Emsal Mahkeme Kararı Ankara Batı Asliye Ticaret Mahkemesi 2018/885 E. 2022/374 K. 21.04.2022 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. Ankara Batı ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ Esas-Karar No: 2018/885 Esas – 2022/374
T.C.
ANKARA BATI
ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ KARAR
TÜRK MİLLETİ ADINA
ESAS NO : 2018/885 Esas
KARAR NO : 2022/374
HAKİM :
KATİP :
DAVACI :
VEKİLİ :
DAVALILAR : 1-
VEKİLİ :
2-
VEKİLİ :
3-
VEKİLİ :
DAVA : Tazminat (Ölüm Ve Cismani Zarar Sebebiyle Açılan Tazminat)
DAVA TARİHİ : 13/12/2018
KARAR TARİHİ: 21/04/2022
K.YAZIM TARİHİ : 23/05/2022
Yukarıda tarafları yazılı davanın mahkememizce yapılan açık yargılaması sonunda;
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
DAVA :
Davacı vekili; davalı araç sürücüsü …’nın sevk ve idaresindeki araç ile müvekkilinin sevk ve idaresindeki araca çarparak müvekkilinin yaralanmasına sebep olduğunu, müvekkilinin kaza sebebiyle sürekli tedavi görmek zorunda kaldığını belirterek fazlaya ilişkin haklarını saklı tutarak 3.000,00-TL maddi tazminatının tüm davalılardan, 10.000,00-TL manevi tazminatın sigorta şirketi dışındaki diğer davalılardan alınarak kaza tarihinden itibaren işleyecek reeskont faiziyle birlikte müvekkil davacıya ödenmesine, ayrıca müvekkili davacının davayı kazanması durumunda herhangi bir hak kaybının önüne geçilmesi amacı ile kazaya karışan ve davalı … Şirketine ait olan … plaka sayılı araç üzerine 3.kişilere satış ve devrinin önlenmesi bakımından tedbir konulmasını, sulh olma ihtimaline binaen hazırlık aşamasında dosyanın hesap bilirkişisine tevdii edilmesine, yargılama giderleri ile vekalet ücretinin davalılar üzerine yükletilmesine karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Davacı vekili 18/03/2022 tarihli dilekçe ile davasını ıslah etmiş ve tedavi giderleri alacağını 1.349,86 TL’ye, geçici iş göremezlik/efor kaybı sebebiyle oluşan maddi tazminat talebini 401,98 TL’ye artırmıştır.
CEVAP :
Davalı … A.Ş. vekili; Adli Tıp Kurumu Trafik İhtisas Dairesi’nden kusur raporu, Adli Tıp Kurumu … İhtisas Daire’sinde maluliyet raporu alınmasının, alınacak kusur ve maluliyet raporlarına göre aktüer bilirkişi marifeti ile tüm indirim sebepleri de gözetilerek ödenmesi lazım gelen tazminat miktarının tespiti ile sigortalının kusuru oranında ve poliçe limitleri dahilinde sorumluluklarının sınırlandırılmasını, müvekkil şirketin temerrüdü söz konusu olmadığını, dava açılmasına da sebebiyet vermediğinden avans faizi taleplerinin reddi ile yargılama giderleri ve vekalet ücretinin davacı üzerinde bırakılmasını, müvekkili şirketin dava konusu 07.12.2006 kazaya karışan … plakalı aracın … nolu poliçesi temin edildiğini, davacı …’in maluliyetine ilişkin sorumluluğunu söz konusu olduğundan, gerekli evraklar temin edilmek sureti ile davacının gerçek zararının hesaplandığını ve sunmuş oldukları 24.02.2016 tarihli ibra-feragatname beyanlarını içeren, Sulh Protokolü kapsamında, davacı vekili ile mutabakat sağlandığını, toplam tutar 9.800,00TL’nin davacı vekili … hesabına ödendiğini, müvekkili şirketin poliçeden kaynaklanan tüm sorumluluğunun sona erdiğini belirterek, davanın konusuz kaldığına dair karar verilmesini talep etmiştir.
