturanın davalı şirket kayıtlarında bulunmadığı, ayrıca yapılan ödemeler banka (POS) cihazları ve banka havalesi ile yapılmış olmasına rağmen kasadan ödeme olarak kayıtlara yansıtıldığı, davacının keşide ettiği 08/01/2018 tarih ve … seri numaralı fatura (5.165,52 TL) ile 19/11/2018 tarih ve … seri numaralı faturanın (8.146,77 TL) davalıya kargo ile gönderildiği, anılan faturalar gönderilmesine rağmen davalının kayıtlarında yer almadığı, davacı şirkete yapılan 20.856,00 TL tutarındaki ödemenin bir kısım ödemeler mükerrer kaydedilmek suretiyle kanuni defterlere 28.069,00 TL olarak kaydedildiği, bu itibarla davalı şirketin kanuni defterlerinin sahibi lehine delil olma kuvvetinde olmadığı tespit edilmiştir.
Davacı ile davalı arasında imzalanan Aktif Elektrik Enerjisi Tedarik Sözleşmesinin 15. maddesinde, tüketici, fatura tutarını belirtilen tarihte ödemediği takdirde son ödeme tarihinden itibaren aylık % 3 oranında gecikme zammı uygulanacağı hükmü yer almasına rağmen, davacının 2015, 2016 ve 2017 yıllarında keşide ettiği faturaların alt kısmında, fatura tutarının son ödeme tarihine kadar ödenmemesi halinde fatura tutarının o dönem yürürlükte bulunan 6183 Sayılı Kanuna göre belirlenmiş gecikme faizi uygulanarak tahsil edileceği, 2018 yılında keşide ettiği faturaların alt kısmında ise, fatura tutarının son ödeme tarihine kadar ödenmemesi halinde fatura tutarına aylık % 5 gecikme zammı uygulanacağı bilgisi yer verildiği görülmüştür.
Davalı tarafça Aralık ayı için ödemenin yapılmaması konusunda davacı şirketle anlaşıldığı belirtilmiş olmakla birlikte bunu ispata yönelik herhangi bir delil dosyaya sunulmadığı, kaldı ki, davacının düzenlediği 19/11/2018 tarih ve … numaralı 8.146,77 TL tutarındaki faturanın elektrik tüketim bedeli faturası olmadığı, gecikme bedeli açıklamalı fatura olduğu ve bahse konu faturanın son fatura olduğu anlaşılmıştır.
Her ne kadar davalı, davacı şirketin aralarındaki sözleşme şartlarına uymadığını ve gerekli indirimleri faturalara yansıtmadığını ileri sürmüş ise de; davalı ile davacı arasında imzalanan Aktif Elektrik Enerjisi Tedarik Sözleşmesinin 17. maddesinde, firmanın banka tarafından Doğrudan Borçlandırma Sistemine (DBS) alınmaması durumunda tedarikçinin, tüketicinin elektrik faturasında indirim yapmama hakkı kazanacağının öngörüldüğü, ayrıca sözleşmenin 16. maddesinde, “tüketicinin oluşan dönemsel elektrik faturalarını 30 ile 60 gün arasında ödememesi durumunda indirimsiz mevcut ulusal tarifeden aktif elektrik birim satış fiyatından almayı kabul eder.” hükmüne yer verildiği görülmektedir. Bu sözleşme hükümlerine göre; faturaları gecikmeli olarak ödediği ve DBS sistemi (Doğrudan Borçlandırma Sistemi) taahhüdünü yerine getirmediği anlaşılan davalı şirketin indirime hak kazanmayacağı ortadadır. Buna rağmen davacı şirket tarafından 2016/02 dönem faturasına %l1, 2016/03 dönem faturasına %5, 2016/04 dönem faturasına %2,24, 2016/05 dönem faturasına %5, 2016/06 dönem faturasına %5, 2015/05 ila 2017/05 arasındaki diğer faturalara % 1 oranında iskonto uygulandığı belirlenmiştir.
