Emsal Mahkeme Kararı Ankara Batı Asliye Ticaret Mahkemesi 2018/888 E. 2020/74 K. 04.02.2020 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C. ANKARA BATI ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ Esas-Karar No: 2018/888 Esas – 2020/74

T.C.
ANKARA BATI
ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ KARAR TÜRK MİLLETİ ADINA
ESAS NO : 2018/888 Esas
KARAR NO : 2020/74

HAKİM :
KATİP :

DAVACI :
VEKİLİ :
DAVALI :
VEKİLİ :

DAVA : İtirazın İptali (Ticari satım/hizmet ilişkisinden Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ : 17/12/2018
KARAR TARİHİ : 04/02/2020
K.YAZIM TARİHİ : 28/02/2020
Yukarıda tarafları yazılı davanın mahkememizce yapılan açık yargılaması sonunda;
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
DAVA :Davacı vekili; müvekkili ile davalı şirket arasındaki ticari alış-veriş ilişkisinden dolayı müvekkilinin davalıdan alacaklı olduğunu, müvekkili tarafından davalı adına düzenlenen faturaların toplamının 53.831,60 TL olduğunu, davalı tarafça yapılan 4 adet ödemenin toplamının 24.653,00 TL olduğunu, kalan bakiyenin müvekkili tarafından istendiğinde davalının müvekkilini oyaladığını ve sonrasında soz konusu ödemenin yapılmayacağının ifade edildiğini, bilahare Kahramankazan İcra Müdürlüğünün … E. sayılı dosyası ile icra takibi yapıldığını, ancak borçlu tarafından söz konusu icra dosyasında yetkiye borca ve ferilerine itiraz edildiğini ve takibin durduğunu, tüm itirazların yersiz ve hukuki dayanaktan yoksun olduğunu, borçlunun yerleşim yeri mahkemesinin HMK m.6 hükümlerince genel yetkili olduğunu, 6102 sayılı TTK’nun 1530-4-a hükmünce “Faturanın veya eş değer ödeme talebinin borçlu tarafından alınmasını takip eden otuz günlük sürenin sonunda” borçlu tarafından faturaların alınma tarihinden itibaren 30 günlük sürenin sonunda temerrüde düşmüş sayılacağını beyan ederek, fazlaya İlişkin hakları saklı kalmak kaydıyla, Kahramankazan İcra Müdürlüğünün … E. sayılı takip dosyasına yapılan yetki itirazının kaldırılmasına, esasa ilişkin haksız ve kötü niyetli itirazın iptaline, icra takibinin devamına, borçlu davalı aleyhine takip miktarının %20’sinden aşağı olmamak üzere icra inkar tazminatına hükmedilmesine karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
CEVAP :Davalı vekili; dava konusu faturaların müvekkiline hiç ulaşmadığını ve ticari defterlerine işlenmediğini, itirazın iptali davasının itirazlarının davacı tarafa tebliğinden itibaren bir yıllık süre geçtikten sonra açıldığını, hak düşürücü süre olması sebebiyle davanın reddinin gerektiğini, zamanaşımı defi ile görev ve yetki itirazlarında bulunduklarını beyan ederek, davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir.
DELİLLER :Kahramankazan İcra Müdürlüğünün … esas sayılı takip dosyası, tarafların ticaret sicil kayıtları, davacının vergi dairesi kayıtları, davalının 2017 yılına ait BA formları, dava konusu alacağın dayanağı fatura örnekleri, tarafların ticari defter ve kayıtları, 19/06/2019 tarihli bilirkişi raporu, 19/09/2019 tarihli bilirkişi ek raporu ile tüm dosya kapsamı.
