Emsal Mahkeme Kararı Ankara Batı Asliye Ticaret Mahkemesi 2018/856 E. 2020/227 K. 23.06.2020 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. Ankara Batı ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ Esas-Karar No: 2018/856 Esas – 2020/227
T.C.
Ankara Batı
ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ KARAR
TÜRK MİLLETİ ADINA

ESAS NO : 2018/856 Esas
KARAR NO : 2020/227

HAKİM :
KATİP :
DAVACI :
VEKİLİ :
DAVALI :
VEKİLİ :
DAVA : Tazminat (Haksız Fiilden Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ: 30/03/2018
KARAR TARİHİ: 23/06/2020
K. YAZIM TARİHİ: 17/07/2020

Yukarıda tarafları yazılı davanın Mahkememizce yapılan açık yargılaması sonunda;
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
DAVA :Davacı vekili Ankara Batı 4. Asliye Hukuk Mahkemesine sunduğu dava dilekçesinde özetle; müvekkili şirkete ait olan parça 6 parça makina ve ekipmanın fabrika binalarının yanına çekilerek park edildiğini adı geçen makinaların 13/10/2017 tarihinde çalındığını, yapılan suç duyurusu ile Ankara Batı Cumhuriyet Başsavcılığınca başlatılan 2018/1017 sayılı soruşturmanın devam ettiğini, bahis konusu makinaların davalı şirket yetkililerinin verdiği talimatla işçileri tarafından sökülüp tırlara yüklendiğini, yapılan söküm ve yükleme işi karşılığı hırsızlığın asıl faili şüphelilerden davalı şirketin para tahsilatı yaptığının tespit edildiğini, davalı şirketin vinç ve ekipmanları kiralama/satma sökme/yükleme vs. iş kolunda faaliyet göstermekte olup, sökümü ve yüklenmesi istenen makinaların mülkiyet sahibini ve zilliyetini araştırmak, bu araştırma ile bu mallara ait mülkiyeti veya zilliyeti gösterir fatura veya belge talep etme yükümlülüğünde olup, bu çerçevede işlem yapmakla mükellef olduğunu bilecek ticari tecrübeye sahip olduğunu, herhangi bir araştırma yapmadan müvekkili şirkete ait malları sökerek ve tırlara yükleyerek TCK nezdinde hırsızlık suçuna iştirak eden, TBK anlamında da müvekkil şirketi zarara uğratan davalı şirket aleyhine dava açma zorunluluğu hasıl olduğunu belirterek, fazlaya ilişkin hakları saklı kalmak koşuluyla şimdilik 10,000,00 TL maddi tazminatın dava tarihinden işleyecek yasal faizi ile birlikte davalı şirketten tazmini ile müvekkiline ödenmesini, yargılama giderleri ve vekalet ücretinin karşı tarafa tahmiline karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
CEVAP :Davalı Ankara Batı 4. Asliye Hukuk Mahkemesine sunduğu cevap dilekçesinde özetle; usule ilişkin itirazları olduğunu, davacı tarafça her ne kadar müvekkilinden şikayetçi olunduğu ve soruşturma başlatıldığı iddia edilmiş ise de davacı şirket yetkilisi…’un Jandarma ifade tutanakları ve savcılık ifadelerinde müvekkili şirket hakkında herhangi bir şikayetinin söz konusu olmadığını, soruşturma dosyasında da görüleceği üzere gerek müvekkili şirket, gerekse yetkili hakkında düzenlenmiş herhangi bir iddianame olmadığı gibi şüpheliler arasında da bulunmadığını, Anayasada güvence altına alınan ceza sorumluluğunun şahsiliği ilkesinin gereği olarak sadece gerçek kişiler hakkında ceza yaptırımına hükmedilebileceğini, tazminat davasının neden müvekkili şirkete yöneltildiğinin anlaşılamadığını beyan ederek öncelikle husumet yokluğundan, aksi halde esastan davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir.
DELİLLER :Ankara Batı CBS’nin 2018/1017 sayılı soruşturma dosyası, Ankara Batı … Asliye Ceza Mahkemesinin … esas sayılı dosyası, fatura suretleri, tanık anlatımı, 20/01/2020 tarihli bilirkişi raporu ile tüm dosya kapsamı.
GEREKÇE :Dava, haksız fiilden kaynaklanan maddi tazminat talebine ilişkindir.
Ankara Batı … Asliye Hukuk Mahkemesinin 25/10/2018 tarih …-… E.-K. sayılı ilamı ile görevsizlik kararı verilerek gönderilen dosya mahkememiz esasının yukarıda belirtilen sırasına kaydedilmiştir.
