Emsal Mahkeme Kararı Ankara Batı Asliye Ticaret Mahkemesi 2018/890 E. 2019/674 K. 07.11.2019 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. Ankara Batı ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ Esas-Karar No: 2018/890 Esas – 2019/674
T.C.
Ankara Batı
ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ KARAR
TÜRK MİLLETİ ADINA

ESAS NO : 2018/890 Esas
KARAR NO : 2019/674

HAKİM :
KATİP :

DAVACI :
VEKİLİ :
DAVALI :
VEKİLİ :

DAVA : Alacak (Bankacılık İşlemlerinden Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ : 17/12/2018
KARAR TARİHİ : 07/11/2019
K. YAZIM TARİHİ: 06/12/2019

Yukarıda tarafları yazılı davanın Mahkememizce yapılan açık yargılaması sonunda;
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
DAVA :Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; davalı bankaca “ekspertiz ücreti” ve “komisyon farkı” adı altında müvekkili şirketin davalı banka nezdindeki hesaplarından rızası olmaksızın farklı tarihlerde toplam 6.046,34 TL tutarında haksız tahsilat yapıldığını, haksız tahsil edilen söz konusu meblağın iadesinin davalı bankadan talep edilmesine karşın olumlu sonuç alınamadığını, Yargıtay 11. Hukuk Dairesinin 13/03/2017 tarih ve 2016/1261 esas sayılı içtihadına göre bankalarca müşterilerinden ticari kredi komisyonu, ekspertiz ücreti ve hesap özeti ücreti tahsil edilemeyeceğini beyan ederek 6.046.34 TL’nin müvekkili şirkete iadesine, yargılama giderleri ile vekalet ücretinin davalı bankaya yüklenmesine karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
CEVAP :Davalı cevap dilekçesinde özetle; tacir statüsünde bulunan davacı şirkete kullandırılan kredinin ticari kredi niteliği taşıdığını, tahsil edilen ücret ve komisyonların taraflar arasındaki akdi ilişkiye, mevzuat hükümlerine, içtihatlara ve hakkaniyet ilkesine uygun olduğunu, hakkın kötüye kullanılması niteliği taşımadığını, fahiş düzeyde bulunmadığını beyan ederek davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir.
DELİLLER :Taraflar arasında imzalanan kredi sözleşmeleri, hesap ekstreleri, banka dekontları, 28/08/2019 tarihli bilirkişi raporu ile tüm dosya kapsamı.
GEREKÇE :Dava, kullandırılan kredi nedeniyle ekspertiz ücreti ve komisyon fark tahsilatı adı altında davacıdan haksız surette tahsil edildiği iddia olunan 6.046,34 TL’nin iadesi (istirdadı) talebine ilişkindir.
Taraf delilleri toplandıktan sonra dosya kapsamı ve ekleri ile davalı banka kayıtları üzerinde bilirkişi incelemesi yaptırılmış, bankacılık uygulamaları konusunda uzman bilirkişi tarafından düzenlenen 28/08/2019 tarihli rapor dosyaya kazandırılmıştır.
Mahkememizce iddia, savunma, benimsenen 28/08/2019 tarihli bilirkişi raporuyla tüm dosya kapsamı birlikte değerledirilmiştir:
Davacı kredi müşterisi … Ltd. Şti. ile davalı … T.A.Ş. … Şubesi arasında 05/06/2017 tarihli ve 3.000.000,00 TL limitli Genel Kredi Sözleşmesi ve 10/10/2018 tarihli Üye İşyeri Ek Sözleşmesi akdedildiği, davalı banka tarafından davacıya şirkete 06/06/2017 tarihinde 1.000.000,00 TL tutarında nakdi ticari kredi kullandırıldığı anlaşılmıştır. 12/10/2018 tarihli banka dekontu ile hesap hareketlerinden anlaşıldığı üzere davalı banka tarafından 12/10/2018 tarihinde davacı şirketten 1.961,06 TL tutarında ticari ekspertiz ücreti, 12/11/2018 tarihinde de 3.797,36 TL tutarında komisyon farkı tahsil edilmiş, ayrıca tahsil edilen meblağlara göre belirlenen ve yasal zorunluluk taşıyan BSMV alındığı tespit edilmiştir.
Kredi müşterisi davacının tacir olduğu ve davalı bankaca kullandırılan kredinin ise ticari nitelikte Genel Kredi Sözleşmesi olduğuyla ilgili herhangi bir tartışma bulunmamaktadır. Uyuşmazlık, davalı banka tarafından tahsil edilen komisyon ve masrafın haklı olup olmadığı ve iadesinin gerekip gerekmediği noktasında toplanmaktadır.
