Emsal Mahkeme Kararı Ankara Batı Asliye Ticaret Mahkemesi 2018/886 E. 2020/284 K. 07.07.2020 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. ANKARA BATI ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ Esas-Karar No: 2018/886 Esas – 2020/284

T.C.
ANKARA BATI
ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ KARAR TÜRK MİLLETİ ADINA
ESAS NO : 2018/886 Esas
KARAR NO : 2020/284

HAKİM :
KATİP :

DAVACILAR : 1-
2-
3-
VEKİLİ :
DAVALILAR : 1-
VEKİLİ :
2-
VEKİLİ :

İHBAR OLUNAN:
VEKİLİ :

DAVA : Tazminat (Ölüm Ve Cismani Zarar Sebebiyle Açılan Tazminat)
DAVA TARİHİ : 14/12/2018
KARAR TARİHİ: 07/07/2020
K.YAZIM TARİHİ : 16/07/2020
Yukarıda tarafları yazılı davanın mahkememizce yapılan açık yargılaması sonunda;
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
DAVA :Davacı vekili; 31.05.2018 günü müvekkili …’ın sevk ve idaresindeki … plakalı aracı ile yanında … olduğu halde seyri esnasında … plakalı araç sürücüsü …’in, müvekkilinin aracına arkadan çarpması sonucu meydana gelen trafik kazasında …’ın vefat ettiğini, kazanın meydana gelmesinde davalı sürücüsünün tam ve asli kusurlu olduğunu, … plaka sayılı aracın davalı sigorta şirketi tarafından ZMMS poliçesinin yapıldığını, müteveffanın kazadan önce ev hanımı olarak eşine ve çocuklarına yardım ettiğini, aynı zamanda hasta olan ikiz torunlarına baktığını, diğer çocuğu …’e maddi destekte bulunduğunu, müteveffanın ölümü ile müvekkillerinin maddi ve manevi zarara uğradıklarını beyan ederek, fazlaya ilişkin hakları saklı kalmak kaydıyla; … için 500,00TL, … için 250,00 TL, … için 250,00TL destekten yoksun kalma tazminatının olay tarihinden işletilecek faizi ile birlikte davalılardan müştereken ve müteselsilen tahsiline; her bir davacı için ayrı ayrı 50.000,00TL manevi tazminatın, olay tarihinden işletilecek faizi ile birlikte davalı …’den tahsiline karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Davacı vekili 28/05/2020 tarihli dilekçe ile davasını ıslah etmiş ve davacı … yönünden talep edilen maddi tazminat talebini 50.016,82 TL’ye artırmıştır.
CEVAP :Davalı … Sigorta A.Ş. vekili; dava dilekçesinde bahsi geçen … plakalı aracın müvekkili şirkete 26.09.2017-26.09.2018 tarihleri arasında … numaralı ZMMS poliçesi ile sigortalı olduğunu, poliçeden dolayı sorumluluklarının sigortalının kusuru oranında olmak üzere ölüm halinde kişi babına azami 360.000,00TL ile sınırlı olduğunu, bu poliçeden dolayı davacı tarafça yapılan müracaat üzerine 12.11.2018 tarihinde 126.298,42TL tazminat ödemesi yapıldığını, bu nedenle davacı tarafın destekten yoksun kalma tazminatı talebinin reddi gerektiğini, kabul anlamına gelmemekle birlikte her halükarda davacılar lehine yeniden tazminat hesabı yapılacak ise ödeme tarihindeki verilerin göz önünde bulundurulması gerektiğini, hesaplanacak tazminattan yapılan ödemenin faizi ile güncellenerek tenzil edilmesi gerektiğini, kazanın meydana gelmesinde sigortalı araç sürücüsünün kusursuz olduğunu, müteveffanın davacılara gerçekten destek olduğunun ispatı gerektiğini, huzurdaki davada 01.06.2015 tarihinde yürürlüğe giren ZMMS Genel Şartları ve eki olan TRH 2010 Tablosunun uygulanması gerektiğini, davacı yanın kaza tarihinden itibaren işleyecek avans faizi talebinin haksız olduğunu beyan ederek, davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir.
Davalı … vekili; öncelikle tarafların kusur durumunun tespiti gerektiğini, davacı sürücü …’ın aniden duracak kadar yavaşlayarak kazanın gerçekleşmesine neden olduğundan müterafik kusurunun bulunduğunu, ayrıca müteveffanın emniyet kemerini takmaması nedeniyle zararın artmasına neden olduğundan müterafik kusurunun bulunduğunu, davacı çocukların destekten yoksun kalma tazminat talep etmelerinin mümkün olmadığını, talep edilen manevi tazminatın çok yüksek olduğunu beyan ederek, davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir.
