Emsal Mahkeme Kararı Ankara Batı Asliye Ticaret Mahkemesi 2018/87 E. 2018/650 K. 30.10.2018 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C. Ankara Batı ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ Esas – Karar No: 2018/87 Esas – 2018/650
T.C.
Ankara Batı
ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ KARAR
TÜRK MİLLETİ ADINA
ESAS NO : 2018/87 Esas
KARAR NO : 2018/650

HAKİM :
KATİP :

DAVACI :
VEKİLİ :
DAVALI :
VEKİLİ :
DAVA : Alacak (Ticari Nitelikteki Hizmet Sözleşmesinden Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ : 01/02/2018
KARAR TARİHİ : 30/10/2018
K.YAZIM TARİHİ : 27/11/2018

Yukarıda tarafları yazılı davanın mahkememizce yapılan açık yargılaması sonunda;
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ :
Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; davacı ile davalı şirket arasında “Taşeron Sözleşmesi” akdedildiğini, sözleşmenin konusunun Ankara ili … Mahallesi … ada … parselde bulunan A-B bloklar ve … ada … parselde bulunan inşaat ile Ankara ili … ilçesi … ada …. Parselde bulunan inşaatın alçı-saten-boya-duvar kağıdı astarı işinin yapımından ibaret olduğunu, sözleşme konusunda belirtilen işlerin birim fiyatlarını tarafların sözleşmede belirlediklerini, bu kapsamda Sözleşmenin 4. maddesinde ışık bandı, saten alçılar ve tavan boyasının birim fiyatı 5,5 TL olarak belirlendiğini ancak davalı şirket tarafından belirtilen bu işlerle ilgili taraflar arasında kararlaştırılan 5,5 TL birim fiyat üzerinden ödeme yapılmadığını, Ankara ili … Mahallesi … ada … parselde bulunan A-B blok inşaatında ve … ada .. parseldeki inşaatta davacı tarafından yapılan ışık bandı, saten alçılar ve tavan boyası işleri için 3,75 TL birim fiyat üzerinden davacıya ödeme yapıldığını, dolayısıyla sözleşmede kararlaştırılan birim fiyat üzerinden ödenmesi gereken bedele ilişkin 3,75 TL üzerinden ödeme yapıldığını, yine sözleşme kapsamındaki Ankara ili … ilçesi … ada … Parselde bulunan inşaatın saten alçı, zımpara işlemleri davacı tarafından yapıldığını boya işinin davacıya yaptırılmayarak sözleşmeye aykırı şekilde bu inşaattaki işler için 2,5 TL birim fiyat üzerinden davacıya ödeme yapıldığını, sözleşmede yine 5,5 TL birim fiyat kararlaştırılan bu işte sadece boya işinin başkasına yaptırıldığı dikkate alındığında işin birim fiyatın en az 3,5 TL olması gerekirken müvekkile 2,5 TL üzerinden ödeme yapıldığını, bunların yanı sıra davalı şirket tarafından davacının hakedişlerinden temizlik parası adı altında haksız olarak bir kesinti yapıldığını, yapılan bu kesintinin haksız ve hukuka aykırı olduğundan bu bedelin de davacıya ödenmesi gerektiğini ancak davalı şirketin bununla ilgili olarak da davacıya ödeme yapmadığını bildirerek davacıya sözleşmeye göre eksik ödenen bedellerin ve davacının hakedişlerinden haksız olarak temizlik kesintisi adı altında kesilen bedellerin şimdilik 500,00 TL’sinin işleyecek ticari avans faiziyle birlikte davalı şirketten tahsilini talep ve dava etmiştir.
Davalılar vekili cevap dilekçesinde özetle; davaya konu işler için davacı ile davalı şirkete arasında tutanak oluşturulduğunu, davacıya yapılan ödemelerin mutabakat ile belirlenen bedeller üzerinden eksiksiz yapıldığını ayrıca davacı tarafından eksik yapılan işler nedeniyle alacağından 30.000,00 TL kesinti yapılmasını kabul ettiğini, davacıya eksik kalan işler bedeli olarak 28/07/2017 vadeli 10.000,00 TL, 01/09/2017 vadeli 10.000,00 TL tutarında senet verilmiş ve ödenmiş olduğunu, davacının, davalı şirkette mevcut 10.000,00 TL bakiye alacağının mevcut olduğunu, davacının yaptığı taahhüt işlerinden haksız olarak kesildiği belirtilen 3.500,00 TL’nin ise davacının yaptığı taahhüt işlerinden sonra yapması gereken daire içi kaba temizlik işlerini yapmamasından ötürü hakediş tutarından yapılan kesinti olduğunu bildirerek davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir.