Davalı … vekili; müvekkilinin evli ve 2 çocuk babası olduğunu, 13.09.2011 tarihinden bu yana, …’da şoför olarak çalıştığını, …’nın 31.05.2014 tarihinde, … plakalı araçla kontrollü bir şekilde dönmek için sinyal vererek şerit değiştirdiğini, ancak … idaresindeki … plakalı araçla, aşırı hızlı seyretmesi sebebiyle duramadığını, tarafla arasında …’in kusuru sebebiyle, trafik kazası meydana geldiğini, olay yerinde …’in aşırı hızlı olması nedeniyle kendisine ait … metre fren izi tespit edildiğini, …’in kazanın meydana gelmesinde tek kusurlu olduğunu, maddi ve manevi tazminat taleplerinin gereksiz zenginleşme amacı taşıdığını, haksız olarak açtığı davaya ilişkin hiçbir delil sunmadığını belirterek, davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir.
Davalı … Şti. vekili; açılan davayı kabul etmediklerini, … plakalı aracın müvekkili şirkete ait olduğunu, bunun haricinde davalının olay ve kaza ile bir ilgi ve ilintisinin bulunmadığını, davalı …’in müvekkili şirketin elemanı olmadığını, yapılan araştırmada kaza tarihinde davalı …’in … Ltd. şirketinin sigortalı elemanı olduğunun öğrenildiğini bu nedenle davanın öncelikle bu davalıya yönlendirilmesi veya ihbarının gerektiğini, kazanın oluş şekli düşünüldüğünde de kazanın tamamen davacının kusuru ile meydana geldiğini belirterek, davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir.
DELİLLER :
Ankara Batı …. Asliye Ceza Mahkemesinin … esas sayılı dava dosyası, Ankara … Asliye Ticaret Mahkemesinin … esas sayılı dava dosyası, sigorta poliçesi, hasar dosyası, trafik kazası tespit tutanağı, trafik tescil kayıtları, SGK kayıtları, tarafların ekonomik ve sosyal durum tespiti, … Üniversitesi Hastanesinin 25/11/2021 tarih ve … sayılı maluliyet raporu, 07/01/2020 tarihli kusur bilirkişisi raporu, 10/09/2021 tarihli hesap bilirkişisi ve doktor bilirkişisi raporu, 03/03/2022 tarihli hesap bilirkişisi, doktor bilirkişi ve plastik cerrahi bilirkişisi ek raporu ile tüm dosya kapsamı.
… Üniversitesi Hastanesinin 25/11/2021 tarih ve … sayılı maluliyet raporunda, davacı …’un 31/05/2014 tarihinde maruz kalmış olduğu trafik kazasına bağlı yaralanması nedeniyle mevcut tıbbi belgeler ve yapılan muayenesi kapsamında; trafik kazasına bağlı yaralanmasının yüzde sabit ize neden olduğu, kişiye Plastik Cerrahi uzmanınca cerrahi müdahale edilmesi gerekebileceği, ancak bunun bölgeye birkaç seansta olup olmayacağı hususunda ilgili uzmanın karar vereceği, plastik cerrahi müdahalesi görmesi durumunda da yüzündeki sabit izin tamamen gitmesinin tıbben beklenmeyeceği, Özürlülük ölçütü sınıflandırılması ve özürlülere verilecek olan sağlık kurulu raporları hakkında yönetmelik hükümlerine göre değerlendirildiğinde; yaralanmanın özür (engel) / maluliyet oranına mahal olmadığı, fonksiyonel araz bırakmadan iyileşmiş olduğu, maluliyet oranı tayinine mahal olmadığı, kişinin iyileşme süresinin 31/05/2014 tarihinden itibaren (üç) haftaya kadar uzayabileceği belirtilmiştir.
Kusur bilirkişisi raporunda, davalı sigorta şirketine sigortalı … plakalı araç sürücüsü …’nın meydana gelen kazanın oluşumunda, 2918 sayılı KTK.nun 67/a, 56/a-2 ve 84/f. maddeleri kural ihlallerini işlemekle %75 oranında kusurlu olduğu, davacıya ait … ptlakalı araç sürücüsü …’in meydana gelen kazanın oluşumunda, 2918 sayılı KTK.nun 52/b. maddesi kural ihlalini işlemekle %25 oranında kusurlu olduğu belirtilmiştir.