DELİLLER :Ankara Batı …. Ağır Ceza Mahkemesinin … esas sayılı dava dosyası, sigorta poliçesi, hasar dosyası, trafik kazası tespit tutanağı, trafik tescil kayıtları, SGK kayıtları, tarafların ekonomik ve sosyal durum tespiti, 18/07/2019 tarihli kusur bilirkişisi raporu, 01/11/2019 tarihli hesap bilirkişisi raporu, 30/04/2020 tarihli hesap bilirkişisi ek raporu ile tüm dosya kapsamı.
Tanık …,” ben 2015 yılında evlendim ve ankaraya yerleştim, doğuştan nötropenik hastalığım var kök hücredeki yapısal bozuklukla alakalıdır ve bu hastalık doğuştan ikiz çocuklarımdan birinde vardır, sürekli tedavi altındayız, hastanelerdeyiz ufak bir enfeksiyon geçirsek dahi uzun süre hastanede yatmak zorunda kalıyoruz, vefat eden kayınvalidem de ankarada yaşıyordu, aynı evde yaşamıyorduk, evlerimiz altlı üstlü sokaklardaydı, hastalık durumunda kayınvalidem bizimle ilgileniyordu çoğu zaman bizde kalıyordu, çocuğum hastalandığında diğer çocuğumun bakımını üstleniyordu yana ben hastalandığında her ikisine de bakıyordu, ağustos ayında hastalandığımda bakacak kimse olmadığı için çocukları kendi anneme istanbula yolladım, hasta olmayan çocuğumun psikolojisi bozuldu, benim kendi ailemden sadece yaşlı bir annem var bize sahip çıkacak durumda değil, kayınvalidem maddi olarak da bize destek olurdu direkt para yardımı şeklinde olmasa da market alışverişi yada çocukların ihtiyaçlarını karşılamada bize destek oluyordu, kayınvalidemin ayrı bir geliri olduğunu sanmıyorum bilmiyordum, eşim şeker fabrikasında işçi olarak çalışıyor, eşimin tam olarak ne kadar geliri olduğunu bilmiyorum, ancak asgari ücretle çalıştığını biliyorum ” şeklinde beyanda bulunmuştur.
Tanık …; “ben vefat eden … hanımın kardeşinin eşiyim, davacılar ile kendisinin ilişkilerini biliyorum, davacı …ın ikiz çocukları vardır, eşi ve ikiz çocuklarından biri kalıtımsal bir hastalığa sahiptir ayrıca diğer çocuğunda yanlış bilmiyorsam idrar yolları ile ilgili problemi var, vefat eden … hanım ile … aynı evde yaşamıyorlardı ancak çocuğun ve gelinin hastalığı nedeniyle çoğu zaman onlarda kalıyordu yada çocuklara kendi evinde bakıyordu, maddi olarak para yardımı yapmasa bile market alışverişi, çocukların ihtiyaçlarının karşılanması ile ilgili desteği oluyordu, hastane süreci uzun sürüyordu, en az 15 gün tedavi altında kalıyorlardı 1 ay dahi yattıklarını biliyorum, trafik kazasından sonraki süreçte hastaneye tedavi için gittiklerinde diğeri ile ben ilgilendim bazen babaları izin alıp bakıyor bir keresinde de …ın kayınvalidesine diğer çocuğu gönderdiler, hasta olmayan ikiz çocuklardan birisinde de psikolojik olarak rahatsızlık oluştu diğer çocuğa daha çok ilgi gösterildiğini düşünüyor, …ın eşinin sadece istanbulda bir annesi var ankarada başka bir yakını yoktur, bu sene yazın gelinin rahatsızlanmsı üzerine hastanede yatması gerekti ancak çocuklara bakacak kimse olmadığı için hastanede yatmadı bizzat ben eşimle birlikte hergün hastaneye götürdük, o tedavisini olurken çocuklara biz baktık bir hafta boyunca biz götürüp getirdik, ben çocuğa yatılı olarak iki gün kadar baktım, ancak çocuk anne babasını özlediği için sorun çıkardı ama annanesine alışkın olduğu için oraya gönderdiler bir aya yakında ananesinde kaldı”şeklinde beyanda bulunmuştur.