Dava, sözleşmeye göre eksik ödenen bedeller ile temizlik bedeli adı altında yapılan kesintinin davalıdan tahsili talebine ilişkindir.
Ankara Ticaret Sicili Müdürlüğüne yazılan müzekkereye verilen 12/02/2018 tarihli yazıda davacının kaydına rastlanmadığı bildirilmiştir.
Davacı vekiline müvekkilinin bağlı bulunduğu vergi dairesini bildirmesi hususunda ön inceleme duruşmasının 3 nolu ara kararıyla süre verilmiş, davacı vekili 18/07/2018 tarihli dilekçesinde müvekkilinin bağlı bulunduğu vergi dairesi bulunmadığını bildirmiştir.
30/06/2012 tarihli Resmi Gazetede yayımlanarak yürürlüğe giren 6335 sayılı Kanunla, 6102 sayılı Türk Ticaret Kanununda değişiklik yapılmıştır. 6102 sayılı Türk Ticaret Kanununun 5. maddesinde yapılan değişiklikle, Asliye Ticaret Mahkemesi ile Asliye Hukuk Mahkemesi ve diğer mahkemeler arasındaki ilişki görev ilişkisine dönüştürülmüştür.
Göreve ilişkin kurallar, dava şartıdır. (HMK m.114/1-c) Mahkeme, dava şartlarının yerinde olup olmadığını yargılamanın her aşamasında gözetir. Bu nedenle somut uyuşmazlıkta mahkememizin görevli olup olmadığı hususu re’sen değerlendirilmiştir.
Asliye Ticaret Mahkemelerinin görevi kapsamına giren ticari davaların neler olduğu 6102 sayılı TTK’nun 4. maddesinde belirlenmiştir.Buna göre:
a-TTK 4/1 maddesinde altı bent halinde sayılan hususlardan doğan davalar,
b-Özel kanun hükümleri gereği ticari sayılan davalar, (Kooperatifler Kanunu madde 99 gibi)
c-Her iki tarafında ticari işletmesiyle ilgili hususlardan doğan davalar ticari dava sayılır ve Asliye Ticaret Mahkemesinin görev sahasına girer.
Eldeki davada davacı tacir olmadığı gibi, dava mutlak ticari dava niteliğinde de olmadığından, uyuşmazlığın çözümündü genel mahkeme görevlidir. Bu bağlamda, somut uyuşmazlığa bakma görevi Ankara Batı Asliye Hukuk Mahkemelerine aittir. 6100 sayılı HMK’nun 114/1-c ve 115/2 maddeleri uyarınca göreve ilişkin dava şartı noksanlığı bulunduğu dikkate alınarak davanın usulden reddine dair aşağıdaki şekilde karar verilmiştir.
HÜKÜM : Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere;
1-Göreve ilişkin dava şartı noksanlığı bulunduğundan HMK’nın 114/1-c ve 115/2. maddeleri uyarınca davanın usulden reddine,
2-Karar kesinleştiğinde ve yasal sürede başvurulması halinde dosyanın görevli Ankara Batı Nöbetçi Asliye Hukuk Mahkemesine gönderilmesine,
3-HMK’nun 331/2 madde gereğince süresi içerisinde müracaat yapıldığı takdirde yargılama giderlerine gönderilen mahkemece dikkate alınmasına, 4-Kararın kesinleşmesinden itibaren HMK’nun 20/1-son cümle gereği dosyanın iki haftalık süre içerisinde görevli ve yetkili mahkemeye gönderilmesinin istenilmemesi halinde DAVANIN AÇILMAMIŞ SAYILMASINA karar verilmesi için dosyanın yeniden ele alınmasına,
Dair, taraf vekillerinin yüzüne karşı, kararın tebliğinden itibaren iki hafta içerisinde mahkememize sunulacak, yahut mahkememize gönderilmek üzere bir başka mahkemeye ibraz edilecek bir dilekçeyle başvuru yapılmak suretiyle, Ankara Bölge Adliye Mahkemeleri ilgili Hukuk Dairesi nezdinde istinaf kanun yolu açık olmak üzere karar verildi. 30/10/2018

Katip Hakim
e-imza e-imza