Emsal Mahkeme Kararı Ankara Batı Asliye Ticaret Mahkemesi 2018/867 E. 2020/525 K. 20.10.2020 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. Ankara Batı ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ Esas-Karar No: 2018/867 Esas – 2020/525
T.C.
Ankara Batı
ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ KARAR
TÜRK MİLLETİ ADINA

ESAS NO : 2018/867 Esas
KARAR NO : 2020/525

HAKİM :
KATİP :

DAVACI :
VEKİLİ :
DAVALI :
VEKİLİ
DAVA : İTİRAZIN İPTALİ
DAVA TARİHİ: 19/04/2017
KARAR TARİHİ: 20/10/2020
K. YAZIM TARİHİ: 19/11/2020

Yukarıda tarafları yazılı davanın Mahkememizce yapılan açık yargılaması sonunda;
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
DAVA :Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; müvekkili şirket ile davalı şirket arasında abonelik sözleşmesi akdedilerek … numaralı kurumsal hattının altına 153 adet farklı numara tanımlanarak ilgili hatların kullanımının davalı şirkete tahsis edildiğini, davalı şirketin 24.10.2016 tarihli 6.897,75 TL bedelli ve 22.12.2016 tarihli, 408,04 TL bedelli faturalarını ödememesi üzerine Ankara … İcra Müdürlüğünün … E. sayılı dosyası ile icra takibi başlatıldığını, davalı borçlu şirketin 18.03.2017 tarihinde itiraz ederek takibi durdurduğunu, ancak davalı şirketin itirazının hiçbir haklı gerekçeye dayanmadığını ifade ederek; açıklanan nedenlerle davalı tarafın Ankara … İcra Müdürünün … E. sayılı dosyasına yapmış olduğu itirazın iptali ile takibin devamına, asıl alacağın %20’sinden aşağı olmamak üzere icra inkar tazminatına hükmedilmesine, yargılama giderleri ile vekâlet ücretinin davalı taraf üzerinde bırakılmasına karar verilmesini dava ve talep etmiştir.
CEVAP :Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; müvekkilinin davacı şirket ile yapmış olduğu sözleşmede üzerine düşen edimleri yerine getirmesine rağmen, davacı şirketin sözleşme ile yüklendiği indirimleri uygulamadığını, bu durumun şifahi olarak müvekkili şirket yetkililerince davacı şirket yetkililerine bildirildiğini, ancak bu taleplerinin davacı şirket tarafından kabul görmediğini, bu nedenle davaya konu haksız takibe taraflarınca itiraz edildiğini ifade ederek, açıklanan nedenlerle haksız davanın reddine, yargılama giderleri ile vekâlet ücretinin davacı taraf üzerinde bırakılmasına karar verilmesini talep etmiştir.
DELİLLER :Ankara … İcra Müdürlüğünün … esas sayılı dosyası, ticaret sicil kayıtları, tarafların ticari defter ve belgeleri, 28/11/2019 ve 27/07/2019 tarihli bilirkişi raporları ile tüm dosya kapsamı.
GEREKÇE :Dava, telefon aboneliğinden kaynaklı fatura alacağının tahsili için başlatılan ilamsız icra takibine yönelik itirazın iptali talebine ilişkindir.
Ankara … Asliye Ticaret Mahkemesinin … esasına kayden açılan davada, ilgili mahkemece verilen 08/02/2018 tarih … Esas … karar sayılı yetkisizlik kararı üzerine gönderilen dosya, mahkememiz esasının yukarıda bildirilen sırasına kaydedilerek yargılamaya devam olunmuştur.
Ankara … İcra Müdürlüğünün … E. sayılı takip dosyası getirtilerek dosyaya eklenmiştir.