GEREKÇE :Dava, trafik kazası nedeniyle destekten yoksun kalma ve manevi tazminat istemine ilişkindir.
31.05.2018 tarihinde, davacı …’ın sevk ve idaresindeki müteveffa … ın içinde yolcu olarak bulunduğu … plakalı araç ile davalı … sevk ve idaresindeki … plakalı aracın çarpışması sonucunda dava konusu trafik kazası meydana gelmiş ve davacının kullandığı araçta yolcu olan bulunan … hayatını kaybetmiştir.
2918 sayılı Karayolları Trafik Kanunu’nun 91/1. Maddesinde, “İşletenlerin, bu kanunun 85/1 maddesine göre olan sorumluluklarının karşılanmasını sağlamak üzere mali sorumluluk sigortası yaptırmaları zorunludur”; 85/1 maddesinde, “Bir motorlu aracın işletilmesi bir kimsenin ölümüne veya yaralanmasına yahut bir şeyin zarara uğramasına sebep olursa, motorlu aracın bir teşebbüsün unvanı veya işletme adı altında veya bu teşebbüs tarafından kesilen biletle işletilmesi halinde, motorlu aracın işleteni ve bağlı olduğu teşebbüsün sahibi, doğan zarardan müştereken ve müteselsilen sorumlu olurlar.”; 85/son maddesinde ise, “işleten ve araç işleticisi teşebbüsün sahibi, aracın sürücüsünün veya aracın kullanılmasına katılan yardımcı kişilerin kusurundan kendi kusuru gibi sorumludur.” hükümlerine yer verilmiş, Karayolları Zorunlu Mali Sorumluluk Sigortası Genel Şartlarının A-1. maddesinde de, “Sigortacı bu poliçede tanımlanan motorlu aracın işletilmesi sırasında bir kimsenin ölümüne veya yaralanmasına veya bir şeyin zarara uğramasına sebebiyet vermesinden dolayı 2918 sayılı Karayolları Trafik Kanunu’na göre işletene düşen hukuki sorumluluğu, zorunlu sigorta limitlerine kadar temin eder” şeklinde ifade edilmiştir. Açıklanan madde hükümlerinden, Zorunlu Mali Sorumluluk Sigortası’nın; motorlu bir aracın karayolunda işletilmesi sırasında, bir kimsenin ölümüne veya yaralanmasına veya bir şeyin zarara uğramasına neden olması halinde, o aracı işletenin zarara uğrayan 3. kişilere karşı olan sorumluluğunu belli limitler dahilinde karşılamayı amaçlayan ve yasaca yapılması zorunlu kılınan bir zarar sigortası türü olduğu anlaşılmaktadır. Motorlu araçların işletilme tehlikesine karşı, zarar gören üçüncü şahısları korumak amacıyla getirilmiş olan bu düzenleme ile öngörülen sorumluluğun bir kusur sorumluluğu olmayıp, sebep sorumluluğu olduğu, böylece araç işletenin sorumluluğunun sebep sorumluluğunun ikinci türü olan tehlike sorumluluğuna ilişkin bulunduğu öğretide ve yargısal içtihatlarla kabul edilmektedir (Fikret Eren, Borçlar Hukuku, 9. Bası, s. 631 vd.; Ahmet Kılıçoğlu, Borçlar Hukuku, Genişletilmiş 10. Baskı, s. 264 vd).
Müteveffanın eşi ve çocukları olan davacı zarar görenler, anılan yasa hükümleri gereği davalılardan talepte bulunmuştur. Davalı … aracın maliki ve sürücüsü olup, davalı sigorta şirketi aracın ZMMS poliçesini düzenleyen firmadır. Davacılar tarafından davalı sigorta şirketine dava açılmadan önce başvuruda bulunulduğu, kısmi ödeme alındığı görülmüştür.
Sorumluluğun tespitine yönelik olarak alınan kusur raporunda; kazanın oluşumunda … plakalı araç sürücüsü davalı …”in … plakalı araca arkadan çarpması, güvenli ve yeterli mesafede seyretmemesi nedeniyle %100 asli kusurlu olduğu, … plakalı araç sürücüsü davacı …’ın kusur ve ihmali olmadığı, … plakalı araç içinde yolcu konumunda bulunmakta iken söz konusu kaza nedeni ile hayatını kaybeden …’ın kazanın oluşumunda kusur ve ihmali bulunmadığı görüş ve kanaati bildirilmiştir.