Davacı tanığı …, ” ben davacının firmasında ustabaşı olarak çalışıyorum, beş yıldır bu firmadayım, aynı zamanda şöforlük de yapıyorum, aşağı yukarı dört personel olarak çalışıyoruz davalıya davacı firmanın ürettiği hidrolik lift sattık, bu ürünler genellikle iş makinelerinde kullanılır, teslim ettiğimiz ürünlerde sıkıntı olduğunda tamirini yapıp tekrar iade de ederiz, servis işini de biz üstleniriz, kaç kere olduğunu hatırlamıyorum, bizi telefonla arayıp bildirdiklerinde sıkıntıyı gideriyoruz, dava konusu faturalara esas ürünleri bizzat şöfor olarak ben teslim ettim faturalar iş yerinde tanzim edildiğinden teslim eden imzası …ye aittir, teslim alanın imzasını almadan teslimatı yaptım, kullandığım araç … kamyonettir, plakası … dür, davalı firmanın o an hangi yetkilisine denk geldiysem ona teslim ettim, isim olarak hatırlayamıyorum.” şeklinde beyanda bulunmuştur.
Davacı yanın yemin deliline dayanmış olduğu anlaşıldığından, davacı vekiline verilen kesin süre içinde yemin metni sunulmuş olup, davalı yan temsilcisine yemini yaptırılmıştır. Davalı temsilcisi tarafından, “davacı ile ticari ilişkimiz vardır ancak yemin metninde yer alan beş adet fatura içeriği mal tarafımıza teslim edilmedi, borcumuz yoktur” şeklinde beyanda bulunulmuştur.
GEREKÇE :Dava; taraflar arasındaki satım ve servis hizmeti nedeniyle düzenlenen faturalara dayalı alacağın tahsili için başlatılan icra takibine vaki itirazın iptali istemine ilişkindir.
Davacı alacaklı 29.178,60 TL nin tahsiline yönelik olarak faturalara dayalı icra takibi başlatmış olup; ödeme emri davalı borçluya 02/02/2018 tarihinde tebliğ edilmiştir. Davalı borçlu 7 günlük yasal süresi içinde 09/02/2018 tarihinde ödeme emrine itiraz ettiğinden takibin durdurulmasına karar verilmiştir. İtirazın iptaline yönelik iş bu dava, hak düşürücü yasal süresi içinde açıldığından işin esasına girilerek inceleme yapılmıştır.
Tarafların ticari defter ve kayıtlarının incelenmesi için alınan 19/06/2019 tarihli bilirkişi raporunda; dosya kapsamı ve tarafların ticari defter ve kayıtlarının incelenmesi neticesinde, davacı kayıtlarına göre, davalı adına düzenlenen dava konusu alacağın dayanağı faturaların yer aldığı, davacının icra takip tarihi (29.01.2018) itibariyle davalıdan 29.178,60 TL bakiye alacağının olduğu, davalı kayıtlarına göre, davalının davacı faturalarından 2017/12 inci aya ilişkin KDV dahil tutarı 12.555,20 TL olan 5 adedinin kayıtlarda yer almadığı ve bu faturaların BA formu ile de ilgili vergi dairesine beyan edilmediği, diğer davacı faturalarının davalı kayıtlarında yer aldığı, ticari defterlerde yer alan kayıtlar bağlamında davalının davacıya icra takip tarihi (29.01.2018) itibariyle 33.623,40 TL borçlu olduğu belirtilmiştir.
İtiraz üzerine alınan bilirkişi ek raporunda, yapılan ek inceleme ve değerlendirmeler neticesinde; davalı vekilinin itirazları kapsamında davalının sehven kayıtlarına almadığı davacıya yaptığı ödeme tutarlarından sonra davalının davacıya 16.6213,40 TL borcunun bulunduğu, davacı kayıtlarında yer alan ancak davalı kayıtlarında yer almayan toplamı 12.555,20 TL olan 5 adet fatura ve içeriği mal ve hizmetin davalıya teslim edildiğinin davacı tarafından ispatının gerektiği, davacı tarafından söz konusu faturaların ve içeriğinin davalıya teslim edildiği kanıtlanır ise icra takip tarihi (29.01.2018) itibariyle davacı kayıtlarında yer alan bakiye 29.178,60 TL tutarında davacının davalıdan alacaklı olduğuna, davacı tarafından söz konusu faturaların ve içeriğinin davalıya teslim edildiği kanıtlanamaz ise icra takip tarihi (29.01.2018) itibariyle davalı kayıtlarında yer alan bakiye 16.623,40 TL tutarında davacının davalıdan alacaklı olduğuna karar verilebileceği belirtilmiştir.
