Emsal Mahkeme Kararı Ankara Batı Asliye Ticaret Mahkemesi 2018/903 E. 2020/128 K. 25.02.2020 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. ANKARA BATI ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ Esas-Karar No: 2018/903 Esas – 2020/128

T.C.
ANKARA BATI
ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ KARAR TÜRK MİLLETİ ADINA
ESAS NO : 2018/903 Esas
KARAR NO : 2020/128

HAKİM :
KATİP :

DAVACI :
VEKİLİ :
DAVALI :
VEKİLİ :
İHBAR OLUNAN:

DAVA : Alacak (Ticari Satımdan Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ : 23/02/2018
KARAR TARİHİ : 25/02/2020
K.YAZIM TARİHİ : 18/03/2020
Yukarıda tarafları yazılı davanın mahkememizce yapılan açık yargılaması sonunda;
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
DAVA :Davacı vekili; müvekkili … San. Tic. Ltd. Şti. ortakları … ve …’ın davacı firma kurulmadan önce ortağı oldukları … ve Tic. Ltd. Şti. döneminde davalı firmadan kalıp yaptırıldığını, 12.07.2013 tarihli faturanın tutarı olan 12.872,74 TL’nin müvekkili tarafından ödendiğini, … ve Tic. Ltd. Şti.’ den ayrıldıktan sonra müvekkili firmanın kurulmasıyla davaya konu kalıpların müvekkili firmaya özgülendiğini, bu tarihten sonra devamlı olarak kalıplar kullanılarak yine davalıya parça yaptırıldığını, davalıya yaptırılan parçaların malzeme/işçilik bedellerinin de ödendiğini, daha sonra 03.12.2013 yılında müvekkili firma kurulduktan sonra davalıya yaptırılan kalıplar kullanılarak siparişler alındığını ve davalı firmaya müvekkilinin logo ve unvanının döküm şeklinde basılı olduğu parçaların yaptırılmaya devam edildiğini, bu süre içinde (4-5 yıl) devamlı olarak müvekkilinin aldığı siparişler için davalıyla anlaşılan birim fiyat üzerinden yaptırılmaya devam edildiğinden kalıpların davalıdan istenilmediğini ve davalı fabrikasında muhafaza edildiğini, 23.12.2017 tarihinde müvekkiline yurtdışından parça işi verildiğini, davalının parça fiyatını 43,00TL olarak belirlemiş olması ve piyasada daha uygun teklifler olması sebebiyle kalıpların ilk olarak 19.12.2017 tarihli mail ile müvekkili tarafından istendiğini, ancak davalı müvekkiline ait olan kalıpları iade etmemekte ısrar ettiğini, kalıpların müvekkiline iadesinin, iade edilmemesi halinde kalıpların rayiç bedelinin belirlenerek müvekkiline ödenmesinin gerektiğini, müvekkilinin, kalıpların haksız ve hukuksuz iade edilmemesi nedeniyle yurtdışından aldığı siparişi yapamadığını ve 25.000 TL kar kaybına uğradığı gibi müşterisini de kaybettiğini, Ankara …. Noterliğinin 16.01.2018 tarih ve … yevmiye nolu ihtarnamesi ile oluşan kar kaybı ile kalıplarının iadesinin istenildiğini, davalının ihtarnameye cevap vermediği gibi kalıpları da halen iade etmediğini, müvekkilinin aldığı işi yerine getirememesi nedeniyle hem yurt dışındaki itibarının hem de müşterisini kaybetmesi nedeniyle manevi zararının doğduğunu beyan ederek, diğer ve fazlaya ilişkin her türlü hak, talep ve alacaklar saklı kalmak kaydıyla, müvekkiline ait olan kalıpların iadesine, müvekkilinin 25.000,00 TL kar kaybı alacağının ihtarnamenin tebliğ tarihi olan 17.012018 tarihinden itibaren avans faizi ile tahsiline, müvekkilinin itibar ve müşteri kaybı nedeniyle 10.000 TL manevi tazminatın dava tarihinden itibaren işleyecek avans faizi ile tahsiline karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
