Emsal Mahkeme Kararı Ankara Batı Asliye Ticaret Mahkemesi 2018/892 E. 2021/671 K. 21.09.2021 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. Ankara Batı ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ Esas-Karar No: 2018/892 Esas – 2021/671
T.C.
Ankara Batı
ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TÜRK MİLLETİ ADINA
GEREKÇELİ KARAR
ESAS NO : 2018/892 Esas
KARAR NO : 2021/671
HAKİM :
KATİP :
DAVACI/KARŞI DAVALI :
VEKİLLERİ :
DAVALI/KARŞI DAVACI :
VEKİLLERİ :
DAVA : Menfi Tespit (Kıymetli Evraktan Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ : 17/12/2018
KARAR TARİHİ: 21/09/2021
K. YAZIM TARİHİ: 07/10/2021

Mahkememizde görülmekte olan Menfi Tespit (Kıymetli Evraktan Kaynaklanan) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ :
DAVA :Davacı-karşı davalı vekili mahkememize sunduğu dava dilekçesinde özetle ;Davalı ile müvekkiline ait …. adresindeki okul inşaatında yapılacak işler için davalı ile sözleşmeler akdedildiğini ve iş karşılığı yapılacak ödemelere ilişkin çeşitli vadelerde çeklerin davalıya teslim edildiğini, ancak, davalı tarafın yüklendiği edimlerini yerine getirmeksizin tüm çalışanları ve malzemeleri ile çalışma alanını terk ettiğini ve işi yarım bıraktığını, davalı ile işin bitirilmesi konusunda iletişime geçilmeye çalışılmışsa da ulaşılamadığını, ayrıca davalı hakkında Ankara Batı Asliye Ticaret Mahkemesi’nin … D. İş sayılı dosyası ile de mevcut eksikliklerin tespiti hakkında dava açıldığını davalının yüklendiği işi tamamlamadığı ve elinde bulunan müvekkiline ait 30.000,00 TL bedelli …. Şubesi … no’lu 31.12.2018 tarihli çeki de iade etmediğinden işbu davanın açılması gerektiğini, belirtilen sebeplerden dolayı müvekkilinin davalıya 30.000,00 TL borçlu olmadığının tespiti ile davalının elinde bulunan müvekkiline ait 30.000,00 TL bedelli …. Şubesi … no” lu 31.12.2018 tarihli çekin iptaline ve dava sonuna kadar tedbiren ödeme yasağı konulmasına, alacağın İİK’nun 72. Maddesi uyarınca alacağın %20’sinden az olmamak üzere tazminata hükmedilmesine, yargılama giderleri ile ücreti vekaletin davalı yana yüklenmesine karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Davacı-karşı davalı vekili cevap dilekçesi ile özetle; taraflar arasında akdedilen eser sözleşmeleri uyarınca müvekkilinin tüm ödemeleri yapmasına karşın, davalı/karşı davacının yüklenmiş olduğu edimleri yerine getirmediğini ve inşa işini yarım bırakarak iş sahasını tüm personeli ve malzemeleri ile birlikte terk ettiğini, Ankara Batı Asliye Ticaret Mahkemesi’nin … D.İş sayılı dosyası ile tespit edildiği üzere, davalının eksik ve hatalı imalatları bulunduğunu, tespit raporunda belirtilmeyen veya tespitten sonra ortaya çıkan bir çok hatalı imalatın da müvekkilince diğer firmalara sözleşme ve fatura karşılığı tamamlatılmak durumunda kalındığını, müvekkiline ait 30.000,00 TL. bedelli … Şubesi … Nolu 31/12/2018 vade tarihli çekin de vadesinde 3. kişi cirantanın çeki bankaya ibraz etmesi nedeniyle ödenmek zorunda kaldığını, davacının müvekkilinden her hangi bir alacağı olmadığını, bu nedenle de karşı davanın reddi gerektiğini kabul anlamına gelmemekle birlikte, her ne kadar davalı/karşı davacı tarafından kur farklarından kaynaklı alacağı olduğu iddia edilmekteyse de, müvekkilinin fazla ödemelerinin mevcudiyeti ve 06/10/2018 