Hesap bilirkişisi ve doktor bilirkişisi raporunda, …’un dava konusu trafik kazası sonrası hastanede görmüş olduğu tedavi ve tetkikler nedeni ile sağlık harcamasının kurumları olan SGK tarafından karşılandığı, …’un; dava konusu kaza sonrasında maluliyet hesaplanmasında; Çalışma Gücü ve meslekte Kazanma Gücü Oranı Tespit İşlemleri Yönetmeliği’ne göre değerlendirilmesinde; yaralanmanın kalıcı bir araza neden olmadığı, fonksiyonel araz bırakmadan iyileşmiş olduğu, maluliyet oranına mahal olmadığı, iyileşme süresinin 3 (üç) haftaya kadar uzayabileceği, başkasının yardımına ihtiyacı olmadığı, hastanın kontrol muayeneleri için yapmış olduğu yol masraflarının 620,46-TL olarak hesaplandığı, davalının kusuruna tekabül eden yol masrafının ise 465,34-TL. Olduğu, dosya kapsamında herhangi bir medikal malzeme ya da ilaç masrafına ait fatura olmadığı, sigorta poliçesinin kaza tarihini kapsadığı ve sakatlanma halinde şahıs başına azami teminat limitinin 268.000,00-TL. sı olduğu, davalı sigorta şirketinin 13.12.2018 dava tarihinde temerrüdünün oluştuğu, davacının 31.05.2014 tarihinde meydana gelen trafik kazası sonucu oluşan yaralanması nedeniyle; … Üniversitesi Adli Tıp Anabilim Dalı Başkanlığınca düzenlenen 06.01.2021 tarihli raporda; davacının 31.05.2014 tarihinde maruz kalmış olduğu trafik kazasına bağlı yaralanmasının, kalıcı bir araza neden olmadığı, fonksiyonel araz bırakmadan iyileşmiş olduğu, maluliyet oranı tayinine mahal olmadığı tespit edildiğinden, sürekli iş göremezlik nedeni ile oluşan herhangi bir maddi zararının bulunmadığı, geçici iş göremezlik/efor kaybı nedeni ile oluşan maddi zararının; 535,97-TL. (takdire bağlı) olduğu tespit edilmekle birlikte, davalı sürücünün kusuruna tekabül eden zarar miktarının ise 401,98TL olduğu belirtilmiştir.
Hesap bilirkişisi, doktor bilirkişi ve plastik cerrahi bilirkişisi ek raporunda, mevut skar dokuları fonksiyonel bir sorun yaratmamakla ve ekonomik geleceğini etkilememekle birlikte davacı, yüzündeki skar dokularının düzeltilmesine yönelik tedavi talep etme hakkına sahip olduğu, geleceğe yönelik hesaplama yapmak tıbbi konularda mümkün olmadığı, yalnızca yaklaşık değerler verilebileceği, elde edilecek sonucun şu anda mevcut fiyatlar üzerinden yapılan tahmini hesaplar olduğu, davalı için uygun olan tedavi yöntemi lazer ile skar revizyonu olduğu, iki seans uygulama gerekeceği, bu tedavinin yaklaşık maliyetinin hesaplanmasında Türk Tabipler Birliği-Hekim Uygulama Veritabanı (TTB-HUV) kullanıldığı, 2022 yılı için uygulanacak estetik girişimin yaklaşık maliyeti 4.717,44 TL olacağı, davalının kusuruna tekabül eden yaklaşık maliyet ise 3.538.08 TL olacağı, 2014 yılı için yaklaşık maliyet 3.538,08/ 3= 1179.36 TL ve davalının kusuruna tekabül eden yaklaşık maliyet ise yaklaşık 884.52 TL olacağı, mevcut rakamlar bugün için ve 2014 yılı için geçerli olan rakam olduğu, takdir edileceği üzere operasyon zamanında değişebilme olasılığı olduğu belirtilmiştir.
GEREKÇE :
Dava, yaralamalı trafik kazasından kaynaklanan maddi(tedavi giderleri, kazanç kaybı, çalışma gücünün azalmasından veya yitirilmesinden doğan kayıplar, ekonomik geleceğin sarsılmasından doğan kayıplar) ve manevi tazminat talebine ilişkindir.
31/05/2014 tarihinde, davalı …’nın sevk ve idaresindeki, davalı … Şti.’nin maliki olduğu, davalı … A.Ş.’nce sigortalı olan … plaka sayılı araç ile dava dışı …’in sevk ve idaresindeki … plaka sayılı araç arasında yaralamalı trafik kazası meydana gelmiştir. Kaza sırasında … plakalı araçta davacının yolcu olarak bulunduğu ve kaza neticesinde yaralandığı, işbu dava ile oluşan maddi ve manevi zararlarının tazminini talep ettiği anlaşılmıştır.