Tazminat hesabına yönelik olarak alınan 01/11/2019 tarihli bilirkişi raporunda ; sigorta poliçesinin kaza tarihini kapsadığı ve ölen şahıs başına azami teminat limitinin 360.000,00TL olduğu, poliçe limiti dahilinde davalı sigorta şirketi taralından davacı eşe 12.11.2018 tarihinde 126.298,42TL tazminat ödemesinde bulunulduğu, müteveffa …’ın hak sahiplerinden; ZMMS Genel Şartları ve Eki Düzenlemelere göre yapılan değerlendirme sonucu; ödeme tarihindeki verilere göre yapılan hesaplamada, davacı eşin destekten yoksun kalma zararının davalı sigorta şirketince yapılan ödeme ile karşılandığı, …’ın 137.214,36TL tutarında destekten yoksun kalma nedeniyle oluşan maddi zararının bulunduğu tespit edilmekle birlikte davalı sigorta şirketi tarafından yapılan ödemenin, davacı açısından hesaplanan destekten yoksun kalma tazminatı tutarından tenzil edilmesiyle, bakiye karşılanmamış maddi zararının bulunmadığı, davacı …’in kaza/ölüm tarihindeki yaşı itibarıyla destek alma yaş sınırını geçtiği ve evli olduğu, 7 yıldır yurtdışında yaşadığı anlaşıldığından müteveffanın desteğinden faydalanamayacağı, davacı …’ın, müteveffanın yardımına ihtiyacı olduğunun kanıtlanamadığı bu nedenle, müteveffanın destek niteliğini taşımadığı, bir başka ifade ile, somut olayda destekten yoksun kalma tazminatının şartlarının oluşmadığı görüş ve kanaati bildirilmiştir.
Destek ilişkisi yönünden tanıklar dinlenmiş ve davacılar vekili tarafından davacının eşi ve çocuğu ile alakalı tedavi evrakı sunulmuştur. Tedavi belgelerinin tanık beyanlarını destekler mahiyette olduğu görülmüştür.
Davacı … yönünden destek ilişkisi için dinlenen tanıklar ve sunulan belgeler kapsamında alınan ek raporda ise; mahkemece davacı … yönünden destek ilişkisinin kabulü halinde …’ın bakiye karşılanmamış maddi zararının bulunmadığı, …’ın 50.016,82 TL destekten yoksun kalma zararının bulunduğu, destek ilişkisinin bulunmadığının kabulün halinde ise …’ın 17.366,56TL bakiye maddi zararının olduğu kanaati bildirilmiştir.
Tüm dosya kapsamına ve yukarıdaki açıklamalara göre; davacıların eş ve annelerinin ölümü nedeniyle, araç işleten/sürücü ve kazaya neden olan aracı ZMMS poliçesi ile sigortalayan sigorta şirketi tarafından destekten yoksun kalma taleplerinin karşılanması gerektiği, dinlenen tanıklar ve sunulan deliller kapsamında davacı … ın, eşinin ve çocuğunun devamlı bakım ve destek isteyen rahatsızlıkları nedeniyle Türk gelenek görenekleri ve aile yapısı gereği müteveffanın desteğine muhtaç olduğu kabul edilerek davacı … için hesaplanan maddi tazminatın tahsili ile davacı … için daha önce ödeme yapıldığından karşılanmamış zararının bulunmadığı ve diğer davacı … in destek ilişkisinin kazadan önce sona ermiş olduğu anlaşıldığından bu davacılar yönünden talebin reddine karar verilmiştir.