tarihli Türk Parası Kıymetini Koruma Hakkında 32 Sayılı Karara İlişkin Tebliğ’de Değişiklik Yapılmasına Dair Tebliğ uyarınca davalı/karşı davacı firma ile bir çok görüşme yapıldığını, akdedilen eser sözleşmesinin Türk Lirasına çevrilmesi talep edildiğini, bu yönde kendilerine ihtarname dahi gönderilmesine karşın firmaca herhangi bir dönüş yapılmaksızın taraflarına kur farkı faturaları gönderildiğini, ancak, gönderilen kur farkı faturalarının usulsüz olması ve davalı/karşı davacının yükümlülüklerini yerine getirmemesi nedenleriyle faturalar müvekkilince kabul edilmediğini, anıldığı üzere, 06/10/2018 tarihli Türk Parası Kıymetini Koruma Hakkında 32 Sayılı Karara İlişkin Tebliğ’de Değişiklik Yapılmasına Dair Tebliğ hükümlerine karşı taraflarıyla uzlaşmaya yanaşmayan davalı/ karşı davacının kur farkından kaynaklı alacak talebinin de usulsüz olduğunu, mevcut durumda sözleşme bedelinin, 06/10/2018 tarihli Türk Parası Kıymetini Koruma Hakkında 32 Sayılı Karara İlişkin Tebliğ’de Değişiklik Yapılmasına Dair Tebliğ’in 8/24. Maddesi uyarınca değerlendirilmesi gerektiğini, kaldı ki müvekkilinin kur farkından kaynaklı borcu bulunmadığı gibi, kur farkı gözetilse dahi fazla yapmış olduğu ödeme bulunduğunu, tüm bu nedenlerle karşı davanın reddi ile esas davalarının kabulüne karar verilmesini talep etmiştir.
CEVAP :Davalı-karşı davacı vekili cevap ve karşı dava dilekçesi ile özetle; açılan davanın yetkisiz olan mahkemede açıldığını, davanın müvekkili şirketin adresi itibariyle yetkili olan İstanbul Anadolu Asliye Ticaret Mahkemesinde açılması gerektiğini, dosya hakkında yetkisizlik kararı verilmesi gerektiğini, bahsi geçen çekin, müvekkili şirket tarafından davacı ile aralarında akdedilmiş olan sözleşme konusu işlerle ilgili malzeme alınan üçüncü bir şirkete ciro edilerek verildiğini bu şirket tarafından muhatap bankaya ibraz edilmekle tahsil edildiğini, bu çerçevede, davacı tarafın dava konusu çekten ötürü borçlu olmadıklarını tespite ilişkin hukuki bir yararı kalmadığından davanın da konusuz kaldığını, bir an için davacı tarafın davasını istirdat davasına dönüştürebileceği düşünülecek olsa dahi istirdat davasının ancak haksız olarak ödendiği iddia edilen paranın ödenen kişiden iade alınması talebi olarak ele alınabileceğinden bu talebin çek bedelini tahsil etmemiş olan müvekkiline karşı ileri sürülemeyeceğini, taraflar arasında 16.05.2018 tarih ve … teklif numaralı, 56.354,44 USD bedelli, 13.06.2018 tarih ve … teklif numaralı, 37.170 USD bedelli ve 28.06.2018 tarih ve … teklif numaralı, 15.410,80 USD olmak üzere toplamda 108.665,24 USD bedelli üç sözleşme akdedildiğini, bu sözleşme bedellerinin bir kısmının nakit, bir kısmının vadeli senetle, bakiye iş bedelinin ise işin teslimi ile birlikte kur farkı faturası da kesilerek ödenmesinin kararlaştırıldığını, sözleşmelerin akdedilmesi ile birlikte müvekkili şirketin üstlenmiş olduğu edimleri eksiksiz biçimde ifa etmeye başladığını, ancak zaman içerisinde bitirmiş olduğu işlerin bedeline ilişkin ödemelerinde gecikme yaşandığı gibi bitirilen işlere ilişkin fatura düzenlenmek istendiğinde devamlı olarak faturaların işin tamamının bitiminde tanzim edilmesi cevabıyla karşılaştığını, müvekkili şirketin, davacı tarafın taraflar arasında akdetmiş olduğu sözleşmelerin dışındaki talepleriyle de