Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.
T.C. Ankara Batı ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ Esas – Karar No: 2018/874 Esas – 2020/33
T.C.
Ankara Batı
ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
KARAR
TÜRK MİLLETİ ADINA
ESAS NO : 2018/874
KARAR NO : 2020/33
BAŞKAN :
ÜYE :
ÜYE :
KATİP :
DAVACI :
VEKİLİ :
DAVALI :
VEKİLİ :
DAVA : Tazminat
DAVA TARİHİ : 10/10/2018
KARAR TARİHİ : 22/01/2020
K.YAZIM TARİHİ : 24/01/2020
Yukarıda tarafları yazılı davanın mahkememizce yapılan açık yargılaması sonunda;
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ :
Davacı vekili Ankara … Asliye Ticaret Mahkemesine sunduğu dava dilekçesinde özetle; müvekkilinin davalı şirkette 2006 yılından bu yana hisse sahibi olduğunu, 2006 yılından itibaren ödenmesi gereken kâr payının kendisine ödenmediğini, firma ve yetkililerinin herhangi bir girişimde bulunmadığını, belirterek fazlaya ilişkin hakları saklı kalmak üzere şirket kâr payından şimdilik 10.000,00 TL’nin dava tarihinden itibaren ticari temerrüt faizi ile birlikte ödenmesini talep ve dava etmiştir.
Davalı mahkememize sunduğu cevap dilekçesinde özetle; davacının izin almadan şirketin iştigal konusuna giren taşıma komisyonculuğu işini bizzat yaptığını, şirket amacına yönelik faaliyette bulunmak için şirket kurduğunu ve faaliyette bulunduğunu, daha önce şirket ortağı ve çalışan olarak şirketin ticari sırları ile müşteri portföyünü kötü niyetle kendi işinde ve şirketinin çıkarına aykırı olarak kullandığını ve şirket zararına sebep olduğunu, şirkete karşı haksız rekabet yürüttüğünü, bu yüzden şirket müşteri potansiyelini yitirdiğini ve zarara uğradığını belirterek davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir.
Davanın açıldığı Ankara … Asliye Ticaret Mahkemesi 16.10.2018 tarihli, 2018/687 esas, 2018/626 sayılı ilamı ile yetkisizlik kararı vererek dosyayı mahkememize göndermiştir.
e-imza e-imza e-imza e-imza
Davacı vekili mahkememize sunmuş olduğu 03.12.2019 tarihli dilekçesinde ve 22.01.2020 tarihli duruşmada; dava konusu ihtilafa ilişkin davalı ile anlaşmaya vardıklarını, bu nedenle davadan feragat ettiklerini, vekalet ücreti taleplerinin olmadığını bildirmiştir.
Davacı vekilinin vekaletnamede feragat etmeye yetkisinin olduğu görülmüştür.
Davacı vekilinin davadan feragat ettiği görüldüğünden ve feragat beyanı davayı sona erdiren usulü işlemlerden olduğundan feragat nedeniyle davanın reddine karar verilerek aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM : Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere;
1-Davacının davasının FERAGAT NEDENİYLE REDDİNE,
2-Alınması gereken 54,40TL karar ve ilam harcının, peşin alınan 170,78TL harçtan mahsubu ile bakiye 116.38TL harcın karar kesinleştiğinde ve talep halinde davacıya iadesine,
3-Davalının kendisini vekil ile temsil ettiği görülmekle karar tarihinde yürürlükte bulunan AAÜT uyarınca hesap ve takdir olunan 3.400,00TL vekalet ücretinin davacıdan alınarak davalıya ödenmesine,
4-Davacı tarafından karşılanan yargılama giderlerinin davacı üzerine bırakılmasına,
5-Karardan sonra yapılacak yargılama giderlerinin davacı gider avansından karşılanmasına, karar kesinleştiğinde arta kalan gider avansının davacıya iadesine,
Dair; davacı vekilinin yüzüne karşı İstinaf kanun yolu açık olmak üzere (kararın tebliğinden itibaren iki hafta içerisinde mahkememize sunulacak, yahut mahkememize gönderilmek üzere bir başka mahkemeye ibraz edilecek bir dilekçeyle İstinaf kanun yoluna başvurabileceği, istinaf incelemesinin Ankara Bölge Adliye Mahkemesi ilgili Hukuk Dairesi tarafından yapılacağı) oy birliği ile verilen karar açıkça okunup usulen anlatıldı.22/01/2020
Başkan Üye Üye Katip
e-imza e-imza e-imza e-imza