Kredi sözleşmesinin akdedildiği ve komisyon ücreti ile masrafın alındığı tarihte yürürlükte bulunan 6102 sayılı TTK’nun 20. maddesi gereğince, tacir olan veya olmayan bir kişiye, ticari işletmesiyle ilgili bir iş veya hizmet görmüş olan tacirin uygun bir ücret isteme hakkı bulunmaktadır. Bu bağlamda, tacir statüsünde olan davalı bankanın gördüğü hizmet karşılığında uygun bir ücret isteme hakkı bulunmaktadır.
Taraflar arasında akdedilen ticari kredi sözleşmesinin, 6098 sayılı TBK’nun yürürlüğe girmesi sonrası düzenlendiği ve anılan yasanın 20. maddesi anlamında genel işlem koşulları içerdiği görülmektedir. 6098 sayılı TBK’nun 21/1. maddesi gereğince; karşı tarafın menfaatine aykırı genel işlem koşullarının sözleşmenin kapsamına girmesi, sözleşmenin yapılması sırasında düzenleyenin karşı tarafa, bu koşulların varlığı hakkında açıkça bilgi verip, bunların içeriğini öğrenme imkânı sağlamasına ve karşı tarafın da bu koşulları kabul etmesine bağlıdır. Aksi takdirde, genel işlem koşulları yazılmamış sayılır.
Somut uyuşmazlıkta, sözleşmedeki kredi müşterisi davacıdan komisyon ve masraf tahsil edilmesi yolundaki hüküm, kredi müşterisinin menfaatine aykırı olup, bu hükmün Genel Kredi Sözleşmesi kapsamına girmesi, sözleşmenin yapıldığı sırada davalı bankanın söz konusu komisyon ve masrafa ilişkin davacı kredi müşterisine açıkça bilgi vermesine ve davacı kredi müşterisinin de bu komisyon ve masrafı ödemeyi kabul etmesine bağlıdır. Müzakere edilmemiş sözleşme hükümleri, kredi müşterisinin menfaatine aykırı olması halinde yokluk yaptırımına tabi tutulacaktır.
Eldeki davada, davacı şirket yetkilisi ve davalı banka yetkilisinin imzalarını taşıyan Ön Bilgi Formuyla, Genel Kredi Sözleşmesinin imzalanmasından önce kredi müşterisi şirketin ücret ve komisyonlara ilişkin sözleşme hükümleri hakkında bilgilendirildiği sabittir. Türkiye Cumhuriyet Merkez Bankasının 15/08/2019 tarihli yazısından anlaşıldığı üzere sektördeki bankaların da “komisyon” ve “ekspertiz ücreti” adı altında ticari kredi müşterilerinden tahsilat yaptığı görülmektedir. Bu durumda, diğer bankaların benzer işlemlerdeki emsal uygulamaları gözetilmek suretiyle karşılaştırma yapılması gerekmekte olup, yapılan karşılaştırmaya göre davalı bankaca tahsil edilen komisyon ile ücretin piyasa ortalamasının altında kaldığı anlaşılmaktadır. Hal böyle olunca, davalı bankanın kredi müşterisi davalıdan tahsil ettiği komisyon ve ekspertiz ücretinin aralarındaki sözleşme ve mevzuata aykırı bir yönünün bulunmadığı, dolayısıyla davacıya iadesi gereken bir tutarın bulunmadığı kanaatine varılarak davanın reddine dair aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM : Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere;
1-Davanın REDDİNE,
2-Harçlar Kanunu gereği alınması gereken 44,40 TL karar ve ilam harcının peşin alınan 103,26 TL harçtan mahsubu ile bakiye 58,86 TL harcın karar kesinleştiğinde ve talep halinde davacıya iadesine,
3-Davacı tarafından sarf edilen yargılama giderlerinin üzerinde bırakılmasına, bakiye gider avansının karar kesinleştiğinde davacıya iadesine,
4-Davalının kendisini vekil ile temsil ettirdiği görülmekle karar tarihinde yürürlükte bulunan Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi gereğince hesap edilen 2.725,00 TL vekalet ücretinin davacıdan alınarak davalıya ödenmesine,
Dair, davalı vekilinin yüzüne karşı, kararın tebliğinden itibaren iki hafta içerisinde mahkememize sunulacak, yahut mahkememize gönderilmek üzere bir başka mahkemeye ibraz edilecek bir dilekçeyle başvuru yapılmak suretiyle, Ankara Bölge Adliye Mahkemeleri ilgili Hukuk Dairesi nezdinde istinaf kanun yolu açık olmak üzere karar verildi. 07/11/2019

Katip Hakim
e-imza e-imza