… plaka sayılı aracın davalı sigorta şirketince 13/05/2014 – 13/05/2015 tarihleri arasında zorunlu mali sorumluluk trafik sigorta poliçesi kapsamında sigortalı olduğu, poliçe teminat limitinin sakatlanma ve ölüm kişi başına 268.000,00TL, sağlık giderleri kişi başına 268.000,00TL olduğu, davacı tarafça sigorta şirketine başvurulduğu, ancak sigorta şirketince poliçe kapsamında herhangi bir ödeme yapılmadığı tespit edilmiştir.
Davacının 31/05/2014 tarihli kaza neticesinde oluşan maluliyetine ilişkin alınan … Üniversitesi Hastanesinin 25/11/2021 tarih ve … sayılı maluliyet raporunda, trafik kazasına bağlı yaralanmasının yüzde sabit ize neden olduğu, kişiye Plastik Cerrahi uzmanınca cerrahi müdahale edilmesi gerekebileceği, ancak bunun bölgeye birkaç seansta olup olmayacağı hususunda ilgili uzmanın karar vereceği, plastik cerrahi müdahalesi görmesi durumunda da yüzündeki sabit izin tamamen gitmesinin tıbben beklenmeyeceği, Özürlülük ölçütü sınıflandırılması ve özürlülere verilecek olan sağlık kurulu raporları hakkında yönetmelik hükümlerine göre değerlendirildiğinde; yaralanmanın özür (engel) / maluliyet oranına mahal olmadığı, fonksiyonel araz bırakmadan iyileşmiş olduğu, maluliyet oranı tayinine mahal olmadığı, kişinin iyileşme süresinin 31/05/2014 tarihinden itibaren (üç) haftaya kadar uzayabileceği rapor edilmiştir. Düzenlenen raporun hükme esas almak için gerekçeli ve denetime elverişli olduğu, kaza tarihine göre esas alınması gereken yönetmelik hükümlerine göre rapor tanzim edildiği gözetilerek hükme esas alınmıştır.
Mahkememiz dosyasında alınan kusur raporu ile ceza dosyasında alınan kusur raporu arasında çelişki bulunmadığı, kusur tespitlerinin birbiriyle örtüştüğü, tespit edilen kusur oranlarının sürücülerin kural ihlallerine göre makul ve orantılı olduğu anlaşılmakla 07/01/2020 tanzim tarihli bilirkişi raporu hükme esas alınmıştır. Buna göre kazanın meydana gelmesinde davalı …’in %75 oranında asli, dava dışı …’un %25 oranında tali kusurlu olduğu tespit edilmiştir.
Tespit edilen kusur durumu ile davacı yaralanmasına göre davacının maddi tazminat talebi yönünden alınan bilirkişi kök raporunda ekonomik geleceğin sarsılmasından doğan kayıplar yönünden ve davacının yüzünde oluşan sabit iz sebebiyle estetik ihtiyacına göre oluşacak tedavi gideri yönünden hesaplama yapılması için heyete plastik cerrahi uzmanı eklenerek bilirkişi heyetinden ek rapor alınmıştır. Alınan kök ve ek rapor sonucunda, davacının yüzünde oluşan sabit izin ekonomik geleceğini etkilemeyeceği, ancak estetik ihtiyacı doğuracağı, buna göre de uygun tedavi yönteminin lazer ile skar revizyonu olacağı, bu tedavinin iki seans uygulanması gerektiği ve 2022 yılı için maliyetinin 4.717,44TL olacağı, 2014 yılı için maliyetinin 1.179,36TL olacağı, davacının efor kaybı nedeni ile 535,97TL tazminat talep edebileceği, davacının yaralanması sebebiyle yapacağı kontrol muayenelerine göre oluşan yol masrafının 620,46TL olacağı tespit edilmiştir. Davacı vekili yapılan tespitler ve hesaplamalar doğrultusunda talep sonucunu kısmen ıslah ile artırmış ve harcını yatırmıştır.