CEVAP :Davalı vekili; dava konusu kalıbın bir çok sebepten ötürü davacıya iadesinin mümkün olmadığını, davacının Ankara … Noterliği aracılığıyla 16.01.2018 tarih ve … yevmiye nolu ihtarnamesine Ankara … Noterliği aracılığıyla 24.01.2018 tarihli ve … yevmiye nolu ihtarnamenin gönderildiğini, fakat davacının ihtarname ile bildirdiği adresten başka adrese taşınmış olması sebebiyle ihtarnamenin bila döndüğünü, fark edildiğinde ihtarname davacıya tekrar gönderildiğini, kalıp mülkiyetlerinin çelik sektöründe asla siparişçi tüzel yahut gerçek kişi mülkiyetine verilmediğini, alınan kalıbın bedelinin gelen sipariş doğrultusunda sadece kullandırma hakkını müşteriye verdiğini, dava konusu kalıpların ömürlü olduğunu, belli sayıda işlemden sonra kullanım dışı kaldığını, bu sebeple böyle bir durumda müvekkilinin ya yeni kalıp yapmak ya da eski kalıplarda revizyon yapmak zorunda kaldığını, ayrıca bu kalıpların müvekkili firmanın kalıp otelinde muhafaza edildiğini ve bunun içinde müşteriye hiçbir ücret yansıtılmadığını, tüm bunların sebebinin mülkiyetin müşteriye geçmemesi olduğunu, bu şekilde sektörde bir ticari örf geliştiğini, davacının kalıplar üzerinde hiçbir hakkı bulunmadığını, davacının dava dilekçesinde eskiden … Makine isimli şirkete ortak olduğunu daha sonra ayrıldığını ve mülkiyetin daha sonradan kendisinin kurmuş olduğu … San. Tic. Ltdi. Şti.’ne geçtiğini ifade ederek kalıplar üzerinde hak iddia ettiğini, şirketlerin ayrıca bir tüzel kişilik olup aralarındaki ilişkilerin nispi ilişki olduğunu ve üçüncü kişileri bağlamadığını, müvekkilinin buradaki konumunun yine kabul olmamakla birlikte emanetçilik olduğunu, varsa bir hak sahibi müvekkilin nezdinde … Makine olduğunu, davacının 25.000,00 TL kar kaybına uğradığını ifade ettiğini, kimsenin üçüncü bir kişiden haksız bir eylemi yahut TCK kapsamında suç ihtiva eden bir eylemi gerçekleştirmediğinden bahisle zarara uğradığını ifade ederek tazmin talebinde bulunamayacağını beyan ederek, hukuki dayanaktan yoksun davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir.
DELİLLER :Tarafların ticari defter ve kayıtları, tarafların ve dava dışı … Makina San. Ve Tic. Ltd. Şti.’nin ticari defter ve kayıtları, 25/06/2019 tarihli bilirkişi kurulu raporu ile tüm dosya kapsamı.
GEREKÇE :Dava, davacıya ait olduğu iddia edilen kalıpların iade edilmemesi nedeniyle oluşan kar kaybı ve manevi tazminat istemine ilişkindir.
Davacı tarafından, davalıda bulunan kalıpların kendisine ait olduğu, kalıpların dava dışı … şirketinden devralındığı ve talep edilmesine rağmen davalının kalıpların iade edilmediği ileri sürülmüş; dava tarafından ise kalıpların davacıya ait olmadığı, kalıpların maliki dava dışı şirket devir yapmışsa bile bunun kendilerine bildirilmediği, bu hususun yargılama sırasında öğrenildiği savunulmuştur.
Dava, davacı tarafça, … Makine Ltd Şti ne ihar edilmiş ve ihbar olunan şirket temsilcisi 26/09/209 tarihli duruşmaya katılarak beyanda bulunmuştur. İhbar olunan şirketin temsilcisi; “ben 2017 yılında … makinayı devraldım, firmanın eski sahipleriyle davacı şirketin ortakları arasında ortaklık yapılmış, daha sonra bu ortaklık bitince dava konusu edilen kalıpların davacıya devrine dair anlaşılmış, ben de bizzat bu hususta belgeyi düzenledim, 20/02/2018 tarihli belgeyi düzenleyerek davacı şirketin yetkilisi … Beye verdim, ancak bu husustaki anlaşmayı davalı şirkete yazılı olarak bildirmedim, dava açıldıktan sonra davalı şirketten bir yetkili beni aradı, dava konusu kalıplarla ilgili bilgi istedi ben de kendisine kalıpları davacıya devrettiğimizi söyledim, anlaşma yoluna gidebileceklerini açıkladım, davaya katılmak istemiyorum, olay bizim dışımızdadır” şeklinde beyanda bulunmuştur.