karşılaştığını, bu taleplerin bir kısmına taraflar arasındaki güven ilişkisinin zedelenmemesi ve bu sözleşme dışı ilave işlerin de ayrıca kendilerine ödeneceğinin sözlü olarak beyan edilmesine güvenerek olumlu cevap verdiğini ve sözleşme dışı ilave imalatlar da gerçekleştirdiğini, müvekkili şirketin yapmış olduğu imalatlara ve ek işlere ilişkin fatura düzenleme ve geçici kabul tutanağı tanzimi talepleri karşılanmadığı gibi yapmış olduğu sözleşme dışı ilave işlere ilişkin yazılı evrak da verilmediğini, her ne kadar eser sözleşmesinin yazılı yapılması şartı bulunmamakta ise de davacının bu tutumunun açıkça kötü niyet içerdiğini, halihazırda yapmış olduğu imalatlara ilişkin ödemelerini alamayan ve kabul tutanağı düzenleyemeyen müvekkilinin, ekonomik istikbalini ve davacı tarafın niyetine ilişkin mevcut şüpheleri de düşünerek daha fazla riske girmek istemediğini, bu talebe ilişkin ancak davacı tarafa yardımcı olabileceğini ve üçüncü bir şirketten uygun teklif alabileceğini ifade ettiğini, bu kapsamda müvekkili şirket yetkililerinin dava dışı … şahıs firmasıyla irtibata geçildiğini, bu firma tarafından davacı tarafın talep ettiği ürünlerin tedarik edildiğini ve 09.11.2018 tarihinde … şahıs firmasına ait araçla nakliyesi yapılarak davacı tarafa ait okula getirildiğini, tedarikçi firma tarafından ürün bedellerinin ödenmemesi halinde ürünlerin teslim edilmeyeceği ifade edilince araçta bulunan malların davacı taraf personeli tarafından adeta yağmalandığını, okulun kapıları kapatılarak ürünlerin araçtan zorla indirildiğini, …tarafından 15.11.2018 tarihinde Ankara Batı Cumhuriyet Savcılığı’na şikâyette bulunulup şikâyet dosyasının … Soruşturma numarasına kaydedildiğini, müvekkili şirketin tüm bu yaşananlardan sonra davacı tarafa yönelik itimadını tamamıyla kaybettiğini, hem bu yaşananları hem de kendileri tarafından yapılan imalatlara ilişkin ödemelerin akıbetini sormak istediğinde ise kendisine hiçbir muhatap bulamadığını, müvekkili şirketin, bakiye ödemesini alabilmek umuduyla ifa etmiş olduğu edimlere ilişkin 09.12.2018 tarih ve .., …, … sıra numaralı faturaları tanzim ederek davacı tarafa tebliğ ettiğini, davacı tarafın ise bu faturaları müvekkili şirkete iade ettiğini, davacı tarafın menfi tespit istemi bir yana, müvekkili şirketin ifa etmiş olduğu edimlerden ötürü bakiye alacağının bulunduğunu, müvekkili şirket tarafından ifa edilen edimler nedeniyle sözleşme konusu iş niteliği gereği kesin kabul aşamasında olup davacı tarafın kesin kabulden kasıtlı olarak kaçındığını, davacı tarafın davaya konu sözleşmedeki işlerini aylar önce fiilen teslim aldığını, okulda eğitim öğretim faaliyetinin başladığını, davacı tarafın, dava konusu sözleşmedeki edimlerin ifa edildiği okulda eğitim öğretim faaliyetine başlamakla sözleşme konusu işi en geç bu tarihte fiilen teslim aldığı hususunda bir kuşku olmadığını, davacı tarafın işi teslim aldığında hiçbir ayıp ihbarında bulunmadığını, ancak işi teslim aldıktan aylar sonra huzurdaki davayı ikame ettiğini, fazlaya ilişkin hakları saklı kalmak üzere, öncelikle yetki itirazının kabulü ile dosyanın yetkili İstanbul Anadolu Asliye Ticaret Mahkemesi’ne gönderilmesine, davacı tarafın haksız davasının reddine, yargılama giderleri ve vekalet ücretinin davacı tarafa yükletilmesine karar verilmesini talep etmiştir.