Taraf iddia ve savunmaları, toplanan deliller, alınan maluliyet, kusur ve hesap raporları ve tüm dosya kapsamı gözetilerek yapılan inceleme ve değerlendirme neticesinde, 31/05/2014 tarihinde davacının içinde yolcu olarak bulunduğu aracın karıştığı çift taraflı kaza neticesinde davacının kalıcı bir maluliyet olmaksızın ancak yüzünde sabit iz oluşacak şekilde yaralandığı, davalı sürücü …’in meydana gelen kazada %75 oranında kusurlu olduğu, davalı …’in haksız fiil kahsamında, davalı … Şti.’nin işleten sıfatıyla, davalı …A.Ş.’nin poliçe kapsamında davacının oluşan zararından müştereken ve müteselsilen sorumlu oldukları, davacının tespit edilen tedavi giderlerinin kaza tarihindeki maliyetlere göre 1.179,36TL olduğu, davacının ıslah dilekçesi ve talebi gözetilerek davalı sürücünün %75 kusur oranına göre 884,52TL olduğu, davacının yol masrafının ise 620,46TL olduğu, yine davacının ıslah dilekçesi ve talebi gözetilerek davalı sürücünün %75 kusur oranına göre 465,34TL olduğu, yol masrafı ve estetik ücretine ilişkin tedavi gideri toplamının 1.349,86TL olduğu anlaşılmakla 1.349,86TL tedavi giderinin davalılardan müştereken ve müteselsilen tahsili ile davacıya verilmesine, davacının yüzünde oluşan sabit izin ekonomik geleceğini etkilemeyeceği, davacının oluşan yaralanması ve sosyal ekonomik durum tespitine ilişkin tutulan tutanağa göre öğretmen olduğu hususu gözetildiğinde, yaralanmasının mesleğini yaparken fazladan bir efor harcamasını gerektirmediği gibi, davacının kaza tarihinde sigortalı bir çalışmasının da bulunmadığı bu itibarla davacının efor kaybı tazminatı, geçici işgöremezlik tazminatı talep edemeyeceğinden davacının çalışma gücünün azalması, ekonomik geleceğin sarsılması ve kazanç kaybı taleplerinin ayrı ayrı reddine karar verilmiştir.
6098 sayılı TBK’nun 56. maddesi hükmüne göre, hakimin özel halleri göz önünde tutarak manevi zarar adı ile hak sahibine verilmesine karar vereceği bir para tutarı adalete uygun olmalıdır. Manevi tazminat, zarara uğrayanda, manevi huzuru gerçekleştirecek ve tazminata benzer bir fonksiyonu da olan özgün bir nitelik taşır. Manevi tazminat bir ceza olmadığı gibi, mamelek hukukuna ilişkin zararın karşılanmasını da amaç edinmemiştir. Zarar görenin zenginleşmemesi, zarar sorumlusunun da fakirleşmemesi gerekmektedir. Takdir edilecek miktar, mevcut halde elde edilmek istenen tatmin duygusunun etkisine ulaşmak için gerekli olan kadar olmalıdır. 22.6.1976 günlü ve 7/7 sayılı İçtihadı Birleştirme Kararı’nın gerekçesinde takdir edilecek manevi tazminatın tutarını etkileyecek özel hal ve şartlar açıkça gösterilmiştir. Bunlar her olaya göre değişebileceğinden, hakim bu konuda takdir hakkını kullanır iken ona etkili olan nedenleri de karar yerinde objektif ölçülere göre isabetli bir biçimde göstermelidir.
31/05/2014 tarihinde meydana gelen kaza neticesinde davacının yüzünde sabit ize neden olacak şekilde yaralandığı, iyileşme süresinin 3 haftaya kadar uzayacağı, davacının olay sebebiyle manevi olarak çöküntüye uğradığı ve bu sebeple bir miktar manevi tazminata hak kazandığı kabul edilmiştir. Davalının meydana gelen trafik kazası sonucu %75 oranındaki kusuruyla davacının yaralanmasına sebebiyet vermesiyle davacının beden bütünlüğüne zarar verdiği belirlendiğinden, davalının bu eylemi nedeniyle davacının yaşadığı elem ve acı göz önüne alınarak, ruhsal dengesi bozulan davacının uğradığı manevi zararın giderimi amacıyla, paranın satın alma gücü itibariyle belirli bir meblağın davalıdan alınarak davacıya verilmesi suretiyle, davacının zedelenmiş olan yaşama sevincini tazelemek, bunu yaparken felaketi özlenir kılmamak, davalıyı ekonomik bir yıkıma sürüklemeksizin, daha özenli olmaya sevketmek hedeflenerek, günün ekonomik koşullarına göre takdiren belirlenen 5.000,00TL manevi tazminat yönünden davanın kısmen kabul kısmen reddine karar verilerek aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.