Davacı, dava dilekçesinde vasıflarını belirttiği altı adet iş makinesi ve teçhizatını Başkent OSB’de bulunan fabrikasının yakınına bıraktığını, 13/10/2017 tarihinde mülkiyeti kendisine ait olan bu makine ve ekipmanlarının çalındığını, yürütülen ceza soruşturması neticesinde bunların, hırsızlığın asıl faillerinden aldıkları ücret karşılığı davalı şirket yetkilileri ve onların emir ve talimatları doğrultusunda işçileri tarafından sökülüp tırlara yüklendiğinin tespit edildiğini, davalı şirketin sökümü ve yüklenmesi talep edilen iş makinesi ve ekipmanlarının kime ait olduğuyla ilgili araştırma yapma yükümlülüğü bulunduğunu, buna riayet etmeyerek kusurlu davrandığını ve meydana gelen zararından TBK hükümleri çerçevesinde sorumluluğu bulunduğu ileri sürmekte, davalı ise olayda kusursuz olduğunu ileri sürerek davanın reddini savunmaktadır.
Dava konusu iş makinesi ve ekipmanlarının dava tarihi itibarıyla rayiç değerlerinin tespiti bakımından bilirkişi incelemesi yaptırılmış ve 20/01/2020 tarihli rapor dosyaya kazandırılmıştır.
Ankara Batı Cumhuriyet Başsavcılığının … sayılı soruşturma evrakının bir sureti ile Ankara Batı … Asliye Ceza Mahkemesinin … esas sayılı dava dosyasının bir sureti getirtilerek dosyaya eklenmiştir.
Soruşturma evrakı incelendiğinde; 10/11/2017 tarihinde meydana gelen hırsızlık olayıyla ilgili olarak “Adet gereği açıkta bırakılmış eşya hakkında hırsızlık” suçundan dolayı şüpheliler…, …, …, …ve … hakkında yürütülen soruşturma neticesinde davalı şirket çalışanı … ve davalı şirket yetkilisinin oğlu …’in aralarında bulunduğu dört şüpheli hakkında ek kovuşturmaya yer olmadığına dair karar verildiği, sadece … hakkında yüklenen suçtan dolayı Ankara Batı … Asliye Ceza Mahkemesinin … esas sayısına kayden kamu davası açıldığı anlaşılmıştır.
Davanın hukuki dayanağını Türk Borçlar Kanununun 49 vd. maddeleri oluşturmaktadır.Türk Borçlar Kanununun 49/1 maddesinde, kusurlu ve hukuka aykırı bir fiille başkasına zarar verenin, bu zararı gidermekle yükümlü olduğu öngörülmüş, 50/1. maddesinde ise, zarar görenin, zararını ve zarar verenin kusurunu ispat yükü altında olduğu düzenlenmiştir. Her ne kadar davacı, kusura dayalı olarak davalı şirketten maddi tazminat talebinde bulunmuşu ise de; davanın dayanağını teşkil eden hırsızlık olayıyla ilgili olarak başlatılan Ankara Batı Cumhuriyet Başsavcılığının … sayılı soruşturması neticesinde davalı şirket çalışanı … ve davalı şirket yetkilisinin oğlu … hakkında yüklenen hırsızlık suçundan dolayı ek kovuşturmaya yer olmadığına dair karar verildiği, dolayısıyla olayda kusuru bulunmadığı anlaşılan davalının, davacının zararlarından sorumlu tutulamayacağı sonuç ve kanaatine varılarak davanın reddine dair aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM : Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere;
1-Davanın REDDİNE,
2-Harçlar Kanunu gereği alınması gereken 54,40 TL karar ve ilam harcının peşin alınan 170,78 TL harçtan mahsubu ile bakiye 116,38 TL harcın karar kesinleştiğinde ve talep halinde davacıya iadesine,
3-Davacı tarafından sarf edilen yargılama giderlerinin üzerinde bırakılmasına, bakiye gider avansının karar kesinleştiğinde davacıya iadesine,
4-Davalının kendisini vekil ile temsil ettirdiği görülmekle karar tarihinde yürürlükte bulunan Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi gereğince hesap edilen 3.400,00 TL vekalet ücretinin davacıdan alınarak davalıya ödenmesine,
Dair, davacı ve davalı vekilinin yüzüne karşı, kararın tebliğinden itibaren iki hafta içerisinde mahkememize sunulacak, yahut mahkememize gönderilmek üzere bir başka mahkemeye ibraz edilecek bir dilekçeyle başvuru yapılmak suretiyle, Ankara Bölge Adliye Mahkemeleri ilgili Hukuk Dairesi nezdinde istinaf kanun yolu açık olmak üzere karar verildi. 23/06/2020

Katip Hakim
e-imza e-imza