Davalı-karşı davacı vekili karşı dava dilekçesi ile özetle; taraflar arasında 16.05.2018 tarih ve … teklif numaralı, 56.354,44 USD bedelli, 13.06.2018 tarih ve … teklif numaralı, 37.170 USD bedelli ve 28.06.2018 tarih ve … teklif numaralı, 15.410,80 USD olmak üzere toplamda 108.665,24 USD bedelli üç sözleşmenin akdedildiğini, bu sözleşme bedellerinin bir kısmının nakit, bir kısmının vadeli senetle, bakiye iş bedelinin ise işin teslimi ile birlikte kur farkı faturası da kesilerek ödenmesinin kararlaştırıldığını, sözleşmelerin akdedilmesi ile birlikte müvekkili şirketin üstlenmiş olduğu edimlerini eksiksiz biçimde ifa etmeye başladığını, ancak zaman içerisinde bitirmiş olduğu işlerin bedeline ilişkin ödemelerinde gecikme yaşandığı gibi bitirilen işlere ilişkin fatura düzenlenmek istendiğinde devamlı olarak faturaların işin tamamının bitiminde tanzim edilmesi cevabıyla karşılaşıldığını, müvekkili şirketin bu safhalarda geçici kabul tutanağı tutulmasına dair taleplerinin de devamlı olarak işin sonunda işin bütününe yönelik geçici ve kesin kabul yapılacağı yönündeki beyanlarla savuşturulduğunu, bir süre sonra müvekkilinin davacı tarafın niyetinden şüphe duymaya başladığını, yine müvekkili şirketin, davacı tarafın taraflar arasında akdetmiş olduğu sözleşmelerin dışındaki talepleriyle de karşılaştığını, bu sözleşme dışı ilave işlerin de ayrıca kendilerine ödeneceğinin sözlü olarak beyan edilmesine güvenerek olumlu cevap verilerek sözleşme dışı ilave imalatların da yapıldığını, müvekkili şirketin yapmış olduğu imalatlara ve ek işlere ilişkin fatura düzenleme ve geçici kabul tutanağı tanzimi talepleri karşılanmadığı gibi yapmış olduğu sözleşme dışı ilave işlere ilişkin yazılı evrak da verilmediğini, her ne kadar eser sözleşmesinin yazılı yapılması şartı bulunmamakta ise de davacının bu tutumunun açıkça kötü niyet içerdiğini, hesap hatalarına dair fazlaya ilişkin hakları saklı kalmak üzere, taraflarınca yapılan hesaplamaya göre sözleşmede 3.840 metre lineer ürün kullanılması gerekirken 3.897,15 metre lineer ürün kullanılmış, yine 274 adet 60×120 panel kullanılması gerekirken 384 adet panel kullanıldığını, davacı tarafın, müvekkili şirketten sözleşmelerin dışında olan okul binasındaki bodrum katlarda da imalat yapılması talebinde bulunduğunu ancak bu hususta da sözleşme akdetmeye yanaşmayacağının sinyalini verdiğini, halihazırda yapmış olduğu imalatlara ilişkin ödemelerini alamayan ve kabul tutanağı düzenleyemeyen müvekkilinin, ekonomik istikbalini ve davacı tarafın niyetine ilişkin mevcut şüpheleri de düşünerek daha fazla riske girmek istemediğini, bu talebe ilişkin ancak davacı tarafa yardımcı olabileceğini ve üçüncü bir şirketten uygun teklif alabileceğini ifade ettiğini, dava dışı … şahıs firmasıyla irtibata geçildiğini, bu firma tarafından davacı tarafın talep ettiği ürünler tedarik edildiğini ve 09.11.2018 tarihinde …. şahıs firmasına ait araçla nakliyesi yapılarak davacı tarafa ait okula getirildiğini, tedarikçi firma tarafından ürün bedellerinin ödenmemesi halinde ürünlerin teslim edilmeyeceği ifade edilince araçta bulunan malların davacı taraf personeli tarafından adeta yağmalandığını ve okulun kapıları kapatılarak ürünler araçtan zorla indirildiğini, Ankara Batı Cumhuriyet Savcılığı’na şikâyette bulunulduğunu, müvekkilinin yapılan imalatlara ilişkin ödemelerin akıbetini sormak istediğinde ise kendisine hiçbir muhatap bulamadığını, sözleşme