Her ne kadar davalı … cevap dilekçesiyle, davalı … Şti. 24/03/2022 tarihli dilekçesiyle, davalı … A.Ş. 11/04/2022 tarihli dilekçesiyle zamanaşımı definde bulunmuşsa da, davanın belirsiz alacak davası olması sebebiyle davanın açılmasıyla zamanaşımı kesilmiştir.
2918 sayılı Karayolları Trafik Kanunun 109/1 maddesinde; motorlu araç kazalarından doğan istemlerin 2 yıl içinde zamanaşamına uğrayacağı düzenleme altına alınmış, aynı maddenin 2. fıkrasında ise eylemin suç teşkil etmesi durumunda ceza zamanaşımının uygulanacağı öngörülmüştür. 6098 sayılı Türk Borçlar Kanunun 72. maddesinde de haksız eylemin suç oluşturması durumunda, o suç için öngörülen ceza zamanaşamı süresinin uygulanacağı hükme bağlanmıştır. Davalı sürücü … hakkında TCK’nun 89/4 maddesi gereğince yargılama yapılarak mahkumiyet kararı verildiği dikkate alındığında, uygulanacak zamanaşımı süresi TCK’nun 66/1-e maddesinde belirtilen uzamış ceza zamanaşımı süresi olan 8 yıldır. Bu sürenin başlangıcı ise olayın gerçekleştiği gündür. Olayın 31/05/2014 tarihinde gerçekleştiği, eldeki davanın ise 13/12/2018 tarihi olduğu, gerek dava tarihi itibariyle gerekse ıslah tarihi(18/03/2022) itibariyle uzamış zamanaşımı süresinin dolmadığı anlaşılmakla davalıların bu yöndeki itirazları yerinde olmadığından itibar edilmemiştir.
Davacı vekili manevi tazminat talebini dava dilekçesinde tüm davalılara yöneltmiş, ancak 19/12/2018 tarihli dilekçesiyle yalnızca davalılar … ve … Şti. Yönünden manevi tazminat taleplerinin bulunduğunu belirterek düzeltme dilekçesi sunmuştur. Davacının bu işlemi talep sonucunun daraltılması mahiyetinde olup ancak davanın kısmen ıslahı ile veyahut davalı yanın açık muvafakati ile mümkündür. Davacı yanın bu yönde bir kısmen ıslah talebi olmadığı gibi davalıların da açık muvafakati bulunmadığından davacı vekilinin düzeltme dilekçesine itibar edilmemiş, poliçede manevi tazminat teminatı bulunmadığından sigorta aleyhine açılan manevi tazminat davasının reddine karar verilmiştir.
Hüküm altına alınan tazminatlara sigortalı aracın kullanımının ticari olması sebebiyle avans faizi işletilmesine karar verilmiştir.