Davacı şirket ile dava dışı … Makine Ltd Şti nin kayıtlarının incelenmesine yönelik olarak alınan bilirkişi kurulu raporunda, dosya kapsamı ve yerinde yapılan incelemeler neticesinde; dava konusu kalıbın 12.07.2013 tarihinde KDV hariç 10.909.10 TL fatura bedeli ödenmek sureti ile yaptırılmış olduğu, kalıbın mevcut hali ile ve ihtarnamede verilen 3 günlük sürenin sonu 21.01.2018 itibarı ile bedelinin 8.293,04 TL kdv dahil hesap ve takdir edildiği, kalıpların birinin üzerinde “…” ifadesinin yazılı olduğu, … Kimya nın kayıt ve defterlerinin incelenmesinden kalıpların davacıya verildiğine dair bir bilgiye rastlanmadığı, aksine bu kalıplarla yapılan ürünlerle ilgili davalı ile kayıt tutulduğu, davalıya bu kalıpların kullandırılması ile üretim yaptırıldığının anlaşıldığı, yani dava konusu kalıpların mülkiyetinin dava dışı … Makina Ltd. Şti’ne ait olduğu, dava konusu kalıplar davalı tarafından saklanmakta olduğundan ve davacı işbu davayı açmakla istihkak iddiasında bulunduğundan, TBK 568. madde gereğince davanın … Ltd Şti.’ne ihbarı ve bu şirketin, dayanak 20.02.2018 tarihli belge ve mülkiyete ilişkin beyanları ile davadaki mülkiyete ilişkin uyuşmazlığın davadan sonrasına etkili olmak üzere çözüme kavuşturulabileceği, davalının kalıpları davacı şirkete teslim etme yükümlülüğü bulunmadığı, sunulan proforma faturanın zararı ispatlayıcı belge olmadığı düşünülmekle beraber, görevlendirme gereğince yapılan hesaplamada; davacının, dava konusu kalıbı kullanarak imal edeceği 500 adet tutucudan edebileceği karın, ihtarnamede verilen 3 günlük sürenin sonu 21.01.2018 tarihi itibarı ile 9.039,00 TL hesap ve takdir edildiği, manevi tazminat talebinin değerlendirilmesinin Sayın Mahkemeye ait olduğu belirtilmiştir.
Davalı vekili tarafından 23/01/2020 tarihli duruşmada, müvekkilinin kalıpları iadeye hazır olduğunu beyanı üzerine uyuşmazlığın çözüme kavuşturulmasına yönelik olarak taraflara süre verilmiş ve kalıpların davacıya iadesi sağlanmıştır.
Tüm dosya kapsamına, toplanan delillere ve tarafların beyanlarına göre; dava konusu edilen sanayi tipi kalıpların ihbar olunan şirkete ait olduğu ve daha sonra yapılan anlaşma ile kalıpların mülkiyetinin davacıya devredildiği ancak kalıpları kullanan davalıya bu hususta bir bildirim yapıldığının ispat edilemediği, 14/11/2019 tarihli duruşmada verilen ara karar ile davacı yana hatırlatıldığı halde yemin deliline de başvurulmamış olduğu, davalının devri yargılama sırasında öğrenmiş olduğu ve bu doğrultuda kalıpları davacıya iade de ettiği gözetilerek, kalıpların iadesi istemine ilişkin dava konusuz kaldığından karar verilmesine yer olmadığına, dava tarihi itibariyle davacı haklılığını ispat edemediğinden diğer taleplerinin reddine dair aşağıdaki şekilde hüküm tesis edilmiştir.
HÜKÜM : Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere;
1-Davacının dava konusu kalıpların iadesi yönündeki talebi konusuz kaldığından karar verilmesine yer olmadığına,
2-Davacının kar kaybı ve manevi tazminat istemlerinin reddine,
3-Davalının takas mahsup isteminin reddine,
4-Alınması gereken 54,40 TL karar ve ilam harcının peşin alınan 597,72 TL harçtan mahsubu ile bakiye 543,32 TL harcın karar kesinleştiğinde ve talep halinde davacıya iadesine,
5- Davacı tarafından sarf edilen yargılama giderinin üzerinde bırakılmasına, bakiye gider avansının karar kesinleştiğinde davacıya iadesine,
6- Reddedilen kar kaybı talebi yönünden, davalının kendisini vekil ile temsil ettiği görülmekle karar tarihinde yürürlükte bulunan AAÜT uyarınca 3.750,00 TL vekalet ücretinin davacıdan alınarak davalıya ödenmesine,
7- Reddedilen manevi tazminat talebi yönünden, davalının kendisini vekil ile temsil ettiği görülmekle karar tarihinde yürürlükte bulunan AAÜT uyarınca 3.400,00 TL vekalet ücretinin davacıdan alınarak davalıya ödenmesine,
Dair, taraf vekillerinin yüzüne karşı, kararın tebliğinden itibaren iki hafta içerisinde mahkememize sunulacak, yahut mahkememize gönderilmek üzere bir başka mahkemeye ibraz edilecek bir dilekçeyle başvuru yapılmak suretiyle, Ankara Bölge Adliye Mahkemeleri ilgili Hukuk Dairesi nezdinde istinaf kanun yolu açık olmak üzere karar verildi.25/02/2020

Katip Hakim
e-imzalı e-imzalı