Davacı tarafça yemin deliline dava dilekçesinde dayanıldığından, davalının kayıtlarında bulunmayan 5 adet fatura konusu malların teslim edilip edilmediğinin ispatı bakımından, davalı temsilcisinin yeminli beyanına başvurulmuştur. Davalı temsilcisi; “davacı ile ticari ilişkimiz vardır ancak yemin metninde yer alan beş adet fatura içeriği mal tarafımıza teslim edilmedi, borcumuz yoktur” şeklinde beyanda bulunmuştur.
Tüm dosya kapsamına, toplanan delillere ve yukarıdaki açıklamalara göre; taraflar arasında ticari satım ve hizmet ilişkisi bulunduğu, davalının kabul ederek kayıtlarına işlediği bir kısım faturalara konu malların teslim edildiği, hizmetin verildiği, 5 adet fatura konusu işin ifa edildiğinin ispatlanamadığı, tanık beyanlarının tek tek faturaları açıklar nitelikte olmadığı, davalının yemin beyanı ile de ispat edilemediği anlaşıldığından davanın kısmen kabulüne dair aşağıdaki şekilde hüküm tesis edilmiştir.
HÜKÜM : Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere;
1-DAVANIN KISMEN KABULÜ İLE KISMEN REDDİNE, Davalının Kahramankazan İcra Müdürlüğünün … esas sayılı dosyasına vaki itirazının 16.623,40 TL asıl alacak üzerinden iptali ile takibin bu miktara takip tarihinden itibaren işletilecek yasal faiziyle birlikte devamına, fazlaya dair istemin reddine,
2-16.623,40 TL üzerinden hesaplanacak %20 icra inkar tazminatının davalıdan tahsili ile davacıya verilmesine,
3-Alınması gereken 1.135,54 TL karar ve ilam harcından peşin alınan 352,41TL harcın mahsubu ile bakiye 783,13 TL karar ve ilam harcının davalıdan alınarak hazineye irat kaydına,
Davacı tarafından yatırılan 352,41TL peşin harç, tahsilde tekerrüre yol açmamak kaydıyla icra dosyasına yatırılan 145,89 TL peşin harç, 35,90TL başvuru harcı, 5,20TL vekalet harcı olmak üzere toplam 539,40 TL harcın davalıdan tahsili ile davacıya verilmesine,
4-Davacı tarafından sarf edilen 153,50 TL tebligat ve posta gideri ile 800,00TL bilirkişi ücreti olmak üzere toplam 953,50TL yargılama giderinden davanın kabul oranına göre hesap edilen 543,22 TL’nin davalıdan alınarak davacıya ödenmesine, artan kısmın davacı üzerinde bırakılmasına, bakiye gider avansının karar kesinleştiğinde davacıya iadesine,
5-Davacının kendisini vekil ile temsil ettirdiği görülmekle karar tarihinde yürürlükte bulunan AAÜT gereğince davanın kabul oranına göre takdir ve hesap edilen 3.400,00TL vekalet ücretinin davalıdan alınarak davacıya ödenmesine,
6-Davalının kendisini vekil ile temsil ettirdiği görülmekle karar tarihinde yürürlükte bulunan AAÜT gereğince davanın red oranına göre takdir ve hesap edilen 3.400,00TL vekalet ücretinin davacıdan alınarak davalıya ödenmesine,
Dair, taraf vekillerinin yüzüne karşı, kararın tebliğinden itibaren iki hafta içerisinde mahkememize sunulacak, yahut mahkememize gönderilmek üzere bir başka mahkemeye ibraz edilecek bir dilekçeyle başvuru yapılmak suretiyle, Ankara Bölge Adliye Mahkemeleri ilgili Hukuk Dairesi nezdinde istinaf kanun yolu açık olmak üzere karar verildi.04/02/2020

Katip Hakim
e-imzalı e-imzalı