ile üstlenmiş olduğu edimleri ifa etmiş olmasına rağmen halen ödeme alamadığını, müvekkili şirketin, bakiye ödemesini alabilmek umuduyla ifa etmiş olduğu sözleşmeye konu edimlere ilişkin 09.12.2018 tarih ve …, …, … sıra numaralı faturaları tanzim ederek davacı tarafa tebliğ ettiğini, davacı tarafın ise bu faturaları müvekkili şirkete iade ettiğini, esasen taraflar arasında ilk etapta sorunsuz olarak başlayan ilişkinin, ülkemizde yaşanan olumsuz ekonomik gelişmeler üzerine döviz kurunun bir anda artması üzerine kötüleşmeye başladığını, davacı taraf yetkililerinin birkaç defa müvekkili şirket yetkililerine sözlü olarak kur farkına dair bahsi geçen düzenlemenin yeniden gözden geçirilmesi gerektiğini ifade ettiğini, davacı tarafın menfi tespit istemi bir yana, müvekkili şirketin ifa etmiş olduğu edimlerden ötürü bakiye alacağının bulunduğunun ortada olduğunu, müvekkili şirketin üretim ve imalatını gerçekleştirdiği aydınlatma ürünlerinin tamamının, yurt dışından ülkemize ithal edilen malzemeler kullanılarak imal edilen, dolayısıyla tamamen döviz maliyetli ürünler olduğunu, zira bu nedenden ötürü aydınlatma piyasasındaki satışların tamamının da ya döviz üzerinden ya da güncel döviz kuru esas alınarak Türk Lirası üzerinden yapıldığını, müvekkilinin dava konusu sözleşmede yer alan malzemeleri imal etmek üzere tedarikçilerinden temin ettiği ana kartlar, led şeritleri, alüminyum kasalar ve diğer tüm ekipmanların döviz maliyetiyle yurda ithal edildiğinden müvekkili şirketin de istisna kapsamında bulunduğunu, müvekkilinin tüm malzeme tedariğini döviz üzerinden gerçekleştiği ve maliyetinin tamamen dövize endeksli olduğu ortada iken müvekkiline ödemenin ancak tebliğ gereği sabitlenmiş kur üzerinden yapılacağı yönündeki kabulün açıkça adaletsiz olacağını, tespit raporunu kabul etmediklerini, davacı tarafın davaya konu sözleşmedeki işleri aylar önce fiilen teslim aldığını, okulda eğitim öğretim faaliyetinin başladığını, davacı tarafın, dava konusu sözleşmedeki edimlerin ifa edildiği okulda eğitim öğretim faaliyetine başlamakla sözleşme konusu işi en geç bu tarihte fiilen teslim aldığı hususunda bir kuşku olmadığını, davacı tarafın işi teslim aldığında hiçbir ayıp ihbarında bulunmadığını, ancak işi teslim aldıktan aylar sonra huzurdaki davayı ikame ettiğini, fazlaya ilişkin hakları saklı kalmak üzere, davacı tarafın asıl davası yönünden; öncelikle yetki itirazımızın kabulü ile dosyanın yetkili İstanbul Anadolu Asliye Ticaret Mahkemesi’ne gönderilmesine, davacı tarafın haksız davasının reddine, karşı davaları yönünden; kur farkı ve fazlaya ilişkin hakları saklı kalmak üzere bu aşamada, dava değeri daha sonra belirlendiğinde artırılmak üzere 1.000 TL bedelin ticari faiziyle birlikte davacı-karşı davalıdan tahsiline, yargılama giderleri ve vekalet ücretinin davacı-karşı davalı tarafa yükletilmesine karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
DELİLLER :Mahkememizin … D. İş sayılı dosyası, tarafların ticaret sicil özetleri, ticari defter ve kayıtları, fatura suretleri, Ankara Batı C.Başsavcılığının … soruşturma sayılı dosyası, keşif, bilirkişi raporları
GEREKÇE :Asıl Dava, Davacı- Karşı Davalı ….LTD.ŞTİ ile davalı- Karşı davacı …LTD.ŞTİ arasında okul inşaatında yapılacak ödemelere ilişkin çeşitli vadelerde çeklerin teslim edildiği ,işin yarım bırakılması sebebiyle verilen çek bedeli 30.000 TL’nin istirdadı istemine ilişkindir.