Davacı (alacaklı)…A.Ş. vekili tarafından davalı (borçlu) … A.Ş. aleyhine 23/02/2017 tarihinde tarihinde Ankara … İcra Müdürlüğünün … E. sayılı dosyasıyla 7.305,79 TL’si asıl alacak, 550,37 TL’si işlemiş faiz, 9,08 TL’si gecikme bedeli olmak üzere toplam 7.865,24 TL tutarında ilamsız icra takibi başlatıldığı, asıl alacağının dayanağı olarak 24/10/2016 tarihli, 6 897,75 TL bedelli ve 22/12/2016 tarihli, 408,04 TL bedelli faturaların gösterildiği, davalı borçlu vekilinin 18/03/2017 tarihli dilekçesi ile icra takibine ve tüm ferilerine itirazı üzerine 20/03/2017 tarihinde icra takibinin durdurulduğu, eldeki davanın 19/04/2017 tarihinde yasal bir yıllık hak düşürücü süre içerisinde açıldığı anlaşılmıştır.
Davacı şirket, icra takibine de konu ettiği faturadan kaynaklanan toplam 7.865,24 TL bakiye alacağının davalı tarafından ödenmediğini iddia etmekte, davalı şirket davacıya borcunun bulunmadığını savunmaktadır.
Davacı … A.Ş.’nin ticari defterlerinin yerinde incelenmesi sonucunda … tarafından hazırlanan 28/11/2019 tarihli bilirkişi raporunda özetle; davacının 2016 yılı ticari defterlerinin sahibi lehine delil olma vasfına haiz olduğu, dava konusu faturaların davacının ticari defterlerinde kayıtlı olduğu, davaya konu olan Eylül 2016 ve Kasım 2016 faturalarının incelendiğinde, Kasım 2016 faturasında aboneye fatura edilen “Hat Açılış Vergilerinin Kalan Taksitleri” bedeli olan 417,12 TL’nin sözleşmeye aykırı olduğu, bu fatura bedelin alacaktan tenzili ile davacının dava tarihi itibariyle 6.913,87 TL alacaklı olduğu, taraflar arasındaki sözleşme maddelerine göre, faturanın ödenmemesi durumunda AVEA İletişim Hizmetleri A.Ş.’nin, abonenin adına bulunan diğer hat ve paketleri durdurma yetkisine sahip ve anapara borcu dışında faiz, avukatlık ücreti dâhil tüm masrafları aboneden tahsil hakkına sahip olduğu, İİK’na göre inkâr tazminatı ile faiz hususunun Sayın Mahkemenin takdirinde bulunduğu bildirilmiştir.
Davacı vekili 31/12/2019 tarihli dilekçesinde özetle: bilirkişi raporunda … abone numarası için düzenlenmiş olan Kasım 2016 dönem faturasında yer alan 401,00 TL tutarındaki “Hat Açılış Vergilerinin Katan Taksitleri” bedeli için; “Hat Açılış Vergilerinin Kalan Taksitleri şeklinde bir bedel aboneye yansıtılmış olduğu görülmekte, aboneye tahsis sırasında sözleşme imzalanırken bu bedele ilişkin herhangi bir bilgi verilmediği, abonelik sözleşmesinde ve numara taşıma sözleşmesinde bu bedele ilişkin bir bilgi verilmediği anlaşılmakladır, bu tutarı aboneden tahsil etmek sözleşmeye aykırı olduğu kanaatine varılmıştır.” değerlendirilmesine yer verildiğini, ancak dava dosyasında yer alan 22/12/2012 tarihli faturadan da anlaşılacağı üzere faturada yer alan KDV, Özel İletişim Vergisi, Telsiz Ruhsatname Ücreti ve Telsiz Kullanma Ücreti olmak üzere çeşitli kalemlerden oluşan yasal vergi kesintilerinin tahsili mahiyetinde olduğunu, dolayısıyla söz konusu bu vergilerin tahsilatlarının müvekkili şirket tarafından hizmete sunulan hattın kullanımı nedeniyle her ay düzenli olarak ödenmesi gereken vergiler niteliğinde olduğunu, bunların hizmeti kullanmakta olan davalıdan tahsil edilmesinde usul ve yasaya aykırılık bulunmadığı ifade edilmiştir.
Davalı …A.Ş.’nin 2016 yılı ticari deflerinin e-defter olarak tutulduğu, dolayısıyla davacı ticari defterlerinin 6102 sayılı TTK’nun 64. ve müteakip maddelerinde belirli kanuni şartları tam olarak, taşıdığından kanuna uygun tutulduğu tespit edilmiştir.