Öte yandan, davacıların eşi ve anneleri olan müteveffanın ölümü nedeniyle uğradıkları manevi zararın bir nebze olsun karşılanması için, olayın oluşu, kusur durumu, davacıların ölene yakınlıkları ve yaş durumu, tarafların sosyal ve ekonomik durumları gözetilerek davacıların manevi acılarının dindirilmesi amacına yönelik olarak takdiren tespit edilen manevi tazminatın davalı sürücüden tahsiline dair aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM : Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere;
DAVANIN KISMEN KABULÜ İLE KISMEN REDDİNE,
1-A-Davacı … ve … yönünden açılan maddi tazminat istemlerinin reddine,
B-Davacı … için 50.016,82 TL maddi tazminatın davalılardan müştereken ve müteselsilen tahsili ile hükmedilen tazminata davalı sigorta şirketi yönünden 12/11/2018 tarihinden, diğer davalı yönünden olay tarihi olan 31/05/2018 tarihinden itibaren yasal faiz işletilmesine,
2- Davacı … için 30.000,00 TL, davacı … için 20.000,00 TL, davacı … için 20.000,00 TL manevi tazminatın davalı …’den olay tarihi olan 31/05/2018 tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte tahsiline, fazlaya dair istemin reddine,
3-Maddi tazminat davası yönünden;
a-Alınması gereken 3.416,64 TL karar ve ilam harcından peşin alınan 3,41 TL harç ile 169,98 TL ıslah harcının mahsubu ile bakiye 3.243,25 TL karar ve ilam harcının davalı sigorta şirketinin sorumluluğu 1.351,61 TL ile sınırlı olmak üzere davalılardan müştereken ve müteselsilen tahsili ile hazineye irat kaydına,
b-Davacılar tarafından yatırılan 3,41 TL peşin harç, 35,90 TL başvuru harcı, 5,20 TL vekalet harcı, 169,98 TL ıslah harcı olmak üzere toplam 214,49 TL harcın davalı sigorta şirketinin sorumluluğunun 89,38 TL ile sınırlı olmak üzere davalılardan müştereken ve müteselsilen tahsili ile davacılara ödenmesine,
c-Davacı …’ın kendisini vekil ile temsil ettirdiği görülmekle; kabul edilen maddi tazminat talebi yönünden AAÜT gereğince davacı … için hesap edilen 7.302,19 TL vekalet ücretinin davalılardan müştereken ve müteselsilen tahsili ile bu davacıya ödenmesine,
d-Reddedilen maddi tazminat talebi bakımından, davalılar … ve … Sigorta A.Ş.’nin kendilerini vekil ile temsil ettirdiği görülmekle karar tarihinde yürürlükte bulunan AAÜT uyarınca belirlenen 250,00TL vekalet ücretinin davacı …’ten, 500,00 TL vekalet ücretinin davacı …’dan tahsili ile davalılara ödenmesine,
4-Manevi tazminat davası yönünden;
a-Alınması gereken 4.781,70 TL karar ve ilam harcından, peşin alınan 512,32 TL harcın mahsubu ile bakiye 4.269,38 TL karar ve ilam harcının, davalı …’den alınarak hazineye gelir kaydına,
Davacılar tarafından yatırılan 512,32 TL peşin harcın davalı …’den tahsili ile davacılara verilmesine,
b-Davacıların kendilerini vekil ile temsil ettirdikleri görülmekle, kabul edilen manevi tazminat talebi yönünden karar tarihinde yürürlükte bulunan AAÜT 10. maddesi gereğince kabul oranına göre takdir ve hesap edilen; davacı … için 4.500,00 TL, davacı … için 3.400,00 TL, davacı … için 3.400,00 TL vekalet ücretinin davalı …’den tahsili ile davacılara ödenmesine,
c-Reddedilen manevi tazminat talebi bakımından, davalı …’in kendisini vekil ile temsil ettirdiği görülmekle karar tarihinde yürürlükte bulunan AAÜT 10/2 maddesi gereğince reddedilen miktara göre hesap edilen 3.400,00TL vekalet ücretinin davacı …’dan, 3.400,00TL vekalet ücretinin davacı …’dan, 3.400,00 TL vekalet ücretinin davacı …’ten alınarak bu davalıya ödenmesine,
5-Davacılar tarafından sarf edilen 207,20 TL tebligat ve posta gideri ile 1.400,00 TL bilirkişi ücreti olmak üzere toplam 1.607,20 TL yargılama giderinden davanın kabul ve ret oranına göre hesap edilen 960,77 TL’nin davalı sigorta şirketinin sorumluluğunun 400,39 TL ile sınırlı olmak üzere davalılardan müştereken ve müteselsilen tahsili ile davacıya ödenmesine, artan kısmın davacı üzerinde bırakılmasına, bakiye gider avansının karar kesinleştiğinde davacıya iadesine,
Dair, davacılar vekili ile davalı … vekilinin yüzüne karşı, kararın tebliğinden itibaren iki hafta içerisinde mahkememize sunulacak, yahut mahkememize gönderilmek üzere bir başka mahkemeye ibraz edilecek bir dilekçeyle başvuru yapılmak suretiyle, Ankara Bölge Adliye Mahkemeleri ilgili Hukuk Dairesi nezdinde istinaf kanun yolu açık olmak üzere karar verildi.07/07/2020

Katip Hakim
e-imzalı e-imzalı