Karşı dava, Davalı- Karşı davacı, davacı- karşı davalı ile üç sözleşme akdedildiğini, bu sözleşme bedellerinin bir kısmının nakit, bir kısmının vadeli senetle, bakiye iş bedelinin ise işin teslimi ile birlikte kur farkı faturası da kesilerek ödenmesinin kararlaştırıldığını, sözleşmelerin akdedilmesi ile birlikte şirketin üstlenmiş olduğu edimleri eksiksiz biçimde ifa etmeye başladığını, ifa etmiş olduğu edimlerden ötürü bakiye alacağının bulunduğu, davaya konu sözleşmedeki işleri aylar önce fiilen teslim aldığını, okulda eğitim öğretim faaliyetinin başladığını, davacı tarafın işi teslim aldığında hiçbir ayıp ihbarında bulunmadığını, tüm malzeme tedariğini döviz üzerinden gerçekleştiği bu kapsamda kur farkından kaynaklı alacak istemine ilişkindir.
Eser sözleşmesinde yüklenicinin iş bedelinin tamamına hak kazanabilmesi için sözleşme ve ekleri ile fen ve tekniğine uygun olarak eseri tamamlayarak iş sahibine teslim ettiğini ispat etmesi gerekir. Sözleşme feshedilmediği ve eksik teslim kanıtlanamayan hallerde kural olarak bitmiş olan işin yüklenici tarafından yapılıp teslim edildiğinin kabulü gerekir. Buna göre teslimden sonra eksik işlerin varlığı ve kendisi tarafından tamamlandığını ispat yükü iş sahibine aittir. Ancak teslimin eksik yapıldığının delil tespiti, tutanak gibi yasal delillerle ispatlanması halinde kanıtlanan eksiklerin giderildiğini ispat yükü yükleniciye geçecektir. (Yargıtay 15.HD. 10.02.2014 gün 2013/626 Esas, 2014/801 Karar sayılı ilâmı).
Asıl dava ve karşı dava bakımından tartışılması gereken husus ve ispat yükü kapsamında yapılan değerlendirmede; Somut olayda davacı eksik iş yapıldığını ileri sürdüğü bu kapsamda asıl davacının eksik iş yapıldığını ispatlaması , karşı davacının ise eksikliğin giderildiğini ve işin teslim edildiğini sözleşme kapsamında yapılan ödemelere ilişkin kur farkından kaynaklı alacağının olup olmadığını ispat etmesi gerekmektedir.
Mahkememizce alınan 20.12.2018 tarihli delil tespiti bilirkişi raporu ile davalı yüklenicinin 16.05.2018 ve 13.06.2018 tarihinde imzalamış olduğu teklifler ve şartnameye birebir uymamış olduğu tespit edilmiştir.
Talimat mahkemesince alınan bilirkişinin 27/12/2019 tarihli raporu ile özetle; delillerin ve hukuksal durumun takdiri Mahkemeye ait olmak üzere;Davacının, incelenen 2018 yılı defterlerinin, açılış tasdiklerine ait bilgilerin yevmiye, kebir ve envanter defterlerinin açılış tasdiklerinin Türk Ticaret Kanunu hükümlerine uygun olarak yasal süresi içinde yapılmış olduğu, 2018 yılına ait yevmiye defterinin Türk Ticaret Kanununun ilgili hükmü gereğince yeni senenin içindeki sürenin sonuna kadar notere yaptırılması gereken kapanış (Görülmüştür Şerhi) tasdikinin yapıldığı, bu sebeple davalı şirketin 2018 yılına ait ticari defterlerinin T.T.K. hükümlerine göre sahibi lehine delil olma ve ispat kuvvetine sahip olup, olmadıklarının takdirinin mahkemeye ait olduğu, davalı karşı davacı tarafından davacı karşı davalı adına yürütülen cari hesap muavin defterde; davacı karşı davalıdan 22.05.2018 tarihinden 31.12.2018 tarihine kadar 492.000 TL ödeme alındığının kayıt edildiği bildirilmiştir. Keşife katılan bilirkişi kurulu 10/02/2021 tarihli raporu ile özetle; dava dosyası üzerinde yapılan inceleme ve ayrıntıları yukarıda yer alan gerekçeler ışığında; rapor içerisinde teknik yönden açıklanan nedenlerle hesaplamaların laboratuvar sonuçlarına göre ve işin an itibariyle miktarlar yönünden tamam olması nedeniyle daha önce tespit edilen raporlara dayanarak yapılması gerektiği, laboratuvar sonuçlarına göre Mahkemenin talebi doğrultusunda hesaplamaların yapılabileceği bildirilmiş, 09/09/2021 tarama tarihli ek raporlarında ise özetle; dava dosyası üzerinde yeniden yapılan inceleme sonucunda heyetlerinin görüşlerinde değişiklik olmadığı, teknik yönden doğru sonuçlar alabilmek için Laboratuvar tetkikleri gerektiği, bunun sonucuna göre yeni görüş oluşturulabileceklerini bildirmişlerdir.