Davalı … A.Ş.’nin 2016 yılı ticari defterlerinin incelenmesi neticesinde; davacı şirket tarafından düzenlenen 24/10/2016 tarihli. 6.897,75 TL bedelli ve 22/12/2016 tarihli 417,12 TL tutarlı faturaların davalı şirket ticari defterlerine önce kaydedildiği, daha sonra iade edilerek cari hesaptan düşüldüğü, davacı şirketin Ankara … İcra Müdürlüğünün … E. sayılı dosyası ile başlatılan ilamsız icra takibinin takip tarihi olan 23/02/2017 tarihi itibariyle davalı şirketin kendi ticari defter kayıtlarına göre davacı şirkete 7.001,52 TL borçlu gözüktüğü tespit edilmiştir.
“Hat Açılış Vergilerinin Kalan Taksitleri” ifadesi, geçmişten bu tarafa düzenli olarak alınan vergilerin o ayki faturaya yansıtılan kısmını ifade etmektedir. Davalı şirket adına ödenen vergilerin bu şekilde kendisine yansıtılmasında herhangi bir usulsüzlük bulunmadığı düşünülmektedir.
Yapılan bu açıklamalar ve bilirkişi …’ın 27/07/2019 tarihli raporuna göre; davacı şirketin Ankara … İcra Müdürlüğünün … E. Sayılı dosyası ile davalı aleyhinde başlatmış olduğu ilamsız icra takibinin takip tarihi olan 23/02/2017 tarihi itibariyle davalı şirketten icra takibindeki 9,08 TL gecikme bedeli talebi de dâhil olmak üzere (6.897,75 + 417,12) 7.314,87 TL alacaklı olduğu, işlemiş faiz miktarının 570,61 TL olarak hesaplandığı, ancak davacı şirketin talebi 530,37 TL olduğundan taleple bağlı kalınarak 550,37 TL işlemiş faiz olmak üzere toplam (7.314,87 TL + 550,37 TL ) 7.865,24 TL alacaklı olduğu anlaşıldığından davacının itirazın iptali davasının kabulüne, takip ve dava konusu alacak bilinebilir nitelikte olduğundan 7.314,87 TL’lik asıl alacağın % 20’si oranında icra inkar tazminatının davalıdan tahsili ile davacıya verilmesine karar vermek gerekmekle aşağıda belirtilen şekilde hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM : Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere;
1-Davanın KABULÜNE; Davalının, Ankara … İcra Müdürlüğünün … esas sayılı dosyasıyla yapılan icra takibine yönelik itirazının iptali ile takibin devamına,
2-Davacının icra inkar tazminatı talebinin kabulüne, 7.314,87 TL lik asıl alacağın % 20’si oranında icra inkar tazminatının davalıdan tahsili ile davacıya verilmesine,
3-Harçlar Kanunu gereği alınması gereken 537,27 TL harçtan peşin alınan 134,32 TL harcın mahsubu ile bakiye 402,95 TL harcın davalıdan alınarak hazineye gelir kaydına,
Davacıdan dava açılırken tahsil edilen 31,40 TL başvurma harcı, 4,60 TL vekalet harcı, 134,32 TL peşin harç olmak üzere toplam 170,32 TL harcın davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
4-Davacının yargılamada yapmış olduğu 1.800,00 TL bilirkişi ücreti, 192,40 TL posta ve tebligat ücreti olmak üzere toplam 1.992,40 TL yargılama giderinin davalıdan alınarak davacıya verilmesine, artan gider avansının karar kesinleştiğinde davacıya iadesine,
5-Davacı kendisini vekille temsil ettirdiğinden karar tarihinde yürürlükte bulunan Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi uyarınca hesap edilen 3.400,00 TL vekalet ücretinin davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
Dair, davacı vekilinin yüzüne karşı, kararın tebliğinden itibaren iki hafta içerisinde mahkememize sunulacak, yahut mahkememize gönderilmek üzere bir başka mahkemeye ibraz edilecek bir dilekçeyle başvuru yapılmak suretiyle, Ankara Bölge Adliye Mahkemeleri ilgili Hukuk Dairesi nezdinde istinaf kanun yolu açık olmak üzere karar verildi. 20/10/2020

Katip Hakim
e-imzalı e-imzalı