HÜKÜM: Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere;
1-Davacının maddi tazminat davasının kısmen kabul kısmen reddi ile,
a-Yol masrafı ve estetik ücretinden oluşan 1.349,86TL tedavi giderinin davalılardan müştereken ve müteselsilen tahsili ile davacıya verilmesine, hüküm altına alınan tutara davalılar … ve … Şti. yönünden olay tarihi olan 31/05/2014 tarihinden itibaren, davalı … A.Ş. yönünden dava tarihi olan 13/12/2018 tarihinden itibaren avans faizi işletilmesine, davalı sigorta şirketinin sorumluluğunun poliçe limiti ile sınırlı tutulmasına,
b-Davacının çalışma gücünün azalması, ekonomik geleceğin sarsılması ve kazanç kaybı taleplerinin ayrı ayrı reddine,
2-Davacının manevi tazminat talebinin kısmen kabul kısmen reddi ile, takdiren 5.000,00TL manevi tazminatın olay tarihi olan 31/05/2014 tarihinden itibaren işleyecek avans faizi ile birlikte davalılar … ve … Şti.’nden müştereken ve müteselsilen alınarak davacıya verilmesine,
-Davalı … A.Ş. aleyhine açılan manevi tazminat davasının reddine,
3-Maddi tazminat davası yönünden;
a-Alınması gereken 92,20TL karar ve ilam harcından peşin alınan 3,41TL harç ile 5,00TL ıslah harcının mahsubu ile bakiye 83,79TL karar ve ilam harcının davalı sigorta şirketinin sorumluluğunun 17,81TL ile sınırlı olmak üzere davalılardan müştereken ve müteselsilen tahsili ile hazineye irat kaydına,
b-Davacı tarafından yatırılan 3,41TL peşin harç, 35,90TL başvuru harcı, 5,20TL vekalet harcı, 5,00TL ıslah harcı olmak üzere toplam 49,51TL harcın davalı sigorta şirketinin sorumluluğunun 10,52TL ile sınırlı olmak üzere davalılardan müştereken ve müteselsilen tahsili ile davacıya ödenmesine,
c-Davacının kendisini vekil ile temsil ettirdiği görülmekle; Kabul edilen maddi tazminat talebi yönünden AAÜT madde 13/2 gereğince davacı için hesap edilen 1.349,86TL vekalet ücretinin davalılardan müştereken ve müteselsilen tahsili ile davacıya ödenmesine,
d-Reddedilen maddi tazminat talebi bakımından, davalılar …, … A.Ş. ve … Şti.’nin kendilerini vekil ile temsil ettirdiği görülmekle karar tarihinde yürürlükte bulunan AAÜT madde 13/2 uyarınca belirlenen 1.001,98TL vekalet ücretinin davacıdan alınarak davalılara verilmesine,
4-Manevi tazminat davası yönünden;
a-Alınması gereken 341,55TL karar ve ilam harcından, peşin alınan 51,23TL harcın mahsubu ile bakiye 290,32TL karar ve ilam harcının, davalılar … ve … Şti.’den alınarak hazineye gelir kaydına,
Davacı tarafından yatırılan 51,23TL peşin harcın davalılar … ve … Şti.’den tahsili ile davacıya verilmesine,
b-Davacının kendisini vekil ile temsil ettirdiği görülmekle, Kabul edilen manevi tazminat talebi yönünden karar tarihinde yürürlükte bulunan AAÜT madde 10 ve 13/2 gereğince kabul oranına göre takdir ve hesap edilen 5.000,00TL vekalet ücretinin davalılar … ve … Şti.’den tahsili ile davacıya ödenmesine,
c-Reddedilen manevi tazminat talebi yönünden; davalı … ve … Şti.’nin kendisini vekil ile temsil ettirdiği görülmekle; karar tarihinde yürürlükte bulunan AAÜT 10/2 maddesi gereğince reddedilen miktara göre hesap edilen 5.000,00TL vekalet ücretinin davacıdan alınarak bu davalılara ödenmesine,
d-Davalı … A.Ş.’nin kendisini vekil ile temsil ettirdiği görülmekle karar tarihinde yürürlükte bulunan AAÜT madde 10/3 gereğince davanın red oranına göre takdir ve hesap edilen 5.100,00 TL vekalet ücretinin davacıdan alınarak bu davalıya ödenmesine,
5-Davacılar tarafından sarf edilen 571,65TL tebligat ve posta gideri ile 2.000,00TL bilirkişi ücreti, 2.800,00TL adli tıp muayene ücreti olmak üzere toplam 5.371,65TL yargılama giderinden davanın kabul ve ret oranına göre hesap edilen 1.965,74TL’nin davalı sigorta şirketinin sorumluluğunun 417,87TL ile sınırlı olmak üzere davalılardan müştereken ve müteselsilen tahsili ile davacıya ödenmesine, artan kısmın davacı üzerinde bırakılmasına, bakiye gider avansının karar kesinleştiğinde davacıya iadesine,
Dair, davacı vekili, davalı … vekili ve davalı … vekilinin yüzüne karşı, kararın tebliğinden itibaren iki hafta içerisinde mahkememize sunulacak, yahut mahkememize gönderilmek üzere bir başka mahkemeye ibraz edilecek bir dilekçeyle başvuru yapılmak suretiyle, Ankara Bölge Adliye Mahkemeleri ilgili Hukuk Dairesi nezdinde istinaf kanun yolu açık olmak üzere karar verildi.21/04/2022

Katip Hakim
e-imzalı e-imzalı