Bu kapsamda denetime elverişli 24/06/2020 tarihli bilirkişi raporu ile yapılan değerlendirmede Davacı-karşı davalı … Ltd. Şti. ile davalı-karşı davacı … Ltd. Şti. arasında 16.05.2018 tarih ve … sayılı, 13.06.2018 tarih ve … sayılı, 28.06.2018 tarih ve … sayılı Fiyat Teklifleri üzerinden sözleşme imzalandığı, imalata tam olarak hangi tarihte başlandığı ve sonlandığının belli olmadığı Ancak mayıs ayındaki ilk teklif sözleşmede 06.06.2018 tarihinden itibaren sahada montaja başlanacağı belirtildiğine göre davalı karşı davacı tarafından kesilip sonradan iptal edilen fatura tarihinin 13.08.2018 olduğu göz önüne alındığında işin 2018 haziran ayında başladığı ve tüm işin 2018 yılının ağustos ayı sonunda tamamlandığı Mahkemenin …D. İş sayılı dosyasına sunulan 20.12.2018 tarihli bilirkişi raporuna ve Sayın Mahkeme tarafından eğer kabul görmesi halinde yerinde inceleme sırasında davacı-karşı davalı tarafça sunulan 10.10.2018 tarihli tutanak evrakına istinaden davalı-karşı davacı firma tarafından eksik bırakılan işler ile arızalı ürünlerin mevcut olduğu, Mahkeme tarafından talimatla aldırılan ve dosya kapsamında yer alan 27.12.2019 tarihli mali müşavir bilirkişince tanzim olunan rapora yönelik olarak tarafların herhangi bir itirazının bulunmadığı, asıl dava yönünden; Mahkeme tarafından sonradan sunulan belgelerin kabul görmemesi halinde davalı-karşı davacı firma tarafından eksik bırakılan ve Mahkemenin … D. İş sayılı dosyasına sunulan 20.12.2018 tarihli bilirkişi raporunda belirtilen eksik işler ile arızalı ürünlere ait bedelinin 19.807,43 TL olacağı, yerinde yapılan incelemeler sırasında davacı-karşı davalı tarafça sunulan ve dava dışı … tarafından düzenlenmiş olan 20.09.2019 tarih … sayı ve KDV dahil 56.640,00TL bedelli son fatura davanın açılmasından 9 ay sonrasına ait olduğu bu faturanın içeriğinde yazan eksik ve hatalı işlerin ilk imalat sırasında mı olduğu hususunun net olmadığı bu kapsamda hesaplanan tutarın nazara alınmadığı, Tarafların ticari defterlerinin birbiri ile uyumlu olduğu 492.000,00TL ödeme yapılmış olduğu bu kapsamda yapılan iş ve ödenen miktarın birbirini teyit ettiği teslimin davacı- karşı davalı tarafından kabul edildiği, işin kabulüne engel nitelikte eksiklik bulunmadığı, teslim edilen malzemeler üzerinde tespit edilen eksikler ve uygunsuzluklar ile tamamlanmayan iş ve işlemlerin, açık ayıp niteliğinde olduğu ve sözleşme kapsamında yapılması gereken iş ve işlemlerin tamamının bir bütün olarak değerlendirilmesi gerekmekle birlikte,yapılan işin bedeli bilirkişi tarafından tespit edilen 19.807,43 TL eksik iş bedelini karşılamış olduğu davacının eksik iş bedeli alacağını hak etmediği kanaatine varıldığından asıl davanın reddine karar verilmiştir.