Öte yandan, davacının keşide etmiş olduğu 08/01/2018 tarih ve … seri numaralı 5.165,52 TL tutarlı elektrik tüketim bedeli faturası ile 19/11/2018 tarih ve … seri numaralı 8.146,77 TL tutarlı gecikme bedeli faturasının kargo ile davalı şirkete teslim edildiği, davacı şirket tarafından düzenlenip gönderilen faturaların içeriğine yönelik olarak 6102 sayılı TTK’nun 21/2 maddesinde öngörülen 8 günlük süre içerisinde ve usulüne uygun olarak davalı tarafça herhangi bir itirazda da bulunulmadığı ve dolayasıyla bu fatura içeriklerini ve faturalarda belirtilen tutarları kabul etmiş olduğu sonucuna varılmıştır.
Tüm bu açıklamalar neticesinde; Ankara Batı İcra Müdürlüğünün … esas sayılı dosyasıyla başlatılan takip tarihi itibarıyla davacı şirketin, davalı şirketten elektrik tedarik hizmetinden kaynaklanan 36.913,61 TL tutarında alacağının bulunduğu, dolayısıyla davalının, aleyhine başlatılan ilamsız icra takibine yönelik itirazında (asıl alacak kesimine yönelik itirazında) haksız olduğu sonuç ve kanaatine varılarak davanın kabulüne karar vermek gerekmiştir.
Dava konusu alacağın likit nitelikte olduğu gözetilerek, İİK’nun 67/2 maddesi gereğince davalı borçlunun itirazında haksızlığına karar verilen tutar üzerinden icra inkar tazminatına hükmedilmesi gerektiği sonucuna varılarak aşağıdaki şekilde hüküm tesisi cihetine gidilmiştir.
HÜKÜM : Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere;
1-Davanın KABULÜNE; davalının, Ankara Batı İcra Müdürlüğünün … esas sayılı dosyasıyla yapılan takibin 36.913,61 TL’lik asıl alacak kesimine yönelik itirazının iptaline, takibin 36.913,61 TL asıl alacak ve bu alacağa takip tarihinden itibaren işletilecek avans faizi (yıllık %19,50 oranını geçmemek koşuluyla) üzerinden devamına,
2-Davacının icra inkar tazminatı talebinin kabulüne, 36.913,61 TL alacağın %20’si oranında icra inkar tazminatının davalıdan tahsili ile davacıya verilmesine,
3-Harçlar Kanunu gereği alınması gereken 2.521,56 TL harçtan peşin alınan 630,40 TL harcın mahsubu ile bakiye 1.891,16 TL harcın davalıdan alınarak hazineye gelir kaydına,
Davacıdan dava açılırken tahsil edilen 35,90 TL başvurma harcı, 5,20 TL vekalet harcı, 630,40 TL peşin harç olmak üzere toplam 671,50 TL harcın davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
4-Davacının yargılamada yapmış olduğu 1.000,00 TL bilirkişi ücreti, 51,50 TL posta ve tebligat ücreti olmak üzere toplam 1.051,50 TL yargılama giderinin davalıdan alınarak davacıya verilmesine, artan gider avansının karar kesinleştiğinde davacıya iadesine,
5-Davacı kendisini vekille temsil ettirdiğinden karar tarihinde yürürlükte bulunan Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi uyarınca hesap edilen 5.537,04 TL nispi vekalet ücretinin davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
Dair, davacı ve davalı vekilinin yüzüne karşı, kararın tebliğinden itibaren iki hafta içerisinde mahkememize sunulacak, yahut mahkememize gönderilmek üzere bir başka mahkemeye ibraz edilecek bir dilekçeyle başvuru yapılmak suretiyle, Ankara Bölge Adliye Mahkemeleri ilgili Hukuk Dairesi nezdinde istinaf kanun yolu açık olmak üzere karar verildi. 04/02/2020

Katip Hakim
e-imza e-imza