Birleşen dava yönünden; taraflar arasında imzalanmış olan her üç Teklif-Sözleşmede işin tamamen teslim edildiğinde o güne ait kur farkı faturasının kesileceği yönünde bir hüküm olmakla birlikte imalata tam olarak hangi tarihte başlandığı ve sonlandığının belli olmadığı Ancak mayıs ayındaki ilk teklif sözleşmede 06.06.2018 tarihinden itibaren sahada montaja başlanacağı belirtildiğine göre davalı karşı davacı tarafından kesilip sonradan iptal edilen fatura tarihinin 13.08.2018 olduğu göz önüne alındığında işin 2018 haziran ayında başladığı ve tüm işin 2018 yılının ağustos ayı sonunda tamamlandığı bu kapsamda işin gecikmesi, eksik ve hatalı imalatların olması, sonradan ciddi oranda değişikliklerin yapılmak zorunda kalındığına dair belgelerin dosya kapsamında bulunmadığı, Tarafların ticari defterlerinin birbiri ile uyumlu olduğu 492.000,00TL ödeme yapılmış olduğu bu kapsamda yapılan iş ve ödenen miktarın birbirini teyit ettiği teslimin davacı- karşı davalı tarafından kabul edildiği, kur farkından kaynaklı bir faturanın taraf ticari defterleri incelendiğinde tespit edilmediği bu kapsamda kur farkından kaynaklı alacağın bulunduğunun sabit olmadığından ispatlanamayan davanın reddine karar verilmiştir.
HÜKÜM : Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere;
A-Asıl dava ve karşı davanın REDDİNE,
Asıl dava yönünden;
1-Harçlar Kanunu gereği alınması gereken 59,30 TL karar ve ilam harcının peşin alınan 512,33 TL harçtan mahsubu ile bakiye 453,03 TL harcın karar kesinleştiğinde ve talep halinde davacıya iadesine,
2-Davacı tarafından sarf edilen yargılama giderlerinin üzerinde bırakılmasına, bakiye gider avansının karar kesinleştiğinde davacıya iadesine,
3-Davalının kendisini vekil ile temsil ettirdiği görülmekle karar tarihinde yürürlükte bulunan Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi gereğince hesap edilen 4.500,00 TL vekalet ücretinin davacıdan alınarak davalıya ödenmesine,
Karşı dava yönünden;
1-Harçlar Kanunu gereği alınması gereken 59,30 TL karar ve ilam harcının peşin alınan 44,40 TL harçtan mahsubu ile bakiye 14,90 TL harcın karşı davacıdan alınarak Hazineye gelir kaydına,
2-Karşı davacı tarafından sarf edilen yargılama giderlerinin üzerinde bırakılmasına, bakiye gider avansının karar kesinleştiğinde karşı davacıya iadesine,
3-Karşı davalının kendisini vekil ile temsil ettirdiği görülmekle karar tarihinde yürürlükte bulunan Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi gereğince hesap edilen 1.000,00 TL vekalet ücretinin karşı davacıdan alınarak karşı davalıya ödenmesine,
B-Zorunlu arabuluculuk nedeniyle Arabuluculuk Yönetmeliğinin 26/2 maddesi gereği ödenecek ve Arabuluculuk AÜT’nin Birinci Kısmına göre taraf sayısı gözetilerek belirlenen 1.096,27 TL’nin 548,135 TL’sinin davacıdan, 548,135 TL’sinin davalıdan ile tahsili ile Hazineye irat kaydına,
Dair, davacı-karşı davalı vekilinin ve davalı-karşı davacı vekilinin yüzüne karşı, kararın tebliğinden itibaren iki hafta içerisinde mahkememize sunulacak, yahut mahkememize gönderilmek üzere bir başka mahkemeye ibraz edilecek bir dilekçeyle başvuru yapılmak suretiyle, Ankara Bölge Adliye Mahkemeleri ilgili Hukuk Dairesi nezdinde istinaf kanun yolu açık olmak üzere karar verildi.21/09/2021

Katip Hakim
E-imzalı✍ E-imzalı✍